| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Sağlık Bakanlığı b) Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü c) Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ç) Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı d) Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu e) Türkiye Halk Sağlığı Kurumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 14 .11.2017 |
ÇETİN ARIK (Kayseri) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar, değerli Komisyon üyeleri; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Gerçekten, AK PARTİ'nin temsilcilerini dinleyince burada "Acaba, onlar farklı bir Türkiye'de yaşıyor da biz farklı bir Türkiye'de mi yaşıyoruz?" diye sormamak elde değil. Öyle bir tablo çiziyorsunuz ki insanın hastalanası geliyor. Ama gerçekten, uyguladığınız bu dönüşüm projesiyle insanlarımız mutsuz, insanlarımız hasta.
Bakınız, Sayın Bakanım, 26 milyon kişi Türkiye'de antidepresan ilaç kullanıyor. Bu sadece kayıtlı olan. 26 milyon kişi antidepresan ilaç kullanıyor. Dediniz ki bu dönüşüm projesiyle: "Kimliğinizi elinize alacaksınız, istediğiniz hastaneye, istediğiniz saatte, istediğiniz hekime ücretsiz muayene olacaksınız." diye çıktınız bu yola. Biz de alkışladık, millet de alkışladı ve size oy verdiler ama gelinen noktada bu böyle mi? Ve hep doktorları halka şikâyet ettiniz, Sayın İbrahim Aydemir de doktorları halka şikâyet etti biraz önceki konuşmasında.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ben mi?
ÇETİN ARIK (Kayseri) - "Muayenehanelerde bıçak parası alınıyor." dediniz, "Bu sistem doğru değil." dediniz. Haklısınız, bu sistem gerçekten doğru olmayan bir sistemdi ama getirdiğiniz sistem daha da yanlış. Yani kendi elinizle, bıçak parasını devlet eliyle yasal hâle getirdiniz ve şu anda paranız kadar, paranız nereye kadar yetiyorsa o kadar sağlık hizmeti alıyorsunuz.
Bakın, dün ben Kayseri'deydim, bir hasta aradı beni, dedi ki: "Doktorum, özel bir hastanede yatıyorum, iki günlüğüne tansiyonumu düzenlemek için beni yatırdılar. Bir günlük ücreti 350 liraymış, ben bir gününü karşıladım, bir gününü karşılayamıyorum. Bana yardımcı olur musunuz?" ve yolumdan döndüm, hastayı ziyarete gittim. Türkiye'deki getirdiğiniz sağlık sistemi bu, paranız kadar ve paranızın yettiği yere kadar alıyorsunuz. Paranız yoksa vay hâlinize! Sizin de özel hastanenizle ortaklı olduğunuzu biliyorum. Ne kadar ücret alınıyor bir bel fıtığı ameliyatından, bir kadın doğum...
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Sen kendi hastanenden söyle.
ÇETİN ARIK (Kayseri) - Benim hastanem yok, ortaklığım yok varsa da milletvekilliğini bırakırım.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Çalıştığın yer vardı.
ÇETİN ARIK (Kayseri) - Bir özel hastanede çalıştım ama gelinen noktada sağlık sistemini getirdiğiniz nokta da bu.
Şu anda yüzde 200 katkı payı alınıyor. Bir şeyin katkısı aslından daha büyük olabilir mi? Aslından daha büyük katkı payı alınıyor Sayın Bakanım. Yani aslından daha büyük katkı payı veriyorsunuz.
Performans sistemi.. Yani öyle bir hâle getirdiniz ki bir hastaya nasıl bakıldığı önemli değil, kaç dakikada bakıldığı önemli değil; kaç hasta baktığınıza göre puan veriyorsunuz. "Kaç hasta baktınız?" Ama "Bu hastaya nasıl baktınız?" diye sormuyorsunuz. Bir hekim günde 120 hastaya nasıl bakar Sayın Bakanım? Bugün 120 hasta bakılıyor. Ve 13 milyon MR çekilmiş çünkü bakılmıyor ki hastaya; geliniyor, bakılıyor, tetkik isteniyor. Ne kadar muayene ettiniz, ne kadar tetkik istediniz, ne kadar ameliyat ettiniz o kadar para alınıyor.
Bakınız, sizin iktidara geldiğiniz dönemde 2 milyon kişi ameliyat olmuş 2002'de, bu on dört yılın sonunda 15 milyon kişi ameliyat olmuş, toplumun beşte 1'i ameliyat olmuş.
Acile başvuran kişi sayısı. Ülkenin nüfusu 80 milyon, tam 122 milyon kişi acile başvurmuş Sayın İsmail Tamer.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Sen kendi yaptırdığın normal doğumlar ile sezaryeni bir karşılaştır.
ÇETİN ARIK (Kayseri) - 112 milyon kişi acile başvurmuş. Yani neresindesin tutsanız, dökülüyorsunuz.
MURAT EMİR (Ankara) - Ne olacak şimdi yani, ne olacak?
ÇETİN ARIK (Kayseri) - Bakınız, şunu söylemek istiyorum: Sayın Bakanım, arsanız var mıdır, bilmiyorum. Siz arsanızın olduğu yerde kiracı olmak ister misiniz?
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Hayır, sistemin içinde de onu söylüyorum.
MURAT EMİR (Ankara) - Ne fark eder, hepsi aynı sistem? Sistem sizin sisteminiz, yanlış sistemi konuşuyoruz işte.
BAŞKAN - Arkadaşlar, hatibi dinleyelim.
ÇETİN ARIK (Kayseri) - Arsanız var ama kiracı konumundasınız. Yani şu andaki şehir hastanelerinin durumu bu.
Kayseri'de 2 metre girildi ve su çıktı Sayın Tamer, kazık çaktınız. O kazığı millete çaktınız aslında. Ne kadar para gitti o kazığa?
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Çok ayıp, çok! O lafınızı geri alın.
ÇETİN ARIK (Kayseri) - Bakınız, çok paralar gitti oraya. Şu anda da ben gittim...
İSMAİL TAMER (Kayseri) - 18 bin tane kazı var.
ÇETİN ARIK (Kayseri) - Ben gittim, gezdim şehir hastanelerini, Kayseri'dekini gezdim, arkadaşlarımızla beraber gezdik, altı su Sayın Bakanım, şu anda şehir hastanesinin altı su, dökülüyor.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Nasıl su?
ÇETİN ARIK (Kayseri) - Siz gitmemişsiniz o zaman.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - "Gitmemişsiniz" olur mu ya! Her gün oradayız.
ÇETİN ARIK (Kayseri) - Beraber, gidelim bakalım, su çıkıyor altından.
Kaç liraya mal olmuş biliyor musunuz Sayın Bakanım? 427 milyon TL'ye mal olmuş bu Kayseri'deki şehir hastanesi. Yirmi beş yıl içinde 3 milyar 443 milyon 250 bin TL para ödüyor. Allah aşkına ya, reva mı bu?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÇETİN ARIK (Kayseri) - Bakınız, 427 milyon...
İSMAİL TAMER (Kayseri) - 1 katrilyona mal oldu, niye 427 milyon?
BAŞKAN - Çetin Bey, süreniz sona erdi.
Teşekkür ediyoruz.