| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Gümrük ve Ticaret Bakanlığı b) Rekabet Kurumu c) Gençlik ve Spor Bakanlığı ç) Spor Genel Müdürlüğü d) Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu e) Spor Toto Teşkilat Başkanlığı |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 08 .11.2017 |
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Evet, teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Değerli üyeler, öncelikle, söz alan, katkı veren bütün arkadaşlarımıza değerli katkılarından, eleştiri yapan bütün arkadaşlarıma değerli eleştirilerinden dolayı ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Mutlaka, eleştirileriniz ve katkılarınız dikkate alınacak, onu da ifade edeyim.
Tabii, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı... Bu arada Sayın Bakanımı da, Zekeriya Başkanı da grup Meclise aday gösterdiği için tebrik ediyorum, onun için hayırlı olur inşallah.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Oyunuzu oraya atarsınız Sayın Bakan.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Oyları bilmiyorum ama tebrik ediyorum. İnşallah... Yakışır.
Şimdi, Bakanımızın da haklı olarak ifade ettiği gibi Gümrük ve Ticaret Bakanlığı alanı geniş ve gümrüklerde sadece Gümrük Bakanlığının da yetkisi yok, 21 tane kurum gümrüklerde iş ve işlem yapıyor ve bunları bir araya getirerek koordine etme ve işleri hızlandırma noktasında, gerçekten, Bakanlık olarak ciddi efor sarf ediyoruz ve baktığımız zaman da ihracatçılarımızın memnuniyet oranlarının arttığını da görüyoruz. Hedefimiz, bütün iş ve işlemleri elektronik ortama taşımak. Bununla ilgili epeyce bir mesafe aldık, yol aldık.
Lisanslı depolarla ilgili bilgi vermek istiyorum. Gerçekten, lisanslı depo sayısı... 2015 yılında faaliyet izni almış olan şirket 9 adet. Şimdi, 2017'nin Ekim ayı itibarıyla faaliyet izni alan şirket sayısı 38'e ulaştı. 2015 yılında lisanslı depo kapasitesi 435 bin tondu, 2017 Ekim ayı itibarıyla lisanslı depo kapasitesi 1 milyon 676 bin 200 tona çıktı.
Kuru üzüm lisanslı deposu konusunda mevzuatı hazırladık, yürürlüğe girdi. TARİŞ, bu konuda bir depoyla ilgili görüşmeler devam ediyor, yapmak istiyor. Antep fıstığı ve Malatya kayısısı, kuru kayısının da mevzuatını hazırladık. Malatya'da da kuru kayısı, Antep'te de zaten başlanmıştı, inşallah 2018 yılı içerisinde Antep'te Antep fıstığıyla ilgili de lisanslı depo faaliyete geçirilecek. Zeytinle ilgili şu anda lisanslı depo var. Fındıkla ilgili 17 bin ton kapasiteli depo hayata geçti.
Biz artık lisanslı depoları da hangi bölgede yatırım yaparsanız yapın 5'inci bölge yatırım teşvikleri kapsamına aldık. Orada özellikle üreticinin ve üretici birliklerinin depolara getirmiş olduğu ürünlerin kira parasının da şimdi yüzde 50'sini veriyoruz, hazırlamış olduğumuz teklifle -ki yakında hayata geçer- yüzde 100'ünün kira parasını da biz karşılayacağız, hatta orada laboratuvar ücretlerini de biz karşılayacağız, depoya getirirken köylünün ton başına belli bir miktarının da kira parasını biz karşılayacağız.
Yine ürün ihtisas borsasını inşallah bu ay sonu itibarıyla aralığın başında hayata geçireceğiz. Bütün mevzuatsal altyapıları bitti, şimdi sözleşme aşamasında kurumlar ve ürün ihtisas borsasının devreye girmesiyle beraber hem lisanslı depoların sayısı çok daha hızlı artacak hem de oradaki ürünlerin farklı bir piyasada da işlem görmesinin önünü açmış olacağız.
Yine, bir çalışmamız da lisanslı depolarla ilgili, lisanslı depolara konulan ürünlerin teminat olarak gösterilmesi durumunda bankalardan alınan kredilerin belli bir kısmının da sübvanse edilmesini öngörüyoruz, bununla ilgili Hazineyle görüşmelerimiz son safhada, eğer oradan olumlu bir görüş alabilirsek bunu da hayata geçirmiş olacağız.
