KOMİSYON KONUŞMASI

KAMER GENÇ (Tunceli) - Şimdi, değerli arkadaşlar, tabii ki haksızlık haksızlıktır, kanunsuzluktur. Bakın, şimdi, Çankaya Köşkü Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir simgesidir ve Çankaya Köşkü Türkiye için bir onur abidesidir. Bakın, bütün devletler kendi geçmişlerine, tarihlerine sadık kaldılar. Çankaya Köşkü dururken yeni bir bina, bir saray yapmak bana göre bu millete karşı bir saygısızlıktır. Ayrıca da şunu söyleyeyim: Bu, 1 katrilyon 370 trilyonda kalmaz çünkü bu bina maliyet artı kâr esasına göre verilmiştir. Ben biliyorum. Şu Türkiye Büyük Millet Meclisinin salonu eskiden çok görkemli bir salondu, sonra birileri geldi "Yahu burayı değiştirelim." dedi. İşte, Mustafa Kalemli geldi, Başkan oldu, arkadaşlar, o salondaki eski yani şeyi sökme işini 5 bin liraya yaptı yani 5 milyara yaptı; 550 milyar liralık fatura aldı yani 110 misli fazla şişirme şey etti yani bu, maliyet artı kârda böyle. O sarayı incelerseniz, o sarayda şimdi 100 liralık masraf yapılmışsa, naylon fatura almak o kadar kolay ki. 2 bin liralık fatura alırsınız, yüzde 20 müteahhit kârı, getirirsiniz, orada...

BÜNYAMİN ÖZBEK (Bayburt) - Onu biz bilmiyoruz, sen nasıl biliyorsun?

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Açıklayın o zaman, açıklayın herkese; açın, herkese açın.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Yahu bunların hepsini ben biliyorum, ben maliyeciyim.

Dolayısıyla, o saray Türkiye'ye çok pahalıya mal olacak.

GÜLAY DALYAN (İstanbul) - Kamer Bey, o işleri çok yaptınız herhâlde, çok profesyonelsiniz.

MEHMET GELDİ (Giresun) - Kamer Bey, sen rakamlardan bahsetme, karıştırıyorsun çünkü.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Ben neyi karıştırdım? Ben maliyeciyim, Danıştayda bunların hesabını şey ettim. Ayrıca da yarın öbür gün 250 oda daha yapılacak, cami yapılacak, salon yapılacak ve işte Bilal Bey için ayrı rezidans yapılacak, efendim, makdumlar için, kızlar için, damatlar için ayrı binalar yapılacak. Dolayısıyla, bu 5 katrilyonu bulacak çünkü buradaki masraflar hep birtakım kişilerin cebine giriyor. Onun için, tabii, bunun hesabını -Haydar Bey'in dediği gibi- Allah'a bırakmayız, bu dünyada bunun hesabını sorarız. Önümüzde 2015 seçimleri var, bu seçimlerde gideceğiz, vatandaşın çektiği... (AK PARTİ ve CHP Komisyon sıraları arasında karşılıklı laf atmalar, gürültüler) Yahu arkadaşlar, siz herhâlde Türkiye'de yaşamıyorsunuz. Her gün insanlar bana telefon ediyor, ağlıyor yahu, ekmek bulamıyorum diyor, okulu terk ediyorum diyor, bunlar çok önemli şeyler arkadaşlar. İşsizlik o kadar almış yürümüş ki bakın, devri iktidarınızda bir tane üretim yapan fabrika yapmadınız yahu. En büyük eksik, Türkiye Cumhuriyeti devleti, cumhuriyet kurulduğundan beri, yapılan o bütün üretim, üreten bir ülkeden tamamen, işte faize dayalı şeye göre şey ettiren... Dolayısıyla, şimdi, gerçekten çok acıklı şeylerle karşı karşıya kalıyoruz. Arkadaşlar, yani hepimiz bu memleketin insanlarıyız ama ben şuna inanıyorum ki bizden sonra gelen insanlar... O oniki senelik döneminizde yapılan yolsuzlukların hesabı çok ağır.

