MUSA ÇAM (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Uçağa binerken silah taşıma ruhsatı bulunan bütün herkesin silahları teslim ettiğini ve inişte aldıklarını biliyoruz. Ancak, son zamanlarda şöyle bir olayla karşılıyoruz: Kimi Hükûmet üyelerinin, bakanların, koruma polislerinin silahla uçağa bindiğine tanık oluyoruz.

Şimdi, sormak istiyorum, şimdi Sayın Bakanımız burada: Bir toplantı nedeniyle İstanbul'a uçacak gidecek, Sayın Bakanının korumaları silahlı bir şekilde, belinde silahıyla uçağa binebilirler mi, binemezler mi? Uluslararası havacılık mevzuatına göre binemeyeceğini biliyoruz, silahlarını teslim...

BAŞKAN - Türkiye'de de binemiyorlar ya, teslim ediyorlar. Teslim ediyorlar Türkiye'de.

MUSA ÇAM (İzmir) - Etmiyorlar.

BAŞKAN - Ediyorlar, ediyorlar.

MUSA ÇAM (İzmir) - Etmiyorlar Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Ben hep gördüm, hep ediyorlar.

MUSA ÇAM (İzmir) - İnanın ki İzmir-Ankara uçuşlarında kaç defa sayın bakanların koruma polislerinin silahla bindiklerine tanık olduk ve müdahale ettik, dedik ki: "Ya, bu nasıl bir iş?" Olabilir, bir kriz geçirdi adam veyahut da o değil de onun yanında oturan bir babayiğit kriz geçirdi, polisin elindeki, korumanın elindeki silahı aldı, ne yapacağız biz yani? Dolayısıyla bunu yaşıyoruz ve buna tanık oluyoruz biz. Neye göre bu arkadaşlarımız silahla uçağa biniyorlar?

Şimdi, bu düzenlemeyle beraber bu yasal hâle getirilecek. Yani, korumların, güvenlik güçlerinin artık uçakta silah bulundurma şeyini burada meşru hâle getiriyorsunuz. Yani, bu çok tehlikeli bir iş.