| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/884) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 18 .10.2017 |
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Evet, şimdi, Sayın Kuşoğlu'nun sorularıyla ilgili teknik açıklamaları aldık, Sayın Kalaycı'nın sorduğu sorularla ilgili de teknik açıklamaları aldık. Ben sadece şunu söyleyebilirim: Burada, biliyorsunuz, bankalar şartsız, süresiz banka teminat mektubu veriyorlar. Eğer yüklenici taahhüdünü yerine getiremezse, sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getiremezse, idare de bunu tespit ederse böyle bir durumda doğrudan doğruya bankaya bildirimde bulunuyor, sözleşme bedelinin yüzde 6'sı oranında alınan kesin teminat mektubunu banka koşulsuz ve süresiz bir şekilde hemen paraya çeviriyor. Dolayısıyla bizim burada "alacak sigortası" diye konuştuğumuz kavram veya getirdiğimiz müessese idarenin bütün alacaklarının bu sigorta dâhilinde tahsil edilmesi, karşılanması değil; kesin teminat mektubu veya geçici mektubu dediğimiz, ihalede ihale bedelinin yüzde 3'ü, kesin teminatta sözleşme bedelinin yüzde 6'sı. Mesela, müteahhidin yükümlülüğünü yerine getirmemesinin ortaya çıkardığı mali risk yüzde 6'nın çok daha üzerinde de olabilir. Zaten biliyorsunuz, kesin teminat mektubu ortaya çıkan riskten mahsup edilmeden bir cezai şart olarak gelir kaydediliyor. Ayrıca müteahhide dava açılıyor, idare bütün alacaklarını alıyor. Onun için, burada getirdiğimiz alacak sigortası bağlamında ifadesinin kullanılmasının temel nedeni ilgili mevzuata referans vermek. Onun için, burada sigorta şirketleri süresiz, koşulsuz ve Kamu İhale Kanunu'nda öngörülen şartlara uygun olarak banka teminat mektubuyla aynı mahiyette bir alacak sigorta senedini idareye verecek. Müteahhit alacak bunu, idareye verecek, idare de demin söylediğim hususların gerçekleşmesi hâlinde sigorta şirketine ibraz edecek, sigorta şirketi hiç şey yapmadan, doğrudan doğruya bu bedeli ödeyecek. Alacak sigortası konusu sigorta şirketlerinin başka sahalarda da büyütmek istedikleri bir pazar. Bugün sadece kamunun değil, özel sektörün alacaklarının da bu kapsamda sigortalanması mevzubahis ve anladığım kadarıyla şu anda bu konuda yetkilendirme de var değil mi, özel sektörün alacaklarının sigortalandırılmasını da yapıyorlar.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - İşçi alacakları da var mı burada?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Burada işçi alacakları değil, bakın, bu sadece... Biliyorsunuz, bir müteahhit sözleşmede üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğinde, ilk anda idarenin dava açma ve alacak hakkı talebini ortadan kaldırmamak ve elde edilen parayı da mahsup etmemek şartıyla önceden verilmiş kesin teminat mektubunu direkt paraya çeviriyor, bunu paraya çeviriyor ve gelir yazıyor, sonra dönüyor, müteahhidin peşine düşüyor. Sigorta şirketleri için getirdiğimiz aynı. Dolayısıyla burada genel anlamda müteahhidin risklerinin sigortalanması diye bir şey söz konusu değil. Burada yani anladığım kadarıyla, sigortacılık şirketiyle ilgili hâlihazırda bir regülasyon var. Bir sigorta şirketinin bu kapsamda düzenleyebileceği gayrinakdi sigorta tutarına ilişkin limitlerin ne olması gerektiği konusunda, gerek ana kanunda gerekse Hazine Müsteşarlığının düzenlediği regülasyonlarda mutlaka kurallar olması gerekir. Reasürans müessesesi zaten var, o konuda Hazine Müsteşarlığı kendi teknik çalışmalarını yapacak.
