KOMİSYON KONUŞMASI

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Aslında yani neredeyse 2010 yılından beri ciddi olarak gündeme getirilmeye çalışılan ancak bir türlü gündemde yer bulamayan bir konu. Yani bilinmiyor anlamında böyle bir şey söylemek istemiyorum. Bütün olay, aslında bütün endişe, bu şekilde oluşturulacak olan fonlar, elbette ki böyle dişe dokunur herhangi bir şey filan yaratmayacak ama "Ben böyle bir sermayeye kavuşabilsem şunları, şunları, şunları yapardım." diyen insanların hayaline destek verecek olan bir olay olacak. Olayı bu kadar net olarak ortaya koymalı.

Şimdi, bunu yapmaya kalksa, internette kendisine bir site kursa, "Böyle bir işi yapmaya çalışıyorum, bana şu kadar göndererek bağışta bulunursanız işte dünyaya katkıda bulunacaksınız." diye bir slogan koysa yapamıyor. Niye? Çünkü yardım toplamayla ilgili, para toplamayla ilgili hukukumuzda bir sürü sınırlama var. Biz bu kanunda bu sınırlamaları kaldırarak birilerinin bu şekilde hayal ticareti yapmasının önünü açıyoruz. Bu hayallerin gerçekleşmeyeceğini söylemiyorum, bazıları gerçekleşecek. Bütün olay, bu hayallerin peşine takılan insanların hayal kırıklıkları karşısında devletin bir sorumluluk üstlenip üstlenmeyeceği konusudur. Sermaye Piyasası Kurulu böyle bir düzenleme yaptığı andan itibaren bu hayal kırıklıklarıyla ilgili olarak ya da herkesin daha sonradan çok değerli olacak olan 3 kuruş, 5 kuruşlarının sorumluluğunu üstlenmesi olayıdır. Üstlenilebilir, herhangi bir itirazım yok. Burada kurulan olay, bir platform kurulacak, o platformu kuranlar buraya gelip de proje tanıtıp para toplamaya kalkanların sorumluluğunu üstlenecekler. Yani "Yok olmaz böyle bir proje." diyecek ya da "Olur bu proje, seni buraya kabul ettim." diyecek, "Topladığın fonun yüzde şu kadarını bana ver." diyecek platform ücreti olarak veya giriş ücretini başlangıçta alacak. Kısacası, daha sonradan yaratılacak hayal kırıklıkları sırasında devlet sorumluluğunu bu kadar kolayca ortaya koyduğunuz takdirde gelecekle ilgili olarak sizin izin verdiğiniz kuruluşların da "Ben dolandırıldım, haydi bunu karşıla." diyen insanlara mutlaka bir yanıt vermesi gerekecek. Bu, ağır bir sorumluluktur. Kitle fonlamasıyla ilgili eğer bir şeyler yapılması gerekiyorsa o zaman bu platformu kuranların para kazanmasının veya para biriktirmesinin, bunun üzerinden bir şeyler elde etmesinin bir anlamı filan yok. Herkese açıkça ikna olduğunuz ve katıldığınız sürece bu tamamen sizin sorumluluğunuzdadır. İster bağış yapın ister ödül kabul etmek üzere bunu yapın ya da gelecekte hisse tabanlı bir şey vereceklerdir yani 'Bu, şirket olduğu zaman size de buradan hisse vereceğim.' diyenlerin peşine katılın, sorumluluk sizin, düşünün öyle karar verin kardeşim." diyeceksiniz. Bunu çok net olarak serbest bırakırsanız yani yardım toplamayla ilgili kısımları falan kaldırarak, herkesin sorumluluğu kendisine ait olur. Ya izin verirsiniz ya vermezsiniz, yardım toplamaya nasıl izin veriyorsanız bu böyle. Burası kontrol edilebilecek, bu hayal dünyası kontrol edilebilecek bir dünya değil. Devlet sorumluluğunu almak o kadar kolay bir olay değil. "Platforma izin verdim, geldim ben, bana iyi projelerini getirecek olan insanlara buradan bunu duyurmasına olanak vereceğim, toplanan paralar burada olacak, şu koşullardan sonra ben bunu buna aktaracağım." diyecektir. Öyle mi? Böyle, böyle kuruluyor zaten şeyler de. Sonra, "Ya ben yanılmışım, bu proje olmamış." diyecekler hepsi. Sorumluluk, direkt olarak bu platformun kurulması sırasındaki şeylerde. Çünkü tutamıyorsunuz yani kontrol edemiyorsunuz, insanlar öyle şeyler çıkarmaya başlıyorlar ki ama bunun özgür olarak uygulanmış olduğu ülkelerde bunlarla ilgili yardım toplanabilir, bu şekilde fon toplayabilir, limitlerini de koymak suretiyle tabii ki. Yani oturup da bunun üzerinden on binler, yüz binler falan kişi başına hisse vereceğim diye toplanmaması gerekiyor. Yani buradaki katılımcıların melek ortak olarak görülmemesi gerekiyor, olmayacak öyle bir olay. Küçük miktarlarda ise şu kadardan fazla olmamak koşuluyla vermiş oldukları ödüllerle ilgili şahsı sorumluluklarını da koymak suretiyle bu kişilere para verenler yani kendileri karar versinler, sorumlulukları ona ait dersiniz, bunu bırakırsınız.