Dolayısıyla, otuz sene önceden başlayan yolculuk, 2015'te, 2014'te, 2013'te ete kemiğe bürünen lisanslı depoların sayısını da biz şimdi çok daha hızlı bir şekilde artırıyoruz. Lisans başvurusunda bulunan şirket sayısı da 100'e yaklaştı, bunları da arkadaşlar inceliyorlar. Bunlara da lisans işlemlerini verdiğimizde bunlar da hızla inşaata başlamış olacaklar.
Değerli arkadaşlar, özellikle biz ticareti terörle mücadele konseptinde değerlendirmiyoruz ve baktığımız zaman esasında güvenlikçi bir anlayışla da ticaretin şekillenmesini doğru bulmuyoruz. Ticaretin kendi mecrası vardır, kuralları vardır. Güvenlik, ülkenin güvenliği birinci derecede önemlidir. Bu konuda ayrı güvenliği sağlayan unsurlar her türlü bu anlamıyla güvenlikçi tedbirlerini alırlar ama ticaretin kendi kuralları ve mecrası içerisinde yol almasını istiyoruz. Dolayısıyla sınırlara örülen duvarların ticaretle direkt ilişkisi olmadığını da biliyoruz. Gönül ister ki hiçbir yerde sınır olmasın, Avrupa'da da sınırlar kalksın, batı sınırlarımız da olmasın, insanların rahatlıkla girebileceği alanlar olsun ama maalesef Avrupa da öyle, gitgide korumacı tedbirlere başvuruyorlar ve her birisi örtülü veya örtüsüz, tarife içi veya tarife dışı engellerle bunu sınırlandırmaya çalışıyorlar, Avrupa'daki sınırların da geçmişe göre çok daha sıkı şekilde korunduğunu görüyoruz.
Bizim derdimiz, ülkemizi terör saldırılarından koruyabilmek ve muhafaza edebilmek. Terörist girişlerini veya insan kaçakçılığını önlemeye yönelik duvarlar çekiliyor. Giriş ve çıkışlar kapılardan yapılsın, kontrollü bir şekilde yapılsın, ülkemize kim giriyor kim çıkıyor bilelim konsepti içerisinde korunma tedbirleri olarak bu sınırları alıyor, oluşturuluyor. Yoksa bizim gerçekten derdimiz -biraz önce Bedia arkadaşımızın ifade ettiği gibi- Kürtlerle değil, bizim derdimiz terör örgütleriyle, Kürtlerle ilgili hiçbir sorunumuz yok. Dolayısıyla bizim sınırlarda PKK'yla sorunumuz var, PYD'yle sorunumuz var ve her türlü terör örgütleriyle sorunumuz var.
DEAŞ'la hiçbir zaman Hükûmetimiz bir ticaret yapmadı ve baktığınız zaman da ne petrol ticareti yaptı ne rafinesi kurdu. Bugün Suriye'deki petrolü kimlerin kullandığına bakın, siz araştırın. O gün o ithamda bulunanlar bugün o ticaretin kontrolünü yapanlar, alanlar, satanlar. Dolayısıyla Türkiye'de bir kere, Suriye'den petrol ithalatı yasak, ihracatı da yasak, ithalatı da yasak. Dolayısıyla bizim Suriye'de iddia edildiği gibi ne DEAŞ'la ne de bir başka terör örgütüyle bir petrol ticaretimiz dün olmadı, bugün de yok. Bunu açıkça ifade edelim, bunun bütün kayıtları, belgeleri, her biri var. Bugün oradaki petrol ticaretini kimlerin kontrol ettiğini de esasında dünya çok daha iyi biliyor.
