| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'ın, 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 03 .11.2017 |
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Değerli Başkanım, değerli Komisyon üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının değerli temsilcileri, değerli basın mensupları; ben de 2018 yılı bütçemizin Plan Bütçe Komisyonu görüşmeleri çerçevesinde Bakanlığımız, Bakanlığımızın bağlı, ilgili, ilişkili kuruluşlarıyla yürütülen çalışmalara ve detaylarına ilişkin olarak sizleri bilgilendirmek üzere huzurunuzdayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, AK PARTİ Hükûmetleri olarak bugün 16'ncı bütçe görüşmesini gerçekleştiriyoruz. Daha önce bu Komisyonda gerek Komisyon üyesi olarak gerek bürokrat gerek milletvekili olarak defalarca bulunmuş olan biri olarak ifade etmek isterim ki her zaman bu Komisyon bize yol gösterici olmuştur. Önerileriyle, eleştirileriyle süregelen çalışmalarımıza katkı koymuştur ve buradaki değerlendirmeleri her zaman dikkate aldığımızı, faydalandığımızı özellikle vurgulamak isterim.
Yine, sözün başında ifade etmek isterim ki ilk Ulaştırma Bakanı rahmetli Ali Çetinkaya başta olmak üzere, sadece Bakanlık değil, ülke adına taş üstüne taş koyan, çivi çakan herkesi, vefat edenleri rahmetle, diğerlerini minnetle, saygıyla anıyorum. Yine, bürokrat arkadaşlarımız kendilerini size takdim ettiler, arz ettiler. Ancak bilinmeli ki biz Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı olarak yaklaşık 100 bin kişilik bir aileyiz, onları temsilen huzurlarınızdayız. Elbette ki bayan arkadaşlar çok olsun isteriz, buna hiç şüphe yok ama nazarlık da olsa Genel Müdürlük seviyesinde Funda Hanım. Ama sadece nazarlık olsun diye değil, gerçekten bilgisiyle, becerisiyle, tecrübesiyle bize Bakanlık çalışmalarında katkı koyan arkadaşımız ve yine, "üst düzey bürokrat" ifadesi kullanıldı. Gerek kara yolu düzenleme gerekse dış ilişkiler genel müdürlüklerimizde yine genel müdür yardımcısı seviyesinde bayan arkadaşlarımız var. Elbette ki bizim de tercihimiz, bayan sayısının çok olması ama tecrübelerine, birikimlerine bağlı olarak bu görevi veriyoruz, onlar da bu aileye, 100 bin kişilik aileye destek veriyorlar.
Tabii, birçok yapısal reform yapılıyor. Biz de bütün bu büyük krizlere rağmen, dünyadaki büyük krizlere rağmen komşularımızdaki istikrarsızlıkla mücadele ederken ülke olarak bu ortamdan minimum seviyede etkilenmeye ve ulaştırma, erişim konusunda da hizmetlerimizi kesintisiz yürütmeye çalışıyoruz. Bu konudaki ulaştırma yatırımlarının diğer bütün sektörler için önemli olduğunu da biliyoruz.
Zira, 15 Temmuzun hemen ertesinde de Sayın Cumhurbaşkanımızın "Hiçbir yatırımı ve işi ertelemeyin." ifadesi ve talimatı çerçevesinde, hiçbir işin durmadığını, rehavete kapılmadığımızı, kaos isteyenlere, hizmet hızının düşeceğini zannedenlere, büyük projelerde ilerleme sağlanmayacağını, sağlanamayacağını zannedenlere inat, ülke olarak işimizi bir an önce yapmak, projeleri bir an önce bitirmek konusunda gerçekten olağanüstü bir gayret sarf ediyoruz ki bunu da görüyoruz ki diğer sektörlerin kaldıracı olan ulaştırma ve diğer çalışmalar neticesinde ülkemizde büyüme hızı yüzde 5'in üzerinde, uluslararası piyasa beklentilerinin çok üzerinde gerçekleşti ve icraatlar konusunda, rahatlıkla söyleyebiliriz ki on beş yıldır ülkemizin ulaşımı, iletişimi ve bunun altyapısını gerçekleştirmek adına muazzam bir çalışma ve dönüşüm yaşıyoruz. Bu dönüşüm, tabii, bu Bakanlığa yıllarını harcayan Başbakanımızın emeklerini inkâr etmeden gerçekleşti. Hükûmetler olarak destekleri var, Meclis olarak destekleriniz ve Plan ve Bütçe Komisyonu olarak da değerli Komisyon üyelerinin veya Komisyona gelen değerli milletvekillerimizin katkısı var. Onun için de çok çok teşekkür ediyorum.
Yine, ifade etmek gerekir ki vatandaşımızın desteği önemli, bize olan inancı önemli ve bu anlamda vatandaşımıza da çok çok teşekkür ediyorum.
Tabii, dünyada 1870-1914 arasında yaşanan iki küresel bütünleşme dalgası olmuş. Birincisi, ulaşım teknolojilerindeki gelişmelerle aşılmış ve değişim sağlanmış. 1980'den sonra da yine küresel dalgada iletişim teknolojilerinin bu sektörü ve gelişmeleri çok etkilediğini biliyoruz. Bir başka deyişle, bu iki hizmet sahasındaki gelişmeler dünyadaki ekonomik ve sosyal anlamda bugün son şeklini alan ulaşıma, erişime ve diğer sektörlere çok ciddi anlamda etki etmiştir ve yerli ve millî üretimden söz edebiliyorsak bunda, gerçekleştirilen ulaşım ve iletişim altyapı yatırımlarının rolünün büyük olduğunu ifade etmek isterim.
Yine, yapılan her iş, şimdiye değil, aynı zamanda geleceğe de hizmet ediyor. Bunun da bilincindeyiz.
Eğer uygun görürseniz belli bir sıralamayla Komisyonumuzu bilgilendirmek isterim. Bu seneki bütçe parasal büyüklüklerimiz; yaptığımız ulaşım ve iletişim yatırımlarının ekonomik faydaları, sosyal faydaları ve etkileri; yine, ülkemizin koridor konumu nedir, neyi dikkate alarak işlerimizi yapıyoruz; bunu yaparken de ulaştırmadan lojistiğe geçmek adına nasıl bir adım atıyoruz; yol güvenliği ve konforunu artırmak konusunda nasıl bir yol izliyoruz; büyük projelerdeki durumumuz ne; denizcilik; yerli ve millî üretime desteğimiz; siber güvenlik; iletişim altyapısının güçlendirilmesi konusunda yaptığımız çalışmalar; haberleşmenin bir diğer yüzü, değişen yüzü PTT; demir yolu sektörü; kent içi ulaşım ve hava yolu sektörü başlıkları altında sırayla Komisyonumuza bilgi arz etmek isterim.
Parasal büyüklükleri ifade ederken 2003'ten 2017'ye ulaştırma ve haberleşme alanında bugünkü, 2017 fiyatlarıyla harcadığımız para yaklaşık 362 milyar Türk lirası.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Yani, 2003'te enflasyon olarak endeksleyip...
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Enflasyon değil de deflatör oranı var ya, deflatör dikkate alınarak...
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Ha, tamam. Yani 2003'teki 2 milyar lirayı buraya 10 milyar lira falan yansıtıyorsunuz.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Hayır, 10 milyar değil. Arkadaşlar, bugünkü birim fiyatlarla bu işleri yapmak isteseydik kaç liraydı, bunun da yolunu gayet iyi biliyorsunuz, deflatör denen bir rakam var, her sene yatırım bütçelerinin o deflatör oranının da güncellenmesi söz konusu. Güncellendiğinde, bugünkü birim fiyatlarla, 2017 birim fiyatlarıyla 362 milyar lira, kara yolları 227, demir yolu 64, haberleşme 33, hava yolu 32 milyar. Denizcilik küçük gözüküyor ama denizciliğin küçük gözükmesinin sebebi şu: Biz denizcilikte daha çok regülasyonlarla sektörün önünü açıyoruz, dolayısıyla özel sektör burada yatırım yapıyor. Özel sektör yatırımlarının da yaklaşık 30 milyar olduğunu ifade etmek isterim.
Kamu-özel iş birliğiyle yapılan projelerin...
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Sayın Bakan, özür diliyorum, ben bir şey sormak...
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Bize soru soracaksınız, değil mi?
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Evet, soracağız ama ben şunun için söyledim...
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Hayır, ama bakın, Başkanım, her ifademde soru olur, cevap verirsem ben sunumu beş saatte zor bitiririm.
Buyurun lütfen.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Sayın Bakanım, şunu söyleyeceğim: Ulaştırma için ayrı bir deflatör hesaplıyor musunuz, yoksa genel...
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Efendim, ulaştırma için değil, Değerli Başkanım, Devlet Planlama Teşkilatı -veya şimdiki Kalkınma Bakanlığı- yatırımlar için her yıl bir deflatör oranı açıklar, bu, bütün bakanlıkları bağlar...
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Sizin kurumlarda da var mı, ben...
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Burada, onların açıkları deflatör...
BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen...
Sayın Bakan, siz sunumunuza devam edin. Arkadaşlar, herkes notunu alsın, ondan sonra sorusunu sorar.
Sayın Bakan, buyurun, devam edin.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Şimdi, kamu-özel iş birliğinin bu yatırımlardaki payı yaklaşık 100 milyar lira ve şu ana kadar gerçekleşen kısmı ise 53 milyar, 46 milyarlık kısmı devam ediyor. Şu an fiilen üzerinde çalıştığımız 505 projemiz var ve bu büyük projeler parçalardan oluşuyor. Böyle düşünürseniz, 3.535 toplam projemiz var, bunlarda şu ana kadar 139 milyar harcanmış, 182 milyarlık daha projelerde çalışmaya devam edeceğiz.
Ve bu sene huzurlarınıza sunduğumuz Bakanlık, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığının bütçesi 2018 için toplam 28 milyar 442 milyon ve artış oranı yüzde 14.
Tabii, Komisyonumuzun gündemine gelmeyip KİT'ler olan kuruluşlarımız var, onları da dikkate alırsak bütün Bakanlığın ilgili, ilişkili, bağlı kuruluşlarının bütçesi, 2018 için, yatırım bütçesi 28 milyar 794 milyon, diğerleri de dâhil olmak üzere 54 milyar. Bunu özellikle ifade etmek isterim.
