| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı(1/884) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 20 .10.2017 |
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri; şimdi, tabii burada önergeyle değişiyor durum, gördüğümüz kadarıyla. Bürokratik işlemlerin hızlandırılması amaçlanıyor, kanunun temel esprisi bu. Tabii, kötü misal emsal olmaz diye bir Mecelle kuralı var ama bunlarla sadece madencilik alanında değil birçok yatırım alanında da karşılaşıyoruz. Yatırımcının önü bürokrasiyle kesiliyor.
Şimdi, tabii, katkı yapan, konuşan arkadaşlarımızın hepsi bir bütünün parçalarıyla ilgili doğru şeyler söylediler. Ben bir misal vermek istiyorum: Bakın, 2007 yılıydı -hepimiz hatırlarız- İzmir Limanı'nın özelleştirilmesiyle ilgili ihale yapıldı, bir Hong Kong'lu firma ile Ege İhracatçı Birliklerinin konsorsiyumu 1 milyar 275 milyon dolara İzmir Limanı'nı sanıyorum 49 yıllığına işletmeyi hak kazandı. Danıştayın belli bir süre içinde görüş vermesi lazımdı, yanılmıyorsam altı ay gibi bir sürede, hukukçu arkadaşlar daha iyi bilir. Ama bu sürede değil tam yirmi dokuz ay sonra bu görüş geldi. O geçen zaman içinde de global kriz dediğimiz, 2008-2009'da dünyada büyük bir kriz yaşandı ve ihaleyi kazanan firma daha sonra 30 milyon dolar gibi bir teminatını yakma pahasına bu alımdan vazgeçti. Sonra Devlet Demiryollarına kaldı tekrar liman ve yaklaşık 500 milyon dolar gibi bir yatırım yaparak bu limanı işletmeye başladı, şimdi de Varlık Fonu'na devredilmiş. Bu bir misal, yani şimdi...
GARO PAYLAN (İstanbul) - İyi olmuş.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Kötü bir misal ama, 1 milyar 275 milyona alan grup, oraya 1 milyar dolara yakın da yatırım yapacaktı. Şimdi, bunun sebebi ne? Danıştay, süresi içinde vermesi gereken görüşünü olumlu ya da olumsuz vermedi, bir yaptırımı da yok bunun.
Şimdi, ben özel sektörde de çalışmış bir arkadaşınızım. Gerçekten, özel sektör, kamu sektörü, ne olursa olsun, yatırım yapılmadıkça bu ülke zenginleşemez, istihdam oluşamaz. Şimdi, Maliye Bakanımız vergi almak istiyor. Vergiyi nereden alacaksınız? Yatırımcı yatırım yapacak da elde ettiği gelirden ya da kurumun kazancından vergi verecek. Şimdi, burada hepimiz doğru söylüyoruz yani sizin söylediklerinizin birçoğuna katılıyorum ama ortada bir sorun var. Siz yatırımcısınız, başvuruyorsunuz, izin istiyorsunuz. İlgili bürokrat ya da kamu kurumu layüsel bir şekilde, süresi içinde -ama bu süre ne kadar, belli değil ki- olumlu ya da olumsuz görüş vermiyor. Bekliyorsunuz. Zaman paradır, vakit nakittir ya da "Time is money." der İngilizler. Şimdi, bizim burada amacımız, sorunu çözmek olmalı. Yani yatırımcı ne kadar bekleyecek? Hani "Dereye su gelene kadar kurbağanın gözü patlar." derler.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Burada sorun, yatırımcının beklemesi değil, insanın zehirlenip zehirlenmemesidir. Yatırımcının bekleme sorunu, ikinci derecede sorundur. Önemli olan, insandır. Önce birincisinin olması gerekir.
GARO PAYLAN (İstanbul) - İnsandır, doğadır.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Şimdi, öncelik tabii ki insan sağlığı, insan her şeyin üstündedir.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Üstünde ama nerede üstünde?
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ama şimdi biz yatırım yapacak mıyız, Türkiye zenginleşecek mi, zenginleşmeyecek mi? Yani bürokrasi, yatırımcının önünde engel. Bir şekilde bunu aşmamız lazım ama şimdi, üç ay içinde görüşü rapora verilecek işler vardır, bir hafta içinde verilecek vardır.