| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/884) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 11 .10.2017 |
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Sayın Bakanım, vergilendirmede "muaf" kavramı, vergilendirmenin yapılmayacağı, o alanın vergi dışı bırakıldığı anlamına gelir. Bu yetki, bunun yeniden vergi kapsamına alınması tamamen Meclisin yetkisindedir, vergi ihdas etmek Türkiye Büyük Millet Meclisinin yetkisindedir. Dolayısıyla, "muaf" diyorsanız, vergi almıyorsanız o takdirde bunun vergili hâle gelmesi her hâlükârda yeni bir yasa düzenlemesi gerektirir ve burada da açıkça neyi, neden, ne kadar oranlara kadar vergilendireceğinizi de belirtirsiniz. Alt ve üst sınırları belirlenmiş yetkiler ancak Bakanlar Kuruluna yetki olarak verilir. Dolayısıyla, "muaf" olanların "sıfır" olması hâlinde birdenbire bu vergilendirme olayını otomatik olarak kaldırmış oluyoruz ortadan ve burada alt ve üst sınır da belirlenmediği için "yüzde 50'ye kadar" diyorsunuz. Bu, Meclisin yetkisinin sınırsız bir şekilde Bakanlar Kuruluna devri anlamına gelir. Dolayısıyla, böyle bir düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olduğunu düşünüyorum, üzerinde yeniden düşünülmesi gereken bir olaydır bu. Teker teker saymak suretiyle Gümrük Giriş Tarife Cetveli'ndeki pozisyonların tamamını, "Bunlardaki vergi oranını şu şekilde belirledik." denecek. Sıfırın yüzde 50'si demek, yüzde 50 oranında vergi koyacağız anlamına gelmiyor. Bir oranın alt ve üst sınırları şeklinde olabiliyor. Sıfıra kadar indirebilir bu oranı, ayrı bir olay ama oranı koyarsak sıfıra kadar indirecek, yukarı çıkartacak.