| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı b) Karayolları Genel Müdürlüğü c) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ç) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 03 .11.2017 |
MUSA ÇAM (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Aydemir'in bu şiirsel konuşmasından sonra konuşma yapmak çok zordur.
BAŞKAN - Evet.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Estağfurullah.
MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Başkan, Komisyonumuzun saygıdeğer üyeleri, Sayın Bakan, kamu kurum ve kuruluşlarının çok değerli temsilcileri, basınımızın değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakan, başarılar dileriz. Plan ve Bütçe Komisyonumuzun içinden 2 Bakan arkadaşımızın çıkmasından büyük bir sevinç, mutluluk duyduğumuzu belirtmek isteriz. Özellikle Bakanlığının hemen hemen bütün kademelerinde görev yapmış ve Bakanlığı çok iyi bilen, tanıyan, Türkiye'yi bilen, tanıyan bir arkadaşımızın Ulaştırma Bakanı olmuş olmasından da sevinç duyuyoruz. Bugün size çok ciddi eleştirilerden, şahsınıza karşı eleştirilerden çok genel şeyler söylemeye çalışacağız ama önümüzdeki yıl bu özel eleştiriler de olacak tabii.
Bu arada geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Sağlığınıza kavuştunuz, geçmiş olsun diyoruz.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Teşekkür ediyorum.
MUSA ÇAM (İzmir) - Şunu söylemek gerekiyor, özellikle sunumuzda da gördük: Yük taşımacılığında deniz yolu yüzde 0,69; düşük. Demir yolu yüzde 4,4; düşük. Hava yolu hemen hemen yüzde sıfır düzeyinde, kara yolu yüzde 88,7. Yolcu taşımacılığında ise deniz yolu yüzde 0,6; demir yolu yüzde 1, hava yolu yüzde 7,9; kara yolu yüzde 90,5. Tabii, kara yolu deyince -benden önceki arkadaşlarımız da söylediler- Sayın Binali Yıldırım da "Yolları yaptık, kalpleri birleştirdik, gönülleri birleştirdik." diyor ama son on beş yıllık trafik kazalarına baktığımızda Sayın Bakan, yaklaşık olarak 14 milyon 384 bin 133 trafik kazası olmuş ve hem polis sorumluluk bölgesinde hem jandarma sorumluluk bölgesinde toplam 69.715 kişi hayatını kaybetmiş. Kurtuluş Savaşı'nda bile, savaş hâlinde bile bu kadar insan hayatını kaybetmezken on beş yılda bu kadar trafik kazası olması ve bu kadar insanın hayatını kaybetmiş olması gerçekten hepimizin içini acıtıyor. Bununla ilgili ciddi önlemlerin ve ciddi tedbirlerin alınması gerektiğini düşünüyorum.
Sayın Başkan, Sayıştayla ilgili birkaç şey söylemek istiyorum, arkadaşlar söyledi. Sayıştayın 2016 Karayolları Genel Müdürlüğü raporu bütçe kaynaklarının nasıl plansız ve sorumsuz savrulduğunu belgeliyor. Karayolları Genel Müdürlüğü 2016 yılına 9,5 milyar TL ödenekle başlamış ancak eklenenlerle yılı 18,3 milyar TL'yle kapatmış. Sayıştay da yüzde 92,6 oranındaki bu artışı hâliyle sorguluyor. Yine Sayıştay raporunda, yeni köprü ve otoyol yapan firmalara verilen milyonlarca liralık devlet garantisiyle gündeme gelen Karayolları Genel Müdürlüğünün, yol yapım ve iyileştirme çalışmaları için ayrılan parayı ilgisiz işlerde kullandığını görüyoruz. Genel Müdürlüğün asfalt kaplama, yapılacak yolların fiziki standardının yükseltilmesi için ayrılan ödenekten 362 milyon 922 bin TL'yi hizmet alımı, danışmanlık, araç kiralama, peyzaj gibi işlerde kullanıldığı tespit edilmiş. Karayolları Genel Müdürlüğünün bu işleminin mali tabloların doğruluğunu ve güvenini azaltıcı bir işlem olduğu açık olarak yazıyor. Kuruluşun harcamalarının, Bakanlar Kurulunun "Ödenekler yatırımlarla ilgili olmayan amaçlarda kullanılamaz." kararına da aykırı olduğudur.
Yine Karayollarıyla ilgili, 391 milyon 815 bin TL'lik tutarın yatırım programında yer almayan projelerde kullanıldığı tespit edilmiş ve devam ediyor.
