KOMİSYON KONUŞMASI

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Sayın Temizel, buyurun.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Şimdi, değerli arkadaşlar, değiştirdiğimiz maddenin ne olduğuna bakmak gerekiyor. Değiştirdiğimiz maddenin ne olduğuna beraberce birlikte bakalım. Sayın Kuşoğlu belirtti.

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 10'uncu maddesinde aynen şu hüküm var: "Vakıflar Genel Müdürlüğünün idaresinde ve denetiminde bulunan mazbut vakıflar ile temsil ve yönetilen mülhak vakıflara ait taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile gerçek ve tüzelkişilerin mülkiyetinde bulunan cami, türbe, kervansaray, medrese, han, hamam, mesire, zaviye, mevlevihane, çeşme ve benzeri kültür tabiat varlıklarının korunması şu kararlar alındıktan sonra Vakıflar Genel Müdürlüğüne aittir." Değiştirdiğiniz madde bu. "Bu konuda tereddüdümüz var, Vakıflar Genel Müdürlüğünün görevi değildi." falan diyemezsiniz. Bu görev buna verilmiş zaten bu kanunla.

ERGÜN TAŞCI (Ordu) - Ama üstat, Vakıflar Kanunu'ndaki düzenlemeyle bu görev alanıyla bu düzenleme arasındaki bir çelişki.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Bu bir kanun, bu mevcut kanun. Yani oturmuşlar Vakıflar Genel Müdürlüğünün o kanununu falan bir tarafa bırakıp kültür ve tabiat varlıklarını korunmasıyla ilgili böyle bir görev vermişler vakıflara. Bunlar da bunu yapmamışlar. Şimdiye kadar hiç yapmamışlar ama getirip bu Komisyona "Bunların hepsini şu komisyon kaldırdı, şu tarihteki milletvekillerinin sorumluluğudur bu." denecek bir olayı sizin önünüze yuvarlamışlar. Peki, kim yapacak kardeşim bunu? Aynen sayılmış, açıkça. "Gerçek ve tüzelkişilerin mülkiyetinde bulunan cami, türbe, kervansaray, medrese, han, hamam, zaviye, mevlevihane, çeşme ve benzeri kültür tabiat varlıkları..." Bu Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait mi? Ait şu anda bu kanun. Bu kanunu daha değiştirmedik. Burada kırmızıyla çizilmiş olması bunun kabul edildiği anlamına gelmiyor. Bu kanun yürürlükte. "E bunu yapmayalım." Siz de hep beraber "Hadi bunu yapmasınlar." diye kaldırdınız. Peki, kim yapacak? Yani burada Kültür Bakanlığı... Onun gerekçesini ve tutanaklarına açıp bakalım beraberce. Şundan kesin olarak emin olun: "Vakıflar Genel Müdürlüğünün bu konudaki gelirleri, şunları bunları fazladır. Dolayısıyla oradan bunları da yapıversin." demişlerdir. Mutlaka demişlerdir, bu konuşma olmuştur.

Şimdi, burada bu maddeyi değiştiriyorsunuz, başka bir şeyi değiştirmiyorsunuz. Biz de diyoruz ki somut olarak: Peki, bunu kaldırdınız, bunlar ne olacak? Cami, türbe, kervansaray, medrese, han, hamam... Biraz önce Garo Bey de söyledi, kiliseler, diğer dinî ibadet yerleri, bunlar ne olacak? Ya, buna yanıt vermiyorsanız oturup da "Bunu kaldırdık, iyi ettik, Vakıflar Genel Müdürlüğünü kurtardık." diye derin bir nefes alacaksanız buna diyecek herhangi bir şeyimiz yok. burada belki birileri derin nefes alacak ama öbürleri de büyük bir yeise kapılacak "Eyvah gitti bütün bunların hepsi görüyor musunuz?" diye.

Yani bunu değiştiriyorsunuz Sayın Başkan, bu maddeyi değiştiriyorsunuz, başka bir şey yapmıyorsunuz.