MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Şöyle bir yanlış algı oluşturmayalım. Var olan bir gelirden kaybetme gibi bir şey asla söz konusu olamaz getirilen bu düzenlemeyle. Normalde belediyeler bütçe yapıyor, normalde bir enflasyon kadar emlak vergisi geliri belediye gelirlerinden bir tanesi. Toplam belediye gelirleri içerisinde, 4 milyar lira bir rakama sahip. Zaten bizim yaptığımız düzenlemeye göre 2017 yılında toplanan emlak vergisi gelirini bu anlamda en fazla yüzde 50 artıracak şekilde de bir düzenlemenin veya komisyon takdirlerinin önünü açtık. Dolayısıyla, şu deniyorsa tamam: "Yani biz çok yüksek bir gelir artışı öngörmüştük, potansiyel bir hedefimiz vardı, oradan kayıp." deniliyorsa onu anlarım. Ama bugünden ve bugünden geleceğe dönük gelir artışından bir kayıp yok, o artış yine olacak. Çünkü biz bu maddede diyoruz ki: "2017 yılında ödenen emlak vergisi değerinin hesabında kullanılan arsa ve arazi birim metrekare değerleri 2018 yılında yüzde 50'ye kadar artırılabilir." Dolayısıyla, "Böyle bir düzenleme her halükârda zaten belediyelerin emlak vergisi gelirlerini bu anlamda yüzde 50 zaten artırıyor. O açıdan, bir kayıp değil bir kazanç var ama mevcut hâliyle getirilen astronomik artışlardan kaynaklanan daha yüksek bir hedef vardı, bundan kayıp var." deniyorsa doğru. Ama vatandaşın buradaki astronomik değer artışlarından etkilenmemesini sağlamaya çalışıyoruz.

Burada şunu da söyleyelim: Bu yapılan düzenleme sadece emlak vergisine dönük bir düzenleme değil. Bu aynı zamanda tapu harcında da esas alınacak bir düzenleme. Dolayısıyla, merkezî yönetim bütçe geliri olarak yani bütçeye gelecek bir tapu harcı geliri olarak kendi gelirlerimize de bu anlamda bir sınırlama getirmiş oluyoruz. Yoksa belediyeler bu şekilde artışlı yaptıkları zaman vatandaş yarın öbür gün orada bir alış-satış yapsa, tapu dairesine gelse sizin söylediğiniz o yüzde 2000 artırımlı değer üzerinden alım satım harcı ödeyecek. Dolayısıyla, burada vatandaşın lehine olmak üzere artışı makul bir seviyede sınırlandırıyoruz, yoksa bir gelir kaybı yok.