KOMİSYON KONUŞMASI

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - Deniz Depboylu Vekilimizin "ASDEP görevlileri hangi branşlarda alınıyor ve psikososyal desteği hangi branşlar veriyor?" diye bir sorusu olmuştu.

ASDEP görevlileri sosyal hizmet, psikoloji, sosyoloji, çocuk gelişimi, rehberlik ve psikolojik danışmanlık, aile ve tüketici bölümleri mezunları arasından istihdam ediliyor Deniz Hanım. Branş dağılımı ve ihtiyaçları belirlenirken ASDEP'in hizmet bileşenleri olan danışmanlık, yönlendirme ve rehberlik fonksiyonlarını dikkate alıyoruz ve ASDEP görevlilerine saha çalışmalarına başlamalarından önce hizmet içi eğitimler veriyoruz yani onları sahaya çıkmadan önce farklı farklı hocalar tarafından eğitimlere tabi tutuyoruz. Her ASDEP görevlisi yetkinliği, mezuniyeti çerçevesinde birey ve ailelere destek veriyor. Psikososyal desteği psikologlarımız veriyor. Yönlendirme hizmeti de ayrıca sunuyoruz, biliyorsunuz, bilgi işlem altyapımızla birlikte, ailelerin ihtiyaçları olan yönlendirme hizmetini de ASDEP görevlilerimizce sunuyoruz.

Yeni alımların hangi alanlardan alınacağını sordunuz. Yeni alacağımız ASDEP görevlileri de yine psikoloji, sosyoloji, rehberlik ve psikolojik danışmanlık, çocuk gelişimi ve ev ekonomisi branşlarından alınacak.

"ŞÖNİM şiddetle mücadele konusunda çok önemli bir kurum. Şiddetle ilgili ne gibi hizmetler veriyor. Ülke genelinde kaç ŞÖNİM var?" diye bir sorunuz oldu. ŞÖNİM'ler, şiddet önleme ve izleme merkezlerimiz, şiddet mağduruna yönelik barınma hizmeti, geçici maddi yardım, rehberlik ve danışmanlık hizmetleri, hayati tehlikenin bulunması durumlarında da geçici koruma altına alınmasının takibini ve izlenmesini yapıyor. Yine, ŞÖNİM'lerde kreş yardımı, hukuki destek, tıbbi destek ve istihdama yönelik destek de ŞÖNİM'lerde veriliyor. Çocuklar için burs desteği veriyoruz ve eğitim öğretim konusunda da destek gibi hizmetlerimiz ŞÖNİM'lerde sunulmakta.

Şiddet mağdurları kişisel başvuru, çağrı hatları, kurumlar arası yönlendirme ve üçüncü kişilerin ihbarıyla ŞÖNİM hizmetlerimizden yararlanabilmekte. Başvurular şiddet önleme ve izleme merkezlerimizde öncelikle meslek elemanları tarafından güvenli bir ortamda ve özel koşullarda, özel görüşmeler olarak gerçekleştiriliyor ve tamamen gizli şekilde kayıtları tutuluyor. Bu değerlendirmeler sonucunda, şartları doğrudan kadın konukevlerimize yerleşmeye uygun bulunanlar -"sığınık" demiyoruz, "kadın konukevi" diyoruz, bunu da ayrıca belirtmek istiyorum- ve hayati tehlikesi olan şiddet mağdurlarını beklemeksizin hemen kadın konukevlerimize yerleştiriyoruz ve ilde eğer kadın konukevi kapasitesi yeterli değilse ilk kabul birimine kabul ediyoruz ve uygun sosyal hizmet modelini orada belirliyoruz.

Kasım 2017 itibarıyla 68 ilde ŞÖNİM'lerimiz hizmet vermekte ama önümüzdeki dönemde 81 ilde ŞÖNİM'lerin hizmet vermesini sağlamayı hedefliyoruz.

