| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı b) Karayolları Genel Müdürlüğü c) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ç) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 03 .11.2017 |
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Değerli Başkanım, teşekkür ederim. Özellikle sizlere, katkı koyan, eleştiride bulunan, öneride bulunan Plan ve Bütçe Komisyonunun değerli üyeleri dâhil olmak üzere, buraya gelip görüş belirten sayın milletvekillerimizin hepsine çok çok teşekkür ederim.
Elbette ki eleştiri de öneri de zaten bu Plan ve Bütçe Komisyonunun ruhunda da var işin gereğin de de var, biz bunlardan hiçbir zaman gocunmadığımızı, özellikle bugünkü bütçe açılış konuşmasında net bir cümleyle ifade ettim, dedim ki: "Biz daha önce bu Komisyonda çalıştık. Dolayısıyla, bu Komisyondaki her üyenin görüşü bizim için önemlidir, önerisi biçim için önemlidir; elbette ki eleştirisine de saygı duyarız ve bundan her zaman da yararlandık, yararlanmaya da çalışırız yeter ki eleştiriler hakkaniyet içerisinde kalsın, yeter ki insaf sınırlarını aşmasın, daha da doğrusu amacını aşmasın."
Elbette ki eleştiriler olacak, herkesin bizim gibi düşünmesini beklemek doğru değil. Zaten herkes bizim gibi düşünüyor olsaydı o zaman hepimiz AK PARTİ milletvekilleri olurduk, başka partilerin milletvekilleri olarak burada olmazdık, halkın karşısına da giderken hepimiz aynı söylemle giderdik. Bunu özellikle vurgulamış olayım.
Yine, değerli milletvekilleri, Zekeriya Temizel Bakanımız gerçekten çok güzel bir girişle başladı, bir teşekkürle başladı, dünden bugüne başka vekillerimiz de aynı ifadeyi kullandılar. Bakü-Tiflis-Kars'tan ben de gireyim. Bu ülke için çok önemli bir projedir. Demir yolunun tekrar devlet politikası hâline gelmiş olması anlamında da anlamlıdır. Proje gerçekten bölgesel bir projedir. Sadece Türkiye'nin, Gürcistan'ın, Azerbaycan'ın değil, kıtalar arası taşımalara hizmet edecek önemli bir projedir. O yüzden, Değerli Bakanımızın teşekkürlerine ben de özellikle teşekkür etmek istiyorum. "İz bedelle bazı projeler yatırım programında yer alıyor." dedi. Benim bildiğim, iz bedel bin lira. Bin lira ise iz bedelle yatırım programında yer almış oluyor. Kendi arkadaşlarım da eğer atlarsam düzeltsinler ancak iz bedeldeki bir projeyle ilgili işlem yapabilmeniz için Kalkınma Bakanlığına tekrar gitmeniz gerekiyor. Hâlbuki 2 bin lira bedelle eğer yer alıyorsa sizin orada ödenek artırarak o işle ilgili işlem yapabilme şansınız var, 2 bin görünmesinin sebebi odur, onu söyleyeyim.
"Dışarıdan kaynak alınan projeler hızlı bitiyor." dedi Değerli Bakanım. Onun sebebi şu: Bir projeyle ilgili dışarıdan kaynak alıyorsanız zaten projeyi tanımlıyorsunuz, ona ilişkin de kaynak alıyorsunuz, o kaynak içerisinde kalmak üzere tanımladığınız kısmını yapıyorsunuz. Bunu geçmişte demir yollarında yaptık, yüzde 20'ler mertebesindeydi ve sadece Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğünde de Marmaray Projesi'ni dışarıdan kredi alarak yapıyoruz, onun dışında dışarıdan kredi alarak yaptığımız bir proje yok, özellikle vurgulamış olayım.
Yine "Ankara-Polatlı-Sivrihisar yolu bitmedi." dediler Değerli Bakanımız. Sadece şunu söyleyeyim: Yolun kullanım ömrü dolmuş durumda. Sıcak asfaltının yenilenmesiyle ilgili iki etapta da ihalelerini yaptık. Geçen sene içerisinde işe başladık -ayrıntılara girmeyeyim- önümüzdeki yıl hem Ankara-Polatlı arası hem Ankara-Sivrihisar arasını bitirmiş olacağız komple asfaltını yenileyerek.
Yine "Niye bazı projeler uzun soluklu olarak iz bedelle veya 2 bin lira bedelle yatırım programında?" dediler. Onu özellikle söyleyeyim: Tabii, yatırım programında bu anlamda yer alan projelerde trafik, can, mal güvenliği gibi yıllar itibarıyla ihtiyaç duyulan değişiklikler olabiliyor. Diyelim ki bölünmüş yol yaptınız, sıcak asfalta çeviriyorsunuz veya ilave tedbirler alıyorsunuz, oto korkuluk yapıyorsunuz, kavşak yapıyorsunuz, üstyapı iyileştirmesi yapıyorsunuz. Bunlara ilişkin işlem yaptığınızda işte o zaman para koyup o işle ilgili devam ediyorsunuz, yoksa bin lira iz bedel koy, sonra yıllarca bekle; doğrusu, bu, AK PARTİ hükûmetleri olarak bizim uygulamadığımız bir metot; onu özellikle vurgulamış olayım.
Garanti ödemeleriyle ilgili verilen garanti hesabında 342 milyardan bahsettiler Değerli Bakanım. Verilen garanti hesaplarıyla ilgili kalan bakiyenin özellikle garanti yükümlülüğü anlamında 21 milyar 104 milyon olduğunu vurgulayayım. Kaldı ki bunun da eğer araç geçmezse, eğer uçak uçmazsa yerine...
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sayın Bakan "181 milyar lira 21 milyar lira olabilir." diye yazmışsınız. Onun genelgesinden bahsettim ya konuşurken.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Tamam, doğrudur.
Şimdi, dolayısıyla söz konusu olabilecek olan budur. Burada da geçen araçlardan kaynaklı ücret zaten düşüyor, aradaki farkı ödüyoruz. O zaman yine başka sorulara da cevap vermiş olayım: Bu sene içerisinde 2017'de biz 2016'dan kaynaklı garantileri ödedik. Orada da şöyle oluyor: Bütün yıl boyunca geçen araçların ortalamasını alıyorsunuz, ortalamadan sonra arada çıkan farkı yılın ilk üç ayında hesaplıyorsunuz ve ödüyorsunuz. Biz Osmangazi Köprüsü ve öncesi, sonrasındaki bitmiş yollar, açmış olduğumuz otoyollar, yine Yavuz Sultan Selim Köprüsü, öncesi, sonrası açtığımız otoyollar dâhil olmak üzere iki proje için 1 milyar 128 milyon ödeme yapmış durumdayız. Avrasya için herhangi bir ödeme yapmış durumda değiliz çünkü Avrasya için bu sene söz konusu olacak, orada da 69 bine yakın günlük garantimiz var. Şu anda 50 bin mertebelerinde araç geçiyor. Senenin sonunda ortalaması alınır, o ortalama üzerinden gidilerek aradaki fark hesaplanır, Türk parasına çevrilip ödenir. Dolayısıyla, önümüzdeki yıl içinde bütün bu üç proje için 3,6 milyar civarında ödenek öngörülerek yatırım programına konmuş; bu, 3,6 milyar ödeneceği anlamına gelmiyor. Bu, eğer bu seneki araç sayılarıyla devam ederse olabilecek bir rakam ama memnuniyetle ifade edeyim, mesela, Osmangazi Köprüsü açıldığında başlangıçta 13-14 binlerdeyken bugün 21 binleri geçti. Avrasya Tüneli açıldığında başlangıçta 20 bindi, 30 bin, 40 bin oldu, şimdi 50 bine yaklaştı çünkü hem insanlar bu yollara alıştıkça kullanım artıyor hem bu yollar beraberinde kendi trafiğini oluşturuyor.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Hangi kuru esas aldınız Sayın Bakanım?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Arkadaşlar, sözleşmesinde belli. Ocak başındaki kur esas alınır, ona göre Türk lirasına çevrilir. Sene başındaki kurdur. Sözleşmesinde tamamen bellidir hangi tarihteki kur alınacak, hangi, Merkez Bankasının...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Siz şu anda TL söylediniz de o açıdan sordum.
