MUSA ÇAM (İzmir) - Şimdi, tabii Kadim Bey'e çok haksızlık yapıyorsunuz.

BAŞKAN - Yapmıyorum ben. Herkese yapabilirim, size yapabilirim ama Kadim ağabeye yapmam.

MUSA ÇAM (İzmir) - Peki.

Şimdi, Sayın Başkan, Sayın Bakan; teminat mektubu sıkıntısı çeken, bunu almakta zorlanan çok ciddi inşaat firmalarının ve şirketlerin olduğunu biliyoruz. Bunlar ne kadardır, sayısı ne kadardır, miktarı ne kadardır? Bununla ilgili elimizde bir veri yok ama teminat mektubu alamayan çok ciddi anlamda şirketlerin olduğunu biliyoruz. Şimdi bu düzenlemeyle bu teminat mektubu alamayan şirketlerin sigorta şirketleri marifetiyle riskin paylaşıldığını düşünüyoruz.

BAŞKAN - Onlar gene alamazlar ağabey.

MUSA ÇAM (İzmir) - Yok, değil. Yani riskin sigorta şirketlerine kadar yayıldığını ve sigorta şirketleri marifetiyle bunun süspanse edileceğini düşünüyorum şahsen bu düzenlemeyle beraber. Bunun maliyeti, sonuç itibarıyla, bugüne kadar olduğu gibi, çeşitli riskler sonucunda batan, ödeyemeyen ve devlete, hazineye büyük yük yükleyen bu şirketlerin sonunda masrafları, külfeti vatandaşlara "yeniden yapılandırma" adı altında yapılan düzenlemelerle yine vatandaşa yıkılmıştır.

Ben bu 72'nci maddede bu teminat mektuplarıyla ilgili alanın bu kadar genişletilmiş olmasından böyle anlıyorum ve bunun gelecek kuşaklara büyük bir külfet bırakacağını düşünüyorum. Bu şirketlerin sayısı kaçtır, var mıdır ellerinde bir analiz? Onu da öğrenmek isterim.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Şirket sayısı derken, hangi şirketi soruyorsunuz?

MUSA ÇAM (İzmir) - Yani teminat mektubu alamayan şirket sayısı ne kadardır Türkiye'de? Artık yani tüm inşaat şirketleri... O kredilerini yitirdiklerini...

BAŞKAN - Böyle bir istatistik olmaz.

MUSA ÇAM (İzmir) - Olmaz mı ya! Şimdi teminat mektubu alamayan bir ton şirket var yani şimdi. Kara listeye girenler var bir ton yani.