| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı(1/884) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 20 .10.2017 |
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, bütün açık yürekliliğimle itiraf ediyorum, aşağı yukarı elli yıllık bir sorunu çözüyorsunuz şu anda burada. Kooperatifçiliğin gelişmesi konusunda şimdiye kadar birçok şey yaptıklarını söyleyenler, daha doğrusu birçok şeyleri düzenlediklerini söyleyenler, maalesef bu kadar basit bir olayı çözmeyerek kooperatiflerin gelişmesinin önünde ciddi engel oluşturdular. Kooperatif, sonuç olarak bir sermaye kuruluşu oluyor. Çok küçük birikimlerle oluşturulan bu kooperatiflerin de gittikçe sermayeleri büyüdüğü zaman kendi içlerinde tıkılıp kalmamaları gerekiyor, değişik yatırımlar yapmaları gerekiyor, ilave yatırımlar yapmaları gerekiyor. Elbette ki bütün bunların hepsi daha önceden sağlanmış olan bir muafiyet fanusunun arkasında gerçekleştirilecek işlemler olmuyor. Dolayısıyla o işletmelerden elde edilen gelirlerin vergilemeyi, daha doğrusu kooperatiflerin muafiyetini etkilememesi gerekiyor ama vergilenmeyeceği anlamına da gelmiyor. Ancak bu düzenleme maalesef yapılmadı. Ben bununla ilgili olarak ilk raporumu 1975 yılında yazmışım, düşünün. 1975, şimdi 2017 yılında madde üzerinde konuşuyorum, bu da bir zaman tüneli, düşünün. Hatta bu yazdığım rapor yayınlanmış Maliye dergisinde.
Burada yapılan işlem kesin olarak doğru, kooperatiflerin amaçları çerçevesinde yapmış oldukları ortak içi işlemlerin tamamı nedeniyle kooperatifler kurumlar vergisinden muaf; buraya kadar tamam. Ancak bu işlemlerin yerine getirilmesi sırasında onların kullandıkları bazı araçlar var ki bunlarla ilgili yapılacak nihai işlemler, elden çıkarma, hurdaya satma, şunu yapma, bunu yapma gibi işlemler artık ortak içi olarak yapılacak değil, bir tasfiye işlemi niteliğinde kalıyor. Yani ilaç dağıtımında kullandığı bir aracını bir eczacı kooperatifi eskidiği için satmaya kalktığında "Muafiyetini kaybettin, ortak dışı işlem yaptın." diyorlar. Mantığı da yok, aslında yorumla da çözülecek bir olay ama bu, işte kırk küsur yıldan beri sürüp gelen bir olay. Bu olayı çözdüğü için bu madde o nedenle bu kadar uzun süreli bir sorunu çözdü diyorum.
Özellikle de kooperatiflerin farklı yatırımlarda bulunmaları hâlinde de bunun kooperatif işiyle ilgili olmamasına karşın oralara sermaye koyabilmesi bunların muafiyetini ortadan kaldırabilen bir olay idi şimdiye kadar. Bir sürü kooperatif bundan ciddi anlamda yıllarca mutazarrır oldu, incelemeler, araştırmalar gitti. Bu madde bunu çözüyor. Dolayısıyla üzerinde çok fazla spekülasyon yapılacak bir madde değil ancak kırk iki yıldan beri bu işle uğraşan birisi olarak ben maddeyi okuyunca gelecekte yine bazı tartışmaların çıkabileceği konusunda bazı küçük endişeler taşıyorum. Bu konuları burada "Hayır, bu da böyle çözülüyor." diye hiç değilse yani maddede değişiklik yapılmasa bile tutanaklara geçirilir ise gelecekte itilafların çıkmasının önüne geçilir diyoruz.
Şimdi, doğal olarak kooperatiflerin ortak dışı işlemleri burada tamamlandı. Kooperatifin amacıyla uyumlu faaliyetlere ortaklarıyla yaptıkları işlemler zaten muafiyet kapsamı içerisinde, oradan sonra da teker teker bazı olayların tadadı yoluna gidilmiş. Burada iki tanesi var: Kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle sattıkları teçhizat falan filan gibi şeyler kooperatifin muafiyetini bozmaz diyoruz, tadat ediyoruz hangi durumlarda kooperatifin muafiyeti bozulmayacak diye. "Kooperatiflerin faaliyetin icrasına tahsis ettikleri ve ekonomik ömrünü tamamlamış olan demirbaş, makine, taşıt ve benzeri amortismana tabi iktisadi kıymetleri elden çıkarmaları..." Bu artık bozmuyor, burada bir sorun yok. Sonra, yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vermeleri bozmuyor, burada da tadat etmişiz. Ama burada Sayın Bakanın son olarak söylediği, kooperatiflerin amaçlarıyla uyumlu faaliyetlerde bulunacak iktisadi işletmeler kurmaları hâli burada da madem ki bunu bozmayacak, muafiyete dokunmayacak, tadat edilmesinde yarar var. Onun dışında, amacıyla uyumlu iktisadi işletmelere iştirak etmesi de bunu bozmamalı. Örneğin, eczacılar için enjektör üretmek üzere bir fabrika kuruluyor veya anonim şirket kuruluyor. Eczacı kooperatifleri buna da iştirak edebilmeliler, ona iştirak ettik diye onların muafiyetinin de bozulmaması gerekir. Yani sermayenin bu şekilde ancak kullanılabilir hâle gelmesi olanak dâhiline girer. Dolayısıyla tadat yönüne gidildiği andan itibaren bu iki tane unsuru da bunun içerisine eklemek gerekiyor. Yok, eğer bu sağlıyor bunu diyorsak da burada çok net bir şekilde bunu ifade etmemiz lazım.
Üçüncü olarak, burada bu tür kooperatiflerin muafiyetini bozmayacağı tanımlanan işlerle ilgili olarak ayrı bir iktisadi işletme oluşturulması konusu, özellikle taşıtların, demirbaşların vesairelerin satışıyla ilgili. Bu, aslında ciddi anlamda sorun yaratıyor. Bunlar gelmişler, iktisadi işletmeye girmişler yani kooperatife girmişler, amortismanları ayrılmış, kullanılmış, sonra da satılıyor. Dolayısıyla bunlar için bir iktisadi işletme kurmaya gerek yok. "Bu tür muafiyet dışı işlemlerde bir hesapta bunlar izlenilir." denildiği takdirde, o hesabın ne şekilde işleyeceğinin de Maliye Bakanlığı tarafından belirleneceği maddeye dercedildiği takdirde bu madde gerçekten dört dörtlük bir madde olarak elli yıllık bir sorunu çözer diye düşünüyorum.