ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Organize sanayi bölgelerinde üretime geçmeden önce ruhsatlandırmayacağı işlemi ne bugünün ne dünün, organize sanayi bölgesi mantığı çıktığı günden beri geçerli olan bir şey zaten, bu bir, bunu bırakmayın.

BAŞKAN - Öyle zaten.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Söylediğiniz konu, buradaki sorun olan olay eğer kiracılar açısındansa onlarındır bu müktesep hak, onlarındır. Yoksa o çıkınca başka birisine kiraya verecek, onu çıkartıp başka birisine verecek. Yarın "Kiracımı istemiyorum." diye kiracıyı tahliye ettiği zaman bunu engelleyen ne onlar açısından? Şu ilk beşe girmiş olan şirketlerden iki tanesini yarın ev sahibi -başka bir şey değil, yanlışlıkla söylemiyorum- "Çıkartıyorum kardeşim seni." derse sonra ne olacak?

BAŞKAN - Sayın Bakanım, bugün de öyle zaten.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - İşte, sorunu çözüyorsanız onu engelleyelim diyorum.

BAŞKAN - Ama o zaman da mülkiyet hakkına tecavüz olur.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Hayır, mülkiyet hakkına tecavüz yok.

BAŞKAN - Biz diyemeyiz ki yani "Sen başka kiracıya veremezsin."

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Özel statü verilmiş ve yapılmış bir iştir bu. Onu söyleyin.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Burada özel mülkiyet var zaten.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - "Kiracıların müktesep hakları vardır bu konularda, onlar buralarda çalışmaya devam eder." deyin, buna hiçbir itirazım yok.

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Diyemeyiz.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Niye diyemezsiniz? Çünkü kurulduğu zaman da zaten bunlar verilmezdi başkasına.

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Kendi aralarında anlaşıyorlar zaten anlaşmazlık olduğu zaman.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Sayın Koçer, herkes anlaşıyor. Yani buradaki dönüşümü fark ediyorsunuz siz. Biz bu dönüşümü bir engelleyelim, daha doğrusu, engelleyemeyiz de uyarmaya çalışıyoruz.