2013 yılından itibaren şiddet önleme ve izleme merkezlerinde 148 bin kadın, 38 bin çocuk ve 11 bin de erkek olmak üzere 197 bin vatandaşımız hizmet almış durumda.

BAŞKAN - Burada bulunan arkadaşlarımıza öncelik veriyoruz cevaplarda Sayın Bakanım, lütfen.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - Evet, Bülent Kuşoğlu Vekilimizin "Gini katsayısında kötüleşme var. 2006 yılı verilerine döndük." diye bir sorusu oldu. Burada bir açıklık getirmek istiyorum: Gelir dağılımının temel ölçütlerinden biri Gini katsayısı ve 2002 yılında 0,44'ken 2016 yılında 0,40'a geriledi. 2016 yılı sonuçlarına göre Gini katsayısı bir önceki yıla göre çok az bir artış göstermiş olmakla birlikte, burada özellikle dikkat çekmek istediğim bir husus var, çok önemli bir husus: Toplumun en düşük gelirine sahip olan yüzde 20'sinin gelirden aldığı payda düşüş yok. Bu çok çok önemli. Gelirden en düşük pay alan yüzde 20'lik kesimin aldığı pay 2015 yılında yüzde 6,1'ken 2016 yılında yüzde 6,2 olarak gerçekleşmiştir. Bunu ifade etmek istiyorum.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Son dilimde kötüleşme var ama.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - Yine, Bülent Kuşoğlu Vekilimizin "Boşanmalar artıyor mu?" diye bir sorusu vardı. Son altı yıla ait TÜİK verilerini incelediğimizde, ülkemizde kaba boşanma hızının son yıllarda azalma eğiliminde olduğunu göreceksiniz. Buna göre, 2016 yılında son altı yılın en düşük oranı gerçekleşti boşanmada. 2016 yılı verileri incelendiğinde bu oranın binde 1,59 olduğu görülüyor, 2011'de binde 1,62 ve 2016'da binde 1,59; 2015'te de binde 1,69'du yani 2016'da bir düşüş olduğunu göreceksiniz. Son altı yıl içinde kaba boşanma hızı düşmektedir.

Yine, Bülent Kuşoğlu Vekilimizin "Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'nun gelir ve giderleri net olarak nedir?" diye bir sorusu olmuştu. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'nun 2016 yılı toplam geliri 5 milyar 597 milyon 420 bin lira ve giderleri ise 5 milyar 18 milyon 450 bin lira. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'nun 2016 yılı gelirleri: Diğer fonlardan 11 milyon 772 bin, gelir ve kurumlar vergisi ile trafik para cezalarından 5 milyar 93 milyon 698 bin, RTÜK gelirlerinden 15 milyon 613 bin, faiz gelirleri 18 milyon 730 bin ve diğer gelirler, iade, bağış olmak üzere, 142 milyon 609 bin lira, hazine yardımı da 315 milyon lira. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'nun 2016 yılı giderleri: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına yapılan periyodik transferler 1 milyar 299 milyon 75 bin lira, eğitim yardımları 855 milyon 805 bin lira, aile yardımları 460 milyon 358 bin lira, sağlık yardımları 7 milyon 47 bin lira, şartlı nakit transferleri 1 milyar 6 milyon lira, eşi vefat etmiş kadınlara yönelik nakdî yardım 810 milyon 19 bin lira, Muhtaç Asker Ailelerine Yönelik Nakdi Yardım Programı 127 milyon 11 bin lira, sosyal konut projeleri için ise 205 milyon 255 bin lira, diğer sosyal yardım programları için ise 247 milyon 430 bin liradır.