Ve yine bir şey daha ifade edeyim, tabii, Bakanlık bütçesinde gözüküp daha sonra Sivil Havacılık, Karayollarına aktarılan bütçeler var. Geçmişte tekrar oluyordu, tekrar olmasın, mükerrer olarak yer almasın diye Bakanlık bütçesinde göstermedik, diğer ilgili kurumların bütçesinde gösterdik burada, rakamda bir karışıklık olmasın diye. Memnuniyetle ifade etmek isterim ki en yüksek artış oranı demir yolu sektöründe ve yüzde 49.
Tabii, bütün bu çalışmaları yaparken ulaşım ve iletişim yatırımlarının ekonomik ve sosyal etkileri nedir, bunlarla ilgili, Bakanlık olarak, ekonomik ve sosyal etkilerin hesaplanması kapsamında, kamuya mal olmuş veriler, ilgili sektör raporları, ilgili bakanlıklar tarafından temin edilen veriler ve sektör alanında çeşitli uzmanların katılımlarıyla bir çalışma yaptık. Bu konuda da uluslararası deneyimi olan Mackenzie'nin desteğini aldık. Böylece raporlar çıkardık ve bu raporlar kapsamında önemli başlıkları sizlerle paylaşmak isterim. Tabii, buralarda nelere dikkat ettik: Zaman tasarrufu, araç işletme giderlerindeki azalma, trafik kazalarındaki azalma, karbondioksit salımındaki azalma, ekonomik etkileri, sosyal etkileri başlığıyla çalıştık.
Sektörler bazında bakıldığında, az önce konuştuğumuz deflatörden değil de o yıl yaptığımız yatırımı o seneki döviz kurundan, TÜİK'ten aldığımız döviz kurundan hesaplarsak ne kadar yatırım yapmışız, kara yolları sektöründe 76 milyar dolarlık yatırım yapılmış, köprü, tünel, viyadük, otoyol, bölünmüş yol, sıcak asfalt, tek yol ve yol iyileştirme. Demir yollarında 22 milyar dolarlık yatırım yapmışız; yüksek hızlı tren, kent içi raylı sistemler, banliyö sistemleri, yol yenileme, elektrikli sinyalli hâle getirme ve lojistik merkezleri. Hava yolu sektöründe 9 milyar dolarlık yatırım yapmışız; yeni hava limanları veya artan uçuş trafiğine bağlı olarak mevcut terminal kapasitelerinin artırılması, hava limanlarının yenilenmesi.
Denizcilik sektöründe yat limanlarını biz yapıyoruz veya yap-işlet-devret modeliyle yaptırıyoruz. Balıkçı barınaklarının çekek yerlerini yine biz yapıyoruz. Tabii, bu sektörde, az önce de ifade etmiştim, özellikle düzenlemeler önemli, sektörün önünü açmak önemli ve denizcilik sektöründe tersane ve limanlar dâhil hesaplarsanız yaklaşık 30 milyar dolarlık yatırım yapılmış durumda.
Haberleşme sektöründe de hakeza düzenlemelerimiz çerçevesinde sektör büyüklükleri dikkate alındığında 35 milyar dolarlık yatırım yapılmış. Yeni ve yerli uydular, genişleyen ve modernleşen TELEKOM altyapısının geliştirilmesi, e-devlet kapısı, PTT'nin modernize edilmesi, postacılık ve yeni faaliyet alanları da dâhil 144 milyar dolarlık yatırım yapılmış o yılki rakamları döviz kuruyla dolara çevirdiğiniz zaman.
Tabii, bunlar yapılırken, bunlar olurken ulaştırma ve haberleşme yatırımlarının doğrudan veya dolaylı olarak etkilediği temel sektörler nelerdir diye baktığımızda, elbette ki deniz taşımacılığı, kara yolu taşımacılığı, hava taşımacılığı, depolama, lojistik, telekomünikasyon ve posta sektörü birincil olarak direkt etkilenenler ki bunların gayrisafi yurt içi hasıla içerisindeki payı yüzde 12. Dolaylı olarak etkilenen sektörler ise inşaat sektörü, motorlu taşıtlar ticareti, toptan ticaret, turizm, perakende ticareti dâhil olmak üzere yüzde 24. Bu, uluslararası kuruluşlar direkt ve dolaylı olarak etkilenen sektörleri belli kabuller çerçevesinde ele alıyorlar. Biz de oradan yola çıkarak ele aldığımızda direkt sektörlerin yüzde 12, dolaylı sektörlerin yüzde 24 olmak üzere gayrisafi yurt içi hasıla içerisinde yaklaşık yüzde 36'sını oluşturduğunu görüyoruz.
Ve yine, uluslararası kuruluşların baz aldığı rakamlar var. Özellikle OECD verileri bulunan gayrisafi yurt içi hasıla sıralamasında en üstte yer alan 15 ülke dikkate alındığında Türkiye gayrisafi yurt içi hasılasının yaklaşık binde 4'üyle 14'üncü sıradayken bugün yüzde 1'iyle yani binde 10'uyla 7'nci sırada. Ancak görüyoruz ki Bakanlık verileri ile OECD dâhil kayıtlara giren veriler arasında bir tutarsızlık var. Bizim normalde harcamalarımız -az önce göstermiştim- çok daha yüksekken, yıllık 13,4 milyar dolarken bu çok daha düşük gözüküyor. Eğer o rakamı dikkate alırsanız ilk 3'ün arasına girebilecek yani gayrisafi yurt içi hasılasından yüzde 1 değil yüzde 1,6 pay ayıran bir ülke durumundayız ve çok üst sıralardayız. Dolayısıyla bu konuda herkese müteşekkiriz yatırımlarımıza ayrılan ödenek çerçevesinde verdikleri destek için.
Ve yine, yatırımların gayrisafi yurt içi hasılaya etkisi olarak düşündüğünüz zaman, az önce rakamları söylemiştim, 144 milyar dolarlık yatırımları. Bir de bunların faaliyet dönemindeki elbette ki etkileri var. Yine yatırım rakamlarını dikkate aldığımızda gayrisafi yurt içi hasılanın aşağı yukarı yüzde 3'ü -rakamlar yansıda gözüküyor- 2003-2016 arasında yatırım dönemindeki etkileri ve faaliyet dönemindeki etkilerini dikkate aldığımızda toplam 286 milyar dolarlık etkisi var. Bunu sizlerle paylaşmak isterim.
Yine, yatırımların istihdama etkisine geldiğimizde de yatırım miktarı 144 milyar dolar, zaten söylemiştim, istihdam da yıllık ortalama 639 bin, gerek yatırım dönemi gerek yatırım bitip faaliyete geçmiş projeler kapsamında 639 bin kişi yıllık istihdama etkisi var. 2016 için bu rakam 966 bin kişi ve 2,7 milyar dolarlık SGK primi sadece buradan kaynaklı ödenmiş durumda. Tabii, ulaştırma ve haberleşme olanaklarının artması aynı zamanda çalışanın, işçinin de verimliliğini artırıyor. Bunu da özellikle saygıdeğer heyetinize sunmak isterim.
Bütün bu yatırımların tasarrufa etkisi ne, ne tür bir tasarruf oluşturuyor? 144 milyar dolarlık ulaştırma ve haberleşme altyapı yatırımlarının yıllık olarak tasarruf miktarı 11 milyar dolar. Daha önce kara yolu sektöründe çalışma yapmıştık, yaklaşık 5 milyar dolar olarak siz saygıdeğer hazırunla paylaşmıştık ama bütün sektörlerle ilgili çalışma yaptığımızda -ki çok uzun soluklu ve uluslararası kuruluşların da işin içinde olduğu bir çalışma yaptık- 11 milyar dolarlık bir rakam çıkıyor. Bunun zaman tasarrufu anlamında baktığımızda seyahat süresinin kısalması, ortalama hızın artması, mesafelerin kısalması, alternatif ulaştırma modlarının kullanılması marifetiyle 1,4 milyar saat zaman tasarrufu söz konusu ve bunun da parasal değeri 2,7 milyar dolar.
Araç işletme giderlerinde yakıttan tasarruf yaklaşık 1,1 milyar litre yakıt tasarrufu gibi. Bu 1,4 milyar dolar parasal bedele tekabül ediyor. 2,5 milyar dolar da araç bakımından kaynaklı bir tasarruf var. Bunun da toplam tasarruf değeri 3,9 milyar dolar.
Kazalardaki azalmaya gelince, artan trafik kapasitesine, hacmine rağmen her yıl yaklaşık 9 bin kişinin hayatı kurtulmuş durumda. Elbette ki herhangi bir kişinin hayatını parayla ölçmek doğru değil, bunu özellikle arz etmek isterim. Fakat uluslararası kuruluşlar şöyle bir kabul yapıyorlar: Ülkedeki ortalama yaş kazalarda hayatını kaybedenlerin ortalama yaşı aradaki farkı çalışma, iş gücü olarak hesaplıyorlar ve bunu da yaklaşık kişi başına 370 bin dolar kişi başına hesaplamış durumdalar. Buradan kaynaklı da 3,9 milyar dolarlık bir kazanımdan bahsediyoruz. Elbette ki yine karbondioksit salımının azalmasından kaynaklı da ciddi tasarruflar var.
Ve yine, kamu işlemlerinin artık elektronik ortamda hızlı yapılmasına bağlı olarak ve bir yerden bir yere gitme ihtiyacını ortadan kaldırdığı için kamu işlemlerinde seyahat ve konaklama masraflarındaki tasarruf da yaklaşık 420 milyon dolar. Kamu işlemlerinde kamu personelinin harcadığı zamanın azalmasına bağlı olarak kamu personelinin üretkenliği de artıyor. Bu da 758 milyon dolar.
Ayrıca, e-devlet başta olmak üzere, birçok işlemin artık elektronik ortamda yapılıp belge istenmemesinden kaynaklı olarak yaklaşık 3 bin ton kâğıt tasarrufu sağlanmış durumda, bu 50 bin ağaç demek, bir başka ifadeyle 20 hektar orman alanının kesilmemesi anlamına geliyor.
Yine, sosyal alanda sağlanan gelişmelere baktığımız zaman iletişim alanında konuşma ücretleri 2003 yılında 29 sentken bugün 2 sent. Yaklaşık 15 kat bir düşüş var. Altyapı ve lojistik alanında özellikle Dünya Bankasının belirlediği kara yolu kalite endeksi ülke sıralamasında 53'üncü sıradan -tabii 2006 var onların elinde- 28'inci sıraya yükselmiş durumdayız.
