MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Teşekkür ederim.

Öncelikle bu "torba yasa" diye tabir edilen bu çeşit yasalara karşı yapılan eleştirileri kabul etmiyorum. Toplumun birçok meselesini çözen, sahada yaşananlara karşılık çözüm üreten bir kanun tasarısı. Biz Hükûmet makamıyız, icraat makamındayız, çözüm makamındayız. Karşılaştığımız sorunları...

BAŞKAN - Bundan önceki Maliye Bakanımız karşı olduğunu söylemişti de.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ben Maliye Bakanı olarak yok...

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Sayın Meclis Başkanımız "Bir daha torba yasa getirmeyeceğiz." demişti.

BAŞKAN - Sen basma, ben söylüyorum.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, ben söylüyorum. "Torba yasalar" diye tabir edilen yasalar... Şimdi, öncelikle şunu söyleyeyim: Maliye Bakanlığı olarak üzerinde koordinasyon yaparak çalıştığımız bir yasa getirdik, yani biz çalıştık. Teknik seviyede koordinasyonunu yaptık, bütün maddeler üzerinde çalıştık. Bu, 130 madde değil, toplumun ihtiyacı varsa 230 madde de olur. Yani madde sınırlaması diye bir şey söz konusu olamaz.

İkinci olarak, gerçekten burada şu anda çözüm bekleyen birçok konuyu da aynı anda çözmüş oluyoruz. Bu maddeler, hani zaman zaman komisyonlarda verilen, alelacele verilen önergeler bakımından belki tartışılabilir ama bunlar gerçekten teknik olarak üzerinde uzun uzun çalışılan konular. O açıdan, ben torba yasaların, memleketin sorunlarını çözmek için, bir koordinasyon hâlinde olmak koşuluyla yararlı olduğunu düşünüyorum. Yoksa sürekli temel yasa veya belli bir kod yasa getirerek bu işleri çözelim dersek de meseleler yerinde kalıyor. O açıdan doğru bir yöntem ve bizim bunu sıklıkla kullanmamız lazım.

Diğer taraftan, evet, demin ifade ettim, biz çözüm makamındayız. Yani Eskişehir'de ziyaretimiz sırasında orada yaşayan 500 köylümüzü ilgilendiren o anda sıcak bir olay yaşadık. Siz de yaşamıyor musunuz milletvekili olarak?

KADİM DURMAZ (Tokat) - Sayın Bakan, 500 köyü mü ilgilendiriyor?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok. 500 aile mi? 500 aile, yani böyle bir mesele gündeme geldi, konuya baktık. Yani vatandaş köy tüzel kişiliğinden yerleşim, köy yerleşim alanı içerisinde ev yapmak amacıyla yerleri almış ama beş yıllık süreç içerisinde bitirememiş. Normalde köy tüzel kişiliğinin bu yerleri kişiden geri alması gerekiyor. Veya yine oradaki konu, yani verildiği tarihte köymüş ama daha sonra orası Büyükşehir Belediye Yasası çerçevesinde belde, mahalleye dönüşmüş, dolayısıyla şimdi uygulama nasıl olacak? Burayı belediye alabilir mi alamaz mı? Çünkü esas kod kanununa gittiğiniz zaman orada bir köyden bahsediyor. Dolayısıyla karşılaştığımız bu soruna karşı bu meseleyi çözmek amacıyla vatandaşlarımız diyor ki: "Bize bir süre verin. Bu süre içerisinde evlerimizi tamamlayalım ve bu şekilde de bu evlere oturalım." Biz de vatandaşın bu talebine karşılık Komisyonumuza getirdiğimiz maddedeki önerimizde diyoruz ki, bu vatandaşlarımıza bir üç yıllık süre verelim. Bu üç yıllık süre zarfında evlerini tamamlarlarsa zaten yasadaki şartları yerine getirmiş olarak evlerine sahip olacaklar. Buna rağmen yine olmazsa kanunun zaten genel hükümleri çalışacak. Sizler de zaman zaman getiriyorsunuz bu tür önerileri, "Ya, işte, şurada bir sıkıntı var, bir süre verelim de vatandaş o meseleleri çözsün." diyorsunuz. Onun için bunun, maddenin arkasında özel bir gündem yok. Yani bütün Türkiye'yi de tek tek taramadık. Yani hangi köyde kaç dosya vardır, bu köylerde, bu meselelerde ne vardır, ona bakmaya ihtiyaç yok.

Konya'da rastladık, Konya'da da köylerde benzeri sıkıntılar olduğunu da arkadaşlar çalışma sırasında gördüler. Dolayısıyla bu kanun çıktıktan sonra tahmin ediyorum İçişleri Bakanlığı bir tamim yayınlayacak ve burada uygulamayı tamamen kim yapacak? Köy tüzel kişilikleri yapacak, ne vali yapacak, ne siyaset yapacak.

KADİM DURMAZ (Tokat) - Büyükşehirlerde köy kalmadı Sayın Bakan.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, şöyle söyleyeyim: Konya'da görmüşler, Eskişehir'de görmüşler, her ilimizde vardır arkadaşlar.

KADİM DURMAZ (Tokat) - Konya'da köy yok.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yani burada, bu maddenin arkasında şöyle böyle bir şey yok. Son derece insani, siyasetin doğasında, sahada görülmüş bir hadiseyi sahiplenme ve onu sizlerin huzuruna getirme gibi bir niyet var, o açıdan takdirlerinize arz ediyoruz. Burada bir sorunu çözmeye çalışıyoruz. Yani köy tüzel kişiliği alsa ne yapacak, belli değil, almasa ne yapacak, o zaman da alması lazım. Ee, hadi bir fırsat verelim, üç yıllık bir süre verelim, vatandaş ile köy tüzel kişiliği arasındaki bu soruna bir geçiş dönemi düzenlemesi getirelim diyoruz.

Takdirlerinize sunuyorum.