| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Gümrük ve Ticaret Bakanlığı b) Rekabet Kurumu c) Gençlik ve Spor Bakanlığı ç) Spor Genel Müdürlüğü d) Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu e) Spor Toto Teşkilat Başkanlığı |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 08 .11.2017 |
KADİM DURMAZ (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Bakanım, tebrik ediyor, görevinizde tekrar başarılar diliyorum,
Sayın Başkanım, Plan ve Bütçe Komisyonunun değerli üyeleri, kıymetli Bakanlık bürokratlarımız, basın mensupları, sivil toplum örgütlerinin değerli yöneticileri; 2018 yılı bütçesinin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum, başarılar temenni ediyorum.
Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün gençlik hakkında görüşleri, genç nesillere duyduğu güven ve umut hepimizin malumudur. "Biz her şeyi gençliğe bırakacağız. Geleceğin ümidi, ışıklı çiçekleri onlardır. Bütün ümidim gençliktir." der ve "Cumhuriyeti biz kurduk, onu yüceltecek sizlersiniz." demiştir. Ve yine dünyada örneği olmayan, ülkemizin işgalden kurtuluşunun ilk meşalesi olan 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktığı günü Gençlik ve Spor Bayramı ilan ederek gençliğe verdiği önemi ve güveni de böylece perçinlemiştir. Gençlik demek umut demek, gelecek demek, enerji ve üretim demek. Bilim demek başarı demek. Çünkü ancak geçmişini bilen, bugünün değerlerini iyi okuyup anlayan bir nesil ülkemizi geleceğe taşıyabilir. Gençliğin ülkemizin teminatı olduğu günümüz siyasetçilerinin de dilinden düşmez ama gençliğe yeteri kadar önemi verdiğimizi de söyleyemeyiz.
Önemli bir Bakanlık. Tabii bu Bakanlık gerçekten ülkemizde spora yönelik hedeflerin konduğu, bu ülkedeki tüm gençlerin birbiriyle kaynaştığı, hatta günümüzde apartman keşmekeşinden oyun oynamayı, birlikte paylaşmayı unutmuş nesilleri yeniden, o zorluklara rağmen, bir projeyle geleceğe umutla bakacak hâle getirmekle mükellef bir Bakanlık. Sporun dini, imanı, mezhebi, meşrebi olmaz, olmamalıdır da. Spor yeryüzünde müzikle ve sanatla evrensel bir değer bulmaktadır. Bu yüzden olimpiyat gibi dünyanın en eski spor organizasyonları -insanoğlu bunu keşfettiğinde- milattan önce, binlerce yıl önce başlamıştır.
İyi bir spor ahlakı verirseniz düşünen, irdeleyen, sorgulayan, maddecilikten uzak, kaynaşan, dili aynı olmasa da birbirini anlayan, jestlerle, mimiklerle, davranışlarla insanın en son ulaşacağı bir mevkiyi, hedefi yakalayan bireyleri yetiştirebilirsiniz. Bu anlamda, ülkemizde Millî Eğitim Bakanlığındayken -az önce arkadaşlarımız da bahsettiler- izcilik diye bir birim vardı, bununla ilgili 20 bine yakın yüreğinde insan ve ülke sevgisi olan yetişmiş kalifiye öğretmen. Farklı illerden gelen milyonlarca gencimiz -bu konuda- Türkiye'nin muhtelif yerlerinde bulunan gençlik kamplarındaki çocuklarla bir yârenlik, arkadaşlık, kaynaşma, dayanışma ve daha sonra, asker arkadaşlığı gibi ilelebet süren; güzel ahlakın ve bütünleşmenin, bu ülkenin bireyi olmanın hazzını ve keyfini birlikte yaşarlardı. Ama Bakanlığınıza geçtiğinden bu yana, Sayın Bakanım... Siz yeni bir Bakansınız ama önceki bakanlarınız bu noktada, o, izciliğin temel eğitimi noktasında iyi bir yer bırakmadılar size. Bakanlık eğer bunun üstesinden gelemiyorsa... Öğretmenlerin, birçoğu emekli oldu ama ben onların -öğretmen kökenliyim- bir bölümünü tanıyorum, inanın o kamplarda yeniden gönüllülük esasında çoban ateşi yakıp ülkemizdeki bu kardeşliğin, barışın, birlikte yaşama kültürünün monte edilmesi adına katkı sunacaklarına inanıyorum.
