KOMİSYON KONUŞMASI

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Aslında sorun, gelmekte olan, yuvarlana yuvarlana büyüyerek gelmekte olan ve gelecekte dünyadaki bütün ticari ilişkilerin ağırlıklı kısmını oluşturacak olan bir konu. Dolayısıyla konuştuğumuz konu o ancak çözümümüz ona kesin olarak bir çözüm oluşturabilecek bir olay değil, hatta uluslararası ilişkilerimizde yaptığımız vergi anlaşmalarında sorun yaratacak olan bir düzenleme.

Özellikle sanayide 4G gelişmelerinden sonra gelecekte bütün bu işlemlerin hepsinin elektronik ortam üzerinden yani ayakkabının kalıbının elektronik olarak gönderilip arkasından yapılmış ayakkabının alındığı bir sürecin yaşanmaya başlandığı bir dünyada bu konuların mutlaka bir düzenlemeye gereksinimi var, o doğru. O doğru ama şu anda, hizmeti sunandan bunun beyan edilip ödenmesini istemek hayalcilik olur. Böyle bir şey yapmaz insanlar. Bankalardan da izleyemezsiniz çünkü bu ödemelerin büyük bir kısmı bizim bankalarımız üstünden falan geçmeyecek. Türkiye'de mukim olmayan, Türkiye'de iş yeri veya bir temsilci bulundurmayan ya da irtibat bürosu olmayan bu tür kuruluşlarda sadece irtibat bürosu ve vesaireleri vergilendirebilirsiniz ki ondan da hemen vazgeçerler.

Olay çok önemli yani geliyor yuvarlana yuvarlana. Bizim 1980'li yıllardaki en temel sorunlarımız, Türkiye'deki irtibat bürolarının Türkiye'de sağlamış oldukları, ana şirketlerine buradaki faaliyetleriyle sağlamış oldukları kazançları çözmekle geçti. En büyük sorunumuz oydu; çok uğraştık biliyorsunuz, çok uğraşıldı. Onları, irtibat bürolarını, onların buradaki temsilciliği gibi, iş yeri ya da temsilci gibi tanımlatmak için çok uğraştık. Aramalar yaptık, şunu yaptık, bunu yaptık, öyle bir belge bulup "Ha, bak, bu burada bunu organize ediyor zaten, bu işleri planlıyor." diyerek güya onu çözmeye çalıştık. Daha sonra da vergi anlaşmalarıyla hepsinden vazgeçmek zorunda kaldık büyük bir kısmının.

Şimdi, sorun çok önemli. Büyüyerek geliyor. Özellikle sanayide 4G, uluslararasında artık sınır mınır, vergi dairesi tanımayan bir hâle gelmeye çalışıyor. İşte bu koşullar altında, bu şekilde sadece birkaç mükellefe sorun yaratacak bir düzenleme yaparsanız gelecekteki gelişmenin Türkiye açısından bir engelini de oluşturabilirsiniz. "Ya, orada böyle böyle bir şeyler var. Sakın ha onun üzerinden herhangi bir şey yapmayın. Pakistan'da bu olaylar çok daha iyi oluyor, siz oraya gönderin bütün bu kalıplarınızı, vesairelerinizi, dijital bilgilerinizi. Oradan bilgi gelsin." olayıyla karşılaşabilirsiniz. O nedenle, konunun... Hele bir de Türkiye böyle bir düzenleme yaptı diye yarın yansıyacak. Hemen yarın yanşayacak. Çok ciddi yansıyacak üstelik de. "Bu ne gibi sorunlar yaratır." diye insanlar tartışmaya başlayacak, bankalar tartışmaya başlayacak. Dolayısıyla attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değmeyecek gibi geliyor değerli arkadaşlar. Konuyu bence ayrıntılı olarak çalışıp bütün boyutlarıyla yepyeni hatta tanımını bile değiştirerek dijital ortamda gerçekleştirilen ticari faaliyetlerin vergilendirilmesiyle ilgili... Konuyu OECD'ye taşıdılar bildiğim kadarıyla, onlar da konuşuyorlar şu anda bunu. Giden arkadaşlarımız büyük bir ihtimalle oradaki bilgileri falan da getiriyorlardır.

Olayın bu şekilde değerlendirilmesi gerekir diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.