BAŞKAN - Sayın Paylan, öyle söylemedi.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Efendim şöyle... Değerli arkadaşlar, bakın, ben eksik bir şey söylemedim. Döviz esas alınır, yılbaşındaki kurdan çevrilir, hesap yapılır ancak bizim bütçemiz Türk lirası olarak hesaplanır, dolayısıyla yatırım programımızdaki rakamlar da Türk lirasıdır, ona göre ihtiyatlı tarafta kalmak adına 3,6 bütün projelerimiz için öngörülmüştür ancak tekrar söyleyelim: Sene sonu yıllık ortalama baz alınarak hesap yapılacak, ona göre ödemeler yapılacaktır; bunu söyleyeyim. Sonra, aradaki fark garanti farkı olarak ödenecektir. Değerli Bakanıma bunu söylemiş olalım.
Yine, Değerli Bakanım, buna cevap verdim "Kredi harcaması ile öz kaynak oranı nedir?" diye... Ona cevap verdim.
Sayın Garo Paylan'ın ifadeleri oldu. Özellikle, dediler ki: "Bir nefret söylemine bağlı olarak bir işçi öldürüldü." Yol çalışması kapsamında herhangi bir işçinin öldürülmüş olması söz konusu değil. Özellikle onu vurgulamış olayım.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Üçüncü havalimanı inşaatında efendim.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - "Üçüncü köprü" dediniz.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Üçüncü köprü. Özür dilerim.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Üçüncü köprüde herhangi bir kişinin nefret söylemi nedeniyle öldürülmüş olması söz konusu değil. Dışarıda birileri bir şey olmuş, o aynı zamanda üçüncü köprüde çalışıyorsa doğrusu insanların yirmi dört saatlik hayatına da karışma şansımız yok.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Şantiyede oldu efendim.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Şantiyede intihar eden bir personel var, eğer onu söylüyor iseniz ona diyecek bir şeyim yok ama onun dışında bir şey söz konusu değil.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Ben size bilgilerini ulaştıracağım Sayın Bakan. Davası var, müebbet aldı.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Değerli arkadaşlar, müsaadenizle... Tartışmayla gidersek bu çok uzar. Müsaadenizle... Ben sizi sabırla sonuna kadar dinledim, gerçekten sabırla sonuna kadar dinledim, yoksa hepsine anında müdahale etmek lazımdı. Sizin derdiniz şuydu: Kendi konuşma kayıtlarınıza sizin dedikleriniz girsin, hiç kimse müdahale etmesin; bir de çektiniz, televizyonlarda onu da yayınladınız.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Bakanım, hemen sinirlendiniz ya, sakin olun.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Ben o anda müdahale etmiş olmadım. Sizinkini dinleyen diyecek ki: "Ya, hiç müdahale etmedi, hiçbir şey söylemedi; demek ki bu haklı." Değil. Bıraktım şu anda cevap vermek adına. Müsaade edin, cevap vereyim.
Dediniz ki: "Ekosistemi düşünmüyorsunuz." Bu çok konuşuldu. "Köylüyü düşünmüyorsunuz, çiftçiyi düşünmüyorsunuz." Eğer biz köylüyü, çiftçiyi, ekosistemi düşünmeseydik, bütün bu yollara yapmasaydık, hastaneleri yapmasaydık, eğitimi, üniversiteleri o illere götürmeseydik o zaman dediğiniz doğruydu, bütün köylüler büyük şehirlere geleceklerdi. Neden? Eğitim burada var, hastane burada var, iş imkânı burada var. Biz bölünmüş yolları yaparak, otoyolları yaparak, sıcak asfaltları yaparak hizmetleri oralara götürüyoruz ki üniversiteler açılabilsin, hocalar oralara gidip ders verebilsin, oralar yaşanabilir olsun, gün içerisinde gelebilirse hoca gitsin, bir gün boyunca dersini versin, ertesi gün uçakla geri dönsün. Bu, bütün illerimiz için geçerli, öğrenciler o illeri tercih edebilir olsunlar, o illerde gidip okusunlar diye. Dolayısıyla oralarda ilave yaşam alanları oluşturalım ki insanlar da köyünde kalsın, çiftçiliğine devam etsin ama bunlara devam ederken de ülkenin kalkınmışlığına bağlı olarak nimetlerden yararlansın .
Ağaçlar, ceylanlar, hayvanlar; elbette ki bunların hepsini savunuyoruz, bunların hepsini önemsiyoruz, bütün projelerde bunu dikkate alıyoruz.
Ve yine "Ağaçlar kesildi." dendi, rakamlar var. Üçüncü köprü ve ona bağlı olarak Kuzey Marmara Otoyolu'nda yaklaşık 100 bin ağacın biz yerini değiştirdik, naklettik, tekrar diktik. 370 bin civarında ağaç kesilmiş durumda...
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - 2,9 milyon ağaç.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - ...ama buna karşılık 5 misli ağaç dikilmesi öngörülmüşken 10 mislinden fazla ağaç diktik, dikmeye de devam ediyoruz. Üçüncü havalimanında da aynı şeyi yapıyoruz. Üçüncü havalimanıyla ilgili de bu konuda bir eleştiri geldi: "Efendim, ormanları kesiyorsunuz." Üçüncü havalimanı orman alanı gözükmekle birlikte kömür ocaklarının olduğu bir yerdir, tamamen bataklıktır ve o bataklığı biz şimdi kazandırıyoruz. Onunla da yetinmiyoruz, ayrıca diğer bataklık olan, çukur olan yerleri de dolduruyoruz ve düzenliyoruz. Oraları da inşallah ağaçlandıracağız, onu özellikle vurgulamış olayım.
Ve üçüncü havalimanıyla ilgili de 130 bin kişiye iş güvenliği eğitimi verilmiştir çünkü eğitimi de önemsiyoruz.
Kayıtlara da girebilir, intihar eden arkadaşla ilgili bilgi geldi. Kız meselesi yüzünden intihar etmiş, keşke etmeseydi. Allah rahmet eylesin ama ne yazık ki böyle bir şey gerçekleşmiş.
Kuzey Marmara'da hemen rakamları düzelterek söyleyeyim. 384 bin ağaç kesilmiş, 100 bin ağaç nakledilmiş, 3 milyon 800 bin ağaç dikilmiş, toplam 5 milyon 100 bin ağaç dikilecek.
Yine gürültü haritasıyla ilgili siz de başka arkadaşlar da söyledi. Bunu gerçekten çok çok önemsiyoruz. Sunumumda da söyledim, gürültü haritaları çıkarıyoruz ve buna bağlı olarak da elbette ki tedbirleri de alıyoruz ve ÇED çalışmalarında da bunu özellikle dikkate alıyoruz.
Ve yine işçi güvenliği konusunda söyleyelim. Birçok uluslararası şirket de çalışıyor, onlarla birlikte işçi güvenliğine yönelik de uluslararası denetimlere tabi olmak üzere iş güvenliğiyle ilgili elemanlar bulunduruluyor ve onun için de iş güvenliği tedbirleri alınıyor. Özellikle bunu yine vurgulayalım.
Sayın Paylan, İZBAN'la ilgili örnek olarak vereyim bu gürültü panelleri konusunda. İZBAN'da şu ana kadar 13,2 kilometre gürültü paneli yapmış durumdayız, yapımı devam eden projelerimizde yaklaşık 143,4 kilometrelik gürültü paneli yapacağız projeler kapsamında. Devam eden başka projelerimizde de bu var ama özellikle bu önemli bir konu, hassasiyetiniz için de teşekkür ediyorum. Bunun gereğini gerçekten yapıyoruz ve bu konuda, inşallah, bundan sonra çok hızlı mesafe alacağız. Direkt başlık olarak ele aldığımız ve altını doldurmaya çalıştığımız bir kısımdır.
