| Komisyon Adı | : | İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU |
| Konu | : | Alt komisyonların çalışmalarına ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 08 .11.2017 |
ZEYNEP ALTIOK (İzmir) - Sayın Başkan, değerli üyeler; ben de öncelikle tutuklu milletvekilleriyle ilgili zaten bir önerge olarak da sundu grubumuz, işleme alınmasını ve bununla ilgili bir harekete geçilmesini rica edeceğim. Gerçekten bu Komisyonun asal görevleri arasında olmalı kendi içimizden tutuklanan arkadaşların durumuyla ilgili incelemelerin yapılması. Keza yoğun işkence iddialarının olduğu -her iki arkadaşımın da değindiği gibi- bir süreç içerisindeyiz. Bunun basına da yansıyan bölümleri var, basın dışında da iletilen durumları var. Siz az önce bize Komisyona yapılan başvurularla ilgili döküm bilgilerini de verdiniz. Cezaevlerinin koşullarıyla ilgili, işkence iddiaları, kötü muamele, fiziki koşullar, hepsini içeren 3.028 -galiba, yanlış not almadıysam- rapor olduğunu söylediniz. Belki özel olarak bu 3.028'in kendi içindeki kırılımları ya da bir bilgilendirme notu Komisyon üyelerine iletebilirse biz de bu konuda daha sağlıklı bir araştırma ve inceleme yapma fırsatını buluruz. Madem hani taleplerimize rağmen, ilgili işkence iddialarının yoğun olduğu yerlerde incelemeleri somut şekilde gerçekleştiremiyoruz, en azından nasıl bir yönlendirmeye sonraki adımda ya da nerelere odaklanacağımızı, neleri önceleyeceğimizi, bir önceliklendirme sırası koyabilmek açısından faydası olur düşüncesiyle teklif etmek isterim.
Yanı sıra, Nuriye ve Semih'in durumuyla ilgili bir komisyon var ve bu komisyona öncelikle yöneticiler tarafından da zaten, Hükûmet kanadından bilgilendirme yapıldı işte "Öncelikle değerlendirme onlar üzerinden götürülecek." diye ama zaman ilerliyor, ölümün eşiğine gelen...
BAŞKAN - "Komisyon"dan kastınız ne?
ZEYNEP ALTIOK (İzmir) - OHAL İnceleme Komisyonu. Önceliği bu can tehdidi olduğu için bu iki arkadaşın durumuyla ilgili olarak inceleyecekti ama bir türlü başlamadığı için bizim, İnsan Hakları Komisyonuna herhangi bir ölüm vakasıyla, tatsız bir sonuçla karşı karşıya kalınmaması için bir görev düştüğünü önceliklendirme ve ivedilikle sonuçlandırılma konusunda adım atılması hususunda özel bir talebimiz ve takibimiz olmalıdır diye düşünerek bunun çağrısını yapmak isterim.
Son olarak, Ayşe Öğretmen "Çocuklar öldürülmesin." dedi ve bir yıl üç ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu kadar naif, bu kadar temiz bir çağrının böyle bir sonuçla karşımıza gelmiş olması hususunda İnsan Hakları Komisyonu olarak yine bir inceleme ve bir adım atma görevimiz olmalı diye düşünerek bunu tüm Komisyon üyelerinin dikkatine sunmak istiyorum.
Teşekkür ederim.