Yine, Bülent Kuşoğlu Vekilimiz "Kalkınma Bakanlığının yıllık programında bulunan sosyal yardım harcaması ile Bakanlığınızın açıkladığı sosyal yardım harcaması arasındaki farkın sebebi nedir?" dedi. Kalkınma Bakanlığımızca Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu kaynaklarıyla karşılanmasına rağmen ücretsiz ders kitabı, öğle yemeği yardımı gibi kalemler sosyal yardım olarak gösterilmemektedir. Bu nedenle yıllık programda söz konusu harcamalara yer verilmemektedir. Ancak biz Bakanlık olarak söz konusu kalemleri kendi bütçemizde yer aldığından dolayı sosyal yardım harcamaları içinde göstermek zorundayız, bu yüzden farklılık görüyorsunuz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - 8 milyar Sayın Bakan.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - Garo Paylan'ın "2017 yılında kadın sığınmaevi -'sığınak' dediniz, biz 'kadın konukevi' diyoruz- kaç ilde ve ne kadar bütçe ayrıldı?" diye bir sorusu oldu?

GARO PAYLAN (İstanbul) - "Sığınma" neden demiyorsunuz?

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - 2002 yılında 8 kadın konukeviyle, 170 kişilik bir kapasiteyle hizmet vermekteyken Kasım 2017 tarihi itibarıyla Bakanlığımıza bağlı 102 kadın konukevinde 202.667 kapasiteyle hizmet veriyoruz. Son on beş yılda kadın konukevi sayımızı artırdık, yatak kapasitemizi de yine artırmış olduğumuz görülüyor. 2017 yılı kadın konukevlerimiz için ayrılan bütçe 94 milyon 284 bin lira, 2018 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı'ndaki rakamlar 102 milyon 601 bin lira.

Kadınlarımızın güçlendirilmesi ve kadınlara yönelik sorunların çözümlenmesi süreçlerinde ihtiyaç duyulan politikaların geliştirilmesi ve bu politikaların ilgili kurumların iş birliğinde hayata geçirilmesinde Bakanlık olarak eylem planlarından önemli bir araç olarak yararlanıyoruz. Bu eylem planlarımızdan biri de 2008-2013 Eylem Planı'nın devamı niteliğinde değerlendirdiğimiz, kadınların hak ve fırsatlardan imkânlara tam erişimlerinin sağlanması, ekonomik, sosyal, siyasal yaşama katılımlarının güçlendirilmesi kapsamında 2018-2023 yılları itibarıyla uygulanacak olan Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı'dır. Söz konusu eylem planı, eğitim, ekonomi, sağlık, karar mekanizmalarına katılım, medya ve göç olmak üzere 6 temel alanda ilgili bakanlıklarla iş birliği içinde ulaşılacak temel amaç, hedefler ve bunlara ulaşmak için alınacak tedbirler ile tedbirlerden sorumlu kuruluşları ve ilgili kuruluşları, uygulama sürelerini ve performans göstergelerini içerecektir. Bu planın izlemesi, değerlendirmesi Bakanlığımız tarafından gerçekleştirilecektir.

GARO PAYLAN (İstanbul) - O beş yıla ne oldu Sayın Bakan? Beş yıllık boşluk oldu, ben onu sordum.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - Ben sizi dinledim, lütfen siz de beni sakince dinleyin. Sorularınızı bilahare iletirseniz hepsine de zaman yettiği ölçüde cevap veririz, yetmeyenlere de yazılı olarak Plan ve Bütçe Komisyon Başkanlığımız üzerinden hepsine cevap vereceğim.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Bakanım, ama birbirimizi de anlamamız lazım, beş yıllık boşluk var arada.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - "Ülkemizde sosyal yardım artış trendi azaldı ve yardımları insan onurunu zedeleyici bir şekilde yapıyorsunuz." demişti Sayın Bekaroğlu. Burada şunu ifade etmek istiyorum: OECD ortalamasında sosyal yardımların gayrisafi yurt içi hasılaya oranı yüzde 2,5 seviyelerinden 2,23 seviyesine düşerken Türkiye'de bu oran yıllar içinde sürekli bir artış göstermektedir. 2002 yılında sadece binde 5 olan sosyal harcamalar 2015 yılında yüzde 1,37'ye, 2016 yılında yüzde 1,49'a çıkmış olup 2017 yılında da yüzde 1,58'e yükseleceğini tahmin ediyoruz. OECD ülkelerinde bu oran azalış trendindeyken ülkemizde son yıllarda özellikle sürekli arttığını ifade etmek istiyorum. Sosyal yardımların onur kırıcı şekilde verildiğine yönelik ithamlarıysa asla kabul etmemiz mümkün değil, zira bizler sosyal yardımların sunumunda insanı merkeze alan bir yaklaşımı benimsiyoruz. Biz yardım kuyrukları dönemini sona erdirdik. Burada sunduğumuz kitapçığın içinde, açıp bakarsanız eğer, daha önce sosyal yardımlarda istenen evrakların resmi var ve orada onlarca damga, onlarca imza ve onlarca farklı farklı kapı dolaşma süreçlerinin yaşandığı bir dönemden bugün Bütünleşik Sosyal Yardım Bilgi Sistemi'mizde hiçbir kapı dolaşmadan, insan onuruna yakışır şekilde, hak temelli sosyal yardım anlayışını getirmiş bulunuyoruz. Bu çerçevede artık...