Değerli arkadaşlar, biz özellikle doğu ve güneydoğu sınırlarımızda sınır ticaretinin gelişmesi için yeni bir model çalışıyoruz, Ekonomi Bakanlığıyla birlikte çalışıyoruz ve inşallah çok kısa bir zamanda insanlarımızın orada karşı ülkeyle sınır ticareti yapacakları, bunu normal yollardan yapacakları bir sınır ticaretini hep beraber sizlerle de paylaşmış olacağız. Bununla ilgili hazırlıklarımızı arkadaşlarımız çalışıyorlar. Bildiğim kadarıyla son aşamaya geldik, bir karar verip onu da kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz çünkü biliyoruz ki özellikle sınır illerimizde, Hakkâri'de, Şemdinli'de, Şırnak'ta, Ardahan'da, Iğdır'da fabrikadan çok sınır ticaretinin onlar için daha çok gelir getirici ve önemli olduğunu biliyoruz ve istiyoruz ki yasal bir boyutta ticaret yapılsın. Biraz önce ifade edildiği gibi ne insanlar kaçakçılık yaparken ölsün veya öldürülsün ne de terör örgütlerine bir haraç versin; normal, kontrollü bir şekilde bu ticaret yapılsın. Karşıda ne satılıyorsa, buradan ne gönderilebiliyorsa, satılabiliyorsa, iki ülke -zaten karşılıklı akrabalar, komşular veya- dolayısıyla bu ticareti yapsın istiyoruz. Bununla ilgili de arkadaşlarımız son aşamaya geldiğini ifade etti.
Tabii, değerli arkadaşlar, TİM'in açıklamış olduğu ihracat rakamlarıyla... TİM bir kere şunu yapıyor: Sadece ihracat rakamlarını açıklıyor. Bizim Bakanlık bütün verileri, ithalat, ihracat rakamlarını; açılan, kapanan şirket sayılarını, kooperatiflere kadar bütün verileri burada toplandığı için açıklıyor. TİM ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı arasındaki ihracattaki fark altın ihracatından kaynaklanan bir farktan oluşuyor çünkü TİM'in kayıtlarında altın ihracatıyla ilgili TİM'e ait bir belge istenmediği için kayıt bulunmamakta ama gümrüklerde giren çıkan her kayıt tutulduğu için bu anlamda bir farklılık oluşturuyor.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Sizinki yüksek oluyor.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) -Tabii, bizimki her zaman TİM'den daha fazla çıkar çünkü orada altın ihracat rakamları vardır.
İthalat rakamlarını da zaten Bakanlığımız yapıyor. Baktığınız zaman TÜİK ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığının verilerinin birbirleriyle hemen hemen örtüştüğü görülür çünkü TÜİK, Gümrük ve Ticaret Bakanlığının verilerinden faydalanarak istatistiklerini oluşturmaktadır; TİM'le arasındaki farkı da izah etmiştim.
Değerli arkadaşlar, yine arkadaşlarımızın haklı olarak ifade ettiği yeni bir hal yasasının çalışılması gerekiyor. Bakanlığımız da siz değerli arkadaşlarımızdan gelen talepler üzerine yeni bir hal yasası çalışıyor. Bunu belli bir aşamaya getirdiğinde tıpkı sizlerin de ifade ettiği gibi bölgesinde güçlü, Avrupa'daki bulunan sadece sebze ve meyvenin satılmadığı, balığın da, tavuğun da, etin de, hatta çiçeğin de satıldığı büyük kompleksler hâlinde ve bu hallerdeki soğuk hava depolarının da olduğu bir hal kompleksini arkadaşlarımız hem yasal mevzuat açısından hem de diğer kurumlarla beraber çalışıyorlar. Türkiye'de 175 tane hal var. Bunların 100 tanesinden fazlası, hatta 120'sinden fazlasına normal anlamda "hal" bile diyemezsiniz. Bununla ilgili işte Hal Yasası içerisinde toplama merkezlerini de oluşturuyoruz. Tarlada toplama merkezlerinde soğuk hava depolarının oluşmasında, tasnifinde, kap tasniflerine kadar, ambalaj tasniflerine kadar yapıldığı -bunun ambalaj tebliğlerini çıkardık- her ürünün ayrı ayrı ambalajlandığı bir sistemi inşallah hayata geçiriyoruz.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Ama bunu perakendeye de yansıttığınız zaman perakendecilerin sıkıntıları olacak Sayın Bakan. Mahalle manavı buna uyamayacak, büyük marketler uyacak.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Sayın Paylan, şöyle: Büyük marketler ve mahalle bakkalına da veya manavına da zaten o hallerden alacakları için o ambalajlarla gelecek.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Ama soğuk zincir şeyi yapıyorsunuz, standart getiriyorsunuz. Manav alamayacak.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Destek vereceğiz.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Verecek misiniz?
