MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Şimdi, öncelikle teşekkür ediyorum. Burada gündeme getirilen konuların hepsi son derece haklı ve doğru konular, özellikle, bu, alacağımız personelin seçimi, bunların yabancı dil bilmesi, seçilen yerlerde o kurumlara zarar vermeyecek şekilde bir dikkat ve özenin gösterilmesi. Şunlardan emin olabilirsiniz ki bütün bu konularda, bu süreç içerisinde mutlaka ifade ettiğiniz hassasiyetleri göstereceğiz ve inşallah, bu, kara para aklamayla mücadele konusuna bu idari kapasite önemli bir katkı sağlayacak.

Diğer taraftan, 2016 yılında çıkarmış olduğumuz bu Varlık Barışı Kanunu'yla ilgili FATF bünyesinde, FATF'in kendiliğinden bu konuyla ilgili bir rapor ve değerlendirmesi oldu ve burada da Türkiye'deki yapılan bu mevzuat değişikliğinin FATF kuralları bakımından herhangi bir sakınca içermediği rapora bağlandı. Daha sonraki süreçte herhangi bir şekilde Türkiye uluslararası toplantılarda, FATF bağlamında, arkadaşların bana verdiği bilgiye göre, bir tartışmaya veya değerlendirmeye konu edilmedi ve şu ana kadar, gene arkadaşların bana verdiği bilgiye göre, bu yapılan başvurular kapsamında herhangi bir şüpheli işlem bildirimi de alınmadı.

Biz de bu varlık barışı uygulaması kapsamında Türkiye'ye gelecek kaynakların meşru ve yasal yollardan elde edilmiş olmasını son derece önemsiyoruz ve gördüğümüz kadarıyla da aslında uygulama büyük ölçüde bankalar üzerinden gerçekleşti. Bu ne demek? Türkiye'deki bir bankaya bu para geliyorsa mutlaka yurt dışındaki bir banka gönderiyordur. Gönderen menşe bankalara bakacak olursanız bunlar büyük ölçüde Avrupa'daki bankalardır. Dolayısıyla, bunu daha önce de ifade ettim, yani bugün vatandaşlarımızın çeşitli nedenlerle yurt dışında bankalarda tuttukları varlıkları var. Özellikle 2018 sürecinde bilgi değişimi hususunun da dikkate alınarak vatandaşlarımızın bu uygulamalardan istifade ettiği görülüyor ama hiçbir zaman için şunu söylemedik: Herhangi bir şekilde Türkiye'ye getirilen bu paraların, başka nedenlerle suç ekonomisinden kaynaklandığına dair bir delil veya emare veya şüphe olursa bu, bu getirilen kaynaklarla ilgili araştırma yapmamızın önünde engel teşkil etmez. Yasanın söylediği neydi? "Sadece paranın getirilmiş olması bizatihi bir araştırmaya neden oluşturamaz." dendi. O açıdan, başka nedenler varsa her zaman için olabilir.

Teşekkür ediyorum.

Önergeye katılıyorum.