KADİM DURMAZ (Tokat) - Bilgisayar çağı bunu bu hâle getirdi, bilgisayar çağı. Kurumları dolaştırmadan bilgisayar bir araya topluyor bilgileri.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - Arkadaşlar, ben sizi sessizce, sakince dinledim, lütfen siz de...

BAŞKAN - Sayın Bakanım, ben ilgiyle dinliyorum, siz devam edin.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - Ama konsantrasyonumu bozmaya yönelik...

BAŞKAN - Hiç bozmayın, böyle dönün.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - Bakın, zaman sınırlı, ben mümkün olduğu kadar çok soruya yanıt vermek istiyorum.

Artık sosyal yardım ödemeleri Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasıyla hak sahiplerinin PTT hesaplarına yatırılmaktadır. Yardım programlarından faydalanan vatandaşlarımıza 2 milyon adet "sosyal yardım kartı" adı altında Pttkart dağıttık ve vatandaşlarımız Pttkartla ATM'lerden paralarını çekebilmekte ve alışverişlerinde kullanabilmektedir. Yine, 700 bin kişiye SMS'le yardımlarının hesaplarına yattığı bilgisi de anında, hesaba yatar yatmaz verilmektedir. Parasını çekmeye gidemeyecek durumda olan engelli ve yaşlı vatandaşlarımıza, talep etmeleri hâlinde, sosyal yardım ödemeleri evlerinde, kapılarında teslim edilmektedir. Yine, yakacak yardımları vatandaşlarımızın kapısına kadar götürülmektedir. Biz hükûmetlerimiz döneminde sosyal yardımlarda kuyruklara, insan onuruna yakışmayan görüntülere son vermiş olmanın da mutluluğunu yaşıyoruz.

"Tokat ilinde 2018 yılında devam eden yatırımlar, huzurevi ihalesi ne zaman yapılacak?" 2018 yılında Tokat ilinde devam eden yatırımlarımız: Tokat huzurevi, Tokat sosyal hizmet merkezi ve il müdürlüğü hizmet binası, Tokat Turhal çocuk destek merkezi ve Tokat çocukevleri sitesi. Tokat huzurevinin ihale süreci yaklaşık maliyet çalışmasıyla başlamış durumda, maliyet çalışması biter bitmez ihalesi de yine yapılacak.

Yine, Garo Paylan'ın bir sorusu vardı, "Çok dilli hizmet veriyor musunuz?" diye sordu. Biz yılda yaklaşık 5 milyon çağrı alan bir iletişim merkezimizde Türkçe, Kürtçe, Arapça ve işaret diliyle hizmet vermekteyiz, çok dilli hizmet de veriyoruz.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Çalışanlarınız yani...

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - Çalışanlarımızdan da Kürtçe ve Arapça bilen kişiler ayrıca istihdam edilmektedir.

