KOMİSYON KONUŞMASI

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Teşekkür ediyorum.

Yapılan eleştiriler bir bakıma kendi gerçekliği içerisinde olabilecek hususlar. O açıdan, mutlaka değerlendirmeye tabi tutulabilir ama burada temel çıkış noktası aslında vatandaşlarımızın talepleri. Biliyorsunuz bu sene belediye komisyonları toplandı, birçok vilayetimizde yapılan kıymet takdirlerinde çok aşırı değer artışları yapıldı ve bu da yaygın bir şekilde vatandaşlarımızın şikâyetlerine neden oldu. Dolayısıyla, bazı belediyeler için bazı bölgelerde, bazı mahallelerde aslında sizin ifade ettiğiniz gibi değil ama ekonomik bir gerçekliğe dayanmayan aşırı değerlendirmeler yapıldığı ifade edildi. Bu konuda ben daha önce de ifade etmiştim, Bakanlık olarak da bu konuyla ilgili farklı belediyeler özelinde rakamlara baktığımızda gerçekten yani yüzde 100, yüzde bin, yüzde 2 bin gibi rakamlarla karşılaştık. Dolayısıyla, vatandaşlarımızdan yoğun bir şekilde gelen bu talebi dikkate alarak bir çalışma yaptık. Buradaki yüzde 50 yaklaşımının ardında yatan temel husus şudur: Biliyorsunuz, arazi değerleri, arsa değerleri dört yılda bir değerlendiriliyor. Bu ara yıllardaysa yeniden değerleme oranında değerleme yapılıyor. Yeniden değerleme oranı her zaman o yılki TÜFE dediğimiz enflasyon kadar olmayabilir. Çünkü yeniden değerleme oranı üretici fiyat endeksinden gelen bir endeks. Dolayısıyla, mesela, enflasyon tüketici fiyat endeksi yüzde 9 olduğu hâlde yeniden değerleme oranının yüzde 3 olduğu, 4 olduğu yıllar oldu. Biz şöyle yaptık: 2013 ila 2017 yıllarını karşılaştırdık. O yıllarda gerçekleşen enflasyon ile -2017 için de yıl sonu için biliyorsunuz enflasyon tahmini var- gerçekleşen yeniden değerleme oranlarını yan yana koyduğumuz zaman aslında yeniden değerleme oranlarının daha geride kaldığını gördük. Dolayısıyla, yapılacak değer artışlarının, komisyonlar tarafından yapılacak değer artışlarının bu bakımdan da en azından bugünkü duruma göre yeniden değerleme oranından daha yukarıya artması gerektiğine işaret ediyor. Bunu teknik bir analize tabi tuttuğumuz zaman yüzde 50 oranındaki bir artışın... Hani, lokasyona bağlı çok özgün bir planlama yapılmıştır, orada gerçekten değer aşırı bir şekilde artmıştır, böyle spesifik yerler olabilir ama onun dışında yani o mahallede, o bölgede, kıymetlerin astronomik şekilde artmasına neden olacak bir imar planı değişikliği olmayan yerlerde fiyatların aşağı yukarı enflasyon kadar artacağını varsaymak lazım. Nitekim, çalışma sırasında biliyorsunuz TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) emlak fiyatlarına dönük de özel endeks yayımlıyor. "Türkiye geneline dönük fiyat endeksi" diyorlar. Türkiye için ayrı, İstanbul için ayrı, Ankara için ayrı, vesaire. Çalışma sırasında onlara da baktık. Yani o bölgelerdeki fiyat artışlarının, genel fiyat artışlarının, emlak fiyat artışlarının ne olduğuna da baktık. Dolayısıyla, onlara baktığımız zaman da 2017 yılında yeniden değerleme oranına göre belirlenmiş fiyatın en fazla yüzde 50 artırılması hâlinde hem emlak piyasasına ilişkin özel fiyat endeksleri hem TÜFE endekslerini yan yana koyduğumuz zaman bu dereceye kadar, bu orada kadar komisyonların fiyat artışlarının makul olduğunu gördük ama bunun üzerindeki artışları açıkçası hani genel ekonomik rasyonalite içerisinde makul görmediğimiz için böyle bir yüzde 50 oranı belirledik. Buradaki, yapmak istediğimiz temel düzenlemedeki amaç belediyeler tarafından yapılmış aşırı ve astronomik fiyat değer artışlarının önüne geçmek.

Teşekkür ederim.