Okullarda beden eğitimi dersi ve öğretmeni, beraberinde resim ve müzik konusunda Hükûmetiniz döneminde çok ciddi bir azalma oldu. Hâlbuki sporcu bir bakış, evrensel bir bakış, her ikisi de birbirini tamamlayan faaliyetler. Gençlik merkezlerinin faaliyetlerine bakıyorum, bunlar var; saz kursları var, folklor var, resim var, var var var gidiyor ama işte, bunun temeli okullardan geçiyor. Normal öğretim yapan okullarda eskiden dört saatti, daha sonra iki saate düşürüldü, şimdi, yanılmıyorsam bir saat ama buna ihtiyaç var. Hani bir söz var, diyor ya: "Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur." O yüzden de mutlaka, yeniden sporun aslına rücu edip o müfredatta hak ettiği yeri alması lazım. Eğer spor eğitimini veremezsek bu çocuklara fanatizm, zıtlaşma, birbirine karşı kin, nefret, paylaşamama duygusu, ego günümüzde alıp başını gitmektedir.
Sayın Bakanım, Kredi Yurtlar şahsınıza bağlı. Yavaş yavaş, artık, bu ülkede insanlar, bu ülkenin geleceği dediğimiz çocukları cemaatlere teslim etmenin ülkeyi ne kadar tehlikeli bir noktaya götürdüğünü gördü. 15 Temmuzda yaşadığımız, hepimizi üzen, 250 yurttaşımızı kaybettiğimiz, 2 binin üzerinde insanımızın yaralı olduğu o badireyi atlattık ama bakıyoruz, bunun faturasını, sorumluluğunu ülkemiz adına en çok üstlenmesi gereken iktidarın çok ders almadığını görüyoruz. Yine, yeni cemaatlere yelken açıp buralardan medet umar bir anlayışa beraber geldik. Şöyle bir çözüm hep beraber üretelim. Ülkemizin her ilinde var, bazılarında birden fazla üniversite var. Yerelde partinizin belediye başkanları geliyor, "Bir fakülte istiyorum. İlimizin eksiği." diyor. Yeteri kadar öğretim görevlisi yok fakat YÖK'ten de "Hemen açalım." şeklinde bir karar çıkıyor. Eğer bu konuda yerel yönetimler çok iddialı, gerçekten de yörelerine üniversite gibi bir eğitimin gelmesini arzu ediyorlarsa onlara iki temel şartı getireceksiniz Sayın Bakanım. O öğrencilere sosyal donatısı yüksek yurtları yapıp size bağışlayacaklar yani o yurtlara bu ülkenin devletinin o şefkatli eli dışında başka hiç kimse, hiçbir el dokunmayacak. Bir atasözü vardır bilirsiniz: "Ağzında balı olan arının kıçında iğnesi her zaman vardır." Bunu biz tarihte birçok olayla yaşadık, keşke bir daha yaşamasak. Bu anlamda, sizin sorumluluğunuzun daha fazla olduğunu biliyorum. Spor camiasının içerisinden gelmeniz, federasyonlarda görev almış olmanız bir şans. Ne olur, daha bağımsız, daha özgür bir Spor Bakanı olarak bütçeleri alın ve verimli kullanın Sayın Bakanım.
Spor Kulüpleri Kanunu Tasarısı artık getirilsin ve buna da ülkemizin şiddetle ihtiyacı var. Spor tesisi yatırımlarına çok ciddi bir planlamayla özel teşvikler verilsin. Yani böyle bazı iş adamları doğduğu topraklara bu yatırımları yapıyor ama bunu böyle değil de siz deyin ki: "Biz bir planlama yaptık, işte Muş'un buna ihtiyacı var, Tokat'ın buna ihtiyacı var, Niğde'nin buna ihtiyacı var, Afyon'da bu yok." Bu yöne doğru bir planlama dâhilinde çözelim. Yoksa siyasete yakın, bir siyasi partiye çok oy veren bir ölçü olmasın sporda yatırım.