Yine "ÇED raporu alınırken hangi kurum, kuruluşlardan görüş alınıyor?" diye bir ifadeniz vardı. Özellikle ÇED süreçlerinde Çevre Bakanlığı, il çevre müdürlükleri, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Su ve Toprak Yönetimi Dairesi, Doğa Koruma ve Millî Parklar, Kültür Varlıkları, belediyeler, yine ilgisine göre BOTAŞ, TEİAŞ, İller Bankası, askerî kurumlar, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, DSİ, Karayolları Genel Müdürlüğü, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının ilgili il müdürlükleri, afet ve acil durum il müdürlükleri dâhil görüşlerini alıyoruz ve sivil toplum kuruluşlarının da katılımlarıyla yine bununla ilgili toplantılar yapıyoruz.
Wikipedia'yla ilgili siz de söylediniz, değerli arkadaşlarımız da söyledi, başka söyleyenler de oldu. Wikipedia'nın internet sitesine erişimi biz engellemedik. Bakın, onu özellikle söyleyelim. Wikipedia'nın Türkiye'yi terör örgütlerine destek veren ülke statüsünde gösterdiği metinler vardı, "Bunları çıkarın." dedik, onlara erişimi engelledik. URL dediğimiz...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Giremiyoruz Sayın Bakan.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Bir dakika ama cümlemi tamamlayayım.
Sadece onları engellemeye yönelik çalışmamız vardı. Ulu Önder Atatürk'le ilgili yanlış bilgilendirmeleri vardı, onu özellikle uyardık. Biz bunları uyarırken mahkemeye giden şikâyete tabi olarak mahkeme karar aldı ve mahkemenin aldığı karar nedeniyle Wikipedia'nın erişimi engellenmiş durumda ama bütün bunlara rağmen de erişim engelinin kaldırılabilmesi yönünde biz de Wikipedia'yla özellikle görüşüyoruz. Sebebi de şu: Mahkemenin gerekçe gösterdiği gerekçeleri ortadan kaldır dolayısıyla erişim olsun.
Bir şeyi daha ifade edeyim. Wikipedia herkese açık ve editörlük yapabiliyorsunuz. Oradaki Türkiye'yle ilgili bir bilgiyi yanlış görüyorsanız düzeltme şansınız var, öyleydi ancak Türkiye'den bu bilgilere müdahale eden editörlerin erişimlerini de yasakladılar. Bakın, kim yasakçı; biz miyiz, Wikipedia mı? Yasakçı olan Wikipedia. Kendi sistemi gereği herhangi bir bilgiye sizin dışarıdan fahri editör olarak müdahale etme şansınız varken engelledi. İşte o yüzden zaten bu bilgiler düzelmedi, onun için de mahkeme bu yönde karar aldı ama emin olun ki yine de onlarla çok sık ve çok üst seviyede görüşmeler yapıyoruz. Bizim de hoşumuza giden bir durum değildir, biz de elbette ki insanlarımız doğru bilgilensin istiyoruz.
Yine şeyi söyleyeyim: Tabii çok şey konuşuldu, bazen not alabildik, bazen alamadık. Lütfen, eğer cevap veremediğimiz olursa bizde tutanaklardan bakacağız, her birine tek tek... Eksik kalanlara da yazılı olarak cevap vereceğiz.
Emin Haluk Ayhan Bey müsaade istedi, çok teşekkür ediyorum. Hatta ben onun bir sözünü kesmiştim, o bana laf atıyor gibi oldu ama. Deflatörle ilgili çok doğru bir ifade kullandı eski Kalkınmacı olması hasebiyle. Tabii düzeltmedim, onu şimdi düzelteyim. Her sektörün ayrı ayrı deflatör rakamları var yani 2002'den 2017'ye biz rakamları getirirken sektör deflatörleriyle getirdik. Sayın Erdoğdu bu konuyu özellikle eleştirdi, Sayın Tamaylıgil de söylediler. Sayın Aykut Erdoğdu dedi ki: "Rakamları bugüne taşmak için çok uğraştın, öyle 362'yi buldun." Doğrusu 144 milyar dolar benim işime geliyor.
Sizin de sorunuza cevap verelim. Sayın Tamaylıgil, biz 2002'den bugüne yatırım programındaki rakamlarımızı o Kalkınma Bakanlığının deflatörleriyle bugüne taşıyınca toplam 362 milyar Türk lirası çıkıyor. Ancak 2003'ten 2016 sonuna kadar çünkü uluslararası kurumların kayıtlarına girmiş verileri alarak bu çalışmayı yapmıştık, hani faydaları nedir, ne değildir, etkileri. Orada ise o yılın döviz kuru, TÜİK'in açıkladığı döviz kuru esas alınarak, o yılki dolarlar hesaplanarak 144 milyar dolar çıkarıldı. 144 milyar doları tabii bugünkü rakamla Türk lirasına çevirirsek o zaman 362'nin çok üzerinde bir rakam çıkıyor, doğrusu 550-600 gibi bir rakam çıkıyor. Amacımız o değildi. Bunun kafa karıştıracağını biliyorduk ama biz yine de dedik ki: "Değerli Komisyonumuzu doğru bilgilendirelim." Nitekim, konuşmamın başında bu iki rakamın da nereden kaynaklandığını özellikle vurguladım. Amacımız, doğru rakamı ortaya koymaktı yoksa birbiriyle çelişen ifadelerde bulunmak değildi, özellikle onu vurgulamış olayım. Deflatörde de Sayın Ayhan'ın söylediği yöntemi kullanarak hesaplamış durumdayız.
Sayın Ayhan limanlarla ilgili "Biten liman var mı?" dedi. Doğrusu şöyle: 172 tane aktif limanımız var ve 420 milyon ton yük elleçlemiş durumdayız. Yine konteyner limanı eksikliğinden bahsettiler. Şu an yılda 32 milyon konteyner elleçleyebilecek kapasitemiz var, 9 milyon elleçlemiş durumdayız ama buna rağmen artışın devam edebileceğini düşünerek yine de yeni planlamalarımız var, onu özellikle vurgulamış olayım. Yüke ilişkin de benzer bir şey var. Yine yük elleçleme kapasitemiz şu an 980 milyon ton, biz 420 milyon tona erişmiş durumdayız. Burada da kapasiteyi yine de artırmamız lazım çünkü rakamlar gittikçe büyüyor.
"Ulaştırma Ana Planı ile Lojistik Master Planı entegre yürüyor mu?" dediler. Yine güzel bir yorumdu. Elbette ki ikisinin birbirini tamamlıyor olması lazım ki bütün projelerimiz birbiriyle uyumlu bir şekilde yürümüş olsun.
YHT işletmeciliğiyle ilgili nüfus yoğunluğunu söylediler. Yüksek hızlı tren işletmeciliği yapılan şu an 7 il var, ülke geneline nüfus olarak oranı yüzde 33. İnşaatı devam eden yüksek hızlı trenlerle birlikte 18 ile kavuşmuş olacağız ve yüzde 52 olacak. 2023 hedeflerinde bu sayının 51 ile çıkması ve dolayısıyla nüfusun yüzde 82'sine erişilebilecek şekilde etüt, proje ve uygulama projelerinin hazırlanması çalışması var.
Sayın Mehmet Ali Cevheri Gaziantep-Şanlıurfa Demir Yolu'yla ilgili... Kendileri de zaten bilgiyi verdiler. 150 kilometrelik projenin altyapı, üstyapı elektromekaniğiyle ilgili ön yeterlilik teklifleri alındı, bu ayın ikinci yarısında sonuçlanacak ve ondan sonra da mali teklifleri alıp ocakta inşallah bitireceğiz.