Yine "Vakıflara gönderilen periyodik payları neye göre ve ne kadar gönderiyorsunuz? Yardımların seçimler öncesi katbekat dağıtıldığına şahit oluyoruz." diye bir soru geldi. Biz bin sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfına her ay 113 milyon tutarında "periyodik pay" adı altında ödenek gönderiyoruz, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları cari harcamalarını ve süreli yardım faaliyetlerini bu kaynaklardan yapıyorlar. Söz konusu kaynak hesaplanırken illerinin nüfusunun yanı sıra illerin sosyoekonomik gelişmişlik endeksi değerlerinin de yer aldığı bir formülasyon kullanıyoruz. Bu formülün hesaplanmasında nüfus var, aktif hane dosya sayısı var, Sosyoekonomik Gelişmişlik Endeksi var, illerin mülki idare sınıfı var, büyükşehir il vakfı katsayısı var ve ildeki kişi başına düşen gelir durumu şeklinde altı gösterge kullanıyoruz. Yapılan aktarımlar bahsedilen bu objektif kriterlere göre gerçekleşiyor. Yine, mevzuat gereği düzenli bir şekilde uygulanan sosyal yardım programlarımızın takvimi seçim takviminden tamamen bağımsız bir şekilde yürütülmekte. Ayrıca, vatandaşımızın başvurduğu herhangi bir durumda ve zamanda yardımlar yapılabilmektedir. Evde bakım yardımı ayda bir, yaşlı ve engelli aylıkları üç ayda bir, diğer düzenli yardımlarımızsa iki ayda bir yapılmaktadır. Ayrıca, yakacak yardımları kış ayları başlamadan önce yapılmakta. Yürütülen bu yardımlar ile seçimler arasında bağ kurmak asla rasyonel bir yaklaşım değildir.

Yine, Bedia Özgökçe Ertan Vekilimizin "Sosyal yardımlarda siyasi ayrımcılık yapılıyor." sözüne cevap vermek istiyorum: Bizim bütün sosyal yardımlarımızda kriterlerimiz objektif olarak belirlenmiştir, bu kriterlere göre sosyal yardım almaya hak kazanıp da siyasi görüşüne göre engellenen, mağdur edilen tek bir vatandaşımız bile bulunmamaktadır. Mağduriyetin ve muhtaçlığın ideolojisi olmaz. Sosyal yardımların siyasi bakışla yapıldığı ithamını asla ve asla kabul etmiyoruz. Sosyal yardım programları objektif kriterlere göre yürütülüyor. İlgili mevzuatta sosyal yardım programlarının kriterleri net bir şekilde belirlenmiştir. Örneğin eşi vefat etmiş kadınlara yönelik programda eşin vefat etmiş olması ve sosyal güvencesinin olmaması, muhtaç asker ailelerine yönelik yardımda askerlik hizmetinin yapılıyor olması gibi somut, objektif yararlanma şartları bulunmakta. Diğer taraftan, sosyal yardım harcamalarının büyük bir kısmını oluşturan engelli aylıklarında kişinin engelli olması ve sosyal güvence kapsamında olmaması iki temel kriterdir. Bilindiği gibi, sosyal yardımlara ilişkin başvurular elektronik ortamda vakıflara yapılmakta ve hak sahipliği kararı nihai olarak vakıflar tarafından verilmektedir. Bu vakıflar özel hukuk tüzel kişiliğini haiz yapılardır. Karar organı olan mütevelli heyetlerinde kamu kurumu, yerel yönetim, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve yine vatandaşların oluşturduğu katılımcı bir yapı hâkimdir vakıflarımızda. Belediye başkanı, köy ve mahalle muhtarları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, hayırsever vatandaşlar, mütevelli heyeti üyesi olarak yerel ve sivil inisiyatifi temsil ederek muhtaçlık kararlarının oluşmasını değerlendirmekte. Muhtaçlık kararı öncesinde vakıflarımız vatandaşlarımızın bilgilerini Bütünleşik Sosyal Yardım Bilgi Sistemi üzerinden 24 kurumun veri tabanından on-line bir şekilde sorgular yani farklı farklı kapılardan gidip de belge toplama devrini kapattığımızın en güzel örneği Bütünleşik Sosyal Yardım Bilgi Sistemi. 24 kurumun veri tabanından on-line sorgulama yapıldıktan sonra...

