| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/750) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 09 .08.2016 |
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bu tasarının geneli üzerinde konuşmak istemedim. Belki de burada yapılan görüşmelerde ilk defa böyle bir konuşmama arzusu izhar ettim. Nedeni de torba yasalara karşı tavrımız artık netleşti, onu biliyoruz ama bu, şimdiye kadar oluşturduğumuz karşıtlığı kat kat aşan bir karşıtlık içeren bir torba kanun oluyor. Defin ruhsatlarından başlayıp Türkiye'de şimdiye kadar belki de gördüğü en kapsamlı teşvik mevzuatına kadar değişiklik yaptık. Bu birazcık fazla oluyor. O nedenle de ne söyleyeceğinizi şaşırıyorsunuz. Defin ruhsatlarından başladık, Hakkâri ve Şırnak'ın illik niteliklerini, vilayet niteliklerini ortadan kaldırarak bitirdik.
Şimdi, buna karşı söylenecek pek fazla bir şey bulunmuyor ama bu yasanın içerisinde genel olarak karşı olduğum üç tane temel ilkeyi de burada net olarak anlatmak zorunluluğu çıktığı için yeniden söz aldım.
Değerli arkadaşlar, yaptığınız tasarılar, tamam, şekil itibarıyla da şu andaki temel yasa hükümlerine aykırı olabilir, oluyor da zaten ama bu temel yasaların içerisindeki Anayasa'ya aykırı olduğu düşünülen hükümlerin kesinlikle ve kesinlikle bu tartışmalar sırasında ifade edilmesi gerekiyor. Sayın Bakan "Bu maddeler görüşülürken konuları bir defa daha değerlendiririz." dedi ki doğru olan da odur çünkü geneli üzerinde birdenbire madde ayrıntısına girerek bir yorum yapmak veya sonuca varmak mümkün değil.
Buradaki Anayasa'ya aykırılıklar temelde iki tane husustan kaynaklanıyor. Bunlardan bir tanesi, Anayasa'mızın temel ilkesi olan kuvvetler ayrılığı ilkesinin burada yasa yaparken ihlal edilmesinden kaynaklanıyor. Daha önceden yargı tarafından karara bağlanmış, sonuçlandırılmış olan herhangi bir işlemle ilgili olarak bir yasa maddesiyle, bir düzenlemeyle olayı çözmeye çalışıyoruz; bu olmaz. Bu ilgili yasanın olduğu gibi değiştirilmesiyle olur, yasayı değiştirerek bulursunuz bu sorunun çözümünü.
İkinci olarak, idarenin yapmış olması veya yapması gereken işlemler nedeniyle kesinlikle yine idari olarak bulunması gereken çözümlerin, toptancı bir zihniyetle, yine Büyük Millet Meclisine kanun yaptırarak çözülme yoluna gidilmesi. Bu da doğru bir olay değildir. Anayasa Mahkemesinin kesinlikle ve kesinlikle, daha önceki kararlarda da olduğu gibi aleyhine karar vereceğini bilerek bunu yapmak gerçekten anlamsızdır.
Üçüncüsü de nedeninin ne olduğu çok net olarak anlaşılmadan, dolayısıyla yapılan idari işlemin veya kanunun dayanağının ne olduğunu bilmeden kanun çıkarmak. Hangi sonucu doğuracak böyle bir düzenleme? Bu konuda gereken açıklama olmadığı sürece kanununla ilgili olarak ileri sürülen bütün gerekçeler havada ise nedeni olmadan yapılan bir düzenlemenin kesin olarak mantığı da olmayacağı için yasal olarak da kabul edilmesi pek fazla mümkün olmuyor. Kastettiğim olay, iki tane ilimizin illik, vilayet niteliklerinin kaldırılması.
Sayın Başkan, burada çözülmesi gereken olay, aslında neyi çözeceğimizin burada bir izah edilmesiyle olacak bir olay yani birileri gelecek, "Biz bu iki tane vilayeti şu şu şu nedenlerle kaldırıyoruz. Onun yerine de şunları, şunları şunun için kuruyoruz. Bu idari yapı içerisinde veya bu coğrafik yapı içerisinde şunların çözülmesi mümkün değildir." diyecek. Bu, yerel halka, orada yaşayan insanlara anlatılacak ve ikna edilerek bu çözülecek, eğer başka bir çözüm varsa da o çözümler uygulanacak, bu kadar insan, on binlerce insan yerinden yurdundan edilmeyecek. Yeteri kadar huzursuzluk yaratılan böyle bir bölgenin içerisinde bir de böyle bir olay yaşatılmasının, insanların direkt ekonomik çıkarlarına dokunacak olan büyük bir eylemin gerçekleştirilmesinin sorumluluğu o kadar kolay kolay atlatılacak bir olay değildir. Burada bunu konuşacağız. Eğer buradaki olay, başka yerlerde daha stratejik önemli olay çıkacaksa, biraz önce değerli arkadaşımızın da söylediği, bugün Genel Başkanımız tarafından da kamuoyuna açıklanan bir çözüm var. Deniyor ki, ortak olduğu için artık "deniyor ki" diyelim: "Eğer bu illerin dışında bu yeni kurulacak illerde, Yüksekova ve Cizre'de de vilayet kurulmasını gerektirecek -ki Şırnak o şekilde kurulmuştu zaten- temel oluşumlar varsa oraları da vilayet yapıveririz." Bu, buradan elde edilecek sonucun elde edilip edilmeyeceğini göstermek açısından da çok büyük bir bozguna uğramadan, büyük bozulmalar yaratmadan yapılacak olan bir deneydir. Burada bu tartışmayı, bu kanunun bütün tartışmaları boyunca temel konu olmaktan çıkarmamız gerekiyor başlangıçta. Bu konu buradan çıktığı takdirde geri kalanların da üzerinde tartışılıp, kabul edilip belki de rahatlıkla çıkarılabilecek bir tasarı olabilecek bu. Ama bunun üzerinde birlik olup bunu tartışma maddesi olmaktan çıkarmak gerekiyor. Açıklamaların hepsi makulse, buradaki bütün insanların hepsi bunu anlayışla karşılayabiliyorsa, gidip yerelde de bunu anlatabiliyorlarsa sorun yoktur ama yok, burada çözülmüyor, "Bu ilçelerde de böyle bir şeylere ihtiyacımız var, birer tane valiye ihtiyacımız var." deniyor ise o takdirde onların eklenmesinde de herhangi bir sakınca yok.
Bu kanunun genelinin üzerinde söylenecek tek şey; gerçekten bundan sonra maddeler üzerinde çok önemli tartışmalar yapılacak ya da önerilerde bulunulacak. Bunların sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için tartışmanın şu nokta üzerinde odaklanmaması gerekiyor: Bu noktayı tartışma konusu olmaktan çıkarmak bu kanunun selameti için çok önemlidir diyoruz.
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.