Sayın Kuşoğlu, teşekkür ediyorum. Söylediniz zaten "Teşekkür de edeceğim ama eleştireceğim de." Elbette ki öyle olmak durumunda zaten, burası onun için var. Gerçekten çok teşekkür ediyorum.
Sayın Kuşoğlu'nun da sorularını... Arkadaşlar aslında ekrana yansıtabilseydi... "Yatırımların yarısı İstanbul'da yapılıyor." gibi bir ifade kullandınız. Tabii, ülkenin büyük projelerini düşünürseniz bu doğru olabilir ama şöyle bir çalışma yaptık: Özellikle son on beş yılda yatırımları yaparken il il nüfus yoğunluğuna bağlı olarak, yüz ölçümüne bağlı olarak nasıl bir ağırlık merkezi çıkıyor? Haritaları gösterebilirim de ama koymamıştık, keşke koysaydık. Son on beş yılda nüfus yoğunluğuna bağlı olarak düşünürseniz doğu, güneydoğu... İllere göre bölünmüş yol ağının nüfusa oranı, 100 bin kişiye oranı ekranda görünüyor. On beş yılda yapılan var mı? Şu an geldiğimiz nokta bu. Bir öncekine tekrar geri döndüğümüzde, nüfusa göre oranlarsanız yoğunluk bu; Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu'nun doğusu tamamen açık renk, Çanakkale açık renk, görüyorsunuz, tek tek saymayayım. Yenisine gelirsek, yenisinde nüfusla oranlarsanız rakam bu. Bir de yüz ölçümüyle ilgili vardı; yol ağını yüz ölçümüyle kıyaslarsanız yine bu yani Mersin, Adana, Gaziantep'te bölünmüş yollar varmış, İzmir-Aydın'da varmış, Ankara'dan İstanbul istikametine varmış, bir de Trabzon ile Samsun'da yoğunluk olarak. Şimdi yeniye geldiğimizde bölünmüş yol ağı şimdi bu yani bazı illerimizde zaten yoğundu, kavşak illeri olmaları nedeniyle yine yoğun ama Türkiye genelindeki harita bu, bunu arz etmek isterim. Tunceli ve Artvin'de düşük gözükmesinin sebebi şu: Her ikisinde de coğrafyalar çok çok zor. Artvin şu an ortalama olarak ülkemizin çok üzerinde tünele sahip olmasına rağmen burada açık renk gözüküyor.
Arkadaşlar, Başkan haklı olarak gözüme bakıyor "Daha 3 kişiye cevap verdin, yirmi dakika gitti." diye. Bunu özellikle temin etmek isterim ki ben Plan ve Bütçe Komisyonu üyesiyken de şuna çok önemle dikkatinizi çektim: Sayın Başbakanımızla Bakanlığı döneminde de planlamaları yaparken hedefimiz şuydu: Batıda talep var, talebe bağlı olarak arz yaratmak zorundayız: doğuda talep yok diye arz yaratmazsak aradaki bu kalkınmışlık farkı giderek artar. Onun için batıda talebi karşılamak için arz yaratırken doğuda arz yaratıp bunun talep oluşturmasına çalıştık. Nitekim buna dikkat ettiğimizi özellikle bu harita gösteriyor. O yüzden bunu da söylemiş olayım.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yollar dışında var mı Sayın Bakanım, bölünmüş yollarla ilgili?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Yani, Ulaştırma Bakanlığı olarak yaptığımız bir çalışmaydı, özellikle bölünmüş yol ağıyla ilgili. İnşallah nasip olursa seneye diğerlerini de döküp...
Diğer sektörlerimizde ne durumdayız? Şimdi, bu çok önemsediğim bir çalışmaydı, onu arz etmiş olayım. Sayın Kuşoğlu, yine Bakanlık bütçesine konulan ödeneklerle ilgili mali transferler konusunu söylemiştiniz, onu söyleyeyim. Taşımacılık Anonim Şirketine yapılacak sermaye transferi nedeniyle ortaya çıkan açıklarda Hazine Müsteşarlığı tarafından sermayesine mahsuben karşılanma söz konusu. "Bakanlığınızdan yapılan mali transferler ne?" diye bir soru sormuştunuz. Onun sebebi o çünkü TCDD Taşımacılık ile TCDD birbirinden ayrıldı. Ayrılırken belli bir süre, işte, hesaplar orada gözüküp öbür tarafa transfer söz konusu olabildi.
Siber saldırı rakamlarını sormuştunuz. Gerçekten çok arttı, buna hiç şüphe yok, sizinle de daha önce paylaşmıştık. Elektronik haberleşme altyapısı kamu kurum, kuruluşları başta olmak üzere, enerji, bankacılık, sağlık gibi kritik sektörlere karşı yapılıyor. Sebep de şu: Buralar direkt, çok insanı, anlık etkileyebilir. Başka bir yere yaptığı zaman bir gün idare edersiniz ama buralar böyle. Özellikle geçen sene, 2015 yılında saldırı sayısı 1.489 -bu rakamlar önemli- 2016 yılında 8.625, 2017 yılında -bugüne kadar- 69.477. Ama bunlar...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Müthiş bir artış.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Nasıl dediniz?
BİHLUN TAMAYLİGİL (İstanbul) - Çok müthiş artış var.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Çok müthiş artış var ama Değerli Başkanım, memnuniyetle ifade etmek gerekir ki siber güvenliğin çok önemli olduğunu bilip özellikle Siber Olaylara Müdahale Merkezi kurmuş olmamız, siber olaylara müdahale ekipleri kurmuş olmamız ki -benim yansımda var- 741 kuruma bu ekipleri kurdurduk, sürekli irtibatlıyız, sürekli birbirimizi bilgilendiriyoruz çünkü herhangi bir yerde bu tip bir saldırı olduğunda bunu görüp diğerlerine bildirirseniz oralara da olsa bile tedbirinizi alıyorsunuz, bu çok önemli. Ve yine Kamunet'i kurup özellikle 43 kurumda ki sene sonunda bunun 170'lere varmasını hedefliyoruz, burada da kriptolu bir yazışmayla bu işlemleri yürütmek... Buna karşı gerekli tedbirleri alıyoruz, eylem planlarını yaptık ama gevşemememiz gerekiyor, gevşediğimiz gün kaybettiğimiz gündür çünkü elektrik dâhil, bankacılık dâhil, sağlık dâhil o kadar çok sistem... Evimizdeki bütün makineler artık bir şekilde elektronik, birbiriyle etkileşim içerisinde; kullandığımız araç da dâhil buna. Araçla gidiyorsunuz, eğer yazılım sağlıklı değilse, birileri müdahale etse Allah korusun sizi uçuruma götürür. O yüzden çok önemli bir alan. Teşekkür ediyoruz. Bununla ilgili gereğini yaptığımızı özellikle...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bunların hepsi etkili olan saldırılar mı Sayın Bakan?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Nasıl?
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Hepsi etkili olan saldırılar değildir herhâlde.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Yok tabii.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bir saldırı var ama...
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Hayır, saldırı sürekli var, bunların içerisinde etkili olanları tabii dünyayı etkiliyor. Eş zamanlı haberler alıyorsunuz, tedbiri üst seviyede alıyorsunuz ama sonuçta bu kadar saldırı var.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Etkili olan, olmayan ayrımı yok mudur? Önümüzdeki dönemde belki öyle bir ayrım yapabilirseniz...
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Aslında vardır da tabii bir saat yirmi dakika...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Süreyya Bey bırakmıyor ki konuşalım.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Yok, yok, hayır, Süreyya Bey de haklı. Ben de Komisyon üyeliği yaptım. Siz her gün çalışıyorsunuz, her gün bir bakanlığın sunumunu saatlerce dinlerseniz doğrusu o da sizin açınızdan çok hoş olmayabilir. Bir saat yirmi dakika konuştum, çok uzun konuştuğumun da farkındayım, sabır da gösterdiniz ama inanın ki dörtte 1'ini, beşte 1'ini...
