| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/884) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 23 .10.2017 |
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Şimdi, değerli arkadaşlar, aslında yine hukukumuzda var olan hatta uygulanan bir kurumu yasa maddesi hâline getirip herhangi bir şey yapmıyormuşuz gibi bir şey yapıyoruz. Şu anda Türkiye'de faaliyette bulunan bir çok uluslararası -çok uluslu şirket diyelim- çok uluslu şirkette belirli görevlere getirilen -bunlar tanımlanıyor olduğu gibi- bu görevlere geldiği zaman şirketten belirli bir payın sahibi olacağına ilişkin zaten sözleşmelerinde hüküm oluyor. Bu, sadece onun nemalarından faydalanma sonucunu doğuruyor; o nihai olarak, kesin olarak ona kalan bir olay değil. O görevden ayrıldığı zaman da o bırakılıyor o kadarlık hisse, onun yerine gelen kişiye veriliyor. Bu, şirketin kârlılığında yöneticilerinin doğrudan doğruya ilişkilendirilmesi suretiyle verimliliği, gelişmeyi ve buna bağlı olan diğer unsurları, performansı artırmayı amaçlayan bir düzenleme. Zaten kanunda söylediğimiz bir şey falan da yok. Sadece "pay edinme programı hazırlanır." deniliyor. Bunlar zaten hazırlıyorlar, pay edinme programından da ileri geçiyorlar hatta bazılarında bu düzenlemeler kademeli olarak da ilerliyor.
Dolayısıyla şirketlerde bunun şu anda yasak olduğuna, yapılamayacağına ilişkin bizim Ticaret Kanunu'nda bir hüküm olduğunu hatırlamıyorum. Böyle bir şey yok bildiğim kadarıyla. O zaman, olmayan bir hüküm nedeniyle bunu edinme hakkı bizde de vardır denildiği takdirde ne anlam ifade edecek bunu pek anlamış değilim açıkça. Yani ben kendi şirketimle ilgili olarak oturur da hatta bir genel kurul kararı alır "Burada şu görevlere getirdiğim insanlara şirket sermayesinin işte şu kadarlık payının intifa hakkını veriyorum." dediğiniz andan itibaren hukuken yapacak herhangi bir şey kalır mı? Kalmaz. Bizim şu anda müdahale ettiğimiz herhangi bir konu da yok. Ama eğer bu konuda herhangi bir şey varsa "Pay edinme programı hazırlanır." falan filan yerine "Şirket ana sözleşmelerinin içerisinde yöneticilere payların intifa hakkının kullanılması konusunda bir hüküm konulabilir." şeklindeki bir düzenleme yeter de artar bile buraya. Daha fazla bunu detaylandırmaya, onları pay edinme programına zorlamaya falan gerek yok. Ana sözleşmelerine koydurursunuz "Bu tür hükümler konulur." denilir, dolayısıyla o hükmü koyanlar da genel kurullarında, yönetim kurullarında bu olayları rahat rahat götürürler. Bunu bu şekilde belirsizliğe itmenin manası yok. Net olarak "Yöneticilerine, CEO'larına belirli bir hisse miktarının nemasından yararlanma hakkı verecek olan şirketler ana sözleşmelerine bu hükmü koyarlar." hükmünü arıyorsak eğer biz, bunu değil aynen o cümleyi basitleştirerek koymaktan başka da bir çözüm yoktur gibi gelir.
BAŞKAN - AR-GE tarafında da çok kullanılıyor.
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Aynı şekilde, evet. Yani o konulabilir, onun dışında program hazırlarlar, şunu yaparlar, bunu yaparlar, herkes farklı program hazırlamaya falan kalkar, altından kalkılmaz zaten onların hepsinin. Bu, şirketin tamamen kendi iç işidir, ortaklarına karşı sorumluluğudur; ana sözleşmesine koyduruyorsa, yönetim kurulu da bunu uyguluyorsa, daha önceden ihdas edilen hükme uygun olarak yapılıyorsa bizlerin yapacağı bir şey yoktur; kamu olarak söylüyorum. Bilmem derdimi anlatabildim mi?
Teşekkür ederim.