| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Gümrük ve Ticaret Bakanlığı b) Rekabet Kurumu c) Gençlik ve Spor Bakanlığı ç) Spor Genel Müdürlüğü d) Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu e) Spor Toto Teşkilat Başkanlığı |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 08 .11.2017 |
LALE KARABIYIK (Bursa) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Bakan, öncelikle hayırlı olsun diyorum.
Şimdi, geçen yıl Plan ve Bütçe Komisyonuna aniden dört maddelik bir torba yasa gelmişti. İçinde de bir madde vardı, Kredi ve Yurtlar Kurumunun amaçlarını değiştiren bir madde. Amaçları içerisinde "Millî ve manevi değerler eğitimi vermek." diye bir cümle ilave etmişti. Biz bunun ne olduğunu anlamamıştık yani tam olarak içeriğini merak ettik. Sonra dediler ki: "Gençlik ve Spor Bakanlığı sunum yaparken açıklayacak." Sonra Sayın Bakan geldiğinde, sunum yaptığında gördük ki hani kanun maddesinden önce bir yıldır uygulanmış, ondan sonra da kanun maddesi getirilmiş ama ben şimdi sizin sunumunuza bakıyorum, sizin sunumunuzu geçen seneki sunumla kıyaslayınca gerçekten çok sevimli. Geçen sene gerçekten, baktığımızda, böyle maneviyat istasyonları, tek yönlü toplantılar, Akit yazarlarının söyleşileri fotoğraflanmış ve "millî ve manevi değerler" denilince benim aklıma Atatürk de gelir ama hiç adı geçmeyen sunumlar vardı. Öncelikle o kıyaslamayı yapmak istiyorum. Ha, şimdi, belki devam ediyor etmiyor, bilmiyorum ama en azından sunumda böyle bir şey görmüş değiliz.
Sayın Bakan, geçen sene tek ortak protokol Diyanet İşleri Başkanlığıylaydı Kredi ve Yurtlar Kurumunun ama çok sayıda bakanlık var, daha fazla bakanlıkla Kredi ve Yurtlar Kurumunun ortak protokolü olmalıydı. Şimdi bu sene nasıl, onu bilmiyorum, onu zaten sormak isterim size.
Bir başka nokta, yurt yapmak tabii ki Kredi ve Yurtlar Kurumunun işidir, ortaöğretimde de Millî Eğitim Bakanlığının işidir ama ben şuna hep, her zaman karşıyım, karşıyız: Bu yurt işini vakıflara bırakmak son derece yanlış. İşte, Millî Eğitim Bakanlığı Ensar Vakfına, farklı farklı vakıflara bırakıyor, şimdi Millî Eğitimde bir de protokoller yapıldı, bunları dün zaten Sayın Bakana söyledik ama Kredi ve Yurtlar Kurumu üniversite bazında da TÜRGEV'le bu işe giriyor. Yani bence Kredi ve Yurtlar Kurumunun sorumluluğu altında olmalı, TÜRGEV'e bu iş devredilmemeli, Kredi ve Yurtlar Kurumu yurtları yapmalı, bunun bir standardı olmalı. Bu konuda eleştirilerimizi zaten hep yapıyoruz.
Şimdi, Sayın Bakan, 3 çocuklu bir aile düşündüğümde, ilkokulda, ortaokul veya lisede ve üniversitede bir çocuğu olduğunu -hani "3 çocuk yapın." deniliyor ya- ve üniversitedeki çocuğu kendi ilinde bile olsa bu 3 çocuklu ailenin okul masrafı 1.640 liraya geliyor. Eğer başka bir ildeki üniversitedeyse çok daha yüksek boyutlara geliyor. Asgari ücretli bir vatandaşın çocuğu olduğunu düşünelim. Şimdi, sosyal devlet ilkesine göre gerçekten beslenme yardımının -beslenme yardımı verilmesi çok güzel bir şey ama- yetersiz olduğunu düşünüyorum üniversitelerde. Aynı zamanda bursların da geri ödemesiz olması gerektiğini düşünüyorum. Yani şu anda 330 lira aylık yemek parası, kredi 470 lira -tabii, her öğrencide değil- bunların geri ödemesiz olması gerekir aslında sosyal devlet ilkesinde. Bu çocuklara bu olanakların sağlanmış olması gerekir. Hani, ülkenin tasarrufu gerekiyorsa bir alanda tasarruf yapacak çok alan var, bunların yapılması gerekir.
Yurt sayılarının hâlâ yetersiz olduğunu -yani yurt yapmaya devam ediyorsunuz ama- görüyoruz. Ben öğrencilerden gelen yurt taleplerinin yüzde kaçına cevap verildiğini, yüzde kaçının yerleştiğini göremedim, onu öğrenmek istiyorum yani ne kadar öğrenci yurt talebinde...
GENÇLİK VE SPOR BAKANI OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Başvuranların yüzde 76'sı yerleşti.
LALE KARABIYIK (Bursa) - Yüzde 76'sı ama bu, il bazında değişiyor herhâlde. Bazı üniversiteler size, Kredi ve Yurtlar Kurumuna yer gösteriyorlar "Buraya yapar mısınız?" diye. Mesela, benim üniversitem Uludağ da öyle. Bunlar, bu talepler, o gösterdikleri yerlere yurt yapımı nasıl değerlendiriliyor? Ben daha sonra da o bilgiyi almak isterim sizden.