Sağlık ve yaşam kalitesinde yine uluslararası kuruluşların çalışmalarından aldığımız bir rakamdır. En son 2014 var, belli periyotlarda yapıyorlar. Yetkin kişilerce yapılan doğum oranının Türkiye için yüzde 83'ten yüzde 97,4'e çıktığı ifade ediliyor. Tabii "Ulaştırma Bakanlığıyla ne ilgisi var?" denebilir. Başında da söyledim, ulaşım ve erişimi kolaylaştırdıkça bütün sektörlerin, bütün hizmet alanlarının işlemlerini kolaylaştırıyorsunuz, her yere doktorların, hatta hocaların gidebilmesi şansını tanımış oluyorsunuz. Erişimi kolaylaştırıyorsunuz, insanları ambülans helikopter, ambülans uçak da dâhil hızlı bir şekilde hedef, tedavi noktasına götürme şansınız var.
Eğitimde yine üniversite mezunu oranı yüzde 7'lerden yüzde 14,9'a çıkmış durumda. Burada da erişim ve ulaşım kolaylaştıkça günübirlik de olsa insanlar uçakla gidip ders verip dönebildikçe hocalar istediğiniz yerlere gidebiliyor. Aynı zamanda öğrenciler de erişim kolaylaştıkça hangi il olduğuna bakmadan orayı tercih edebiliyor, hatta derse devamın da buna bağlı olarak, ulaşım ve erişimin kolaylaşmasına bağlı olarak arttığını görüyoruz.
Yabancı turist sayısı... Yine, hakeza ulaştırma sektörü bu anlamda çok önemli, özellikle havacılığın gelişmesine bağlı olarak turistlerin de yüzde 70'inin hava yolunu kullandığını düşündüğümüzde, çok önemli etken olduğumuzu düşünüyoruz. 2016 yılı 15 Temmuz ve dünyadaki krizlere bağlı olarak 25 milyon oldu ama daha önce 35 milyon olduğunu biliyoruz. Bu sene de hedefin 30 milyon olduğunu yine biliyoruz.
Gelir düzeyi ve dağılımı... Yine, bu. TÜİK'in verileri. 2006'da yoksulluk oranı 12,8'ken 2016'da 8,4 olmuş. Bütün bunların lokomotif sektörünün ulaştırma olduğunu düşünerek bu bilgileri size arz etmek istedim.
Tabii, ayrıca, sosyal amaçlı proje çalışmalarımız var. Elektronik haberleşme altyapısı olmayan yerleşim yerine WIMAX götürülmesi, yine, 500 nüfusun altındaki kırsaldaki köylere GSM altyapısının götürülmesi, baz istasyonu kurulması, ki 1.799 götürdük, şimdi 1.472'nin çalışmasını yapıyoruz, ilave bir çalışma daha yapacağız. Bunun gibi FATİH projelerine verdiğimiz destekler, bilgi teknoloji sınıfı kurulması dâhil bütün bunlara bugün kadar 2,9 milyar Türk lirası para harcamış durumdayız. Bunlar da sosyal sorumluluk projeleri olarak Bakanlık olarak destek verdiğimiz projeler.
Tabii, ülkemizin konumunu ifade etmiştim. Bütün bu çalışmaları yaparken neyi dikkate alıyoruz, sadece şehirleri birbirine bağlamayı mı, yoksa ülkenin konumunu da mı dikkate alıyoruz? Bunu daha önce de Değerli Komisyona arz etmiştim ama bugün bir kere daha arz etmek isterim ki, yaklaşık dört saatlik uçuşla 1 milyar 540 milyon insanın yaşadığı ülkelere erişebiliyoruz, buradaki gayrisafi yurt içi hasıla 35,7 trilyon dolar ve bu ülkelerdeki ticaret hacmi de 6,8 trilyon dolar. Bizim amacımız, bu 6,8 trilyon dolarlık ticaret hacminden daha fazla yararlanabilmek ve uluslararası koridorları tamamlayarak taşımacılıktan da pay almak. Bu anlamda da doğu-batı aksındaki koridorlar önemli. Orta koridor yeşille devam ediyor Türkiye üzerinden güney koridor olan kırmızıyla da birleşip Türkiye üzerinden Avrupa'ya gidiyor. Mavi ise kuzey koridor. Kuzey koridor durak noktaları çok az, iklim şartları zor, dolayısıyla çok tercih edilebilen bir koridor değil. Güney koridor daha çok tercih ediliyor. Güney koridorda da kara yolu, demir yolu, deniz yolu birbirine eklendiği zaman bazen yük taşımaları 45 ila 62 gün arasında sürüyor. Hâlbuki Bakü-Tiflis-Kars'ın açılışıyla da gördük, eğer orta koridoru tamamlarsak, kesintisiz hâle getirirsek bunun 12 ila 15 gün arasında süreceğini, buna bağlı olarak da ekonomik olmayan bazı taşımaların veya ticaretlerin taşıma süresinin kısalmasına bağlı olarak ekonomik olacağı ve bunun kendi ilave taşımasını oluşturacağını da görüyoruz.
Sadece bir örnek vereyim. Çin'den Avrupa Birliğine yılda yaklaşık 240 milyon ton konteyner hareketi var. Sadece bunun yüzde 10'unu orta koridor marifetiyle alırsak bu 24 milyon ton ediyor ki -farazi olarak söylemiyorum, fizibiliteler bunu gösteriyor- Türkiye'de şu an elleçlediğimiz demir yolu yükü yılda 26,5 milyon ton. Bir o kadar sadece bu koridor marifetiyle avantaj sunarak ticareti Türkiye üzerinden geçirme şansımız var, bunun çalışmasını yapıyoruz.
Ve yine, havacılık sektöründe özellikle dünyadaki ekonomik gelişmelere baktığınız zaman, geçmişte hep batıya doğru bir kayma vardı ama Çin'in, Hindistan'ın büyümesine bağlı olarak artık Dünya Ekonomik Gelişim Endeksi'nin doğuya doğru kaydığını görüyoruz. Yıllar ve yıllara bağlı olarak ağırlık merkezinin nerede olduğunu gösterelim. 1991'de okyanusun ortalarındayken 2001'de Portekiz'in, İspanya'nın oraya gelmiş durumda, şu an Türkiye'nin hemen güneyinde ve dolayısıyla bu pozisyondan yararlanmamız gerektiğini biliyoruz, projeleri buna göre yapıyoruz.
İletişim sektöründe de, yine, doğu-batı aksındaki internet trafiğinin ülkemiz üzerinden taşınması konusunda ciddi mesafeler kat ettik. Karasal fiber hatlar konusunda çok önemli bir köprü konumundayız. Denizlerdeki fiber hatlarda da yine çok önemli hizmetler veriyoruz, bağlantılarımız var. Sadece bir rakam ifade edeyim. 20 GB yurt dışı çıkış kapasitesi olan Türkiye'den 9,3 TB'a geldik. Bu, yaklaşık 490 kat büyüme anlamına geliyor. Bütün bu uluslararası taşıma koridorlarını dikkate alarak Türkiye'de iş yapıyoruz.
Ve ulaştırmadan artık lojistiğe dönmek istiyoruz. Bununla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Çünkü lojistik bütün taşıma türlerinin taşıma dışındaki etkenlerin de birlikte düşünüldüğü, birlikte hareket edildiği bir sektör hâline geldi. Lojistik sektörünün halkalarını tamamlamak adına da önemli çalışmalar yapıyoruz.
BAŞKAN - Sayın Bakanım, sunumun beşte 1'ini yarım saatte yaptık. Biraz daha hızlanabilirsek hiç olmazsa...
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Değerli Başkanım, burası, kendimizi ifade etmek, çalışmalarımızı nasıl yaptığımızı ortaya koymak adına biraz uzun tutuldu diğerlerini çok hızlı geçeceğim.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Farkındayım Komisyona bilgi vermek doğrudur ama sabrını zorlamanın da doğru olmadığını bir eski Komisyon üyesi olarak özellikle ifade etmek isterim.
Tabii, Lojistik Koordinasyon Kurulu kurduk. Burada müsteşar başkanlığında bütün bakanların müsteşarları ve ilgili kurumların da en üst düzey yöneticileri bu işin içinde. Lojistik Koordinasyon Kurulu marifetiyle bir Lojistik Master Plan çalışması yapıyoruz, bu önemli. Taşıma türleri arasındaki entegrasyonu sağlamak önemli. 2016 Lojistik Performans Endeksi'nde ülkemiz 160 ülke arasında 34'üncü sırada ama hedefimiz bunu en az 15'e çıkarmak. Lojistikte en çok paydaş olan nakliye sektörü, elleçleme sektörü, depolama, banka, sigortalama, destek hizmetleri de dâhil bütün bunları sistemin içine çekip bir sistem dâhilinde çalışmayı hedefliyoruz. Bunun için de Lojistik Master Plan çalışması başlattık. Bu, bizim için çok çok önemli. Yer seçiminin yapılması, kurulması, yetkilendirme, işletilmesi dâhil ve usul ve esasları belirlemek üzereyiz. Bununla ilgili çalışmamız devam ediyor. Bunu On Birinci Kalkınma Planı'na yetiştirmeyi hedefliyoruz ki On Birinci Kalkınma Planı'nda bununla ilgili verilerimiz yer alsın. Ve yine, iltisak hatlarının yapılmasında da kamu-özel iş birliği modelini de devreye sokabilmek adına Meclisimizden bir yetki aldık, bu kapsamda çalışma yapıyoruz.
Tabii, bunları yaparken özellikle lojistik merkezlerin yapılması çok önemli. 21 lojistik merkezi planladık, bu 7 taneydi, yakın zamanda Kahramanmaraş'a açtık, 7'ydi 8 oldu. Ve Erzurum Palandöken de bitti, İbrahim Bey inşallah açacağız onu. Böylece de 9 olacak.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Rize ne oldu, Rize?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Rize'yle ilgili... Müsaadenizle devam edeyim.
Yapım aşamasında olan 5 tane lojistik merkezi çalışması devam ediyor. Rize dâhil geriye kalanlarla ilgili etüt projeler devam ediyor. Rize'nin Ovit Tüneli'yle birlikte çok daha anlamlı olacağını ve çok iyi hizmet verebileceğini biliyoruz. Onun da çalışmaları devam ediyor.
Lojistik merkezlerini neden önemsediğimizi sadece saygıdeğer heyete bir rakam söyleyerek ifade edelim. Konumumuzun özellikle Asya ile Avrupa, Rusya ile Afrika bölgesel yük taşımacılığının merkezinde olduğunu düşünürsek az önce saydığım bölgelerdeki taşımacılıktan kaynaklı ticaret hacmi 2 trilyon dolar. Bizim buradan yeteri kadar pay alabilme şansımız var. Bunu almayı hedefliyoruz.