Ata sporlarımızın mutlaka güçlendirilip desteklenmesi lazım. Şöyle bir projeye imza atabilir Sayın Bakanım: Mesela, benim bölgem Tokat'ta güreş altyapısı var. Bu Ordu'da var, bu Samsun'da var, Çorum'da var, Yozgat'ta var, Artvin'de var, Maraş'ta var, Antalya'da var, Adapazarı'nda var, Kocaeli'de var, Trakya'da var. Buralarda köy düğünlerine, düğün sahiplerine devlet küçük bir güreş yolluğu vererek, genç çocuklara yaş ve kategori koyarak bu ata sporlarına ilgisini artırmalıyız. Yine, Bayburt'ta ve Erzurum'da ciriti, bunun yanında Burdur, Denizli, Muğla yöresinde çok güzel üç telli cura çalanlar, sipsi yapanlara dönük etkinlikler gibi her yörenin otantik özelliklerine göre, altyapısı bulunan spor dallarını güçlendirmemiz lazım. Yine, batıda deve güreşi gibi, Kars'ta, Ardahan'da, Sivas'ta, Konya'da Âşıklar Bayramı, atışmalar... Bunlar çoğaltılabilir.
Yine, adına bağımsız denilen spor federasyonlarımızın kongrelerini ve seçimlerini izliyoruz. Buna illerden gelen temsilcilerin sayısına yakın, bazen de böyle rakipler varsa dengeyi bozacak kadar Bakanlığınıza bağlı birçok memurun, federasyonlarda çalışan memurların oralarda oy kullandıklarına tanık olduk.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KADİM DURMAZ (Tokat) - Bu konuda bir düzenlemeyle de gerçek anlamda federasyon yapısının oluşmasına ihtiyaç var.
BAŞKAN - Sayın Durmaz, lütfen tamamlar mısınız.
KADİM DURMAZ (Tokat) - Yönetmeliğimizde bir doping var, arkadaşlarımız da değindiler, bu cezayı alanların belli görevlerde olmaması lazım. İsim vermeden söyleyeyim ama şu anda bu konuda bu kuralın ihlal edildiği bir federasyon başkanımız var. Bu konuda da sizin doğru yaklaşıp bunlara müsaade etmeyeceğinize inanıyorum.
Altyapıda sporcunun bir pınarı, gözesi olan, kaynağı olan ilköğretim okullarının artık bahçeleri spor yapılamaz durumda Sayın Bakan. Bu anlamda yeni şehirleşme yapılırken, mutlaka ama mutlaka imar tadilat ve değişiklikleri yapılırken Gençlik ve Spor Bakanlığının uzmanlarından görüş alınmalı. Ne olmalı? Çok geniş spor alanları yani mahallede çocukların semt sahası, buna bağlı yürüyüş yolları, hatta o yeni açılan caddelerde bisiklet yollarına kadar planlamaların artık bu ülkede olması lazım ve bunun için Spor Bakanlığı onayı olmadan o imar planları da askıya çıkmamalı. Kıymetli bürokratlarınızla, bütün siyasi partilerin ortak anlayışıyla böyle, İmar Yasası'na bir ek getirebiliriz. Bu da sizin döneminizde hepimizin katkılarıyla olsun Sayın Bakanım.
Yine, sporu özendirmeden bahsediyoruz, çok ciddi bütçelerimiz de yok. Ancak şöyle bir baktığımız zaman, spor malzemelerinin de KDV'sinin yüksek olduğuna tanık oluyoruz. Yani bu neden yüzde 3'lere, 4'lere, 5'lere düşürülmesin. Hele amatör spor kulüpleri bir malzeme alacağı zaman -profesyonel olanlara çok demiyorum, onlar zaten belli para babalarına sırtını yaslıyor- kesinlikle ve kesinlikle KDV'nin hatta sıfıra inmesi lazım. Ve yazları spor hizmeti veren okullar var, bazı okullar bünyesinde faaliyet veren, öğrencileri yetiştiren; bunlarda hemen maliye hazinesi devreye giriyor, okuldaki bir tesisi yazın okul kendi derneği bünyesinde sportif faaliyetleri...
BAŞKAN - Sayın Durmaz, teşekkür edelim mi?
KADİM DURMAZ (Tokat) - Toparlıyorum Sayın Başkanım.
Bu anlamda, buralara da müdahil olup gerçekten, zihni berrak, sportif, birbirini seven, farklı düşünse de bunları bu ülkenin bir güzelliği gibi gören yurtsever bir nesil yetiştirmek istiyorsak spora önem vermemiz lazım.
2018 yılı bütçenizin önümüzdeki yıl bu olumsuzlukları konuşmayacağımız bir bütçe olmasını diliyorum, başarılar diliyorum.
Saygılar sunuyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Durmaz.