Biz niye buna olumlu bakıyoruz? Yani, burada sigorta şirketleri talep de etse aslında teminat mektubu verme çeşitliliğini artırıyoruz. Bugün firmalar kamuya verdikleri teminatları çeşitli yollarla verebiliyorlar; nakit olarak da verebilir, banka teminat mektubu olarak da verebilir. Şimdi yeni bir enstrüman ekliyoruz, diyoruz ki: "Bir sigorta şirketinden alınmış sigorta senedi olarak da verebilirsiniz." Bence bu, reel sektör için iyi bir şey çünkü rekabeti artırıyoruz. Yani bugün, banka teminat mektubu olduğu için herkes bankaya gidiyor, banka o teminat mektubu üzerinden bir komisyon, bir prim talep ediyor.
BAŞKAN - Uçtu komisyonlar.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Dolayısıyla şu anda, pazarda yani teminat mektubu pazarında bankaların yanında sigorta şirketlerini de eklemiş oluyoruz. Sigorta şirketleri için yeni bir ürün. Bu ürün sigorta şirketlerinin riskleri dağıtmalarına, yeni ürün çeşitliliğini geliştirmelerine fayda sağlayacak. Kamu kurumları açısından fark eden bir şey yok. Regüle edilmiş bir piyasada düzenlemiş bir teminat mektubunun kamu kurumu tarafından alınması var. İbraz edildiği anda paraya çevrilmek zorunda. Reel sektör açısından iyi bir şey, bana göre komisyon oranlarını aşağıya çekecek. Dolayısıyla burada yaptığımız düzenlemeyle Türk finansal sistemini olağanüstü riske sokacak sistemik bir riskten toplamda bahsedilemez.
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Özelleştirme ihalelerinde de geçerli olacak mı?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Değil, değil, bu 2886 sayılı... Değil değil... Sadece Kamu İhale Kanunu kapsamındaki teminat mektupları.
Toplam ihale tutarı aynı olduğuna göre, gayrinakdi kredi olarak verilen teminat mektupları toplamda değişemeyeceğine göre finansal risk açısından sadece veren kurum bakımından çeşitliliği artmış olacak. Onun için, finansal sistemi toplamda yukarıya çeken, riskleri artıran bir unsur da olmayacak. Sigorta şirketleri konusunda Hazine Müsteşarlığının denetlemesi, yönlendirmesi konusunu belki şu düzlemde tartışmak lazım. Şimdi, Maliye Bakanı olarak da yeni bir tartışma başlatmayayım. Belki de sigorta şirketlerinin de bütün düzenleme, regülasyon ve denetiminin de bankacılık sistemi gibi BDDK tarafından yapılması daha doğru, belki oranın görev tanımlarına bunu da katmak düşünülebilir ama şu anda getirdiğimiz düzenleme benim söylediğim bağlamda bir düzenlemedir, bunu bu şekilde görmek gerekir.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Sayın Temizel...
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Şu anda bizim sigorta şirketlerinin ne kadar riski yani? Biz şimdi burada kamu ihalelerinden bahsediyoruz. 90 trilyon lira şu anda sigorta şirketlerinin teminat verdiği risk var. Şimdi, bizim bir yılda yapılan kamu ihalesinin toplam tutarı diyelim ki 150 milyar lira, yüzde 10 olsa, 15 milyar; 7,5 milyar, yaklaşık 9 milyar. Demek ki kamunun toplam yaptığı ihaleler neticesinde yıllık olarak bakacak olursak verilecek teminat mektubu tutarı 9 milyar liralık bir risk. Şu anda bu 9 milyar liralık risk tamamen bankalar üzerinde; bazen kişiler nakit de verebilir, bankalar üzerinde olan bir risk var. Şimdi, bu -bunu da genel olarak söylüyorum, elimde bir bilgi olduğundan değil- 9 milyar liralık riskin bir kısmını sigorta şirketleri rekabet koşulları içerisinde müşterilerinden almak isteyecekler, o kadar.