Ve bir çalışma daha, özellikle yük merkezlerini ve limanları demir yollarıyla ana koridora bağlamak adına çok önemsediğimiz bir çalışmamız var. Bunun da tespitini yaptık. 279 yük merkezi, toplam 389 kilometre uzunluğunda demir yolu yaparak 33 iltisak hattıyla birbirine bağlamış olacağız. Böylece ilave yıllık 45 milyon ton yük taşıyabilme kapasitesi oluşturmuş olacağız ki bu, ülkemiz açısından çok önemli bir rakam. 10 adedinde çalışmamız devam ediyor. 41 adedi yatırım programına alınmak üzere çalışmalarımız yürüyor.
Ve yine, bir haritayı önemsiyoruz. Bu, kara yolu taşıma haritasının dışında bir haritadır, Lojistik Kara Yolu Ağı. Bu da çok çok önemli. Yük merkezlerine olan güzergâhlar, sınır kapılarına olan güzergâhlarla, ağır taşıt trafiğinin yoğun olduğu güzergâhlar kapsamında 20.715 kilometrelik bir lojistik kara yolu ağımız var. Yine, lojistik kara yolu ağı çalışmaları kapsamında yolları önceliklendirirken bunu da dikkate alıyoruz.
Tabii, bunları yaparken yol güvenliğinin ve konforunun artırılması, seyahat konforunun artırılması kapsamında da çalışmalar yapıyoruz. Bu kapsamda 6.100 kilometre olan bölünmüş yol oranı şu an 25.709 kilometreye bugün itibarıyla çıkmış durumda. Yıl sonu hedefimiz 26 bin kilometrenin üzerine çıkmak. Önümüzdeki yıl hedefimiz de yine 27 binlere gitmek.
BSK dediğimiz sıcak asfaltla ilgili de 8.650 kilometreyi yaklaşık on beş yıllık periyotta 23.231 kilometreye çıkardık, burada da sene sonu hedefimiz 23.598. Önümüzdeki yıl da -2018'e uygun olarak- yaklaşık 2 bin kilometre yine BSK yapmayı hedefliyoruz. Tabii, aynı zamanda sathi kaplama ve onarımlarımız var. Bu anlamda da yıllık ortalama 10.500 kilometrede hem sathi kaplama hem onarım yapıyoruz. Yine, yıllık ortalama 705 kilometre de yeni tek yol yapıyoruz.
Sadece değerli hazırunun bilgilerine sunmak üzere, ana koridorları çok çok önemsiyoruz. Doğu batı aksındaki 5 koridorumuzda yaklaşık yüzde 89 ilerleme sağlamış durumdayız. Artık, kalan kısımlar genelde tünel, viyadük, köprü türü çalışmalar. Öyle olunca da maliyetleri çok yüksek ve tabii, ilerleme hızı biraz yavaş oluyor, onu özellikle söyleyeyim. Mesela, Akdeniz sahil yolunda Mersin'i Antalya'ya bağlamak adına önemli bir çalışma yapıyoruz ama birkaç kilometrede bir hep tüneller çıkıyor, 10'larla ifade edilen tünel çalışmamız var. Aynı şekilde, Artvin bölgesinde de yine 10'larla ifade edilen, hatta 50'lerle ifade edilen tünel çalışmalarımız var. Bir de kuzey-güney aksındaki 18 koridoru bu anlamda çok önemsiyoruz. Orada da yüzde 83 ilerleme sağlamış durumdayız. Tabii, tüneller önemli; mesela, hizmete sunduğumuz Ilgaz 15 Temmuz İstiklal Tüneli'ni bu sene başında hizmete sunmuştuk, gerçekten o bölgede insanlar çok çok rahat etti. Bunun gibi birçok tüneli hizmete sunduk. Bu sene 32 tüneli bitirmeyi hedefliyoruz, toplam 68 kilometre ki bunun 16 tanesini daha önce hizmete sunmuştuk. Böylece, bizim, 482 kilometre uzunluğunda 184 adet tünelde de ayrıca çalışmalarımız devam ediyor. Yansıdaki rakamları tekrarlamak istemedim, zaten görüyorsunuz.
Köprü ve viyadüklerde de aynı şekilde çalışmalarımız devam ediyor. Şu ana kadar 229 kilometrelik köprü ve viyadük bitirdik, birçok köprü onarımı yaptık. Tarihî köprülerin restorasyonunu yaptık ki hep 100'lerle ifade edilebilir. Şu anda 483 köprü ve viyüdükte çalışmamız devam ediyor, bunların da uzunluğu 61,5 kilometre.
Yine, ağırlık ve boyut kontrolü çok önemli. 40 ilde 100 adet kara yolu denetim istasyonumuz var. Yaklaşık 21 milyon 743 bin denetim yapmışız dokuz ayda. Bunlar yol kalitesinin korunması, yol konforunun korunması ve kural dışı taşıma yapılıp insan hayatının riske edilmemesi adına çok önemli denetimlerimiz. Bunun yanı sıra, araç muayene istasyonları da önemli. 205'i sabit, 76'sı seyyar, 5'i motosiklet, 13 traktör için olmak üzere 299 araç muayene istasyonu var ve burada da yaklaşık 4.200 kişi istihdam ediliyor. Bugüne kadar yaptığımız araç muayenesi de 82 milyon rakamına erişmiş durumda.
Bir başka önemli sektör tehlikeli madde taşımacılığı. Bu konuda da çok önemli yasal düzenlemeler yaptık. Tehlikeli madde güvenlik danışmanlığı diye bir uzmanlık istihdam yolu açıldı. Bu itibarla, önümüzdeki yıl başından itibaren geçici muafiyetlerin -çünkü yasal düzenlemesi yapılırken bir süre tanınmıştı- kalkmasına bağlı olarak sektörde 10 bin-12 bin arasında bir istihdam sağlanacak ve tehlikeli madde taşıyan araçlar uluslararası standartlara göre 2015'ten itibaren üretiliyor. Bu konuda da çok önemli bir mesafe aldık. TSE ve Türk Loydu bu konuda yetkilendirildi. Üreticilerin onay ve sertifikası için yurt dışına gitmesine gerek kalmadığı, bunlar marifetiyle içeride bu işi yapabilir hâle geldik ve bu sektörü verdiğimiz eğitimlerle hem bilinçlendiriyoruz hem farkındalık oluşturuyoruz, bu önemliydi.
Serbest geçiş sistemi de yine yol güvenliği için önemliydi. Malumunuz, gişelerden kaynaklı olarak gişelerin olduğu yerde şişmeler oluyordu ve gişelerin kalkması, serbest geçiş sistemi marifetiyle aşağı yukarı her birinde trafikte yüzde 30'luk rahatlama oldu. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Çamlıca Gişesi, Mahmutbey Gişesi, Muallimköy, Mecidiye, Seferihisar yaptığımız çalışmalar, başka yerlerde de yine benzer çalışmalarımızı devam ettiriyoruz.
Tabii, burada özellikle Komisyonda geçmiş yıllarda ifade edilmişti, bunu da dikkate alarak biraz buraya koyduk. Trafik güvenliğine yönelik de birçok çalışma yapıyoruz. 1.388 kaza kara noktasında iyileştirme yaptık. 2.462 tane köprülü kavşak yaptık. Sarsma bantları oluşturduk, özellikle ses ve titreşim yoluyla sürücünün ikaz edilmesini sağlamış oldu. Yol çalışmalarında özellikle alan işaretlemelerinde çok ciddi mesafeler katettik. Sadece son on beş yılda yıllık ortalama 20 milyon metrekare yatay işaretleme, yine 132 bin metrekare düşey işaretleme, 1.575 kilometre de oto korkuluk çakılması işlemi yapılmış yıllık ortalamada.
Akıllı ulaşım sistemlerini çok önemsiyoruz, bununla ilgili de Bakanlık olarak ciddi çalışmalar yaptık ve 2018-2020 eylem planını önümüzdeki yıl inşallah yayınlayacağız. Buna bağlı olarak örnek olarak Antalya'da çalıştık fiber kablo döşeme dâhil pilot uygulama olarak. Yolda örnek uygulama yapılacak kesimler ayrılacak, bunlarla ilgili de olumlu sonuçlara bağlı olarak düzenlemeler yapılıp inşallah 17 bölgeye yaymış olacağız.
Büyük projelerdeki durumumuzu, biraz da değerli Komisyon Başkanımızın az önceki uyarısına dikkate ederek kısa kısa geçeyim. Tabii, 3'üncü havalimanı önemli. İnşaat çok hızlı bir şekilde devam ediyor, yüzde 70 mertebelerine geldi. 29 Ekim 2018 yani cumhuriyetin kuruluş yıl dönümünde, inşallah, birinci etabı olan 90 milyona hizmet edecek kısmı açacağız ve daha sonra da 200 milyon yolcuya hizmet edecek çalışmayı devam ettireceğiz. Önemli bir projemiz.
Gelelim otoyollara; tabii, Marmara Bölgesi'nde özellikle Kuzey Marmara Otoyolu -Yavuz Sultan Selim Köprüsü dâhil- hizmete açıldı geçen yıl. Yine, Osmangazi Köprüsü dâhil -hepinizin malumu- İstanbul-İzmir devam ediyor. Orada Bursa'ya kadar olan kısmı hizmete sunulmuş durumda, Bursa'dan sonrası, İzmir'e kadar olan kısmı da 25 kilometre yine hizmete sunulmuş, diğer yerlerde çalışmalar devam ediyor. 2018 yılı sonuna yetiştirmeye çalışıyoruz, yetişmezse bile çok fazla geciktirmeden inşallah onun da bitmesini hedefliyoruz.
