KOMİSYON KONUŞMASI

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle ben Sayın Bakana yeni görevi nedeniyle başarılar diliyorum, hayırlı olsun diyorum.

Tabii, iş ve çalışma yaşamının çok önemli büyük sorunları var, çözülemeyen ağır sorunları var. Bu sorunlardan bir tanesi de maalesef iş kazaları. Tabii, burada getirilen maddeye baktığımızda, büyük endüstriyel kazaların önlenmesine yönelik bir madde gibi gözüküyor. Dün akşam yapılan açıklamada, müsteşar yardımcısının yapmış olduğu açıklamadan anladığımız, referans olarak da Avrupa Birliği mevzuatı olan (96/82) Seveso II yani Tehlikeli Maddeler İçeren Büyük Kaza Risklerinin Kontrolüne İlişkin Direktif ile Seveso III yani Tehlikeli Maddeler İçeren Büyük Kaza Risklerinin Kontrolüne İlişkin Direktif'i almışlar.

Şimdi, tabii, bu direktiflere baktığımız zaman, büyük endüstriyel kazaları önce bir açmak lazım. Yani büyük endüstriyel kazalar elbette iş kazasıdır her şeyden önce ve işçi ölümlerine ve yaralanmalarına yol açar. Ancak büyük endüstriyel kazaların bir başka özelliği daha vardır. Nedir bu? Çevreye yani doğaya verilen zararlar ve o bölgede yaşayan diğer insanlara, o işletmede çalışmayan diğer insanlara verilen zararlar.

Bu nereden geliyor, bu Avrupa Birliği direktifi nereden geliyor? Bu Avrupa Birliği direktifi İtalya'nın Seveso kasabasında 10 Temmuz 1976 tarihinde olan bir kazadan sonra gündeme geliyor. Burada kimyasal bir fabrikadaki zehirli gazların kaza sonucu çevreye yayılması sonucu hayvan ölümleri ve insan ölümleri meydana geliyor. Bundan dolayı da kasabanın tamamının kirlendiği anlaşılıyor ve bundan sonra da Seveso I Direktifi çıkarılıyor, Seveso II Direktifi çıkarılıyor ve en son olarak da Seveso III Direktifi çıkarılıyor.

Bizim ülkemizde bu Avrupa Birliği direktifi referans alınarak 2010 yılında bir yönetmelik çıkarılıyor. Bu yönetmelik, Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmelik. 2010 yılında çıkarılıyor ve Resmî Gazete'de yayımlanıyor ancak yürürlük tarihi 2013 olarak belirleniyor. Daha sonra 2013 yılında revize ediliyor. 2013 yılında revize edilen bu direktif 1/1/2016'ya erteleniyor ve daha sonrasında, maalesef, revize edildikten sonra şimdi de 2019 yılına revize edilmiş yani 1/7/2019 tarihine revize edilmiş. Yani, bakın, direktifin ne kadar önemli bir direktif olduğu çok açık ve net ortada. Bakanlığımız da bunu tespit etmiş. 2010 yılında bu yönetmelik çıkmış ama bakın, yürürlüğü ötelene ötelene dokuz yıl sonrasına gelmiş.

Geçen hafta bir kaza yaşadık Aliağa'da, 4 işçimiz yaşamını yitirdi ve "büyük endüstriyel kaza" tanımlamasının içine giren bir kaza bu kaza, böyle bir işletmenin içerisinde oldu. E, şimdi, o tarihe kadar, 2019 tarihine kadar -ki bu sözü edilen maddenin yürürlüğü de 2018 sonu olarak ifade ediliyor- kaza olursa bunun sorumlusu kim olacak? O kaza sonucu ölen işçilerin sorumluluğu kimin üzerinde olacak, bunun vebali kimde olacak? Bence yapılan düzenlemeler, hani bir ifade vardır, gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenmiş ve o yanlış iliklenenle devam ediyor şu anda. Yani buradaki bu ertelemeler tarafımızca anlaşılmış değil. Bence dokuz yıl bir yönetmeliğin -ki yönetmelik maddesi- ertelenmesi akıl alır şey değil. Burada, bu büyük endüstriyel işletmelerin sanki bir baskısı var Bakanlığa gibi geliyor bana. Çünkü bu insan için olan bir yönetmelik yani doğa için, çevre için olan bir yönetmelik. Neden yürürlüğünü sürekli erteliyoruz? Dokuz yılda mı bu mevzuata uygun hâle gelecekler? Yani dolayısıyla buna dikkat etmek lazım.

Burada, tabii, iş kazalarıyla ilgili diğer konulara da girilebilir ama ben onlara şu aşamada zaman yetersizliği nedeniyle pek girmek istemiyorum. Bütçe görüşmeleri sırasında bunları ifade edebiliriz. Dolayısıyla benim kişisel görüşüm, bu yürürlüğü ertelemeyelim, bu yönetmeliği derhâl yürürlüğe sokalım.