ALİ ÖZCAN (İstanbul) - Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri, kıymetli bürokratlar, basınımızın değerli mensupları; hepinizi selamlıyorum. Bütçemizin hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Özellikle Sayın Bakanım, şahsınızda tüm Bakanlık çalışanlarına, bürokratlarına ve emekçilerine, Karayollarında çalışan arkadaşlarımıza -ben eski bir Karayolcuyum- emekçilerine ve iş yapan firmalara, tabii işini düzgün, namuslu, haysiyetli yapan firmalara ve onun çalışanlarına çok teşekkür ediyorum bu özverili çalışmalarından dolayı. Her türlü ödeme güçlüğüne rağmen firmalar, işlerini terk etmeden bugüne kadar getirdiler. Sayın Bakan, acil olarak bu ödemelerin yapılabilmesi için Maliye Bakanıyla olan ilişkinizin bir an evvel açıklığa çıkması gerekir diye düşünüyorum.

Tabii ki yapılan düzgün işler ve memleketimize faydalı işler, bunlar yapılmakta; Türkiye yerinde durmayacak. Yani siz olmasanız başka bir hükûmet de bu işleri elbette yapacak. Biz yapılan bu işlerden memnuniyet duyarız ancak bu kamu ihaleleri ekonomik yönden verimli, kaliteli ve toplum yararına, özellikle Garo'nun dediği gibi çevreye çok duyarlı olarak yapılmalıdır.

Tabii, denetleme mekanizmalarının da şeffaf, güçlü ve adil bir şekilde olması lazım. Özellikle Sayıştayın bir an evvel, geçmişte olduğu gibi aktif bir biçimde yeniden ödev alması lazım. Çok önemli değerlendirmeler yaptığınızı Sayın Kuşoğlu söylüyor; ben daha fazla o konulara girmeden yapmış olduğunuz değerlendirmelerden dolayı teşekkür ederim.

Sayın Hükûmetin bu konuya dikkat etmesi... Devlet denetleme mekanizmasını çürüttüğü süre içerisinde hangi yatırımı yaparsanız yapın orada yolsuzluk vardır. Türkiye'nin bugün geldiği ekonomik durumdan kurtulabilmesi için israftan vazgeçeceksiniz, yolsuzlukları kesinlikle hangi partiden olursa olsun durduracaksınız; bunun yöntemi de denetleme mekanizmasının devreye girmesidir.

4734 sayılı İhale Kanunu ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu 10'dan daha fazla değiştirildi, mevzuatlarla 100'den daha fazla değişikliğe uğradı.

Tabii, ben buradan şunu çıkarıyorum, birçok insan şunu çıkarıyor: Bu mevzuatın sık sık değiştirilmesinin arkasında Adalet ve Kalkınma Partisi yandaşlarına iş imkânı yaratmak için olduğu kanaati var. Sayın Bakanım, sizin dürüstlüğünüze ve kişiliğinize inanıyorum, bürokrasiden tanıyorum, Ulaştırma Komisyonundan arkadaşlığımız var. Geldiğim zaman da size söyledim, siz geçmiş dönem gibi olmayacaksınız dedim, ihaleler şeffaf olacak, adil olacak, devlet bütün yatırımcılarına eşit mesafede olacak ve bunu sağlayabilecek ahlaklı, dürüst, bürokrasiden gelen deneyimi olan bir insan olduğunuzu biliyorum.

Türkiye'de birçok şey yapıldı ama her ihale ikmal ihalesine muhtaç oldu. İkmal ihalesine muhtaç olan ve o ihaleyi alan, defalarca ikmal ihalesiyle o işi aldığı için astarı yüzünden pahalıya mal oldu, 1 liralık iş 3 liraya mal oldu. Dolayısıyla bu ikmal ihalesine ihtiyaç duymadan bir ihale mevzuatının yeniden ele alınması lazım. Şurada sizden önceki sayın bakanıma, Hükûmete, Başbakanlığa ve Komisyon Başkanına İhale Yasası'yla ilgili çok ciddi bir çalışma yaptım ve bunu verdim, bir buçuk yıl önce ama dikkate alınmadığını görüyorum. Sayın Bakanım, bunu size de intikal ettirmiştim bilgi olarak. Elbette bunun eksikliği vardır, fazlası olduğunu iddia etmiyorum ama gelin, bütün muhalefet partileriyle birlikte bu eksiklikleri giderelim, çağdaş ülkelere yakışır bir ihale yasamız olsun. Asla bir daha değişmeyecek şekilde ihaleler, bu İhale Yasası'na göre ihale edilsin.

Tabii, bu sıkıntılar nereden kaynaklanıyor? Doğru bir bütçeleme sistemimiz yok, ödenekler baştan belli değil, doğru bir projelendirme yapmadan birilerinin emriyle alelacele işler ihale ediliyor. Hâlbuki bunlar doğru bir planlama, doğru bir proje, doğru bir bütçeleme ile ve ödeme dengesiyle yapılacak ihaleler olsa hem daha kaliteli olur hem de zamanında biter. Ne çok yüksek fiyatla ne de çok düşük fiyatla ihale alınmasına ben karşıyım, ortalama fiyatla ihale alınmasından yanayım. Eskiden 2490 ve 2886'yı hatırlayan arkadaşlarımız vardır, orada "yeterlilik" diye bir şey vardı, "klasifikasyon" diye bir şey vardı. E, görüyorum ki sizin döneminizde el arabası olmayan insanlar her işi yapıyor, hatta elektrik dağıtım işlerini bile onlara vermek zorunda kalıyorsunuz. Bak, alıyor demiyorum, eskiden büyüyen firmalar vardı aşama aşama, sizin döneminizde büyütülen firma oldu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Evet, Sayın Özcan, son cümlenizi alayım lütfen.

ALİ ÖZCAN (İstanbul) - Evet, ulaştırma ve ulaşım gerçekten toplumun sisteminin atardamarları, toplam damarlarıdır; bunlara dikkat etmemiz lazım. Ahlaklı iş adamları, işini dürüst yapan iş adamları, eskiden devlette itibar gören, kurumlarda itibar gören, itibar eden adamlar zayıfladılar, ne idiği belli olmayan, el arabası olmayan insanlar zamanınızda büyütüldü, bunlara tedbir alın.

Teşekkür ederim.