Yine, önemli bir nokta: Engellilerin, engelli öğrencilerin hâlâ her yurtta kullanabileceği mekânlar yetersiz. Bu konuda bir envanter çıkartılarak iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yani bazı yurtlarda var, bazı yurtlarda yok, engellilere uygun mekânların yapılması gerekli.
Yine, yurtlar ile okul arasında, üniversite binaları arasında, Sayın Bakan, mesafeler uzun olduğunda -basından da çok gördük- çok kötü olaylar da oldu. Işıklandırmanın, güvenlik ortamının sağlanması, aydınlatılması bu çocukların okul ve yurt arasındaki gidiş gelişlerinin güvenlik altına alınması açısından son derece önemli diye düşünüyorum.
Uyuşturucu bağımlılığıyla mücadelenizi takdirle karşılıyorum, daha fazla da olmalı.
Bir başka nokta da, az önce de ifade ettim ama sübyan mekteplerinden tutun üniversite eğitimine ve yurtlarına kadar lütfen siyasetin yeri olmadığını bilelim. Yani, bakın, işte Millî Eğitim Bakanlığını görüyoruz, siyaset elini çekmediği sürece bocalayıp duruyorlar. On beş yıldır daha kötü, daha kötü bir sınav sistemi, cevaplayamadıkları bir sürü sorular var. Çünkü ideolojik çıkarlar, geleceğin nesillerini ideolojik olarak şekillendirme hedefi olduğu sürece bu böyle gidiyor. Kredi ve Yurtlar Kurumu da buna alet olmamalı aynı şekilde, Gençlik ve Spor Bakanlığı, gençlik kampları da buna alet olmamalı. Yani manevi rehber eşliğinde sohbetler, bir sürü eleştiri alan şeyler var ve bunların hepsi akademisyen olmayan kişiler, akademisyen değiller, içlerinde örnekleri var ya da bir bilim adamı değiller ama orada ne işleri varsa üniversitelerde söyleşiye geliyorlar "falanca hoca efendiyle sohbet" gibi. Yani bunların gerçekten gözden geçirilmesi gerekiyor. Üniversitelerin siyaseti yayma yeri olmaması gerekiyor. Bakın, vakıflar ile Millî Eğitim Bakanlığı protokol yaptı, anlıyorum oradaki amacı. Aslında Millî Eğitim Bakanlığı o hedefleri aslında okullara ulaşarak sağlamaya çalışıyor yani örgün eğitimle sağlamaya çalışıyor ama vakıflar devreye girince yaygın eğitimle hanelere daha çok ulaşıyor. Buradaki hedefi biz anlıyoruz, zor değil ama işte Kredi ve Yurtlar Kurumu da bunu, o ideolojileri yayma yeri olarak kullandığı zaman amacından sapar. Yani siyasetin yöntemi eğitime el atarak eğitimi şekillendirmek değil Sayın Bakan, ne Millî Eğitimin de ne YÖK'ün de ne Kredi Yurtlar Kurumunun da ne de Gençlik ve Spor Bakanlığının da. Geçen seneki sunumdan da biliyorum, işte lider yetiştirme eğitimleri. Hani abiler, ablalardan neler çektik, biliyorsunuz abiler, ablalar olaylarını. Bunun dışında bir sürü bu tür eğitimler vardı.
Şimdi, başka bir nokta da "Notere gitmeden senet imzalama" demiştiniz, bir kolaylık var ama Sayın Bakan bence bu geri ödemelerin kaldırılması lazım. Yani geri ödemesiz, notere gitmeden bir kolaylık sağlanmış olması çok da önemli bir şey değil. Notere gitmiyor, geliyor gene geri ödeme senedi imzalıyor öğrenci. Şimdi o aklıma geldiği için söyledim, demin o konu geçti ama notlarımda gördüm. Yani bunun sosyal devlet ilkesine göre kaldırılması hepsinden daha doğru bir yöntemdir diye düşünüyorum.
Şimdi, Sayın Bakan son olarak şunu söyleyeceğim: El konulan cemaat yurtlarının da TÜRGEV'e verildiğini biliyoruz. El konulan cemaat yurtları vardı, bunlardan da bazıları TÜRGEV'e verildi; hani bunun da altını çizmek isterim. TÜRGEV değil; bu yurtlara sahip çıkan, yurtları yapan, işleten, yöneten kesinlikle Kredi ve Yurtlar Kurumu olmalı. Yine, EĞİTİM BİR-SEN bu yurtların içerisinde tek temsil yetkisine sahip, çoğu ilimizde bu böyle; bunun da altını çizmek isterim.
Son diyeceğim şu: Ben pek spordan anlamıyorum ama biz Plan ve Bütçe Komisyonu üyesiyiz diye vatandaşlar bize "Komisyonda şunları söyleyin, dile getirin." diye notlar gönderiyorlar. Böyle gelen bir 5-6 tane aynı konudaki notu ben size iletmek istiyorum. Siz dopingle mücadele ediyorsunuz ama bu mücadeleyi yaparken tabii cezalandırmalar da veriyorsunuz. "'Basketbol Federasyonunun başındaki kişinin doping iddiaları var, hatta aldığı cezalar var, o görevinde nasıl oturuyor, sorar mısınız?" diye bana bugün çok notlar geldi. Vatandaştan gelen soruyu ben de burada sormakla görevliyim.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.