Bakın, şimdi, TOKİ... Yani "Deveye demişler neren eğri? Nerem doğru ki." demiş, öyle bir kurum. Şimdi, arkadaşlar, bütün ihalelerde yolsuzluk var çünkü usulüne göre yapılmamış yani bütün belki olmaz da çok az kısmı doğru.

ADNAN YILMAZ (Erzurum) - Hah, şimdi doğruyu dedin.

BÜNYAMİN ÖZBEK (Bayburt) - Ne doğrusu, hepsi usulüne göre.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Yahu, şimdi bir bırakın da... (AK PARTİ ve CHP Komisyon sıraları arasında karşılıklı laf atmalar, gürültüler)

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen.

Sayın Genç, devam edin.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Şimdi, şöyle: Mesela, arkadaşımızın Van merkez Kurubaş köyü şartlara uyulmadığı için 1 milyon 169 bin 355 lira müteahhidin vermesi lazım, vermiyor. Ayrıca da o nam ve hesaba yapılan 7 milyon 575 liralık iş de KİT raporunda var yani bunlar geri alınmıyor ama bunları sizin önerilere almanız lazım yani bunları almadığınız zaman olmuyor.

Şimdi, bu Başbakanlık binasında 1 milyon 358 bin 977 liralık bir mükerrer ödeme var. Yine, bu Başbakanlık binasının tamirinde ahşap boru yerine çelik boru kullanılmış, bunun farkı ne diyorsunuz ama raporda belirtilmemiş.

Şimdi arkadaşlar, burada bir KC Grup diye bir şirket var. Gelir paylaşımı sistemiyle buna bir ihale verilmiş. Şimdi, bunda öyle bir şey yapılmış ki yani gelir paylaşımı sistemine göre TOKİ'nin hesabına düşen daireleri bunlara vermişsiniz ve bunlar satmış, paraların da üzerine yatmış. Öyle bir şey yapmışlar ki bunlar Pupa Gayrimenkul Anonim Şirketini kurmuşlar, ondan sonra bunları Denizbank Pupa Gayrimenkul almış, ondan sonra TOKİ kendi dairelerinin satışından elde edilen hasılatı garantiye almadan bunlara para vermiş, vermemesi lazım yani TOKİ'nin hesabına düşen daireleri bu şirkete vermiş, şirket TOKİ'nin parasının üzerine yatmış. Ondan sonra buradan TOKİ'nin alacağı 106 milyon 524 bin 643 lira, sonra bir uzlaşmaya varmışlar, 69 milyon 546 bin liranın TOKİ'ye verilmesi lazım. Şirket yani borçlu şirket demiş ki: Efendim, ben burada idare payı toplam gelirine isabet eden 30 milyonu vermiyorum, ötekisini vereceğim, ötekisini de vermemiş. Herhâlde idare bize cevap verecek yani verdiler mi, vermediler mi.

Şimdi, öyle şeyler yapılmış ki.

ALİ GÜLTEKİN KILINÇ (Aydın) - Daha bekleyecek misin?

KAMER GENÇ (Tunceli) - Bekleyeceğim yahu, zaten sen benim kadar devam ediyor musun buraya?

Yahu, şimdi arkadaşlar, bakın, burası bir devlet kurumu, ben istiyorum ki iktidar partisi milletvekili arkadaşlarımız da bu raporları okusunlar, gelsin buraya ve ondan sonra biz burada... Biraz da siz konuşun ya, yani bu memleketteki sorumluluk yalnız bize ait değil ki, siz de Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir vatandaşısınız. Her şeyden önce eğer bu memlekette bir yolsuzluk varsa siz kendiniz bürokratlardan bunun hesabını sorun.

ALİ GÜLTEKİN KILINÇ (Aydın) - Yolsuzluk varsa tabii ki hesabı verilir.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Yani, sormadığınız zaman ne olacak yani o zaman KİT kontrolünü niye yapıyoruz arkadaşlar?