Şimdi, burada, bakanlıkların bütçeleri ve bağlı kurumların bütçeleriyle ilgili Sayıştayımızın çok değerli elemanlarının yapmış olduğu bu raporlar, bizim ve kurumlarımızın hata yapmasını önlemeye yönelik önemli tespitler ama zaman zaman gerek bakanlarımızın gerekse ilgili bakanlıklara bağlı bürokrat arkadaşlarımızın Sayıştay yöneticilerine ve Sayıştay görevlilerine biraz ters baktıklarını görüyoruz, bunlara ters bakmamak lazım. Bunlardan ders çıkarıp işi usulüne uygun, kuralına uygun, doğru ve titiz bir şekilde yapmamız gerektiğinin altını çizmek gerekiyor.
Sayın Bakan, özellikle Devlet Demiryollarıyla ilgili, ne kadar... İşte, cumhuriyet döneminde yapılan demir yollarını şimdi egale etmeyle ilgili çabalarınızı ve gayretlerinizi göstermiş olduğunuz haritalardan görüyoruz. İyi bir şey. Bu kazaları önleyebilmenin önemli yolu da Devlet Demiryollarına önemli bir yatırım yapmaktır ama bu özelleştirmeyle birlikte... İngiltere'de bunlar yaşandı, devlet demir yolları özelleştirildi ve çok büyük kazalara neden olduğu... Ve şimdi İngiltere'de demir yollarının tekrar kamulaştırılmasıyla ilgili ciddi çalışmaların yapıldığını görüyoruz ve duyuyoruz. 2013 yılında kabul edilen bu serbestleştirmeyle birlikte korkarım ki Demiryolları tamamen özelleştirilse bunda ciddi sıkıntılar ve problemler yaşanır. Bunlardan imtina edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Sayın Başkan, birçok arkadaşımız yine değindi, özellikle 21'inci madde ve (b) fıkrasına dayanarak yapılan ihalelerle ilgili. Bildiğiniz gibi, bunlar "doğal afetler, salgın hastalıklar, can ve mal kaybı tehlikesi gibi" diye başlayan bir fıkra. Bununla beraber 2010 yılında doğal afet ve salgın hastalık olmadığına göre, can kaybı da geçerli bir neden olmayacağına göre geriye mal kaybı kalıyor. Özellikle büyük sermaye gruplarına büyük ihalelerin verildiğini görüyoruz. Bu ihale yöntemi en çok nerede kullanılmış? 2017'nin ilk dokuz ayında Karayolları pazarlık usulüyle 13 milyar 577 milyon 486 bin 731 TL yani eski parayla yaklaşık 14 katrilyonluk ihale açmış. Bu ihalelerin sayısı 63. Bunlardan 56'sı yani yüzde 93'ü yine az önce sözünü ettiğimiz gibi bu fıkraya göre yapılmış. Bu yöntemle açılan ihaleler kime verilmiş? Baktığımızda yine belli müteahhitlere veriliyor. Bu, doğru değil Sayın Başkan. Bugünkü Başbakanımız, geçmişteki Bayındırlık Bakanımız Sayın Binali Yıldırım'ın özellikle yandaş medya için oluşturulan o havuzun katılımcılarına büyük ihalelerin verildiğini görüyoruz. Bunların çok doğru ve iyi bir şey olmadığını, sizi çok yakından tanıdığımız için önümüzdeki süreçte bunlara çok özenli ve dikkatli davranacağınızı düşünüyorum.
Şimdi, İzmir'le ilgili de, özellikle, bu İzmir Körfezi Geçiş Projesi'yle ilgili burada gördük; Sayın Başkan, özellikle, projede 12,6 kilometre otoyol, 16 kilometre raylı sistem, tramvay olarak öngörülmekte. Bu kapsamda kuzeyde 4,2 kilometre ayaklar üzerinde köprü şeklinde ve 8,8 metre bir yapay ada ve 1,9 kilometre batırma tüp tünel olarak önerilmektedir. Tünel kesitleri, kara yolu 2x3 izli olup, raylı sistem 2x1 izli olarak yaklaşık toplam 43,4 kilometre genişliğinde ve 32 metre derinlikte, 9,9 metre yükseklikte projelendirilmiş. Sayın Bakan, 2015 yılında İzmir Ticaret Odasında gerçekleşti bunun sunumunu. O gün sunumu yapılan bu projede yaklaşık olarak 3,5 milyon metreküp tarama malzemesi çıkacağı, bir bölümünün yapay adada kullanılacağı, diğer kısmı için dolgu yeri bulunacağı, fizibilite etüdüne göre projenin yaklaşık toplam 3,5 milyar maliyeti olacağı hesaplanmış 2015 yılında; 3,5 milyar. 800 metre uzunluğundaki, yaklaşık 200 metre genişliğindeki yapay adanın körfez içi akıntılara ve su sirkülasyonuna olumsuz etkisinin kesin olacağı -kesin olacağı- bunun en aza indirilmeye çalışılacağı o gün orada sunumda anlatılıyor. Projenin yapılan ön fizibilite etüdüne göre finansal açıdan fizibil olmadığı proje sunumunda açıkça belirtilmiştir arkadaşlar 2015 yılında ama siz bugün yine bunu programa almışsınız.