BAŞKAN - Arkadaşlar, çok uğultu var. Ben Sayın Bakanı duymakta zorlanıyorum, lütfen...

Sayın Bakanım, buyurun.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - Ayrıca, kişilerin hane ziyaretleri yapılarak da muhtaçlık durumları yerinde teyit edilmektedir. Mütevelli heyetleri 3294 sayılı Yasa'nın çizdiği sınırlar içerisinde bağımsız bir şekilde karar almaktadır. Ayrıca, muhtaçlık durumunun objektif şekilde belirlenebilmesi için puanlama formülleri de geliştirdik. Bunu 2015 itibarıyla dolaylı karar destek sistemi olarak yol gösterici nitelikte kullanmaya da başladık.

"İstanbul Sözleşmesi'ni ilk imzalayan ülke olarak bu alanda yetersiz kaldığınızı düşünüyorum. Uygulamada neler yapıyorsunuz?" vekilimizin sorusu. Öncelikle, ben sadece bir Bakan olarak değil, bir kadın olarak, bir anne olarak da kadına karşı şiddeti kınadığımı ve kadına karşı şiddeti bir insanlık suçu olarak değerlendirdiğimi baştan bir kez daha ifade etmek istiyorum. Kadına yönelik şiddetle mücadelenin ülkemizdeki en güçlü hukuki zeminini oluşturan 6284 sayılı Kanun'un Hükûmetimiz döneminde yürürlüğe girdiğini de hepinize bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Elbette sadece yasal mevzuatın hazırlanması yeterli değil, bunu biliyoruz. Bu kapsamda, şiddetin nedenlerini ortadan kaldırmak amacıyla Hükûmetimiz, Bakanlığımız "şiddete karşı sıfır tolerans" ilkesi çerçevesinde çalışmalarına kararlılıkla devam ediyor. Bu çerçevede ulusal ve yerel izleme mekanizmaları oluşturduk, il il eylem planları hazırladık, hâlihazırda 55 ilimizde yürürlükte olan eylem planlarını 2018 yılında inşallah 81 ilimize yaygınlaştıracağız. Ayrıca, Bakanlığımız ve Adalet Bakanlığı iş birliğinde UYAP sistemi arasındaki veri entegrasyon çalışmalarını da neticelendirdik. Şiddet mağduruna ulaşma ve şiddete müdahale etme süremiz kısaldı. Benzer çalışmayı ilgili diğer kurumlarla da iş birliği içinde yapıyoruz. Böylece inşallah orta vadede şiddetle mücadele ve şiddete müdahalede çok daha etkin sonuçları hep birlikte göreceğimizi umuyorum. Şiddetle mücadelede geniş kapsamlı eğitim ve farkındalık çalışmalarıyla toplumsal bilinci artırmayı ve toplumsal zihniyet dönüşümünü de sağlamayı hedefliyoruz. Şiddetle mücadeleyi siyaset üstü olarak görerek tüm paydaşlarımızla birlikte el birliği içinde yapmamız gerektiğine inanıyorum ve bu mücadelede de ilgili tüm paydaşlarımızın desteğini istediğimi bir kez daha ifade etmek istiyorum. İstanbul Sözleşmesi'nin amaçlarının gerçekleştirilmesine yönelik izleme mekanizmalarından birisi Kadına Yönelik ve Aile İçi Şiddete Karşı Mücadelede Uzmanlar Grubu yani GREVIO tarafından bir anket yanıtlanarak 3 Temmuz 2017'de GREVIO Sekretaryasına iletildi ve Strazburg'da Avrupa Konseyinde başarılı bir ikili diyalog gerçekleştirdik. Denetim süreci dâhilinde GREVIO'yu temsilen 6 kişilik uzman heyet 30 Ekim-6 Kasım tarihleri arasında ülkemize bir değerlendirme ziyaretinde bulundu. Ziyarette kuruluşlarımızda uzmanlarca incelemelerde bulundular, kurumsal hizmetlerimize ilişkin tüm süreçleri detaylı bir şekilde değerlendirdiler ve ziyaret sonunda yapılan değerlendirmede, kadına yönelik şiddetle mücadelede son on yıl içinde üç eylem planının yürürlüğe girmesi ve uygulanması konuya verilen önem, güçlü politika ve sürekliliğin en önemli göstergesi olduğu, ŞÖNİM'lerin kurulması ve yaygınlaştırılması, kadın konukevlerinin hizmet sunumu konularında olumlu ilerlemeler gerçekleştiği; yine, şiddet mağdurlarının başvuru yollarının açık olduğu, kolluğa, ŞÖNİM'lere, hastanelere, mahkemelere, sosyal hizmet merkezlerine, acil çağrı hatlarına başvuruda bulunabildiği; yine, hâlihazırda Bakanlığımız koordinasyonunda pilot olarak yürütülen şiddet mağduru ve şiddet uygulayanın birlikte takip edildiği Elektronik Destek Sisteminin iyi uygulama örneği olarak değerlendirildiği ifade edilmiştir. Bunu da belirtmek istiyorum.

