KOMİSYON KONUŞMASI

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Her ne kadar bu işin mantığını ve kuruluş mantığını tartışmadan bu olayların üzerinde fikir yürütmenin imkânsız olduğunu belirtiyorsak da daha önce burada oturup da sorularımıza yanıt vermeye çalışan arkadaş sürekli olarak bir bağımsız kurum olduklarından, o nedenle bunu getirdiklerinden bahsetti.

BAŞKAN - Ve "Her bağımsız kurumun yan geliri var, bizim de olacak." dedi.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - "Bağımsız kurumlar kendi bütçelerini kendileri yaparlar, bağımsızlıkları mali bağımsızlığa bağlıdır." ilkesinin bir sonucu olarak görüldü. O nedenle getirilmiş, konulmuş bir olay aslında bu.

BAŞKAN - Zaten Bütçe Kanunu'nda oranın bütün şeylerini sıfırlayacağız. Buradan elde edecekleri yan gelirle şey yapacaklar, o yetkimiz de var bizim.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Doğru ama mali kurumların bağımsızlıklarıyla ilgili mali özerkliğini tanırken o gelirlerde veya elde edeceği gelirlerde böyle sınırsız bir yetki filan verilmez. O zaman devlet olurlar, Maliye Bakanlığı yerine geçerler. "Kurul tarafından belirlenen tutarda veri sorumluları sicil ücreti alınır." Buyurun, yarın herkesten "10'ar bin lira, 100'er bin lira veya 1'er milyon lira istiyorum." dediniz, karar aldınız, var mı bunu engelleyecek herhangi bir şeyiniz? Yok. Harcamaları konusunda da bağımsızsınız. Bağımsız kurum oluşturulur ama onun mali kaynaklarının hangi koşullar içerisinde sağlanacağı da o kanunların içerisinde yer alır yani sadece cümleyi yazıp da "belirlenen tutarda..." Belirlenen tutar ne? 5 lira da olabilir, 10 lira da olabilir.

BAŞKAN - Yok, belirledik biz. Geldi mi önerge önünüze?

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Yok, gelmedi.

BAŞKAN - Bir bakarsanız efendim.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Keşke önergeleri okuduktan sonra konuşsaydık.

BAŞKAN - Yok, yok, önergeyi bu tartışmalardan sonra hazırladık, o yüzden.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Şimdi, Allah aşkına Başkanım, memur katsayısıyla bin göstergenin çarpılmasının filan ne ilgisi var? Maktu olarak bir şey söyleyin.

BAŞKAN - 102 lira oluyor efendim.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Herkesten aynı, bilmem İş Bankasından da aynı parayı, ne bileyim, şuradaki bir küçük özel hastaneden de aynı parayı mı alacaksınız bu durumda? Olmaz Sayın Bakanım. Gerçekten gittikçe bitiriyoruz, devleti bitirmek üzereyiz, zorluyoruz. Bunun âlâsını yapabiliyoruz, çok iyisini yapıyoruz ama bu şekilde yapılmıyor bu iş.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Oraya bir sıfır ekleyelim, 10 bin olsun.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Yapalım bence yani bir sakıncası yok.

Şimdiye kadar peki, bu geliri olmadığı zaman bu kurum giderlerini nereden karşılayacaktı? Nereden gelecekti para? Ne yazılmıştı kanuna?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hazine yardımı.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Hazine, bitti.

Hazine bunu verecekse oturup da bu kadar belirsiz bir şey yapılmaz ki. Yani, eleştirmek için veya karşıtlık için söylenmediğini şurada hepinizin bilmesini istiyorum ama ne bağımsız kurum açısından ne mali düzenleme açısından böyle bir düzenleme kesinlikle olmaz. Bir bağımsız kurumun gelirini, yine bağımsızlığını tamamen önleyen ve her sene bütçe tarafından belirlenen yani siyaset tarafından belirlenen bir şeye bağlayamazsınız, bağlamamanız gerekir. Yani, bağımsızsa gerçekten bağımsızdır ama bir şey verin; adamların -ne bileyim- kaydettikleri kişi sayısı üzerinden verin, cirolarının yüzde şu kadarı deyin, bir şeyler deyin yani birazcık şahsileşsin bu olay. Herkes aynı şeyleri falan veriyorsa bu olayda hakkaniyet ve adalet diye bir şey de olmaz zaten.