Yine, Kuzey Marmara Otoyolu'nu sizlere arz etmiş olayım. Tamamlanan kesimleri saydım az önce zaten. Kuzey Marmara Otoyolu'nda da Yavuz Sultan Selim Köprüsü'yle beraber 225 kilometrelik -kırmızı olarak gözüken- kısmını beraberinde yaptık, bitirdik, açtık. Onun dışında -soldaki yeşille gözüken- Kınalı'ya kadar gidecek olan Avrupa Yakası'ndaki otoyol Anadolu Yakası'nda da yine Sultanbeyli'den başlayarak ta Akyazı'ya kadar gidecek olan Anadolu Yakası'ndaki devamı. Burada değerli hazıruna şöyle bir bilgi arz etmek isterim: Özellikle Kınalı bağlantısı bittiğinde Avrupa Yakası'ndan, Tekirdağ'dan, Edirne'den, Kırklareli'nden gelen araçlar şehir içine girmeden direkt üçüncü havalimanının oradan Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü kullanabilecekler ve trafik ilave olarak rahatlayacak, onu arz etmiş olayım. Bu Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale yolu, bu da önemliydi. 18 Martta temeli atıldı. Dünyanın en uzun açıklıklı, 2.023 metre açıklıklı köprüsü olacak. İşe başlandı, yaklaşık 2 milyar 703 milyon dolarlık bir proje bedeli var. Tabii, Malkara'ya kadar yaklaşık 101 kilometrelik otoyolu da kapsıyor. Böylece hem İstanbul'a hem Avrupa Yakası'na, Ege'den, Batı Akdeniz'den, Batı Anadolu'dan giden yük hareketinin İstanbul'u kullanmadan direkt Çanakkale üzerinden gidebilme şansını yakalamış olacağız.
Otoyol ağıyla ilgili, mevcutlarda 2.622 kilometreye çıktık. Yapımı devam eden 1.013 kilometre otoyolu var. 2023 hedefleri kapsamında 1.399 kilometre daha yapmayı hedefliyoruz, 2035 hedeflerinde de 3.214 kilometre daha yapmayı hedefliyoruz. Buna bağlı olarak Menemen-Aliağa-Çandarlı'da 76 kilometrelik bir kısmını yine ihale ettik. 16 kilometresinin 10'u bitmiş, 6 kilometresinde çalışma devam ediyordu, geriye kalan 76 kilometreyi ihale ettik. Orada da işleri başladı. Bunun da avantajı şu: Özellikle Aliağa bölgesini bilirsiniz, limanlardan kaynaklı çok ciddi bir ağır vasıta yük hareketi var. Ona bağlı olarak o güzergâhı rahatlatacağız ve bu Çanakkale Otoyolu'yla da bağlanmış olacak.
MUSA ÇAM (İzmir) - Ne zaman bitecek Sayın Bakan?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Üç yılda bitirmeyi hedefliyoruz inşallah.
Yine, bundan sonra Ankara-Niğde Otoyolu'nun da ihalesini yaptık, 330 kilometrelik bir proje. Bu projenin şöyle bir önemi var: Kapıkule'den başlayarak Ankara'ya kadar otoyol var, Niğde'den başlayarak -Pozantı dâhil- Şanlıurfa, Gaziantep'e otoyol var ama arada eksik olan halka vardı, onu tamamlamış oluyoruz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Niğde'den başlayın Sayın Bakan, Niğde tarafından başlayın.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Şöyle yapacağız Değerli Vekilim: Ankara-Niğde Otoyolu'nun renklerini de gördünüz, üç farklı renkte. Dolayısıyla birçok alanda işe başlanacak. Yoğunluk alanda üç alanda birden iş başlayacak yani "Ankara'dan başlayalım, Niğde'ye gidelim." değil de hepsi birden, Niğde de dâhil, Aksaray da dâhil, hepsi bundan yararlanmış olacak. Dolayısıyla eş zamanlı yapmış olacağız. Bunu da arz etmiş olalım.
Tabii, şu an -daha önce de saygıdeğer heyetimize sunmuştuk- ihale aşamasında olan Aydın-Denizli Otoyolu var, YPK kararı çıktı. Yine, Silifke-Taşucu-Mersin YPK kararı çıktı. Ayrıca, Ankara-Kırıkkale-Delice de trafik yoğunluğu çok önemli bir proje, onu da inşallah bu sene içerisinde YPK kararını çıkararak başlamış olacağız.
Kanal İstanbul'la ilgili birçok güzergâh alternatifi çalışıldı. Ayrıca, ilave sondajlar yapılarak kesitlere bağlı olarak çalışmaların kesinleştirilmesiyle ilgili bir etüt proje ve danışmanlık hizmeti ihalesi yaptık. Onunla ilgili de çalışmalar devam ediyor. Buna bağlı olarak kesiti kesinleştirip ve ona bağlı olarak da bir finans modeliyle inşallah ihale sürecini başlatacağız.
Değerli Başkanım, sektörleri hızlı hızlı geçeceğim. Denizcilik sektöründe Türk sahipli deniz ticaret filosu 8,7 milyon dwt ton iken 2008'de 15,3'tü. Dünyadaki büyük krizlere rağmen bugün 28,8 milyon dwt tona gelmiş olması doğrusu çok önemsediğimiz bir rakam. Limanlarda elleçlediğimiz yük miktarı da 140 milyon tondu. Yine, 2008'i özellikle koydum, kriz dönemi 315 milyon, şimdi 449 milyon bu sene sonu hedefimiz var. Bunu da önemsiyoruz limanlarda elleçlenen yük miktarı anlamında.
Konteyner taşımacılığında da yine önemli mesafeler katetmiş durumdayız. Yaklaşık, konteynerde 8 milyon 762 bin konteyner elleçleniyor iken 2016'da, bu sene bunun 9 milyon 440 bin konteynere çıkmasını bekliyoruz. Ro-Ro taşımacılığı çok önemli, 451 binken geçen sene, bu sene 469 bin hedefliyoruz, başlangıç 220 bindi. Bunun da en önemli avantajı şu: Lojistik bağımsızlığımızı artıyor. Bulgaristan-Yunanistan üzerinden kara yollarını kullandığımızda çok daha zor ama bu yolu kullandığımızda çok daha pratik şekilde hedef pazara erişmiş oluyoruz.
Kabotajda ÖTV'siz yakıt uygulaması vardı malumlarınız, o da kabotajda taşınan yolculuk sayıları 99 milyondan, 100 milyondan aşağı yukarı yüzde 48'lik artışla 150 milyona çıkarmış oldu. Elleçlenen yük miktarı da 29...
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - ÖTV'siz yakıtta o yatı göstermesinler bari, görüntü yanlış olmuş.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Efendim, şöyle: Bu yat ticari olarak hizmet veren bir yat ve en çok döviz bırakan sektörlerden biri. Diğer turistlere göre 10 kat döviz bırakan... Dolayısıyla biz ülkeye bu bir gulet, biz ülkeye bıraktığı dövize bakıyoruz, ülkeye kazandırdığı faydaya bakıyoruz, katma değere bakıyoruz. Dolayısıyla ticari taşımacılık yapan yatlar da dâhildir, onlara da bu desteği veriyoruz...
BAŞKAN - Sayın Bakanım, devam.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) -...çünkü ülke olarak faydalanıyoruz.
Kabotajda taşınan araçlar konusunda da önemli bir mesafe katettik, yüzde 105'lik bir artış söz konusu. Bunu da saygıdeğer hazıruna ifade etmiş olayım.
Yine, limanlar konusunda, Filyos Limanı Karadeniz'de çok önemli bir limanımız, bu sene onun inşaatına da başladık. O bölgede çok ciddi bir görev ifa edecek. Çandarlı Limanı'yla ilgili, daha önce de burada arz etmiştim, Mendirek dâhil altyapı bitti, üst yapısıyla ilgili konteyner limanı olsun diye düşündük ancak konteyner piyasasında uluslararasında bir daralma olduğu için burada hizmet edeceği alanları değiştiriyoruz, daha kombine, daha farklı alanlara da hizmet edecek, geride Çandarlı endüstriyel bölgesini de kurarak onunla birlikte fayda sağlayacak bir çalışma yapıyoruz. Karasu Limanı'nın bir kısmı bu senenin başında hizmete girdi, ikinci fazı da hizmete girecek. Limanlar çalışmamız devam ediyor.
Yat bağlama kapasitesini çok çok önemsiyoruz. Az önce de söyledim, her ne kadar zenginlere, parası bol olanlara hizmet eden bir sektör gibi gözükse de buradan gelen misafirlerin bıraktığı para çok yüksek, ülke çok ciddi bir katma değer elde ediyor. Yat bağlama kapasitesini 8.500'den 18.545'e çıkardık. Şu an 6 tanesinde daha inşaat devam ediyor, 1.695 yat bağlama kapasitesi ilave edeceğiz. Yine, planlanan 9 tane var, orada da 3.250 ilave yat bağlama kapasitesi oluşturacağız.
Bu dönemde 48 yeni balıkçı barınağı yaptık. Bu sektör de önemli, bu sektöre de ciddi destek vermiş olduk.
Deniz yapıların dönüşmesini çok önemsiyoruz. Sıvı ve gaz şamandıralarını artık dolfen sistemine çevirip çok daha modern sistemlerle hizmet verilmesi konusunda düzenlemeler yaptık. Bu da önemsediğimiz bir düzenleme. Samsun ve Antalya bölgesinde etüt proje işlerine yönelik çalışmalar yapıyoruz. Bütün sektörü bu dönüşüme zorunlu kılacağız, bütün sektör bunu sağlayacak inşallah.
Yine, gemi ve uçakların izlenmesi çok önemli. Bu taralı olarak gördüğünüz alan uçak veya gemilerle ilgili. Herhangi bir acil sinyal geldiği zaman önce bize düşüyor, sonra dünyanın diğer yerlerine düşüyor. Bütün bu alanlara gemi ve uçak anlamında ilk tehlike sinyali bizim "COSPAS-SARSAT" dediğimiz merkezimize geliyor. Bunun dışında da gemi trafiğini izlemeye yönelik de birçok çalışmamız var. Bunun da İstanbul'da, Mersin'de, İzmir'de, İskenderun'da, Kocaeli'nde sistemleri kurduk. Gemimiz nerede olursa olsun gemilerin durumunu takip edebiliyoruz, irtibat hâlinde olabiliyoruz, bu da önemli. Boğaz geçişlerindeki tehlikelerin bertaraf edilmesi adına da anlık takiplerimiz var.
Yine, yerli ve millî üretime destek oluyoruz, bunu özellikle saygıdeğer hazıruna sunmak isterim. Evrensel hizmet kapsamında 4,5G teknolojisini yaygınlaştırırken ASELSAN'la birlikte oluşturduğumuz yerli baz istasyonu ULAK var, onlara da Savunma Sanayii Müsteşarlığımıza, onların partnerlerine, çözüm ortaklarına çok çok teşekkür ediyoruz ve yine kırsalda GSM hizmeti alamayan 500 nüfusun altındaki köylere hizmet götürürken Evrensel Hizmet Fonu'ndan yüzde 30 ULAK kullanma zorunluluğu getirdik, testlere başlandı. Bu çok önemli. Artık bir millî baz istasyonumuz var, bunu memnuniyetle söylemek isterim. Dışarıya bağımlılığı azaltıyoruz.