"Suça sürüklenen çocukların hayata hazırlanması ve topluma uyumu için nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?"

BAŞKAN - Bu kimin sorusu?

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - Bihlun Tamaylıgil'in.

BAŞKAN - Bihlun Hanım yok, kenara koyalım, şeyle göndeririz.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - Tamam.

Salih Cora Vekilimiz...

BAŞKAN - O iktidar partisinden, ona da yazılı gönderin efendim.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - Peki.

"Dağıtılan kömürlerin menşesi nedir?" diye sordu Yakup Akkaya Vekilimiz. "TKİ'den alınmayan kömürler, başka yerden alınan kömürler var, bunların menşesi nedir?"

Lütfen arkadaşlar sessiz olun.

2003 yılından itibaren uygulanan yakacak yardımı programı kapsamında hak sahipleri sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları tarafından belirlenmekte. Yakacağın temini ve dağıtım işlemleri TKİ tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde şeffaf bir şekilde çoğu kamu işletmesi olan millî tedarikçilerden alım şeklinde yürütülmektedir. TKİ'den ücret ödenmeksizin bağış yoluyla alınan kömürün dışında herhangi bir başka tedarikçiden kömür alımı yapılmamaktadır.

Mustafa Kalaycı, Lale Karabıyık, Deniz Depboylu, Kadim Durmaz "15 Temmuz şehit ve gazileri ile diğer şehitlerimiz, gazilerimiz arasında ayrım yapılıyor." diye bir şey söylediler.

15 Temmuz şehit yakını ve gazilerimiz ve diğer şehitler ve gaziler arasında ayrım yapmamız asla ve asla söz konusu olamaz. Tüm terör olaylarında hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımız, güvenlik görevlileri ve bunların dışındaki kamu görevlilerinin hakları ilgili kanunlar kapsamında değerlendirilmekte. Örneğin, 15 Temmuzda şehit olan bir özel harekât polisi ile Nusaybin'de, Sur'da şehit olan aynı statüdeki polis arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır. Yine, aynı şekilde, güvenlik güçleri dışındaki kamu görevlisi olanlar için de aynı şartlar geçerlidir. 15 Temmuzda şehit olan sivil vatandaşlarımız er ve erbaş statüsünde değerlendirilmiş olup terörle mücadele kapsamında er ve erbaşlara verilen haklar onlara verilmiştir. Bununla birlikte, sivil statüde olan şehitlerimizin daha önce sigortalı çalışmış olmaları, eğitim durumları gibi faktörler tabii ki de etkili olmaktadır.