Şimdi, mesela müşavirlik firmasına 284 milyon 960 bin 270 lira ödenmiş, bu nedir açıklanmamış yani burada raporda var gerçi ama şu tarihlerde ödenmiş açıklanmamış. Şimdi, ihalede gerekli hassasiyet gösterilmediği için yapılan birtakım ihaleler başlangıçta ihale edilmiş fakat ihale mevzu işlerin yapılma niteliği bulunmadığı için 1 milyon 700 bin lira bu ihalelere iptal edilmiş, ödenmiş kendilerine. Bunların hepsi görevi suiistimaldir, yolsuzluktur.

Yine, birtakım işlerde, Haydar Bey de söyledi, yeterli personel bulundurulmamış, birçok işlerde gecikme cezaları var, bu gecikme cezaları alınmamış. İşte, zamanında teslim edilmeyen konutlarda 2011'de 54 milyon liralık tazminat ödenmiş, 2012'de 35 milyon liralık tazminat ödenmiş.

Şimdi, arkadaşlar, yine Haydar Bey söyledi, bu İ. Melih Gökçek 5104 sayılı Kanun'a göre bu Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi için TOKİ'ye 786 milyon para ödemesi lazım, niye ödemiyor? Yani, bunların hepsi niye üzerinde kalıyor da... Onun için çok büyük ihalelere şimdi... Aslında bizim TOKİ'nin hesaplarını incelememiz için sağlıklı, bütün ihalelerin tek tek üzerinde durmamız lazım; kaça ihale edildi, kim aldı, bu işi usulüne göre tespit etti mi etmedi mi, şartlarını yerine getirdi mi getirmedi mi. Yahu arkadaşlar, aşağı yukarı 600 bin konut yapılmış. O kadar cami yapılmış, stadyum yapılmış, okul yapılmış, bunların hepsinin ihalelerinde büyük bir...

MUSTAFA BİLİCİ (Van) - 600 bin...

KAMER GENÇ (Tunceli) - 600 bin, tamam canım, zaten Genel Müdür...

MUSTAFA BİLİCİ (Van) - Gurur duymanız lazım.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Yahu anladım da gurur duymak meselesi değil, önemli olan, kamu kaynaklarının usulüne uygun kullanılmasıdır. Sen ondan sonra getirmişsin, kamu kaynaklarını çarçur etmişsin, 1 milyon konut yapılması lazımken yerine getirmişsin, 600 bin yapmışsın, olur mu böyle bir şey arkadaşlar?

Şimdi, Sayın Genel Müdür biliyor, bakın, bir şey söyleyeyim size: Çemişgezek Belediyesini Cumhuriyet Halk Partisi kazandı. Çemişgezek Belediyesi AKP'de olduğu zaman TOKİ daha önce satılmayan 10 tane konutu Çemişgezek Belediyesine bağışlamış, o istediği gibi satmış, paralarını almış, Belediye Başkanı istediği gibi kullanmış; sonra bizim Belediye Başkanı, CHP'nin Belediye Başkanı gelince bir konut satmış yani son 13 konuttan. Hemen müsaade vermemişler. Ben geldim Sayın Genel Müdüre dedim ki, işte kendisi de burada: "Yahu kardeşim, niye yani buna müsaade vermiyorsunuz?" "Efendim, şöyle olmuş da, bankaya müsaade..." Yok işte. Yani çok keyfî ve siyasi amaçlı şey ediyorsunuz. Şimdi, Mustafa Ataş biliyorsunuz, ikide bir çıkar, Parlamentoda benim karşımda konuşur. Yani, şimdi, bir milletvekili... Şeyde hüküm var, diyor ki: "Kendi geliri 2.600'den düşükse bu konutları alabilir. Yani, bir milletvekiline yakışır mı, benim gelirim 2.600'den eksik...

MEHMET GELDİ (Giresun) - Değer katmak istemiş, anlamıyor musun?

KAMER GENÇ (Tunceli) - Efendim, değer meselesi değil kardeşim, bunlar düşük değerle tespit ediyor.

