FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, ben de 2018 Sağlık Bakanlığı bütçesinin ülkemize hayırlara vesile olmasını gönülden diliyorum.

Hafta sonunda Sayın Bakanım, 39'uncu KBB Kongresi'ne Sağlık Komisyonu üyeleri olarak gittik. Sayın Komisyon Başkanımız Profesör Vural Kavuncu Bey, Profesör Celil Bey Başkan Yardımcımız, Cumhuriyet Halk Partisinden Doktor Tur Yıldız Biçer ve ben de katıldım. Bu vesileyle birçok doktor arkadaşla sohbet etme imkânı da oldu. Tabii, Sağlık Bakanlığından da Genel Müdür Sayın Nurullah Bey katıldı, kıymetli kardeşimiz. Bizim için de çok verimli bir toplantı olduğunu söylemek isterim. Burada yaptığımız görüşmelerde edindiğim intibayı size aktarmak istiyorum Sayın Bakanım.

Burada tabii kişiselleştirmek de istemiyorum. Geçmiş dönem bakanların birçoğunun hekim arkadaşların -gerek çalışan gerek emekli- özlük haklarıyla ilgili, aylıklarıyla ilgili ciddi demeçleri var. Yanımda da var okuyabilirim ama çok önemli değil. 2010'dan başlayan, Sayın Sağlık Bakanımız Akdağ'ın 2010'dan başlayan demeçleri var artırılacağı yönünde, hem çalışan hekimlerin hem emekli hekimlerin... Ama aradan yedi yıl, sekiz yıl geçmiş belki daha önceki tarihlerdeki beyanlar da vardır fakat maalesef bir türlü artmamış.

Şimdi, doktorluk çok önemli bir meslek -burada onu söylemek istemiyorum- zahmetli meslek, zor bir meslek, özellikle son dönemlerde bu malpraktis davaları daha da işi güçleştirmiş. Bir acı gerçek, kimse riskli ameliyatlara çok fazla girmek istemiyor.

Şimdi, Sayın Bakanım, burada tabii, kariyer meslek, zor bir meslek, girişi zor, okuması zor, ihtisası kazanması zor, yapması zor. Şimdi, bir de yan dallar çıktı, üst ihtisaslar çıktı. Eskiden, baktığımızda, kariyer mesleklerde bir ücret dengesi vardı. Yani bir kaymakamla, bir hâkimle, bir kontrolörle, bir uzmanla, kariyer mesleklerle hekimlerin arasında üç aşağı beş yukarı denge vardı. Bugün bu denge doktorlar aleyhine fevkalade bozulmuştur.

Örneklemek gerekirse, bugün 1'inci dereceye, 1'inci sınıfa ayrılmış bir hâkim ortalama 11-12 bin maaş alır ama bugün doktorun, 1'in 4'üne gelmiş, yirmi beş otuz yıllık bir doktorun aldığı maaş, çalışan bir doktorun aldı maaş -döner sermayeyi katmıyorum, bazı yerde veriliyor, bazı yerde verilmiyor, çok da önemli bir meblağ değil- 4 binle 4.500 arasında.

Bundan iki hafta önce, otuz beş yıl çalışmış bir göz uzmanına -emeklilik işi çok uzamış, bize müracaat ettiler- 3.096 lira maaş bağlattım Sayın Bakanım, 3.096 lira. Bugün 1'inci sınıfa ayrılmış bir hâkimimizin, savcımızın emekli aylığı 7 bin lira civarındadır. Yani süreç doktorun aleyhine gelişmiştir.

Şimdi, ben orada da söyledim, burada da söylüyorum: Doktoru arkasına almayan hiçbir sağlık bakanı başarılı olamaz.

Bakınız, bizim Sayın Recep Akdağ Bey ayrıldı, gitti, isterseniz bir anket yaptırın doktorlar nezdinde, verdiği sözlere rağmen doktorlara yönelik bir iyileştirme yapılmamıştır.

Şunu söylemek istiyorum Sayın Başkanım, sizler çok daha iyi biliyorsunuz: Gelir ile harcama arasında bir denge oluyor yani gelir arttığı zaman harcama artıyor ama gelir azaldığı zaman harcama azalmıyor, düşmüyor, aynı oranda düşmüyor. Şimdi, iyi kötü, doktor çalışırken eline üç kuruş, beş kuruş para geçiyor diyelim ama emekli olduğunda aldığı para yarı yarıya, daha da azalıyor. Emin olun, emekli doktorlardan torununa hediye alamayacak durumda olanlar var; gerçek bu. Dolayısıyla, benim ricam şudur Sayın Bakanım: Doktorlarla ilgili bir iyileştirme yapılacaksa o zaman demeç vermek lazım.

Ben burada Sayın Akdağ'ın, Sayın Müezzinoğlu'nun çok daha acı veren demeçlerini okumak istemiyorum. Gerçekten, çok ihmal edildiler yani gerek çalışan gerekse emeklinin maaşlarında bir iyileştirme yapmamız lazım, değilse sağlık sistemi çok başarısız olacak, bunu belirtmek istiyorum.

Başkanım, teşekkür ediyorum.