Yerli e-posta'yı oluşturuyoruz. Burada da kamuda güvenli bir e-posta ve anlık haberleşme platformu kuruyoruz. Kurumsal ve kişisel verilerin daha güvenli hâle gelmesini sağlamış olacağız ve tabii, yabancı firmalara verilen lisans ve bakım bedellerinde de ciddi bir tasarruf sağlamış olacağız. Bununla ilgili bütün yazılım sektörlerinde teşviklerimizi veriyoruz. Önümüzdeki yıl bitirip hizmete sunmayı hedefliyoruz.
TÜRKSAT 6A'yı inşallah TUSAŞ ve TAİ, artı TÜBİTAK'ı da devreye sokarak Türkiye'de geliştiriyoruz, test merkezinde üretim yapıyoruz. Projelerde ciddi ilerlemeler kaydedildi. Artık yeterlilik testleri yapılıyor ve 2020'de inşallah fırlatmış olacağız.
Uzay çalışmalarımız var bunun yanı sıra. Uzay ajansının kurulması Meclisimizin gündeminde. Yine, JAXSA'yla, Japon Uzay Ajansıyla yaptığımız anlaşmalar çerçevesinde üniversitelerimizde geliştirdiğimiz model uydular veya uzaya gönderilecek parçaları da gönderiyoruz. Şu an uzayda test ediliyor. Geri gelenler oldu, yenileri gidecek. Bu konuda da önemli bir mesafe katettik.
Millî vagonumuzu ürettik memnuniyetle. Yüzde 20 daha hafif, yüzde 15 maliyeti düşük, bakımı kolay yeni nesil millî vagonu da tasarlattık, üretimini gerçekleştirip seri üretime başladık. Üç yılda da bunun tamamını üretip inşallah bu konuda da mesafe almış olacağız.
Yine, yüksek hızlı trende de millîleşme konusunda ciddi mesafe katettik. Bu 96 set alımımız var. Özellikle onu da Sanayi İşbirliği Programı kapsamında yapıyoruz. Başlangıçta belki dışarıya bağımlı olacağız ama yerlilik oranını sonunda yüzde 74'e çıkarmış olacağız.
EMU'yla ilgili de alüminyum gövdeli üretim yapılmak üzere fabrikalarımızda gerekli çalışmalar başladı, 2018'de inşallah başlıyoruz ve 2019'da raylarımızda olacak.
Yine, demir yolu sektöründe sinyal çok çok önemli, bu konuda da TCDD, TÜBİTAK, İstanbul Teknik Üniversitesi birlikte güzel bir çalışma yaptılar. İstasyonlarda uygulanmaya başlandı. Bunu inşallah geliştirip yerli sinyal sistemini de artık kendi demir yollarımızda kullanmış olacağız.
Türk Bayrağı'na geçişini özendirmek adına çalışmalar yapmıştık, Plan ve Bütçe Komisyonumuzda da bir torba kanunda gerekli destek verildi, çıktı ve 5.074 tekne bugün itibarıyla Türk Bayrağı'na geçti. Sadece bu sene geçen teknedir. Hedef pazar 6 bindi, onu söyleyelim. Bir senede bunu gerçekleştirdik. Bu çok önemli. Birincisi, ülkenin tanıtımı anlamında önemli. Tekneler dışarı gidiyordu, yabancı bayrakla gidiyordu, Türk Bayrağı'yla gidecekler. Özellikle amatör denizcilik gelişmiş olacak. Ülke ekonomisine ciddi katkı koyacak çünkü tamamen dışarıya gidiyordu paralar. Biz birtakım paralardan istisna tuttuk gibi gözüküyor ama kayıt altına almak marifetiyle de ciddi bir tasarruf sağlamış olduk ve düzenlemeyi sürekli hâle getirdik. Böylece sektörün gelişmesinin önünü de açmış olduk ve bu sektörde çalışan yaklaşık 10 bin kişi sosyal güvenlik sistemimizde kayıtlı değildi, onlar da bizim sosyal güvenlik sistemimize girmiş oldular.
Siber güvenlik gerçekten önemli, dönemimizde artık çok önemsediğimiz bir alan. Bununla ilgili de Uluslararası Siber Güvenlik organizasyonu çerçevesinde bir Siber Olaylara Müdahale Merkezi kurduk. Siber olaylara müdahale ekipleri kuruldu kurum kuruluşlarda. Şu ana kadar 741 kurum bunu kurdu ve siber güvenliğe ilişkin strateji ve eylem planları 2013-2014, daha önce de 2016-2019'u yayınladık. Bununla ilgili de birçok tatbikatı yapıyoruz. Sistemin, ülkemizdeki kurum, kuruluşların buna hazır olması adına dört tatbikat yaptık, daha da yapacağız. Arkadaşlar bu sene bir tarih koymuşlar özellikle ama "Bunu şaşırtma olarak koyduk." dediler, ben o tarihi ifade etmiyorum. Her zaman tatbikatlar yapıyoruz ki kurumlarımız buna hazır olsun.
Kamu Entegre Veri Merkezini kurduk, bunu çok çok önemsiyoruz. Bu on yılda ülkemizde 15 milyar liralık bir tasarruf sağlamış olacak. Bütün kamu kurumlarının veri merkezlerinin birleştirilmesine yönelik aktif, yedekli bir yapıda çalışacak. Uluslararası Kamu Entegre Veri Merkezi Projesi bizim için önemli, bunun çalışmasını yapıyoruz.
Bunun devamında Kamunet ve Millî Kripto çok çok önemli. Mevcut 43 kurum bundan yararlanıyor. Hedefimiz yıl sonuna kadar 150 kuruma çıkarmak. Kamunet'e dâhil olan kurumlar arasında veri trafiği de aynı zamanda şifrelenerek daha güvenli bir yapıya kavuşmuş oldu.
E-devlet konusunda gerçekten çok önemli mesafeler aldık. Şu an kullanıcı sayısı 34,8 milyon. Kullanan kurum sayısı 361. Hizmet sayısı 2.332 ve aylık ortalama hizmet kullanımı da 117 milyon. Bu çok önemli bir çalışma ve yine hizmetlerin dijital ortama aktarılarak e-devlet kapısı üzerinden kullanıcılara bütünleşik bir yapıda sunulması için de 2016-2019 E-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı'nı yayınladık. Bu çok önemli.
E-Yazışma da önemli. Bütün kamu kurum ve kuruluşlarının elektronik yazışma süreçlerine geçmesi ve bu geçişle birlikte hem zaman tasarrufu hem maliyet tasarrufu sağlaması adına çok önemli bir mesafe katettik. Tüm belediyeler, İçişleri Bakanlığı Bulut Elektronik Belge Yönetim Sistemi'ne entegre olacak. E-Yazışma projesiyle de Başbakanlık Genelgesi yayınlandı ve bu konuda da bütün kurumların bunu kullanmasını teşvik ediyoruz. Bu, dediğimiz gibi, hem zaman tasarrufu hem de şuna yarayacak: Bütünleşik bir e-devlet hizmetiyle, vatandaştan şunu istemeyeceğiz: "Git nüfus cüzdanı örneğini getir, git askerlikle ilişiksiz belgeni getir, git ÖSYM'den sonucunu getir. İşte, git, şuradan şu belgeyi getir." Mesela Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığına yüksek lisans için başvuran biriyle ilgili şu belgelerin hiçbirini kişiden istemiyoruz. Direkt siz elektronik e-devlet üzerinden... Kurum giriyor, karşı taraftaki veriyi görüyor. Zaman tasarrufu anlamına da geliyor. Tabii, burada herkes bilir, özellikle üniversite sonuçları açıklandıktan sonra kişiler artık elektronik yöntemle ayrıca yazılı gelmesine gerek yok, çıktı alabiliyor veya üniversiteye kaydını bulunduğu ilden, bulunduğu ilçeden, bulunduğu köyden yapabilme şansını haiz. Oraya kadar kalkıp gitmesine gerek kalmıyor. Bu da zaman tasarrufu anlamında...
Tek Durak Hizmet Noktası diye bir proje geliştiriyoruz. Burada da amacımız şu: E-devletle ilgili hizmet türü bu kadar yaygınlaşıp bütün hizmetler oradan alınabilir hâle gelince bilişim okuryazarlığı olmayan veya engelli bir vatandaşımıza ülke çapında kamu hizmetini elektronik ortamda sunmayı amaçladığımız bu tip merkezler kuracağız. O tip insanlarımız gelecek, buradan direkt bizim elemanlarımız marifetiyle hizmetini alabilecek. Pilot uygulama olarak da önümüzdeki yıl Ankara'dan bunu başlatacağız. Bu da küçük gibi gözükmekle birlikte çok önemli bir iş görecek.
İletişim altyapısının geliştirilmesi yönünde de önemli çalışmalar başlattık. Özellikle 2017-2020 dönemini kapsayacak strateji ve eylem planı şu an YTK imza aşamasında, tamamlanmak üzere. Bu konuda da herkesin geniş bant hizmeti alabilmesini, 2020-2023 yıllarında geniş bant hedefini bu çalışmada belirledik. Bu çalışmayla 5 temel ilke, 3 stratejik amaç ve 25 eylem belirlendi, buna göre çalışma yürütülecek.
Fiber altyapının geliştirilmesi önemli. Fiber abone sayısı 154 binken 2010'da, şu an 2 milyonun üzerinde. Fiber uzunluğumuz da 88 binden 304 bine geldi ama bunu çok daha geliştirmek adına çalışma yapıyoruz. Yine yurt dışı internet hızımız, daha önce ifade etmiştim, 20 "gigabyte"tan 9,3 "terabyte"a çıkmış durumda.
Haberleşme altyapısının geliştirilmesi konusunda sosyal sorumluluk çerçevesinde -yer yer bahsettim ama özetlemek gerekirse- daha önce 1.799 yere kurmuştuk, şimdi onları 2G'den 4,5G seviyesine çıkarıyoruz. 1.472 yere şimdi kurulumla ilgili çalışmayı başlattık, önümüzdeki yıl kurulacak ve yeni 1.500 yerin de tespiti için çalışma yapıyoruz. Böylece her yere daha kaliteli hizmet götürme şansımız olacak.
Elektronik Haberleşme Altyapı Bilgi Sistemi'ni burada yine sizlerin dikkatinize arz etmek istiyorum. Bununla ilgili kurulum tamamlandı. İşletmeci altyapı bilgileri, coğrafi bilgi sistemi temelli haritalarda gösterilebilmektedir. Bu da kolaylaştırıcı unsurlardan biri.
