KOMİSYON KONUŞMASI

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Şimdi, değerli arkadaşlar, dün burada olan tartışmalar gelecekte Türkiye'nin organize sanayi bölgesi tarihi yazılırken mutlaka kullanılacak olan tartışmalardır, mutlaka yazılacak tartışmalardır. İki şey söylenmeye çalışılıyordu, nitekim o konuda da zaten uzlaşmaya doğru büyük bir hızla gidildi. Organize sanayi bölgeleri Türk sanayisinin gelişmesi için planlanan ve o çerçevede ölçeklerin yine ölçek ekonomisine uygun bir şekilde belirlenerek herkesin kendisine ait ve işleteceği bir yeri tanımladığı bölgeler olacaktı, olayımız bu. Buraların parçalanarak, bölünerek kiraya verilir bir hâle getirilmesi hâlinde de bu projenin, bu uygulamanın çökeceğiydi, sınırımız bu. Burada uygulamayı bozan olay aslında, başından itibaren uygulamayı bozan olay bu 5 tane küçük sanayi sitesinin organize sanayi bölgesi hâline getirilmesi oldu. İlk düğmeyi yanlış iliklerseniz sonuna kadar yanlış gider. Yanlış olan buydu. Bir parselin içerisinde bir sürü tamirci, çaycı, sobacı, kapıcı, bir sürü insanı topladığınız bir yeri oturup da organize sanayi bölgesi ilan ederseniz, belirli bir süre sonra onlar o haklarını koruma adına bunu sürdürmeye kalkarlar. Yanlış olan bu. Şimdi biz bunu, burada ortaya çıkmış olan sorunu... Onu organize sanayi bölgesi yaptık ama organize sanayi bölgesinin kurallarına uymayan bir şeyi yaptığımız için birdenbire ortaya çıkıverdi yanlışın boyutu; olay bundan ibaret. Dolayısıyla denildi ki "Ya, yani yapılmış. Yapacak bir şey yok; yasa çıkarılmış buradan." Bu küçük sanayi siteleri organize sanayi bölgesi olmuş ama küçük sanayi sitesi mantığıyla çalışıyor; olay bundan ibaret. Dolayısıyla bunu bir çözüme kavuşturalım. Gelecekte de inşallah farklı bir yasayla bunları bu yasanın dışına çıkartalım. Olay budur.

Buranın çözümü, bu İkitelli, Beylikdüzü, Dudullu, OSTİM, İvedik gibi küçük sanayi sitesinden organize sanayi bölgesine dönmüş olan, organize sanayi diyemeyeceğim artık ona "bölgelerin" diyelim, yani sanayici falan diyorsunuz, yani tamirci, tamirci. Küçümsediğimden falan değil, asla öyle bir şey falan düşünmüyorum ama tanımı bu. "Burada bu kadar sanayici, bu kadar sanayici bilmem şey kalacak." Yok öyle bir olay. Dolayısıyla, şimdi aynı yapının yani bunlara verilen hakkın diğer bölgelerde, diğer sanayi parsellerinde de uygulamaya kalkılması bu olayı "Biz bir sorunu çözüyoruz." derken bu sorunu sürekli bir hâle getirip organize sanayi bölgelerinin yok olmasına neden olacak. Tartışılan konu bu. Ne kimsenin herhangi bir hakkını gasbetmeye çalışan bir Komisyon var ne de doğrudan doğruya bir karşıtlık oluşturmuş da "Ben ona karşıyım, buna karşıyım." diyen var. Ben organize sanayi bölgelerinden yanayım. Kuruluşundan itibaren, ilk kuruluşlarından itibaren de savunduk, şimdi de hâlâ savunmaya devam ediyoruz. Yozlaştırılmasına karşı koyuyoruz, bütün olayımız ondan ibarettir. Bu, bu şekilde çıkarsa bu olacak.

BAŞKAN - Üstat "Bu çıkarsa bu böyle olacak." derken, dün konuştuğumuz çerçeve içerisinde yeni yapmış olduğumuz düzenleme sadece mevcutta yaşanan bir sıkıntıyı ortadan kaldırmak oldu ve o dünkü konuşma çerçevesinde bu önergeyi düzenledik ve bu şekliyle de bu doğru bir düzenlemedir.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Tamam Başkan ama şu anda biz onu tartışmıyoruz. Konu başka ama başka yerlere gitti.

BAŞKAN - Başka yerlere gitmiş orada bir şey var, onun için yani ben bu noktada yani...

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Başka yerlere gitti. Sadece burada bazı ifade değişiklikleri vardı amaçtan sapma yarattığı için. Onların üzerinde konuşalım, onları düzeltelim derken birdenbire böyle gelip de herkesin birilerine talimat verdiği bir ortamın içerisine düştük.

Dolayısıyla, şu anda yapılan doğru bir olay, şu ana kadar yapılan doğru bir olay. Bu insanların sorununu özel bir kanun çıkartıp da çözemediğimiz sürece böyle geçici, palyatif bir tedbirle bunu çözelim diyoruz. Ancak burada iki şey yapıyoruz; süreklilik kazandırıyoruz buna. Sayın Bakanın üzerinde mutabık kalınan konuyla ilgili olarak, kiracılık ilişkisi kurulmuş olanlarla sınırlı olacak şekilde bunlara bu olanağı tanırken, bu genelge bir süreklilik kazandırıyor; bundan sonra kurulacak olan kiracılık ilişkilerine de bu hakkı veriyor.