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Binali Bey'i aratmadınız. Binali Bey de bundan önce en uzun konuşan bakanımızdı.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Binali Bey üç saat konuşmuştu Değerli Tamayligil.
BİHLUN TAMAYLİGİL (İstanbul) - Onun için aratmadınız, el vermiş size, Bakanlığa mahsus.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Ben kendi arkadaşlarımı özellikle hep uyardım, dedim ki: Komisyon, tamam, bize sabır gösteriyor ama sabrı zorlamayalım. Dolayısıyla, çok ayrıntılı verilebilirdi.
Yine, kamu-özel iş birliği modeli yürütülen işlerde yatırımı tamamlanmış olan projelerin donanım varlık kayıtlarının yapılmaması yönünde bir ifadeniz vardı. Bununla ilgili ekipler kuruldu, bunun gereği yapılıyor, özellikle bunu vurgulamak isterim ve yine bölgelerimizde de aynı şekilde gerekli kayıt ve güncelleme işlemleri devam ediyor.
"Başlangıç ödeneği ile yıl sonu ödeneği arasında çok fark var." dediniz. Tabii, doğrusu yıl içerisindeki ilerlemeye bağlı olarak bizim veya başka kuruluşların da yetiştiremediği, ödeneğini harcayamadığı alanlar olabiliyor. O ödenekleri kullanmak marifetiyle biz Bakanlık olarak biraz fazla ödenek kullanmış oluyoruz, bir. Bir de yıl içerisinde öngörülmeyen kaynaklar çıkabiliyor. Doğrusu, biz o kaynaklar marifetiyle yükleniyoruz. Tabii, mali disiplin olarak bunun başlangıçta gelip Plan ve Bütçe Komisyonundan, Meclisten geçmesi daha doğrudur, hiç şüphe yok ancak kaynak oluştuğunda da biz bir sonraki yılı beklememek adına, projelerin bitirme sürelerini kısaltmak adına bundan yararlanıyoruz, özellikle onu vurgulayayım.
"Hane halkına yapılan transferler, kâr amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan transferler nedir?" demiştiniz. Örnek olarak: Kredi Yurtlara bağlı yurtlarda internet hizmeti veriyoruz, onların ücretini almıyoruz, onların karşılanması var; Mesleki Yeterlilik Kurumuyla ilgili aidat ödemelerimiz var; yine, TCDD Taşımacılığın sadece sosyal fayda anlamında Mersin-İskenderun arası mıydı, bir soru geldi. Sayın Tanal, siz mi söylediniz?
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Efendim, onu Sayın Musa Bey söyledi.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Ha, Musa Bey söyledi, gitti.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Mazereti vardı, gitmek zorunda kaldı, kusura bakmayın.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Musa Bey söyledi, haklı. Onun gibi, TCDD Taşımacılığın sosyal sorumluluk çerçevesinde yaptığı taşımalar var dolayısıyla onlara aktarılan ödemeler var; ona da cevap vermiş olalım. O taşımalar devam ediyor, herhangi bir durma söz konusu değil. Kaldı ki ona ilişkin torba kanunla sürenin ötelenmesine yönelik Komisyonunuzdan da uygun görüş aldık, inşallah Meclisten de çıkar. Belki bu düzenlemeden haberi olmayanlar "Bitiyor mu acaba?" diye düşünüyor olabilirler. Evrensel Hizmet Fonu kapsamında özellikle Çanakkale ile adalar arasında taşımacılık yapılmasıyla ilgili desteğimiz var çünkü çok ciddi mağduriyetler vardı, oraya yapılan ödemeler var. Gören Göz Projesi'ne yapılan ödemeler var. Bir de PTT'nin evrensel posta hizmetleri yükümlülüğü kapsamında, ücra noktalarda kârlı olmayan taşımalar var, özel sektör bunu yapmıyor. Ancak yasasında da koymuştuk, bunu PTT'ye görev olarak verdik, oraya aktarmalar var. "Sayıştay raporuna ilişkin hazine yardımlarına ilişkin vurgular." demiştiniz, onun devamı diyelim. Mesela, Karayollarında öğlen yemeği için kullanılan bir ödenek var. Sosyal Güvenlik Kurumuna ilişkin ödenen devlet primi için bütçeden ayrılan ödeneğin yüzde 20'sini ödeme durumu var. Bunun gibi birçok örnek verilebilir. Tabii, en önemlisi de hane halkına yapılan transferlerin dışında da yap-işlet-devret projeleri kapsamında garantiden kaynaklı ödemeler yine bu fasıldan ödeniyor, onu söylemiştik. Yurt dışına yapılan transferler ise şu: Üyesi olduğumuz uluslararası kuruluşlar var, onların aidatları var. Silinen alacaklar konusu vardı, yıllarca takip edildiği hâlde tahsil edilemeyen ve günümüzde de parasal değeri kalmayan rakamlar var, 2016 yılında bu şekilde 43 lira 33 kuruşluk tahsilattan vazgeçmişiz. Hep kuruşlardır, üst üste koyduğunuzda 43 lira ediyor. Sayıştay raporlarına ilişkin başka bulgular da vardı, ona da eğer cevap vermediklerim olursa yazılı olarak cevap vereceğim.
TELEKOM'la ilgili ortak bir açıklama yapacağım uygun görürseniz, sizin de TELEKOM sorunuz vardı. Yine, Sayın Ali Özcan'ın ifadeleri vardı, "Sadece 1 liralık işler 3 liraya çıkıyor." dedi, doğrusu neye dayanarak söyledi çok bilmiyorum ama yani ikmal ihalelerinden kaynaklı 1 liralık işlerin 3 liraya çıktığı olmuştur ama "Bu genelde böyledir." gibi bir ifade kullandılar, doğrusu o çok doğru değil.
Bir de ortalama fiyatla ilgili uygun görürseniz, yeri geldi, Sayın Erdoğdu da söyledi, Ali Bey de bir ifade kullandı. Sayın Erdoğdu, sizin tespitiniz yüzde yüz doğru. 50 çeşit, 50 kalem iş var, müteahhit bakıyor hangisi erken bitecek, dönüyor ona yüksek fiyat veriyor, hangisi geç bitecek, ona düşük fiyat veriyor, günün sonunda iş biterse de yüksek fiyatları önce almış oluyor. Ancak bunun önüne geçmekle ilgili 2013'te bir düzenleme yapıldı, bu düzenlemede "fiyat dışı unsurlar" diye bir şey getirildi bunu engellemek için. Firmalar fiyatlarını veriyorlar, diğer kısımlarını inceliyorsunuz, geçerli teklifleri tespit ediyorsunuz, geçerli teklifleri tespit ettikten sonra dönüyorsunuz fiyat dışı unsurlara bakıyorsunuz. Fiyat dışı unsurlar tam da dediğinizi tanımlıyor. İşin önemli olan yaklaşık yüzde 70'lik kısmını teşkil eden önemli kalemleri tek tek sayıyorsunuz ve bu her kalemin birine de bir puan veriyorsunuz, bunu da ihaleye çıkarken deklare ediyorsunuz. Elimde bir iş var, işin ismini söylemeyeyim ama 47 kalem iş tanımlanmış durumda, bunlar işin ağırlığını oluşturuyor, diyor ki: "Bu her bir kalemin bir ağırlığı olacak." Mesela ne? TBM, önemli bir unsur, ağırlığı var ve toplam 30 puan.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - TBM, tünel kazma makinesi değil mi, bilmeyenler için?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Tünel delme makinesi.