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - E, tabii ki vereceğiz. Bir yükümlülük getirirken destek de vereceğiz. Esnafa o kadar veriyoruz da kimin için yapıyoruz? Onlar için yapıyoruz. Onlara destek vermeyip kime vereceğiz?
GARO PAYLAN (İstanbul) - Valla BİM'e, A 101'e veriyorsunuz. Manav, bakkal zor durumda.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Yok ya, biz bu taraftan onlara veriyoruz, o taraftan... Bizim derdimiz esnafı büyütmek.
Şimdi, arkadaşlar, tabii, rakamları söylerken... Ben gerçek rakamları söyleyeyim: 2017 rakamlarını, geçmişi söylemeyeyim. 31 Ekim 2017 itibarıyla Türkiye'de 192.423 esnafımız tescil yaptırmış, yeni dükkân açmış. 78.520 esnafımız da terkin etmiş. Şimdi, arkadaşların birçoğu şunu söylüyor, bunlar iflas etti diye. Bir kısmı kendi iradeleriyle kapattı, emekli oldukları için, bir kısmı artık esnaflıktan tüccarlığa geçtiği için kapattı, esnaf işletmesini kapattı, başka oldu; bir kısmı sanayici olduğu için, bir kısmı da gerçekten yürütemediği için kapattı ve baktığımız zaman, her zaman, 3 esnafımız dükkân açmışsa 1 esnafımız şu veya bu nedenlerle kapatmış görünüyor. Dolayısıyla öyle dramatik bir senaryo yok, gerçekten yok.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Dördüncü çeyrekte var Sayın Bakanım.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Şimdi, ona da geleyim hemşehrim. Şöyle bir şey var, hatırlarsanız 2016'da şöyle bir şey olmuştu: "İşte, ülke battı, borçlarını ödeyemeyecek, yeni krediler alamayacak, borçlarını çeviremeyecek, büyüme rakamları çok çok düşük gelecek. İhracat rakamları... Şöyle bittik, böyle bittik." Ama baktığınız zaman biz 2017'ye çok güçlü bir şekilde girdik ve yine 5,2 büyümeyi yakaladık. Darbe gibi bu kadar bir ağır yükün altından 5,2 büyümeyle çıktık. İkinci çeyrekte 5,1 oldu. İşte o zaman Dünya Bankasının, IMF'in veya diğer kredi derecelendirme kuruluşlarının 2017 Türkiye büyümeleri 3; 2,5; 4 diyen yoktu bile. Biz o zaman da -beyanlarımız orada- demiştik ki: Bunlar revize edecekler. Şimdi de diyorum, arkadaşlarımız kabul etmiyor, 2018 büyümelerini de o kuruluşlar revize edecekler.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Kaç diyorsunuz?
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Rakamı söylerim ama 2017 dördüncü çeyreğinde de dramatik bir düşüş olmayacak. Biz 2017'yi 5,5'un üzerinde bir büyümeyle tamamlamış olacağız, 6'ya yakın, 5,5'un üzerinde bir büyüme...
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Dolar bazında mı konuşuyoruz Sayın Bakanım?
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - TL bazında konuşuyoruz, biz Türk'üz.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Dolar bazında sizin hesaplar epey... İlk çeyrekte...
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Dolar da ilk çıktığında, Emin ağabey, şöyle olmuştu: İlk 3,9'larda falanken "Gitti bu, 5'e gidecek, 6'ya gidecek..." Ondan sonra, yıl sonu 5 tahminleri vardı, 6 tahminleri vardı.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Gidiyor Sayın Bakan.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - E bakalım, inşallah ne olacak. Ben de diyorum sakin olun.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Yo, yo, büyüme dolar bazında negatif Sayın Bakan.
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Biz sakiniz de dolar sakin değil, euro sakin değil.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Ben Türkiye Cumhuriyeti Bakanı olduğum için TL hesaplarıyla yapıyorum.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Hayır, eskiden öyle olmuyordu.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Dersen ona da geçeriz, Mustafa Bey "okay" veriyorsa ona da geçeriz.
Ama "TL'ye sahip çıkın." diyen sizsiniz Emin ağabey. Yoksa deriz.