Gören Göz Projesi'yle daha önce 26 ilde 10 bin görme engelli vatandaşımıza bu cihazları dağıtmıştık, hayatlarını kolaylaştırmıştı, navigasyon cihazı gibi ama onlara yönelik. Şimdi de yine 41 ilde 5 bin daha cihaz dağıtımıyla ilgili tespitleri yaptık, ihalesini yaptık, önümüzdeki yılın üçüncü çeyreğinde dağıtacağız inşallah.
BTK Başkanımız sunum yapacağı için, Değerli Başkanım, uygun görürseniz bunu geçeyim. BTK Başkanımız zaten sunumlarında buralardan bahsedecek. Sayısal yayıncılıkla ilgili de görüntü kirliliğini ortadan kaldırıp, birçok kulenin kaldırılıp tek kulede toplanmasıyla ilgili İstanbul'da bir çalışma başlattık, yürüyor; Küçük Çamlıca TV Radyo Kulesi. Ayrıca Çanakkale'de benzer bir çalışmamız var ve Ankara için de benzer bir çalışmayı yapıyoruz. Amacımız görüntü kirliliğini ortadan kaldırmak.
Yerli uydularımızla ilgili, 5A, 5B uydularıyla ilgili süreçler bitti, önümüzdeki hafta inşallah sözleşmeyi imzalayacağız. Böylece 5A'yı 2020'de, 5B'yi de 2021'de uzaya göndermiş olacağız. Bize şöyle bir artı özellik kazandırmış olacak: Beş ülkenin sahip olduğu yeni frekans aralığı olarak ifade edilen ku-bands kapasitesine sahip ülkelerden biri hâline geleceğiz, bu çok önemli. 31 derece doğu yörüngesinde, kiralık uyduyla varız orada, kendi uydumuzla olacağız. Bu da yine önemli. 41 derecede zaten vardık. 5B'yle ilave kapasite oluşturmuş olacağız inşallah, bunu da ifade etmiş olayım.
Tabii, postacılık sektöründe gerçekten çok ciddi mesafeler katettik. BTK ile PTT arasında 2014'te imzalanan sözleşmeyle PTT Kargo dâhil, e-ticaret dâhil, PTT çok sayıda işlem yapabilir hâle geldi. Yine, hiçbir bankanın bulunmadığı 1.792 yerleşim yerinde PTTBank marifetiyle insanımıza hizmet ediyoruz. 76 ilçe, 280 belde, 249 köy ve 1.187 mahallede özellikle PTTBank marifetiyle hizmet veriyoruz. Otomasyona açık iş yeri sayısı 4.600'ün üzerine çıktı. Yaklaşık 40 bin kişiyle 8.500 araçla da bütün bu gördüğünüz hizmetleri PTT marifetiyle vermeye çalışıyoruz.
PTT Kargo da gerçekten dünyanın birçok yerine yük taşıyor. Araç takip sistemi kurduk, otomatik mektup ayırma sistemleri kurduk, hızlı kabul sistemleri ve cihet iyileştirme sistemleri başta olmak üzere birçok işlem yaptık. Tabii, yine, PTT, ayrıca, evrensel posta hizmeti yükümlüsü olarak da diğer şirketlerin gitmediği yerlere giderek ülkenin her yerine hizmet götürüyor.
Yine, kargo lojistik hizmeti kapsamında da millî kargomat, bölgesel lojistik hat ve ülke geneline lojistik merkezi kurulması, hac ve umre kargoları, kayıtlı maddeleri ayrım sistemi, otomatik kargo ayrım sistemleri dâhil birçok sistemi yine PTT kurdu, kendini yenilemeye devam ediyor.
Yine birçok kurumla... Sosyal güvenlik kurumlarının merkez ödemeleri, Vakıfbank'la EFT işlemleri, sadece kara yollarında değil, İDO'da, millî parklarda da HGS ödeme sistemini entegre ederek oralarda ayrı bir ödeme sistemine gerek kalmadan hizmet veriyor. Elektronik hizmetler kapsamında da birleşik posta 2010'da hizmete girmişti, kayıtlı elektronik posta 2014'te, e-tebligat 2014'te. Yansıda rakamları var, rakamları tekrar söylemeyeyim ama en azından önemli bir iki tanesini söylemek adına... Birleşik Posta'yla bugüne kadar yaklaşık 1 milyar 100 milyon adet gönderi karşılanmış, bunun bedeli de 153 milyon. Diğer rakamları görüyorsunuz, tekrar rakamları ifade etmemiş olayım.
PTT Sigorta'yla, yine, zorunlu trafik sigortası dâhil olmak üzere birçok hizmeti veriyoruz. PTT, yaptığı anlaşmalar çerçevesinde bu platformda 5 şirketle hizmet veriyor. Pttcell var yine, yaklaşık 400 bin abonesi var. TÜRK TELEKOM'la da bu senenin dördüncü ayında beş yıllık yeni bir anlaşma yaptı, Pttcell'le de böyle bir hizmeti veriyor.
Tabii, 19 ülkenin posta idareleriyle e-ticaret alanında iş birliği anlaşması imzalandı. Hedef, e-ihracat hedeflerine katkıda bulunmak. Bunu çok çok önemsiyoruz. 70 ülkeden ilgili bankalar ve 130 ülkeden ilgili sektör temsilcileriyle de bu ayın 21-22'sinde inşallah Antalya'da bir uluslararası e-ticaret konferansı düzenlemiş olacağız. Bu, büyüme potansiyeli çok yüksek olan bir alan. Şu ana kadar 2012'deki kurulumu zamanıyla kıyaslarsanız 46 kat büyümüş durumdayız ama hedefimiz 2021'de 3 milyar ciro elde etmek buradan. Geçen sene İstanbul'da Dünya Posta Birliği Kongresi'ni yaptık ve üç yıllığına Dünya Posta Birliği Dönem Başkanlığına seçildik, bu çok önemli. "İstanbul Stratejisi" adı altında, dünyanın bütün yerlerinde üç yıl boyunca bizim belirlediğimiz strateji kullanılacak. Önümüzdeki yıl da bu anlamda Türkiye'de çok önemli bir toplantı yapılacak.
Demir yolu sektörünü gerçekten önemsiyoruz. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza destek verenlere müteşekkiriz. Sebebi de şu, yansıda da gözüküyor: Cumhuriyetin ilk yıllarında, Osmanlı döneminde, 1950'ye kadar yılda ortalama 134 kilometre demir yolu yapılmışken 1950'den sonra -gerçekten elli üç yıl kaderine terk edilmiş demir yolları- elli üç yılda toplam 945 kilometre yol yapılmış, yılda ortalama 18 kilometre. 2003'te tekrar demir yollarının devlet politikası hâline gelmesi, biz ulaştırmacıları da demir yolcularını da ziyadesiyle sevindiriyor. Şu ana kadar yılda ortalama 138 kilometre yol yapmış durumdayız ama memnuniyetle ifade etmek isterim ki şu an 4 bin kilometreye yakın inşaat çalışmamız devam ediyor. Bunun 1.870 kilometresi yüksek hızlı tren, 1.290 kilometresi hızlı tren, 893 kilometresi konvansiyonel hat olmak üzere 4 bin kilometrenin üzerinde çalışmamız devam ediyor. Bunların da beş altı yılda bittiğini düşünürseniz yılda ortalama 600-700 kilometre yol bitirebilir hâle geleceğiz ki demir yolları açısından çok önemliydi, bunu özellikle vurgulamak isterim. Yine demir yolu sektöründe yaptığımız çok önemli çalışmalar, 11.319 kilometre olan yüksek hızlı tren hariç hattın -ki yüksek hızlı tren 1.213 kilometre- 10.236 kilometresini tamamen yeniledik; yüzde 93'ü, çok önemli bir oran.
Yine, 2.122 kilometre elektrikli hattımız varken 4.350 kilometreye getirdik ve bunun dışında da çalışmalarımız devam ediyor, 1.947 kilometrede çalışmaya devam ediyoruz. Sinyalli hâle getirmek önemliydi, 2.449 kilometre sinyalli hat varken 5.462 kilometreye çıktı ve yine 2.385 kilometrede de çalışmamız devam ediyor.
Tabii, hızlı tren ve yüksek hızlı tren hatlarıyla yaptığımız çalışma... Yansıda özellikle kırmızıyla görünenler tamamlananlar, maviler devam edenler, sarılar ihale aşamasında olanlar, yeşiller de projesi devam edenler. Ayrıca kesik sarıyla gösterilenler de yine ön etütleri yapılanlar ki yansıdan baktığınız zaman Sivas'tan Malatya, Elâzığ, Diyarbakır, Batman, Siirt'e kadar gitmesi; efendim, Aksaray, Ulukışla, Adana, Mersin, Kahramanmaraş dâhil, Gaziantep, Şanlıurfa'ya bağlanması, bütün bunlar önemsediğimiz hatlar ve planlarımız çerçevesinde yüksek hızlı trenle şu ana kadar yaklaşık 35 milyon yolcu taşımış durumdayız. Bunu memnuniyetle ifade etmek isterim.
Tabii, Bakü-Tiflis-Kars gerçekten önemli bir projeydi Orta Koridorun tamamlanması anlamında. Marmaray Projesi deniz altından raylı sistemle Avrupa'yı Asya'ya bağlayınca Kars sonrası eksikti. Memnuniyetle ifade etmek isterim ki tek hat dizel işletmeciliğine başladık ve tren bugün Kars'tan hareket etti, Mersin'e gidiyor. Bu hat çok önemli. Aynı zamanda, bu hattın ikinci hatta çıkarılmasıyla ilgili de altyapı hazır, sadece üstyapısını yapıp ikinci hatta da çıkaracağız. Çünkü, başlangıçta yılda 6,5 milyon ton öngörülmekle birlikte daha sonra 17 milyon ton, 25 milyon ton ve 50 milyon ton yükün bu hattan geçmesi bekleniyor. Dolayısıyla, hat yükünü aldıkça ikinci hatta da ihtiyacı olacak. Onu da eş zamanlı olarak yürütüyoruz, inşallah onu da bitirmiş olacağız. Bu proje çok önemliydi. Ülkemizle ilgili rakamları ortaya koyarken Çin-Avrupa Birliği arasındaki yük hareketinden bahsetmiştim. Sadece onlar değil ama Türkmenistan, Kazakistan, ta Hindistan'a, Pakistan'a kadar bütün o yük hareketlerinin oradan Azerbaycan, Gürcistan üzerinden ülkemize ve Avrupa'daki hedef pazarlara ve Akdeniz'e açılma şansı var, bunu çok çok önemsiyoruz. Bu proje de inşallah ülkemize hayırlı uğurlu olsun.