Bir makineyi tünel delme makinesiyle delecekseniz bu önemli bir yekûnunu teşkil ediyor. Fiyat dışı unsurlara 30 puan veriyorsunuz toplam. 30 puanın içinde mesela TBM'e 3 puan verilmiş, direkt yüzde 10'u, önemli bir rakam. Yine, makineyle tüneli delecekseniz buna 2 puan verilmiş gibi. 0,5 puan var, düşük olanları da söyleyeyim, mesela tünelde hazır nervürlü hasır çelikten iksa yapılması küçük bir iştir, 0,5 verilmiş. Betonarme için de yine ince çelik nervürlü temini, bunun işçiliği küçük bir iştir, 0,3 verilmiş yani yüzde 1'i ediyor. Ağırlığına bağlı olarak bu puanlar veriliyor, sonra dönüyorsunuz tek tek birim fiyatlarını açıyorsunuz, artı-eksi yüzde 20'nin içerisinde kalırsa bu puanı alıyor, yüzde 20'nin içinde kalmazsa oradan 0 alıyor. Bunun amacı ne? Sizin o söylediğiniz hileişeriyenin önüne geçmek.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Anladım ben.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Ne olmuş? Fiyat olarak söyleyeyim, 519 milyon teklif veren biri 30 puanın 21,6 puanını almış, ağırlıklı ortalamaya gidiyorsunuz kıyaslarken -fiyat yine 519, değişmiyor da- sanki fiyatı 560 milyonmuş gibi kıyaslıyorsunuz. 525 milyon veren 28,5 puan almış. En düşük mali teklif, artı, fiyat dışı unsurlar, topluyorsunuz, en düşük puanı kim aldıysa bu sefer onu baz alıyorsunuz. 525 veren bu anlamda en iyi puanı aldığı için 525 olarak kalmış, diğerlerini bununla kıyaslıyorsunuz. 519 daha düşükken 560 gibi gözükmüş, sebebi, işte, birkaç kalemde dediğiniz gibi yollara başvurmuş.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Doğru yöntem budur ama.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Mesela, 648 milyon teklif veren biri de tam 30 puan almış, hepsinde bu aralıkta kalmış, kıyaslamaya gelirken 648 olarak değil de sanki 596 vermiş gibi ona da lehte bir durum sağlanmış. Dolayısıyla en düşük fiyatı veren değil, ondan bir sonraki kazanmış. Yani o dediğiniz yola tevessül etmesinler, bunun önüne geçilsin diye bu yöntem bulunan bir çözümdür. Ha, yüzde yüz iyi bir çözüm müdür? Değil ama daha önceki hileişeriyeyi engellemek adına çok önemli bir yoldur, bunu...
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bu yöntemin Avrupa Birliği tarafından daha da kalitelileri var ama o zaman şunu da söyleyeyim, böyle güzel şeyler yapıyorsanız şu pazarlık usulü ihaleleri de sınırlayın da...
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Şimdi onun da cevabını vereceğim.
Ali Bey'in bu sorusuna da cevap verdikten sonra Ali Bey'e de teşekkür ederim, iltifat kısımları da vardı.
Sayın Arık "Kayseri üvey evlat mı?" dedi. Kayseri'nin üvey evlat olmadığını özellikle söyleyeyim. Arkadaşlar, havalimanıyla ilgili Kayseri Havalimanı'nda yeni bir terminal yeri ihtiyacı vardı, yer olmadığı için yapamadık ama askeriyeyle anlaştık, sivil tesis yapılmasıyla ilgili 100 bin metrekarelik bir alanı da tahsis ettiler, şimdi onun proje hazırlıklarını yapıyoruz. Kayseri'nin üvey evlat olmadığı şuradan belli: 83 kilometre bölünmüş yolu varken 537 kilometre üzerine yol ilave edilmiş, 1 kilometre sıcak asfaltı varken 313 kilometre sıcak asfalt üzerine ilave edilmiş. Ankara-Kayseri hızlı tren projesi kayıtlara girmesi açısından önemli, proje bitti, aralık ayı içerisinde yapım ihalesine çıkacağız ve 143 kilometrelik Yerköy'e kadar olan kısmı zaten Ankara-Sivas içerisinde yapılıyor, 142 kilometrelik Yerköy'den Kayseri'ye kısmı da inşallah üç-üç buçuk yıl içerisinde bitirmiş olacağız, bu daha önce söylediğimiz bir ifadeydi.
Ejder Bey iltifatlar ettiler, kendi projeleriyle ilgili talepleri oldu, onları da aldık, hem size bilgi vereceğiz hem gereğini yapacağız.
Baki Bey, özellikle Çukurova Havalimanı'yla ilgili gerek siz söylediniz gerek Şükrü Bey söyledi, altyapıyı ihale ettik, sıkıntılar vardı, doğrudur, zemin sondajları yapıldı, zemine yönelik tespitler yapıldı, çözümlere yönelik müşavir üniversite, firma, idare oturdular, geçen hafta da orada bir toplantı vardı, Genel Müdürümüz de katıldı, bütün süreçleri bitirdiler, şimdi hızlı bir şekilde iş yapılacak ve inşallah önümüzdeki yıl altyapıyı bitirmek yönünde zaten sözümüz vardı, üstyapıyı da 2019'da bitirip inşallah ikinci yarısında tamamen hizmete açmış olacağız.
Yine, Mersin Yenice Lojistik Merkezi'nin 1'inci etabı açıldı, bugüne kadar yaklaşık 100 bin ton yük taşınmış durumda; 2'nci etabı muhtemelen murat ederek sordunuz, onu da inşallah 2018'in ilk yarısında tamamen bitirip tam kapasiteyle işletmeye açmış olacağız.
Akdeniz Sahil Yolu gerçekten çok çok önemli, önemi de şuradan kaynaklanıyor: 446 kilometrelik yolu 404 kilometreye düşürecek ama sadece o 42 kilometrelik kısalma önemli değil, gerçekten tünellerle, viyadüklerle çok kullanışlı, standardı yüksek bir yol hâline getiriyoruz. Şu ana kadar 10 tane tüneli hizmete açmış durumdayız, 60 tane köprü, 1 tane viyadüğü hizmete sunmuş durumdayız, yine 16 tane köprülü kavşağı hizmete sunmuş durumdayız ama 28 tünel olacak, 17 viyadük olacak, 65 adet köprü olacak, 19 tane de köprülü kavşak olacak. Tamamının bitirilme hedefi 2020 çünkü siz de geldiniz, bir kısmına beraber baktık, ben güzergâhı da gezdim, gerçekten çok zor bir güzergâhtan bahsediyoruz.
Mersin Çeşmeli otoyoluyla ilgili YPK kararı çıktı, yap-işlet-devret modeliyle ilgili YPK kararı çıktı, Hazineyle görüşüldü, hatta dün imzaladım. Bu sene içerisinde amacımız bunun ihalesini yapmak ve önümüzdeki yılın ortalarına kadar da ihale sürecini bitirip işe başlamış olmak.
Onun dışında da sorularınız vardı ama müsaadenizle, diğerleri proje bazlı tek tek ayrıntılardı, onları sizi bilgilendirerek vermiş olalım.
Sayın Tanal'ın "Özellikle 21'inci maddeye göre kaç ihale yaptınız?" ifadesi vardı. Bu sene 139 tane 21/(b)'ye göre ihale yapmış durumdayız, 362 farklı firma katılmış -davet etmişiz- 109 farklı firma ihaleleri kazanmış. Bunun dışında da büyük kuruluşlarımız, küçük olan kuruluşlarımız da ya da küçük demeyelim de yatırımları küçük olan kuruluşlarımızı saymayalım ama, 1.814 de diğer yöntemlerle yaptığımız ihale var.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bedellerinin toplamı olarak, yaklaşık maliyet olarak pazarlık ne kadar, açık ihale ne kadar?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Rakamları da çıkarırız, o paraları da çıkarırız.
Sayıştay raporuna yönelik Sayın Tanal'ın eksik belgelerle ilgili hak ediş ödendiği yönünde bir ifade vardı. Kesinlikle eksik belgeyle hak ediş yapılması söz konusu değil, kaldı ki kurumun kendi teftişi tarafından da bunlar denetleniyor.
