KOMİSYON KONUŞMASI

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, maddenin kapsamına, 61'inci maddenin bütün kapsamına şu verilen önerge çerçevesinde bir geniş olarak bakın. Burada öncelikle Endüstri Bölgeleri Kanunu kapsamında ilan edilen endüstri bölgeleri; bir, endüstri bölgeleri.

İki: Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında ilan edilen teknoloji geliştirme bölgeleri. Özellikle teknoloji geliştirme bölgeleri bu ilk iki sayılanlar zaten mülkiyeti devredilemeyen yerler kapsamında, gelecekte yine bir kanun değişikliği yapıp da bu devredilemeyenler de devredilebilir diye bir düzenleme yapılmazsa.

Daha sonra serbest bölgeler kanunu kapsamında kurulan serbest bölgeler geliyor, hemen arkasından. Sonra, bilmem 631 sayılı Kanun'a göre yerleşim alanları içerisinde kalmış küçük sanayi siteleri ve münferit sanayi işletmelerinin yerleşim yeri dışına çıkartılması kalıyor.

Bir de organize sanayi bölgeleri var.

Şimdi, mülkiyeti devredilemeyecek bir yere tahsis edilen veya onun için kullanılacak otlaktan hareket ediyoruz, en sonunda şehir içerisinde kalmış olan küçük sanayi sitesinin de dışarıya çıkartılması karşılığında otlakları yani meraları böyle bir düzenlemeye feda ediyoruz. Bu mantık doğru bir mantık değil, bu mantık doğru bir mantık değil. Yani şurada sayılan 5 tane kuruluşun tanımlanmış olan sanayi bölgesinin birbiriyle kıyaslanması ve aynı statüden yararlanmasını beklememeniz gerekir, böyle bir düzenlemenin olmaması gerekir. Şu anda bütün küçük sanayi sitelerinin hepsi köyler de dâhil neredeyse şimdiki mahalleler oldu, mahallelerin içinde kaldı. Onların şu anda herhangi bir şeyi falan yok, zaten kopmuş vaziyetteler yani köyle ilgileri falan o kadar fazla yoktur. Oralarda normal olarak faaliyetlerini sürdürürler. Yetmiyorsa eğer birinci küçük sanayi sitesi, ikinci sanayi sitesi diye kentin değişik yerlerine bunlardan bir sürüsü kurulabilir. Eğer bu değiştiriliyorsa bunun amacı nedir? Biz bu değişiklikle yeni bir tesis mi yaratıyoruz? Yeni bir üretim tesisi mi yaratıyoruz? Yeni bir üretim veya fabrika mı kuruyoruz burada? Hayır, fabrika taşıyoruz. Fabrika taşıdığımız bir olayda üretime ilave bir katkısının olmadığı bir alanda şehrin içerisinde kalıp da değerlendiği için apartman yaptırılmak üzere boşaltılan veya başka bir yere götürülen bir şeyi meranın göbeğine kurmak zorunda mıyız? Ya da meranın göbeğine kurmaya kalkıyor isek bununla ilgili daha önceden yapılmış olan hiç değilse ot bedeli düzenlemesinden niye bunları istisna tutuyoruz? Böyle bir mantık olur mu? Yer kalmamış zaten, otlak diye bir şey kalmamış. Burada hangi kente giderseniz gidin ot bitmeyen yerlerimiz vardır, kıraçlarımız vardır, otlaklarımız vardır, su basarlarımız vardır, vardır da vardır. Ama, her defasında niyeyse -meralar aslında köylerin en değerli yerleridir- gidip hiç kimse meraya ev yapmaz, muhtarlıklar da meraya ev yapılmasına izin vermezler. Çekerler dağa doğru yaslarlar evlerini, merayı hayvanlara bırakırlar. Şimdi ne yapıyoruz biz? Götürüp onun ortasına küçük sanayi sitesi kurup araba tamir ediyoruz. Peki, mera... Peki, mera ne? Olmaz arkadaşlar, gerçekten tarihe karşı sorumlu oluyorsunuz. Yani, neyi ne kadar savunabiliriz ki, sadece mantığını söyleriz; bunun bir mantığı yok. Bunun bir mantığı gerçekten yok yani birileri şehrin içerisinde kalmış tamirhanelerinin yerine apartman dikecekler diye meranın feda edilmesini düşünmemeniz gerekir. Bakın, yukarıda teknoloji geliştirme bölgelerini istisna tuttum derhâl çünkü mülkiyet devredilmiyor ve orada yeni bir şey yaratılıyor. Ama, tamirhaneyi taşısın diyerekten oturup da otluğa feda edilmesini bilmiyorum vicdanen kabul edebilir misiniz.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.