İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Yani bu tabii, buradan sonra söyleyebileceklerim siyasal spekülasyona girer ama şunu söyleyeyim. Yani örneğin, terör örgütü içeriden terör örgütü mensubu devşiremiyor. Bu şu demek: Geçen yıl yani 2016 yılından bu yıla kadar bu oran yüzde 86 oranında azaldı, bu yıl 90 civarında şu an anda, eylül ayında da bir 6 kişi daha katıldı, 96 kişi. Oysa geçen sene bu rakam zannediyorum -600'ün üzerinde miydi arkadaşlar?- 600'ün üzerindeydi. Bu şu demektir: Terör örgütünün içeriden terör örgütü mensubu devşiremediği anlamına geliyor. İki, sınırlarınızı kapatıyorsunuz. Bizim şu derdimiz var ya, bunu açık söyleyeyim. Dün İran'la yapılan görüşmelerde de İran net bir şekilde PKK'ya karşı birlikte büyük bir mücadele verileceğinin altını çizdi, bu önemliydi. Bizim Irak'ın kuzeyindeki kamplara yönelik de hedeflerimiz söz konusu. Bütün bunlara yönelik içeride tedbirler alan bir Türkiye varken Hatay sınırında sürekli olarak duvar yapan ve buna karşı elektronik tedbirler alan bir Türkiye varken onlar başka bir açılımla beraber acaba Türkiye'de bunu yani bizim doğu ve güneydoğudaki aldığımız tedbirlere... Örneğin başka bir yere kaydırabilme imkânı olup da oradaki baskıyı azaltabiliriz miyiz diye terör örgütü bir düşünce içerisinde olabilir, yani bu olabilir. Ama öteki yani daha geniş bir perspektifteki çerçeve oturulup değerlendirilmelidir. Biz o konudaki değerlendirmeleri de yapmıyor değiliz. Yani bizim acaba hangi konsantrasyon alanımızı kaydırmaya veya bizi başka ne tarafa doğru çekmeye çalışıyorlar, bu değerlendirmelerimizde hep ama bunlar bundan sonrası tehditler ve endişelerden gerçekleşebilecekler ve tedbir alınabilecekler kısmına girer düşüncesi içerisindeyim.