ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

2011 ile 2012 arasındaki bu tartıştığımız konular aslında 2011'de de genel çerçevede tartışıldı. Önemli olan, burada yetkilerin başka bir şekilde kullanılması, ki bu da TOKİ'yi daha cazip hâle getiren konuların başında geliyor. Bu yetkiyi kullanmadığınız sürece TOKİ'nin asli görevine de döneceğini ifade ettim. Çünkü afet ve acil konuların dışında, oradaki yetkiyi siz burada farklı bir yerde kullanırsanız tabii ki başımıza hızlı bir şekilde olan diğer konular çıkar. Bu ve bundan dolayı da özellikle daha sonra da projelerin bitirilme aşamasında -tekrar etmemek için kısa söylüyorum- yüzde 10 da yetmeyecektir size, kapı, çekmecedeki yüzde 10 artışta, onların tedarikinde... Sonra da mukayese keşfi olacak, onun yerine siz yapacaksınız ve yaptıktan sonra da tekrar, onunla kesilip kesilmeyeceğini en sonunda Sayıştay getirecek, "Bu para oradan kesilmeliydi, onun projesi içerisinde." diye gündemde kalacak, parayı tekrar almak zorunda kalacaksınız. Bu gibi sorunları yaşamak zorundasınız. Bence o maddelerin daha çok kullanılması aciliyet ifade eder, kanunun özüne dönmek gerektiğini belirtmek istiyorum. Bu konunun artık bence her seferinde temcit pilavı gibi gelmesindense burada bunları azaltmak gerekir ve aynı zamanda da buna benzer yaptırımlardaki cezai müeyyidelerinizi de ortadan kaldırmış olursunuz diye düşünüyorum.

Ancak şunu ifade etmekte de fayda var: Yine, buna bağlı olarak tabii ki hızlı bir şekilde geliştiği için de diğer maddelerde de var ama bu maddelerin içerisinde başka da yok çünkü gördüğüm kadarıyla, sahadaki teknik elemanların bulundurulmaması, müşavir firmaların yerinde, zamanında işi yapamaması ve yine, bunun dışındaki teknik elemanlarla birlikte sahadaki idarecilerin, özellikle sizlerin bu konuda sahada gidip inceleme yapmak zorunda yani kendi öz işleriniz dışında da bunları yapmak zorunda kalarak yeterli elemana ihtiyacınızın daha fazla artması gerekiyor ve bundan dolayı da sıkıntılar çıkıyor.

Bununla ilgili hemen diğer sorulara geçmek istiyorum, aynı zamanda buna paralel olarak. Bir: Teknik eleman bulundurmayan ve müşavirlik görevlerini yapmayan, burada sayılan maddelerdeki insanlara niçin ceza kesmiyorsunuz?

İki: Fesih gerektiren yani burada çok önemli olan, gene buna bağlı olarak yüzde 70'ler civarında olup da yüzde 15 civarında fiilî, fiziki gerçekleşmesi yapılan firmalar hakkında niçin tasfiye işlemini çok kolay kullanmıyorsunuz? Yani çok olmayacağını siz de biliyorsunuz, herkes de biliyor. Ekonomik sıkıntı içerisinde olan firmalar da var, bunları olabildiğince zorluyorsunuz ve daha sonra çok büyük yaralar getireceğini görüyorsunuz.

Raporda önemli konulardan... İnşaatçının genel teknik yaklaşımları içerisinde gözle görülüp de "Artık bu işi yapamayacağım." diyen firmayı sırtınızda hâlâ taşındığının raporlarınızda örnekleri çok. Onun için de fiziki şartlarının çok gerisinde kalan, yüzde itibarıyla tasfiye edilmesi gereken işleri özellikle tasfiye etmemeniz... Süre uzatımını çok kullanmanız ve bunlarla ilgili, özellikle de diğer konulardaki cezai müeyyidenizin ve özellikle de günlük ceza kesmenin çok kullanılmadığını görüyorum. Bunları da çok kullanmazsanız birkaç firmada, çok büyük müteahhitler kullandınız, çok da işiniz var ki herkes o zaman "sallama" yoluna gider, idari bir sıkıntı doğar ve daha çok takibiniz yönetim anlamında da sıklaşır diye düşünüyorum. Bununla ilgili de diğer maddelerde bunun, cezai sorumlulukların yerine getirilmesini ve bize de rapor edilmesini istiyorum.

Teşekkür ederim.