KOMİSYON KONUŞMASI

ERKAN AYDIN (Bursa) - Teşekkür ederiz Sayın Başkan.

Öncelikle Sayın Bakana, değerli bürokratlara ve milletvekillerine 2018 Sağlık Bakanlığı bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum.

Tabii, öncelikle rakamlara girmeden önce biraz önce iktidar partisinden Ejder Bey'in anlattığı ve çizdiği tabloya bakınca kendimi İskandinav ülkelerinde, İsviçre'de falan yaşıyor sandım. Her şey tozpembe, on beş yıl önce hiçbir şey yok, her şey yerlerde, on beş yılda da neredeyse uzaya çıkmış bir görüntü verdi ama gerçek ve rakamlar onu söylemiyor. Telefonla en çok vatandaştan, tabandan aldığımız "Yoğun bakım yatağı bulamadığımız için, randevu alamadığımız için, doktora ulaşamadığımız için..." Herhâlde onları arayanlar yok ama bizi gerçekten çok fazla arayan var.

Şimdi, baktığımızda seçim bölgem Bursa'ya, 9 Kasım 2017 TÜİK verilerinde -daha yeni veriler- en fazla nüfusta göç alan illerden biri olmuş. Ortalama Türkiye nüfusu artışı binde 13,5 iken Bursa binde 20,5. Kişi başına düşen doktor sayısında 1 hekime 557 hasta düşerken Türkiye'de, Bursa'da 635 hasta, 1 hemşireye 515 hasta, Bursa için 531, Türkiye ortalamasının da görece üstünde. Sağlık kurumlarında yatak başına düşen hasta sayısı 376 iken Bursa'da bu rakam 418. Yani rakamlar aslında hiç de sizin söylediğiniz gibi değil, acil servisler tıklım tıklım, hastanelerde yatacak yer yok, yoğun bakım ünitelerinde yatak bulmanız mucize. Herkes bakıyor ki "Biri ölsün de yerine bizim hastayı koyalım." diye. Bu gerçek doktor açısından da öyle, reanimasyon ünitesi bölüm başkanları "Biri "ex" olursa yerine birini koyabiliriz." diye anlatıyor ve gerçekte bunlarla ilgili de çok büyük sıkıntılar var. Yani aslında "sağlıkta dönüşüm" diye başlanan projenin sağlıkta bir çöküş noktasına geldiğini de rakamlar bize söylüyor.

Şimdi, tabii, bunları anlatırsak burada beş dakika yeterli olmaz, kısaca üzerinden geçelim dedim. Kendi konum olan mesleğimin, eczacılığın sorunlarına bakarsak şöyle kısaca da: Gerçekten Sağlıkta Dönüşüm Programı ve 2005'te çıkan İlaç Fiyat Kararnamesi, ardından uygulanan global bütçeler gibi sorunları üst üste koyduğunuzda hastalar hastanede müşteri, eczanede de eczacılar tahsildar durumuna düşmüş durumda ve muayene ücreti kavgaları, katılım payı, fiyat farkları derken bir kişinin, bir hastanın özellikle düşük reçetelerde ödediği fiyatın toplamda yüzde 50'ye yakını hastanın cebinden çıkıyor. Yani o "Devrim yaptık." dediğiniz sağlıkta aslında vatandaş ilacı kendi cebinden alıyor. Üçünü eklediğinizde, 10-15 liralık bir reçetenin 7-8 lirasını, bazen 10 lirasını vatandaş bizzat ödüyor. 1 Ekimde de SGK'nın başlattığı sağlıktaki taban fiyat uygulamasıyla da bu fiyat farkları yüzde 20 ile yüzde 120 oranında yani neredeyse aslından bile fazla fark çıkarmaya başladı ve burada hasta ile eczacı karşı karşıya geliyor. Tabii, alım gücü olan vatandaş ilacını alabiliyor, alamayan da 3 lira, 5 lira, 10 lira gibi rakamlarla karşı karşıya kalıyor.

Tabii, şöyle kısaca özetlersek de, 2009 ile 2012 yılları arasında uygulanmaya başlayan global bütçe, şu anda hukuken olmasa da ama fiilen uygulanan bu global bütçe gerçekten eczacıları, eczaneleri ciro bazında, artan masraflar karşısında ve kâr oranlarının bu kamu kurum iskontolarından dolayı düşen fiyatlar da çok büyük zararlara uğratmış durumda. Bununla da eczaneler, yüzde 63,8 gibi büyük bir çoğunluğu düşük cirolu eczane de olduğu için yaşama ve ayakta kalma sıkıntısı çekmektedir. Yani ilaç sektöründeki aşırı kemer sıkmanın sonucu olarak eczacılar yaşam mücadelesinin büyük bir baskısı altında.

Tabii, bu sıkıntıların yanında, öneri olarak da yani neler yapmamız gerekiyor, onları da kısaca söyleyelim: Yüzdesel ve sabit kâr marjlarının iyileştirilmesi, meslek hakkı verilmesi eczacılara meslek hakkı Avrupa'da birçok ülkede olan bir sistem bu, yeni istihdam alanlarının açılması ve özellikle benim zamanımda, 2000'li yılların başında, 7 olan eczacılık fakültesi 40'ı geçti; bunların mutlaka sınırlandırılması, profesör dahi, eczacı dahi olmayan eczacılık fakülteleri var, bunların sınırlandırılmaları; eczacı ilaç politikalarının akıllı ilaç kullanımına yönelik artırılması, ilaçta reklamın önlenmesi, özellikle gıda takviyeleri...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum.

ERKAN AYDIN (Bursa) - Hemen bitiriyorum, son cümlemi de yapayım.

BAŞKAN - Sadece son cümle...

ERKAN AYDIN (Bursa) - Evet, bunlarda ölümler çok fazla, bütçe sunumunuzda siz ne kadar "internet siteleri kapatıldı." deseniz de o kapanıyor, hemen "B" ismiyle yenisini açıyor; bunu iyi takip etmeliyiz.

Teşekkür ederim.