Şimdi, biz o almış olduğumuz, yani milletin küçümsediği veya Kredi Garanti Fonu, esnafa verdiğimiz faizsiz krediler falan var ya, onlar esasında o çarkların durmamasına vesile oldu. Şimdi, bizim SSK vergileri, ötelemelerimiz insanlara heyecan ve umut verdi. Şimdi de, 2018'de de tedbirlerimiz olacak ve inşallah biz yeter ki siyasi anlamda veya ülke olarak birlik ve beraberliğimizi koruduğumuz müddetçe 2018'de de bu insanlar üretmeye devam edecek. Bu millet, bizim millet gerçekten çok girişimci bir millet. Gidin, dil bilmeden, Afrika'da kimsenin bilmediği yerlere ihracat yapıyorlar çok ciddi rakamlarla. Gidin Türki cumhuriyetlerin veya Asya'nın herhangi bir yerinde mutlaka bir Türk girişimcisini... Ya orada iş kurmuştur ya ihracatçı olmuştur ya da mal alıp geliyordur, satıyordur.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Ne tedbirler alacaksınız Sayın Bakan?
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Şimdi, onu tabii Hükûmet olarak açıklamak lazım, sadece benim açıklamam doğru olmaz ve yine, şimdi, arkadaşlarımız esnafa yönelik olarak şunu ifade ediyorlardı: Bu süspanseli krediler gerçekten esnafımıza büyük bir destek sağlıyor. Şimdi, baktığımız zaman, 449 bin miydi, yanlış rakamı söylemeyeyim ama epeyce bir insanımız bu kredilerden faydalanıyor ve rakamları da, limitleri de biz artırdık. En son, eğer esnafımız çalıştığı dükkânın mülkiyetini almak istiyorsa 500 bin TL'ye kadar, eğer büyük taşıt almak istiyorsa, otobüs gibi, minibüs gibi ticari taşıt almak istiyorsa, onlara da 500 bin TL'lik düşük faizli kredi alma imkânını getirdik. İşletme kredilerini de 150 binden 200 bin liraya çıkardık. Bunun gibi esnafımızı güçlendirecek tedbirleri alıyoruz.
Diğer arkadaşlarımız... Bir de, hatırlayın, 2002'de belki o zamanlar bu kredi limitleri 5 bin liraydı ve bankalar, Halk Bankası verdiği zaman o kredinin faizini de peşin alıyordu, komisyonlar da esnaf kefalet kooperatiflerinin aldığı komisyonlar da yüzde 16'lar civarındaydı. Şimdi yüzde 1,5-2 civarında komisyon alıyorlar. Bankaların peşin faiz kesme gibi bir uygulaması yok ve gerçekten son iki senedir de mümkün olduğu kadar hiçbir esnafımızın iş yerinin veya teminatlarının icradan satılmasına da gönlümüz elvermediği için TESKOMB'a olan borçlarını da yapılandırarak anlaşarak ödeme yollarının imkânını da sağladık ve bu imkândan faydalanan yaklaşık 80 bine yakın esnafımız oldu. Bunu da buradan ifade edelim. Ama bu tek başına yeterli mi? Esnafın üzerinde başka yükler de var. Biraz önce ifade edildiği gibi bunlar üzerinde de çalışılması lazım çünkü esnaf bu ekonominin veya bu toplumun omurgası, dolayısıyla esnaf her zaman huzurdan yana olur, istikrardan yana olur, barıştan yana olur, kardeşlikten yana olur çünkü en ufak bir nümayişte esnaf etkilenir veya biraz önce ifade ettiğiniz gibi geleceğe dair umutlarda bir sıkıntı olduğunda bundan esnaf etkilenir. Onun için esnafımızı bizim her anlamda desteklememiz lazım.
Tabii, sicil affıyla ilgili ifade edeyim. Arkadaşlar, sicil affıyla ilgili rakamlar var mı, kaç esnafımız faydalandı, onu bana bir çıkarsınlar ama sicil affından epeyce insanımız faydalandı. Ama maalesef bankalar yine bu konuda engel çıkarmaya...