Devam eden işlerde teminat mektuplarına yönelik sorularınız vardı. Şöyle ki: Eğer vaktinden önce teminat mektubunu yenilemezse, uzatmazsa biz yine de hak edişlerinden kesinti yaparak emanet hesaba alıyoruz. Dolayısıyla orada herhangi bir atlama olmasın diye.
Yine bunu Sayın Tanal, siz mi sordunuz bilmiyorum ama işte, "Bir yolda sürekli çalışma var." gibi bir ifade kullanıldı. Tabii, yol mesela sathi kaplama olarak yapılıyor, yapılırken bir şeridini yapıyorsunuz, sonra öbür şeride geçiyorsunuz. Daha sonra BSK yaparken benzer işlemi yapıyorsunuz. Sadece BSK yaparken üç aşamalı iş yapılıyor; aşınma tabakasını bitiriyorsunuz, sonra binder tabakasına geçiyorsunuz, sonra bütümlü temel tabakaya geçiyorsunuz. Üç iş, iki şeritliyse de altı iş anlamına geliyor; biri bitmeden diğerine başlayamıyorsunuz. Dolayısıyla yolu kullanan şey zannediyor: Ya, bitirmişlerdi, trafiği açmışlardı, tekrar döndüler aynı yolu yapıyorlar. Bundan kaynaklanıyor.
YİD modeliyle ilgili işte, "40 milyar para ödenecek." gibi paradan bahsedilmişti, onun 1 milyar 128 olduğunu ifade etmiştim.
Bingöl Havalimanı'yla ilgili isim vererek "Müdürlüğe atamışsınız, bununla ilgili soruşturma yapılmış mı?" dediniz. Kurumda on yıl, devlette on dört yıllık çalışması var bu arkadaşın, bu tecrübeye bağlı olarak atanmış durumda. Atanmadan önce valilik soruşturması da ve kurum soruşturması da yapılmış durumda.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Olumlu mu gelmiş?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Evet, olumlu gelmiş. Ancak sizde bir bilgi varsa, istirhamım, o bilgiyi bizimle paylaşırsanız o boyutu da inceleyelim, yanlış bir işlem yapmış olmayalım.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Vali yardımcılığının o konuyla ilgili resmî belgesi var, ben size şuradan göstereyim. Onu vali yardımcısından alırsanız, size net verecek.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Memnuniyetle. Yani valilikten gelen görüş var ama onu memnuniyetle isterim.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Çok da ağır itham...
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Kişilerden alacaklar hesabında yer alan alacakların tahsil edilmemesi, tahsil edilen alacakların hesaba kaydının yapılmaması ifadeleri vardı. Kişilerden alacaklar hesabından tahsil edilmek üzere özellikle hukuk müşavirliğine intikal ediliyor, onlar da şahıs alacaklarının tahsili için gerekli yasal yollara başvuruyorlar, onu söylemiş olayım.
Sayın Pekşen "TÜRKSAT uydularından kaybolan var mı?" demişlerdi. Kaybolan uydumuz yok ancak değerli arkadaşlar, uyduların belli bir kullanım ömrü var, kullanım ömrü dolan uyduyu mevcut yörüngesinden 350 kilometre daha ileriye, güvenli bir yere götürüp bırakıyoruz ve böylece de kapatıyoruz tamamen; bizim açımızdan kullanım ömrü dolmuş oluyor. Yoksa herhangi bir kayıp söz konusu değil.
"TÜRKSAT 5A ve 5B'ye ihtiyaç var mı?" demişlerdi. Özellikle ben sunumda da söylemiştim, 31 derecede frekans haklarımız var, ona kendi uydumuzu gönderip o frekansta yer almazsanız tekrar orada yer almak için şu an için uydu fırlatmayı öngören ülkelerin hepsinin en sonunda sıraya giriyorsunuz. Bu da bir daha o yörüngede, o frekansta yer alamamamız anlamına geliyor. O yüzden TÜRKSAT 5A'yı fırlatacağımız yerde 2021'de bu hakkımızı kaybediyoruz. Dolayısıyla bu hakkı kaybetmemek için 2020'de fırlatacağız. TÜRKSAT 5B'de de 2022'de herhâlde -Cenk Bey, yanlış ifadede bulunmayayım- 2021'de fırlatacağız ki o hakla ilgili herhangi bir sıkıntı gelmesin ve yine söylemiştik, bunlar aynı zamanda Q frekansı bandında da beş ülkeden biri olmadan özelliğine taşıyacak bizi. Bu da bize çok ciddi bir avantaj sağlayacak.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bakanım, özür dilerim, eksik hak edişlerle ilgili Sayıştay raporu sayfa 32'de var, ben orayı okudum.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Şimdi, şöyle: Sayıştay raporları tutuyor, bize de geliyor, biz de onun gereğini yapıyoruz, sonra da Sayıştaya "Şunun gereğini yaptık." diye söylüyoruz. Dediğiniz tespitlerden sonra da o işlemler yapılıyor. Onlara da teşekkür ediyoruz yaptıkları tespitler, tekrar aynı hataya düşmemek adına bize gösterdikleri yol için.
Bakü-Tiflis-Kars demir yolunda Sayın Pekşen büyük rakamlardan bahsetti. Doğrusu benim de gönlümden çok büyük rakamları ifade etmek geçiyordu ama ihtiyatlı tarafta kalmak adına rakamlar söyledim. Gerçekten tek başına düşünürseniz çok büyük bir proje olmayabilir ama üstlendiği misyon anlamında çok ciddi ülkemizin ekonomisine katkısı koyacak; sadece ekonomi değil, turizm ve kültür etkileşimi anlamında da o coğrafyada çok önemli bir görev ifa edecek.
"Gayrettepe üçüncü havalimanı metro ihalesini de yeterliliği olmayan bir firmaya verdiniz." diyor. Doğrusu sadece o firma değil, başka firmalar da itirazlarda bulunuyorlar, biz bütün bu belgeleri inceliyoruz. Herhangi bir eksikliği olan, belgesi tam olmayan bir firmaya bizim vermemiz söz konusu değil ancak gazete haberlerinde benzer ifadeler çıktı, onun da sebebi şu: Biri birini şikâyet ediyor "Eksik belgeyle ihale aldı." diye, o gazete haberinde sanki böyle bir şey vuku bulmuş gibi yer alıyor, hâlbuki biz de -bize de itiraz ediyorlar çünkü- Kamu İhale Kurumu da ilgili mahkemeler de bunun incelemesini yapıyor. Böyle bir şey yapmamız söz konusu değil, onu özellikle vurgulayayım.
Trabzon Havalimanı'yla ilgili kapasite yetersizliğinden bahsettiler. Doğrusu çok ciddi de yolcu var. Pisti 210 metre uzatmak yönünde çalışmaları son aşamaya getirdik, nitekim bu ay içerisinde saat 13.00 ile 16.00 arasındaki üç saatlik periyotta pistle ilgili gereğini yapacağız. Pist çok daha verimli, çok daha güzel bir hâle gelecek. Diğer işleri pisti kapatmadan yapmıştık, Salih Bey de biliyor, ancak yine de Gençlik ve Spor Bakanlığının tesislerinin olduğu yerde yeni bir havalimanı yapabilir miyiz, kapasiteyi geliştirebilir miyiz diye o yönde de çalışmamız var; onu da özellikle vurgulayalım.
"16 tane şirket vardı, işte, battı." gibi ifadeler kullandılar. Şimdi, şöyle: Şirketler bize geliyor, genel havacılık ruhsatı alıyorlar, hava taksi işletmeciliği yapmak üzere ruhsat alıyorlar, biz ruhsatlarını veriyoruz; bazıları işe başlıyor, bazıları işe başlamadan bu piyasadan çekiliyor. Bu anlamda 13 tane şirket ya sefer yapmamış ya da faaliyetlerini durdurmuş, doğrudur ama bilinmeli ki havacılık sektöründeki politikalarımız ve serbestleşme kapsamında daha önceden kurulmuş ama iş yapmayan şirketler de şimdi, Türk Hava Yolları nasıl ki bir dünya markası oldu, onlar da artık dünya çapında iş yapabilir hâle geldiler.
