| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Kalkınma Bakanlığı b) Türkiye İstatistik Kurumu c) GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ç) Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı d) Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı e) Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı f) Kalkınma Ajansları |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 10 .11.2017 |
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Tamaylıgil.
Sayın Bakanım, ben de bir iki bir şey söylemek istiyorum.
Emine Hanım bu teşvik sistemiyle ilgili bir bahis açtı. Sizlerin de bildiği gibi, bu mevcut teşvik sistemi, 2003 SEGE'nin 2011 yılında güncellenmesiyle ortaya çıktı ve 2009 ve 2010 yılı verilerine dayanılarak hazırlandı ve bu değişkenleri de 8 grupta toparlandı. İşte, istihdam, rekabetçilik ve yenilikçilik, demografi, eğitim, sağlık, erişilebilirlik, yaşam kalitesi, en sonunda da mali göstergeler ve 2003 SEGE parametresinin 23 parametresi çıkarıldı.
Bunlar nedir? İşte, bebek ölümleri, kontörlü telefon kullanımı yani önemini ve geçerliliğini yitirdiğini düşündük ve ilave yapmış olduğumuz 28 değişkenle, parametreyle de bu SEGE'yi oluşturduk.
Burada da belki bugün güncellediğini gördüğüm GSM, hava yolu ulaşımı yani o günden bugüne havaalanlarının gelişimlerini sayarız; işte, internet kullanımı, geniş bant internette; işte, yüksek lisans ve doktora sahibi nüfus gibi birtakım parametrelerle geldik fakat şöyle bir sıkıntı var: Bu SEGE parametreleri, iktisadi ve sosyal gelişmişlik yönünden dengeyi maalesef kuramıyor, istenilen dengeyi kuramıyor. Her ne kadar sadece SEGE 2011'in sonuçları ve sıralamasına göre iller 6 kademede toplanmış olsa da dar bölge bakış açısını oluşturmadığımız için, müthiş şekilde kendi içerisinde adaletsizlik ve dengesizlik yaratıyor.
Ben örnek olarak kendi ilimi vermek istiyorum. Isparta, Afyonkarahisar ve Burdur illeri. Şimdi, bakıyoruz, Burdur bana 25 kilometre, Afyonkarahisar'ın en yakın ilçesi Dinar 35 kilometre, zaten 70 kilometrede Sandıklı'ya ulaşıyorum, 120 kilometrede Afyonkarahisar'a ulaşıyorum. Ben 2'nci bölgedeyim, Burdur 3'üncü bölge, Dinar, Sandıklı yani Afyonkarahisar 4'üncü bölge.
Şimdi nedir? Yüksek lisans ve doktora sahiplerinin nüfusa oranı, artı otuz yaşta, okuryazarın nüfusa oranı, ortaöğretimdeki okullaşma.
Ben, bunlarda Türkiye'nin tabii ki üzerindeyim, sağlıkta da aynı şekilde, doğru, Türkiye ortalamasının üzerinde Isparta. Nitelikli yatak, doktor, diş hekimi, eczacılık, bunları da anlıyoruz fakat burada başka bir sıkıntı var. Ekonomik olarak baktığınızda, sosyal açıdan kamu yatırımlarıyla, eğitim, sağlıktı, iyi bir noktadayız. 2003 parametresine göre ya da 2003 SEGE'sine göre 28'inci sıradayken, yeni parametreye göre ben geldim 21'inci sıraya ve tam kırım noktasından da 2'nci bölgede kaldım ve şu an yatırımlarımı ben diğer illere kaptırıyorum.
Peki, rekabetçilik ve yenilikçilik olarak baktığınız zaman, Isparta'nın buradaki bütün rekabetçilik ve gelişim imkânları tamamen teşvik sistemiyle elinden alınmış oldu. Çünkü ne var? Rekabetçilik ve yenilikçilik parametresinin altına bakıyorsunuz, markaya bakıyorsunuz, patente bakıyorsunuz, yüksek lisans ve doktora sahibi nüfusun 30 yaş nüfusa oranına bakıyorsunuz; geliyorsunuz, ekonomik olarak sadece bir tek şey koyuyorsunuz, o da kırsal nüfus başına düşen tarımsal üretimdeki girdi. Şimdi, bunu yapıyorsunuz da peki... Şöyle söyleyeyim: Neden jeotermali bir değer olarak Afyon'un hesabına yazmıyoruz? Benim organize sanayimde ortalama 2.400 kişi çalışıyor; bu, Afyon'da toplam 3 ya da 4 otelde çalışan insan sayısı.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Afyon vekillerini çağırın.
BAŞKAN - Yo, Afyon vekili değil canım, Afyon'u 2'ye çekin demiyoruz biz, bizi 3'e ya da 4'e taşıyın diyoruz yani. Siz hep tersten bakıyorsunuz.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Yok, yok.
BAŞKAN - Biraz da yani düzden bakmayı bir yakalasanız.
Sonuç itibarıyla, Sayın Bakanım, bir an önce bu parametrelerin hakikaten yeni bir bakış açısıyla güncellenmesi lazım, durum bazlı teşvikin gelmesi lazım, dar bölge bakılması lazım, il ve ilçe bazlı bu teşvik sisteminin mutlaka yeniden belirlenmesi lazım. Yani ben demiyorum ki elmada biz 700 bin tonla Türkiye'deki elmanın yüzde 21-22'sini üretiyoruz. Ama ben demiyorum ki gidin de Şarkikaraağaç ilçesinde elmaya destek verin. Elmayı destekleyecekseniz onu Eğirdir Gelendost'ta yapın ama Şarkikaraağaç'ta başka bir şey işte, hayvancılığı destekleyelim veya Keçiborlu'ya gidin -ben Isparta özelinde söylüyorum- gülü destekleyin ya da işte ne bileyim, başka bir ürünü destekleyelim. Ama bizim mutlaka bu açmazdan kurtulmamız lazım ve fabrikalarımız kapanıyor. Yani Ekonomi Bakanımız mı söyledi, "TÜİK, verilerini hazırladı, verilerini yeni güncelledi." falan dedi.