GARO PAYLAN (İstanbul) - O sicil silinmiyor Sayın Bakan.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - İşte dikkate alınmaması noktasında epeyce faydalanıldı ama bazı bankalar özellikle sıkıntı çıkarttılar. Biz de onlar şikâyet edildiğinde elimizdeki argümanlarla beraber üzerlerine gittik. Bazılarını halledebildik. Onu da o şekliyle ifade edelim.
Habur Sınır Kapımız ve Ovaköy'le ilgili gelişmeleri de ifade edeyim. Habur Sınır Kapısı'nın karşısında biliyorsunuz Halil İbrahim Sınır Kapısı var. Şu an itibarıyla oranın kontrolü Merkezi Irak Hükûmeti tarafından yapılıyor ve Ovaköy'le ilgili biz geçmişte de açılmasını istiyorduk ama Merkezi Irak Hükûmeti bu konuda isteksiz davranıyordu. Sayın İbadi Ankara'ya geldiğinde de görüşmelerde ikinci bir kapının açılması noktasında gerekli mutabakat sağlandı, fikir birliği oluştu. Şimdi teknik düzeyde ve Irak'ın özellikle Telafer ve Musul yolundaki güvenliği sağlaması bekleniyor. Bizim tarafımızdan da Dicle Nehri üzerine bir köprü yapılacak. Bununla ilgili teknik çalışmalar her zamankinden daha iştahlı bir şekilde devam ediyor. Üzümlü Kapımız açık, hiçbir sıkıntı yok. Yani orayı kapatmadık da. Derecik zaten hukuken var ama fiilen olmayan bir kapı. Bugüne kadar açılmadı çünkü karşı tarafta yol yok. Biliyorsunuz kapıları sizin tek başınıza açmanız yetmez, karşı tarafın da açması lazım o kapıyı. Açmayınca siz ne kadar açayım deseniz de açamazsınız. Irak'ta da Derecik Kapısı'nda öyle bir durum var. Fiilen karşı tarafta minibüslerin ve tırların geçebileceği bir yol bulunmadığı için açmıyoruz.
Tabii bu domates ihracatı veya diğer gümrük vergileriyle ilgili Ekonomi Bakanlığı sorumlu olduğu için -herhâlde yarın Ekonomi Bakanlığının bütçe görüşmeleri var- oradan daha net cevapları alabilirsiniz.
Yine gümrük birliğinin güncellenmesi: Değerli arkadaşlar, esasında birinci derecede Ekonomi Bakanlığının liderliğinde devam ediyor ama biz de o şeyin içerisindeyiz. Yarın da ayrıntılı anlatılır. Gümrük birliğinin güncellenmesiyle ilgili şu ana kadar büyük bir sıkıntı yaşamadık çünkü iki taraf da bu işin olmasını istiyor ve kazan kazan mantığı içerisinde gidiyor. Tek başına Türkiye ne kazanacaksa Avrupa Birliği de o kadar kazanır ve biliyorsunuz Avrupa Parlamentosu bu güncellemeyle ilgili komisyon kurma kararını verdi. Bununla ilgili çalışmalar devam ediyor. Biraz yavaş devam ediyor bu süreçlerden dolayı ama devam ediyor, kesintiye uğramış bir durum yok. Görüşmelere başlandığında da mesela Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olarak bizim mevzuatımızın tamamı hazır. Çok rahat bir şekilde, hızlı bir şekilde bu görüşmeler sonlandırılabilir diye düşünüyorum.
Bir arkadaşımız "Gümrük birliği güncellemesi kamu ihalelerine Türkiye'de girmelerinden dolayı mı falan?" diye... O konularla ilgili zaten içeriği başlamadığı için bir yavaşlama yok. Onlar Türkiye'de girecekse biz de orada gireceğimiz için bir sıkıntı yok, rekabetçi ortam. Avrupa Birliğinde Türk firmalarının çok daha başarılı sonuçlar alacağına da ben doğrusu inanıyorum.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Zincir marketlerle ilgili ne düşünüyorsunuz?
BAŞKAN - Sayın Bakanım, son üç dakikanız, toparlarsanız...
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Evet, toparlıyorum.
Diğer bir soru da...
KAZIM ARSLAN (Denizli) - İplik ithalatıyla ilgili bir sorumuz vardı Sayın Bakan.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Kazım Ağabey, onu da yarın Ekonomi Bakanlığına soracaksın. Vallahi bana göre hiçbir sıkıntı yok, getirir, geçiririz. Adımız Gümrük Bakanlığı ama vergiyi biz koymuyoruz. Vergiyi Ekonomi Bakanlığı koyuyor.