Şimdi ben sana, şeyde, Çemişgezek'in iki yerinde Toplu Konut şey yaptı. Arkadaşlar, icabında 80 bin liraya mal olanı getiriyor TOKİ, politikacıların araya girmesi dolayısıyla bunu 50 bin liraya satıyor, böyle bir şey olur mu yani. Bazı yerlerde pahalı satıyor, bazı yerlerde çok düşük fiyata satıyor. Ulukale'nin konutları kaça mal oldu, kaça sattı? Bakın, o Ulukale'yi 16 trilyon 500 milyon liraya ihale ettiler 99 konutu. "Yahu insaf be kardeşim." dedim. "Yani, burada arsa yok, bir şey yok, bir konutu 162 milyar liraya getiriyor, nasıl olur böyle bir şey?" Sonra benim müdahalemle getirdiler onu 8 trilyona indirdiler yani bunların hepsi ortada, belli. Yani, böyle çok keyfî şeyler var yani olmasa.

Şimdi, şeyde, Ağaoğlu, Torunlar, nasıl öyle büyüdüler, nasıl öyle ihaleleri aldılar, TOKİ bunlara neler verdi, bunları, hepsini arkadaşlar, bilmemiz lazım ama bilmiyorsak başka mesele yani devletin arazileri... Şimdi, TOKİ almış, işte 2011 yılında 6 milyon metrekare, 2012 yılında 110 milyon metrekarelik arazi almış, hazine arazisini almış, satmış da... Yani, bakın, burada elde ettikleri paraları size söyleyeyim, bu hazineden aldıkları arazilerin satılmasından: 2007'de 1,4 milyar, 2008'de 2,6 milyar, 2010'da 520 milyon, 2011'de 1,6 milyar, 2012'de 1,8 milyar...

BAŞKAN - Yok.

KAMER GENÇ (Tunceli) - ...ondan sonra, 2013'te 2,1 milyar yani aşağı yukarı 13 katrilyon liralık arsa satmışlar. Peki bu arsaları nasıl sattılar? Arkadaşlar, bizim hakkımız değil mi? Devletin arazisini kime sattın? Kendi yandaşlarına. Usulüne göre sattın mı? Sayıştayın bunları açıklaması lazım. Şurada şu arsalar...

BAŞKAN - Sayın Genç...

KAMER GENÇ (Tunceli) - Efendim, bunlar önemli ama kardeşim.

BAŞKAN - Yok, yok, şöyle: Yönelttiğiniz sorular somut, bir de cevap hakkı verelim, bilgi de alalım.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Tabii, verelim yani. Hayır, diyorum yani Sayın Başkan, bunun dışında çok şey var da yani ben yine kısaltarak söylüyorum. Onun için, bunları... Bakın, 45 milyar liralık istihkak ödedik diyor konuşmasında, 45 milyar arkadaşlar. 45 milyar nedir biliyor musunuz? Türkiye gelir bütçesinin aşağı yukarı altıda 1'i.

BAŞKAN - Ona göre de bir hasılat var ama.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Efendim, hasılat var da acaba bu hasılatlar usulüne göre alındı mı, ihaleler usulüne göre yapıldı mı, sizim istediğimiz o yani TOKİ öyle bir küçük bakkal dükkânı değil ki, yahu tamam, es geçelim gitsin. Şimdi, onun için çok büyük paralar dönüyor.

Bakın, sizin en büyük propaganda aracınız bu. Başbakan bir yere gidiyor, TOKİ orada bir açılım düzenliyor, gelen kişilerin yol paralarını onlar ödüyor, ağırlama paralarını onlar ödüyor, afiş paralarını onlar ödüyor, TOKİ'nin böyle bir hakkı var mı, bunları vatandaşın parasıyla ödüyor. Yani, TOKİ sizin en önemli gelir kaynağınız oluyor, parti olarak gelir kaynağınız oluyor. Şimdi, bu böyle yapılmaz ki, bu vicdana sığan bir davranış da değil. Onun için yani gerçekten çok söylenecek şey var. Ben şimdi keseyim, inşallah sözlerimize cevap verirler.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.