Tabii, ihata taşımacılığı anlamında 2016'da 5,9 milyon yolcu taşımıştık, bu sene 7,1 milyon yolcu hedefimiz var. Yolcu memnuniyeti gerçekten burada çok yüksek ve bazı illere de devamında otobüsle taşımacılık yaparak yelpazeyi çok daha genişletip ülkemiz nüfusunun yaklaşık yüzde 40'ının yaşadığı illerde bu taşımacılığı yapabilir durumdayız. Yolcu taşımacılığıyla ilgili özellikle sefer sayısını bu sene yüzde 30 artırdık, bunu ifade edeyim. Yük taşımacılığıyla ilgili de daha etkin bir planlama çerçevesinde, daha etkin tren işletmeciliği yapmakla ilgili çalışmalarımız var. Vagon başına 55 ton yük miktarı 64 tona çıkarılmış durumda.
BAŞKAN - Sayın Bakanım, Komisyon üyelerimiz "Artık biz de biraz konuşmak istiyoruz." diyorlar.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Peki Değerli Başkanım, müsaadenizle, beş altı dakikada bitireyim.
BAŞKAN - Tamam, buyurunuz.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Kent içi ulaşım önemliydi. Komisyon üyelerimiz haklı, Allah razı olsun hepsinden, çok teşekkür ediyorum. Kent içi taşımacılık önemli. Bu anlamda büyük şehirlerin hepsinde çalışmalarımız var. İstanbul'da özellikle Marmaray hizmet ediyor zaten malumlarınız. Şimdi, başka, özellikle Marmaray'ı Sabiha Gökçen'e uzatacak, İDO'yu Kirazlı'ya, Esenler'e uzatacak, daha sonra Yenikapı'yı Sefaköy'e uzatacak projeyi çalışıyoruz, bu önemli. Marmaray'ın -en önemli kısmı, belki onu söylemekte fayda var- Anadolu ve Avrupa yakasındaki banliyö sistemlerini de içerecek ve onlara metro standardında hizmet verecek olan alanlarında -63 kilometredir bu- çok yoğun bir çalışma yapıyoruz. 2018'in sonunda inşallah bunu bitireceğiz. Böylece Gebze'den Halkalı'ya kadar Marmaray araçlarıyla taşımacılık yapılacak. Ayrıca Ankara'dan giden yüksek hızlı trenler de Haydarpaşa Garı'na gidebildiği gibi, bir kısmı Avrupa Yakası'na geçebilecek, bu önemli.
İzmir'de de Torbalı-Selçuk arası İZBAN'a ekledik, bu sene hizmete sunduk, bu önemliydi. Bunun gibi birçok ilimizde yine çalışmamız var.
Bu Gebze-Halkalı banliyö hatlarının iyileştirilmesinden... Özellikle ilerlemiş olan safhalarda artık traversler, raylar döşenmeye başlandı, bunu değerli hazırunun bilgisine sunmak isterim.
Bu da üç katlı İstanbul Tüneli. Malumunuz Marmaray var, bir. İkincisi, geçen sene 20 Aralıkta hizmete sunduğumuz Avrasya Tüneli var, otomobiller için hizmet veriyor. Bu projeyi ise Marmaray ve Avrasya'nın birleşimi gibi düşünebilirsiniz. Hasdal'dan Çamlık'a kadar, otoyollar için 2 gidiş, 2 geliş, ortada da boğazı geçerken birleşmiş olacak iki tünel. İncirli'den Söğütlüçeşme'ye kadar olan raylı sistemle birleşmiş olacak, 3 kat olarak hizmet verecek. Bunun da sondajlarını bitirdik, etüt projeleri yapılıyor. Bu sene sonu bitirip önümüzdeki yılbaşında inşallah ihalesini yapmış olacağız.
İZBAN'ı az önce söylemiştim. Torbalı-Selçuk'u da açarak İZBAN'da da şu ana kadar yaklaşık 500 milyon yolcuya hizmet verdik ve buradaki en güzel örnek olarak da -İzmir, belediye olarak CHP belediyesi olmakla birlikte- Belediye-Bakanlık olarak çok güzel bir iş birliğiyle İzmirlilere hizmet ettik, etmeye devam ediyoruz. Bunu da özellikle vurgulamak isterim.
İzmir Körfez geçişi çok farklı bir geçiş. İzmir trafiğini ring hâline getirecek, hem deniz altına daldırma tüp var hem köprü var hem yapay bir ada var. Bunda da çalışmaları bitirdik, bitirme aşamasına...
MUSA ÇAM (İzmir) - Maliyeti belli mi Sayın Bakan?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Efendim, maliyetini özellikle söylemek istemiyoruz. Şöyle bir sıkıntı yaşıyoruz. İyi niyetle size söylüyoruz tabii de. Günün sonunda ihaleye çıktığımızda maliyetimizi açıklamış oluyoruz. Bu bizim aleyhimize dönüyor ama gerçekten önemli ve büyük bir proje. İzmir için taşımayı ring hâline getireceği için çok önemli bir proje. İzmirlilerin de bu konuda desteğini istiyoruz çünkü çok önemli bir projeyi hayata geçireceğiz. İzmirlilerin desteğiyle inşallah bu projeyi de yapmak istiyoruz.
Ankara metrolarını, zaten Keçiören'i de açmıştık. Herkes kullanarak memnuniyetini ifade ediyor ama Atatürk Kültür Merkezi'nden Kızılay'a uzatılmasına yönelik de çalışmamız devam ediyor.
Başkentray önemli. Hem Sincan'a kadar taşımacılık hem yüksek hızlı trenlere hizmet etmesi adına bunu da inşallah bu sene sonunda açmış olacağız.
Hakeza Gaziantep'in talebi var. Beraber bir çalışmamız var.
Çevre yolu ve şehir geçişlerini çok önemsiyoruz. Birçok şehrin trafiğini rahatlatacak çevre yolu ve şehir geçişleri yaptık. Bu kapsamda şu ana kadar 573 kilometre çevre yolu yapmışız, 710 kilometre şehir geçişi yapmışız. Toplam 1.282 kilometre yol yapılarak kent içi ulaşıma destek vermiş durumdayız. Şu anda çalışma yaptıklarımızı da düşünürseniz yaklaşık 3.354 kilometreye ulaşmış olacağız.
Çok önemli bir proje çalışmamız daha var, gürültü harita çalışmasını başlattık. Bu çok önemli. Buna bağlı olarak da gürültü engelleyici özellikle bariyer yapılması konusunu 2018 yılı bütçesine de teklif ettik. Bu konuda önemli mesafeler alacağız. Bu da ülkemizin tanışacağı yeni bir alan.
Hava yoluyla ilgili sadece birkaç ifade söyleyip burayla da tamamlamış olayım Değerli Başkanım.
Hava yolunda tabii 26 aktif havalimanımız vardı, 55'e çıkardık ama 26'da da hem yenilemeler yaptık hem kapasite artışına gittik. Bu çok önemliydi ve yine terminal kapasitesi başlangıçta 55 milyon/yılda yolcuya hizmet edebilecekken şu an 258 milyon/yılda yolcuya hizmet edebilecek duruma geldi. 162 büyük gövdeli uçağımız varken 512'ye çıktı.
Yine iç hat, dış hat yaklaşık 34 milyon/yılda yolcuya -veya 34 milyon 500 bine- hizmet ediyorken, bir önceki sene 183 milyona çıkmıştık. Geçen sene 15 Temmuz ve bölgedeki krize bağlı olarak 180'in altına düştük ama bu sene 189 milyonu yakalayarak inşallah burada da bir rekor kırmış olacağız. Tabii uçuş noktaları anlamında da gerçekten biz ülkemizde 2 merkezden 26 noktaya uçuyorken şimdi 7 merkezden 55 noktaya uçabiliyoruz.
Ayrıca uluslararası taşımalar anlamında da çok önemliydi. 51 ülkeye, 60 noktaya uçuyorduk, şimdi 119 ülkeye, 296 noktaya uçuyoruz ama bunu sadece şöyle öngörmemek lazım. Ya buralara uçuyoruz, işte havayolu şirketleri para kazanıyor değil. Buralara uçmakla birlikte ticaret erbabımızın oralara gidip bağlantı yapabilmesi, ithalat-ihracat bağlantısı yapması ve ülke ticaretini büyütmesine de yarıyor. Bu çok önemli. Buna bağlı olarak da tabii bu kadar önemli bir merkezken en son işte üçüncü havalimanıyla ilgili de çalışmayı başlattık, onu zaten ifade etmiştim. Onu da artık hızlı geçeyim, zaman darlığını da dikkate alarak.
BAŞKAN - Evet Sayın Bakanım.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Değerli Başkanım, çalışması devam eden havalimanlarını sayayım ve burada bitireyim müsaadenizle. Rize, Artvin'de devam ediyoruz. Tokat'ta yeni havalimanı devam ediyor. İstanbul üçüncü havalimanı zaten devam ediyordu. Çukurova'da devam ediyor. Ayrıca Yozgat Havalimanı ihale süreçleri devam ediyor. Karaman, Bayburt, Gümüşhane havalimanlarıyla ilgili ihale süreçlerimiz devam ediyor. Terminal binası yapılan havalimanları var, onu saymayayım ama İzmir-Çeşme-Alaçatı'da bir havalimanıyla ilgili süreçleri başlattık. YPK'sı çıktı, onu ihale edeceğiz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Niğde gene yok mu Sayın Bakan?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Sırayla efendim. "Niğde gene yok mu?" değil.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - On altı yıl oldu.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Biz Niğde'ye otoyol yapıyoruz, Niğde'yi Kapadokya'ya yaklaştırıyoruz, hepsine yaklaştırıyoruz ama şöyle: Sırayla yapıyoruz, sıra hepsine gelecek.
BAŞKAN - Sayın Bakanım, o soru-cevap kısmında.
Teşekkür ederim.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Batı Antalya da aynı şekilde devam. Yap-işlet-devret modeliyle Kaş tarafını da trafiğe kazandıracak bir çalışma yapmış olacağız.
Bütçe büyüklüklerini zaten vermiştim.
Değerli Başkanım, ben çok çok teşekkür ediyorum, sağ olunuz.
BAŞKAN - Sayın Bakanımıza teşekkür ediyoruz.