Ulaşım ana planının etütlerinin ve araştırmalarının hiçbir yerinde önerilen körfez, köprü, tünel projesinin gerekliliğine dair bir vurgu ortaya konmamaktadır. Bu nedenle önerilen körfez geçişi, köprü, tünel ada projesinin İzmir kent içi ulaşım sorununun çözümüne yönelik bir proje olmadığı ortaya çıkmaktadır. Bu proje İzmir ulaşım ana planının bir önerisi değildir. Özellikle İzmir Körfezi kentin en önemli doğal zenginliğidir ve özenle, dikkatle, duyarlılıkla korunması gereken bir alandır. Önerilen projede ortak körfezden yaklaşık 4,2 kilometre uzunluğundaki köprü ve ayaklarıyla 800 metre uzunluğunda 200 metre genişliğinde yapay ada oluşturulmasıyla körfezin ufuk çizgisini yok edecek bir müdahale olarak kentin ufkunda bir duvar etkisi yaratılacağı kesindir.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, Bakanlığımızın çok değerli yöneticileri; projenin 2015 yılına göre 3,5 milyar liralık maliyeti olacağı hesaplanmış ama bunun diğer eklerle beraber o günkü fiyata göre 4,5-5 milyar lira 2015'in hesaplarına göre, ama bugün nereden bakarsanız 6-7 milyar lirayı bulacağı kesindir. Bu parayla İzmir'in en önemli sorunları, Üçyol, Bozyaka, Yağhaneler, Buca Dokuz Eylül Üniversitesi Kampüsü metro hattı yaklaşık 9 kilometre ve Halkapınar, Çamdibi, otogar metro hattı yaklaşık 4 kilometre, ulaşım ana planı revizyonuyla oluşacak Evka 3, Bornova, Merkez, Manavkuyu, Bayraklı metro hattı yaklaşık 7 kilometre, ulaşım ana planı revizyonuyla oluşacak Konak, Alsancak, Liman arkası, Halkapınar metro hattı yaklaşık 6 kilometre, ayrıca yine merkeze ulaşım ana planı revizyonuyla oluşacak yeni 30 kilometre metro hattı ve körfezde kent planlarının öngörüldüğü alternatif vapur iskelesi, 20 adet farklı kapasiteli ve hızlı, güvenli, konforlu yolcu vapuru, 6 adet yeni nesil olarak tanımlanan 80-100 araçlık kapasiteli arabalı vapur... Sayın Bakan, sizden istirham ediyorum...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Çam, iki dakikada tamamlar mısınız lütfen.
MUSA ÇAM (İzmir) - Projelerinizi destekliyoruz, ama çılgın projelere karşıyız. İzmir'de yapılacak olan bu proje rantabl bir proje değil, çılgın bir projedir, doğru bir proje değildir. Şu anda İzmir'de Karşıyaka'dan İnciraltı'na yaklaşık olarak yılda 300 bin-400 bin, her ay kademeli olarak, 500 bin-600 bin araç araba vapuruyla karşıdan karşıya geçmektedir. İzmir'in böyle bir köprüye ihtiyacı yoktur.
Sayın Karayolları Genel Müdürümüz burada, ilgililer burada. Sabah Narlıdere'den aracınıza binin, Bornova'ya doğru seyredin, otoyolda hiçbir sorunumuz yok, çok teşekkür ederiz. Ama otoyolların çıkışında, gelin, kilometrelerce kuyruk var arkadaşlar. Neden? Otoyol güzel ama otoyolların çıkışları çok daha önceden hesaplanmadığı için, dar çıkışlar olduğu için bir buçuk iki saat sürmektedir. Akşamüzeri de tersine dönün, Çiğli'den girin otoyola, Narlıdere'ye gelin, çıkışlar dolu arkadaşlar. Dolayısıyla İzmir'de böyle bir köprü geçişinden çok bu hizmetlerin yapılacağı yere kaynak aktarılması gerekir diyorum.
2018 yılının hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Karayollarında, Bakanlığın ilgili birimlerinde hizmet veren tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum. Bu nedenle, yapılan bu hizmetlerden dolayı hayatını kaybeden kardeşlerimize de Tanrı'dan rahmet diliyorum; hepinize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Çam.