Yine, Deniz Depboylu Vekilimiz gazilere madalya verilmesinde para talep edildiğiyle ilgili bir iddiadan bahsetti. Muharip gazilerden madalya verilmesi için para talep edildiği iddiası... 2933 sayılı Madalya ve Nişanlar Kanunu uyarınca, Devlet Övünç Madalyası, ilgili bakanın teklifi, Bakanlar Kurulunun onayı ve Cumhurbaşkanının tevcihi ile yurt içinde veya dışında gösterdiği sorumluluk ve görev anlayışı içinde feragat ve fedakârlık, başarı ve yararlılık dolu çalışmalarıyla Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti adına haklı gurur kaynağı teşkil ederek malul olanlara ve şehit olan kişilerin mirasçılarına verilmektedir. Konuyla ilgili herhangi bir para talebi asla ve asla söz konusu değildir.

Uyuşturucuyla mücadelede okul çevrelerinde önlem alınmasıyla ilgili... Uyuşturucuyla mücadelede okul çevrelerinde denetimler hususunda Millî Eğitim Bakanlığımız ve İçişleri Bakanlığımızla koordineli bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hükûmetimiz uyuşturucuyla amansız bir mücadele başlattı. 8 bakanlığın Ulusal Uyuşturucu ile Mücadele Eylem Planı 2016-2018 kapsamında iş birliği içinde devam ediyor. Bakanlığımız bu mücadelede 3 alanda görev ve sorumluluk almıştır.

Bir: Eğitim ve talep azaltımı. Aile Eğitim Programı'mızla 64 bin kişiye bağımlılıkla mücadele eğitimleri verdik. Yine, 2017 yılında Yeşilay ile Bakanlığımız arasında yaptığımız bir iş birliğiyle birlikte başlattığımız eğitimlerle yıl sonuna kadar 60 bin kişiye de eğitim vermeyi hedefliyoruz. Bakanlık olarak, erişkinler için İstanbul'da 2, Ankara'da 1, Antalya'da 1 olmak üzere, 4 sosyal uyum birimimizi hizmete açtık. Hizmete açılan ve vaka kabulüne başlayan sosyal uyum birimleriyle vaka değerlendirme, iş, eğitim, barınma; ekonomik, ruhsal destek ve aile üyelerinin sürece katılmasının sağlanması, tedavi sürekliliğinin sağlanması, sosyal uyum sürecinde değişimin izlenmesini hedefliyoruz. 18 yaş altı uyuşturucu bağımlısı çocuklarımız için de 13 çocuk destek merkezimizle çocuklara ve ailelerine yönelik hizmet vermekteyiz.

Yine, Bakanlığımızın görev alanlarından biri, araştırmalar. Üniversite Gençliği Profil Araştırması 33 ilde 68 üniversitede 21.156 öğrenciyle görüşülerek tamamlandı. Söz konusu araştırma, sadece gençlerle ve gençlik üzerine ülkemizde yapılmış ilk profil araştırması olma özelliğini de taşıyor.

Yine, 14-19 Yaş Arası Eğitime Devam Eden Gençlerde Bağımlılık Araştırması; Millî Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Bakanlığımızın çalışmalarıyla birlikte devam ediyor. 2018 yılında bu araştırmayı da tamamlamayı hedefliyoruz.

Fon kaynakları hangi dernek ve vakıflara aktarılmıştır? Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu kaynakları sadece bu kanun kapsamında kurulan ve başkanlığını vali ve kaymakamlarımızın yürüttüğü sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına; ücretsiz kitap, öğle yemeği yardımları için Millî Eğitim Bakanlığına ve Sosyal Konut Projesi kapsamında TOKİ'ye aktarılmakta. Söz konusu vakıflarımız ve bahsedilen kamu kurumları dışında herhangi bir vakfa, derneğe veya sivil toplum kuruluşuna tek kuruş kaynak aktarılmamıştır. Sosyal konut...