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Ağırlama giderleriyle ilgili bir soru sormuştuk.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Temsil ağırlama giderlerini bütçe içine de alabiliriz, oradan da zaten bütünü Sayıştay denetimine tabi. Ne harcandığı, ne edildiği, orada da denetime tabi, burada da denetime tabi. Bir sıkıntı yok yani sen orada iste onu yaparız bu sefer.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Zincir marketlerde et satılması, yerele kadar gidilmesi esnafı zor durumda bırakıyor.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Şimdi, bildiğim kadarıyla, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının bütçe görüşmeleri daha yapılmadı. Yapıldı mı, burada sordunuz mu?
GARO PAYLAN (İstanbul) - Yapıldı, sorduk. Dedi ki: "Biz onu almayacağız, biz pirzola yiyeceğiz, vatandaş oradan alacak."
BAŞKAN - Öyle demedi "Sen pirzola yiyeceksin." dedi sana. (Gülüşmeler)
GARO PAYLAN (İstanbul) - "Biz" dedi, "Biz oradan almıyoruz." dedi.
İthalatı etkiler Sayın Bakanım.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Elbette ki, biz onunla ilgili görüşmelerimizi, tartışmalarımızı Bakanlar Kurulunda yapıyoruz. Esasında bunun uygulayıcısı Bakanımız gerekli açıklamaları yapıyor, onun üzerine bizim bir açıklama yapmamız en azından Bakanımıza bir saygısızlık...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Ama siz Gümrük Bakanısınız.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Biz onu nerede konuşacağımızı biliyoruz.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Burada konuşuruz.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Konuşuruz onu, bir çay içelim.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Ama Sayın Bakan, bu gerçekten haksız rekabet yaratan bir uygulama.
BAŞKAN - Evet, Sayın Bakan, şu son soruya da cevabı alalım.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Kaçakçılıkla ilgili ben bilgi vereyim. Gerçekten Bakanlığımız olarak son iki yıldır çok ciddi anlamda -İçişleri Bakanlığımızla birlikte koordineli çalışarak- kaçakçılığı düşürdük ve rakamlar da bunu gösteriyor. Bu gerek gümrüklerde yapılan sıkı denetim gerek sınırlardaki fizikî kaçakları önleme noktasında oluşturulan kontroller, örülen duvarların da buna etkisi var. Yine Suriye ve Irak'a ülkemizden giden transitlerin yasaklanmasıyla o ülkeden tekrar ülkemize geçişlerin önlenmesiyle beraber 2016 yılında 11 milyon 450 bin; 2017 yılının ilk on ayında da 10 milyon 610 bin paket kaçak sigara ele geçirilmişti. Bu orana baktığımızda...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Bir dakika Sayın Bakanım. Toparlayın lütfen.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - 2017'yi de vereyim. 2014 yılında yaklaşık yüzde 21 olan kaçak sigara oranı 2017 yılı itibarıyla yüzde 9 seviyelerine düşmüş durumda.
Biz Adıyaman tütünüyle ilgili...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Makaron, Adıyaman tütünü değil.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - ...şöyle bir düzenleme getirdik: Kooperatiflerin orada etkin rol almasını sağladık. Onların tütün toplayarak işlemesinin önünü açtık. Bunun ticaretini yapmalarının önlenmesini açtık. Eskiden dayılarım, dedem ve rahmetli babam makaron kullanmadan sigara içiyordu. Şimdi...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Tekrar sarmaya başlayacaklar.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Sarmaya mı başlayacaklar, öyle mi olacak?
Ama üretim bu...
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Fındıkla ilgili hiç cevap vermediniz Sayın Bakan.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Diğer sorulara da arkadaşlar, cevaplar hazır, yazılı. Arkadaşlarımız bu cevapları hemen dağıtsınlar.
BAŞKAN - Müsaade edin arkadaşlar.
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sayın Bakan, sınır ticaretiyle ölçek nedir?
BAŞKAN - Sayın Arslan, bunu benim odada bir çayla yapabiliriz.
Evet, teşekkür ediyoruz Sayın Bakanımıza.