Yoksa, nereye ulaşacağını bilmediğimiz bir olayda platform kurup SPK'nın sorumluluğunun içerisine dolayısıyla devletin sorumluluğunun içerisine koyarsanız SPK'dan izinli olarak kurulmuş olan platformumuzda işte şu buluşu yapan insana şu kadar fazla para geldi, onlar da şunu dağıttılar." Diye, bir süre sonra ucu alınmayacak, ciddi anlamda sorunlara neden olacağının endişesini taşırım. Yoksa bir sürü insan "Ya ben şu projemi bir duyurabilsem şu televizyonda, ben ciddi olarak kendim kaynak toplarım." diyenden geçilmiyor. Hele sabahtan akşama kadar bilgisayar başında oturanların her gün bir şeyi var. Bende de var, küçük yeğenlerden bir iki tanesi her gün bir buluş yapıyor, "Aman ben bunu bir duyursam, ben buna parayı bir toplasam bunu buradan yaparım." diyor. Yani bu hayal ticareti, önüne geçilecek bir olay değil, engellenecek bir olay olarak görmüyorum ama burada devleti sorumlu kılmak, devletin bu konuda sorumluluk alması bence çok erken bir olay, üzerinde çok çalışılması, kademe kademe hayata geçirilmesi gereken bir kurum olarak bakmak gerekiyor.

Şu düzenlemeyle çıkardığınız zaman yaptığınız pek fazla bir şey yok zaten. Diğer yardım toplama kanunlarına tabi olmayacak diyorsunuz, tamam, demek ki yardım toplayacak bundan sonra. Para toplama konusunda artık valiliklerden izin almayacaklar, dernekler masası tarafından kontrol edilmeyecekler falan filan, hepsinden çıktı. Sonra, geliyorsunuz, "Kitle toplama formlarının hukuka aykırı faaliyet ve işlemlerinde uygulanacak tedbirler için kanunun 96'ncı maddesindeki hükümler kıyasen uygulanır." Kime? Platformu oluşturanlara mı? Platformu oluşturanlar böyle bir sorumluluğu almak için belirli teminatlarla sanki banka gibi, vesaire gibi mi kuruluyorlar ki bunlar? Bir site kurduğu andan itibaren, platform oluşturulmuş olacak. Siteyi kurana mı, platformu oluşturana mı yoksa getirip de burada buluşunu ilan ederek kaynak toplayana mı?

Kaynaklar, zaten kaybedildiği zaman üzülünmeyecek belirli düzeylerde, "Tamam canım, zaten ben bunun olmayacağını biliyordum ama ya olursa diye verdim." diyebilecek insanları serbest bırakın, sorumlulukları da doğrudan doğruya o kişilerin üzerinde bırakın. İzinleri kaldırın, bu yeter de artar bile. Yani oturup da "Kitle fonlama platformları kurduk." dediğiniz andan itibaren on binlerce kurulur, kurulur, önüne geçemezsiniz. Nasıl izin vereceksiniz? Sorumluluk veya sermaye sınırı getirmediğiniz sürece olur.

Şu andaki talep gereği, özellikle yeni jenerasyonun talepleri gereği böyle bir düzenleme yapmak gerekiyor, onun önünde o kadar fazla duramazsınız. Kaçındığınız sürece etraftan dolaşmaya başlayacaklardır. Bu teknoloji içerisinde bunu önlemek de mümkün değil. O zaman, önünü açın ama devletin sorumluluk alarak böyle ceza maddeleri, 96'ncı madde kıyasen uygulanır, şu şununla uygulanır, bu bununla uygulanır diye sanki devlet bunu çok iyi kontrol ediyor, "Hiç korkmayın, buraya istediğiniz kadar para verirsiniz." imajını uyandırmayın. Büyük hayal kırıklığı olur ama o insanların, o buluşçuların, o gençlerin önünü açın, limitlerini koyun başlangıçta. Limitlerini koyun, bu kadar yeter böyle bir düzenleme diye düşünürüm.

Teşekkür ederim.