Yine, "Türk Hava Yollarının Ankara-İstanbul arası uçaklarını büyük gövdeli koyuyorlar, kısmen boş gidiyor." dediler. Tabii, kendi planlamaları çerçevesinde yapılan işler ama bir gerçek de var ki küçük uçağı koyduğunda yetmiyor, o zaman ondan bir sonraki büyük uçağı koyuyor, öyle olunca da boş kapasite oluşabiliyor ama kimse de boş uçak çalıştırmaz, onu özellikle vurgulayayım.
"İstanbul yeni havalimanında ağaç katledildi." diye Sayın Çakırözer'in ifadeleri vardı ama ben rakamları özellikle söyledim, onun için belki tekrar girmemek lazım ama...
Atatürk Havalimanı'yla ilgili birçok arkadaşımızın soruları, önerileri vardı, onu ifade ettim. Tabii, genel havacılığa, bakım onarıma, müstakil kargoya, devlet uçaklarına da dâhil hizmet edecek mevcut yerler ancak gerek mevcut terminalin kullanılması gerekse alanın İstanbul'a nefes katılacak şekilde düzenlenebilmesi yönünde çalışmalar var ama o çalışmalar tamamen bittiğinde inşallah sizinle de elbette ki paylaşmış olacağız.
Yine Sayın Erdoğdu sordu galiba. Bunun kiralaması 2021'e kadar, bağımsız uluslararası bir kuruluşa çalışmayı yaptırıyoruz, bizim arkadaşlarımız da dâhil, 2021'e kadar, yeni havalimanı açıldıktan sonra. Onların kaybı ne? O telafi edilecek çünkü onun fazlasını diğer taraftan almış olacağız, onu özellikle vurgulamış olalım.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Ne zaman biter o çalışma?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Zaten şu an çalışılıyor, 29 Ekim 2018'de öbür havalimanı açılıncaya kadar bu çalışmayı bitirip onlarla da gerekli mahsuplaşmayı yapmamız lazım ki şu anki işletmeci de bunu biliyor.
"Eskişehir'e niye uçak yok?" dediler. Doğrusu Eskişehir'de tabii bizim görevimiz pisti yapmak, terminali yapmak, uçulabilir hâle getirmek; uçmak ise tamamen hava yolu şirketlerinin tercihleri. Nitekim ister yurt içine ister yurt dışına daha önce seferler kondu ama yeterli yolcuyu bulamadıkları için iptaller oldu ancak yüksek hızlı trenin de burada yadsınamaz bir etkisi var, İstanbul'a, Ankara'ya yüksek hızlı tren olunca insanlar orayı kullanıyorlar.
"'Booking.com'u engellediniz." dediler. Bizim "booking.com"la ilgili herhangi bir engellememiz yok. Özellikle, mahkemenin yine burada bir kararı var. Türkiye'deki otellerin pazarlamasının kullanıcılara bu yöntemle yapılmamasına yönelik bir mahkeme kararı var. Onlar da ihtiyatlı tarafta kalmak adına mahkemenin kararını uyguluyorlar. Bizim Bakanlık olarak yaptığımız herhangi bir işlem yok.
Eskişehir-Pendik arası hızlı tren, tabii, bunun devamında banliyö hatları da söz konusu. Birçok arkadaşımız sordu; Garo Bey sordu, Aykut Bey de sordu galiba, İstanbul milletvekillerimizden soranlar oldu.
Eskişehir-İstanbul arası, özellikle Doğançay, Sapanca civarlarında, Pamukova'da yaptığımız tüneller var. O tünellerin olduğu bölgelerde yavaşlamalar var ama tünellerin tamamında inşallah şu an çalışma yapılıyor. Tüneller ve viyadükler bittiğinde kesintisiz 200 kilometreye çıkmış olacak ancak banliyö hatları, Pendik'ten sonrası ve Halkalı'ya kadar olan kısımda gerçekten yoğun bir çalışma var.
Yine, bir eleştiri vardı, doğrusu kim söyledi bilmiyorum ama. "Daha önce bitireceğiz" dediniz. Doğru, daha önce bitiremedik. Biz yükleniciyle sözleşmeyi feshettik, uluslararası tahkim mahkemesine gitti, tahkimi biz kazandık ve kazandığımız tahkimden kaynaklı paranın hesaplanmasıyla ilgili de mahkeme süreçleri bitti. Orada da kazandığımız rakam aşağı yukarı belli ama yüzde 100 açıklanmadığı için ifade etmedik. Para olarak kazandık ama keşke kazanmasaydık, keşke yapsalardı, işi bitirselerdi, biz İstanbulluları banliyö kullanmamak adına bu kadar mağdur etmeseydik. Bunun farkındayız ama inşallah 2018'in sonuna kalmadan tamamını bitirmek... Sunumda vardı, özellikle belli kısımlarına artık travers ray da döşenmeye başlandı. Gerçekten, çok hummalı bir çalışma yapılıyor. Artık 2018 sonunda inşallah tamamen bitmiş olacak. Dolayısıyla Gebze'den Halkalı'ya kadar Marmaray araçlarıyla, Marmaray standardında çalışacak. Ayrıca, ana hat trenleri için de üçüncü bir hat yapılıyor. Yüksek hızlı trenlerimiz Haydarpaşa'ya kadar gidebileceği gibi, bir kısmı karşıya da geçebilecek, gece de yük taşıyabileceğiz, onu özellikle söyleyeyim.
BAŞKAN - Sayın Bakanım, artık toparlamanızı rica edeceğim. Arkadaşlarımızın dokuzda uçağı varmış, oraya yetiştirmemiz lazım.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Öyle mi? Peki.
Ben müsaadeniz olursa... Çok soru geldi, çok öneri geldi. Madem "Bitirin." dediniz. Tabii, her bir soru bizim için değerli, her bir eleştiri bizim için değerli, her bir öneri...
KADİM DURMAZ (Tokat) - Sayın Bakan, Tokat'ın uçağıyla ilgili bir şey söyleyin.
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Şu cevaplar şahıs bazındaysa onları bize dağıttırır mısınız? Cevaplamadığınız şeyler var, sanırım milletvekili bazında hazırlanmış, onu dağıtır mısınız?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Yo, yo, şöyle: Değerli Vekilim, haklısınız ama ben hep konuşma notlarını arkadaşlardan şöyle isterim: "Bana hatırlatıcı not verin." Bazen buradaki cümle sizin için hiçbir anlam ifade etmeyebilir ama onun anlamlı, düzgün metin hâline getirilmesi lazım.
Başkanım, istersen bunda bana bir süre ver "Şu kadar güne kadar." de, ben bütün sorulara yazılı cevapları o güne kadar değerli Komisyon üyelerimize iletmiş olayım.
BAŞKAN - Sayın Bakanım, on beş gün içerisinde alabilirsek...
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Tamam, memnuniyetle. Değerli Başkanım, hiç olmazsa Genel Kurula gitmeden bitirmiş oluruz.
BAŞKAN - Genel kurula gitmeden işte, evet.
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - Van'la ilgili sorulara cevap vermediniz.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Van'la ilgili şöyle, çok önemli tespitte bulundunuz "Mahkeme kararlarını uygulamıyorsunuz." diye. Bu önemli bir tespitti, özeti bu. Van çevre yoluyla ilgili idare mahkemesinin verdiği bir karar var, belediyenin oradaki işlemlerle ilgili olumlu, olumsuz görüşleri var. Biz sonra kamulaştırmayla ilgili, 18'e göre uygulama da dâhil, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğüyle yaptığımız anlaşma çerçevesinde, kamulaştırma sürecini tamamen onlar yürütüyor. Onlar yürütürken de mahkeme kararını dikkate alarak işlem yapıyorlar ve inşallah yakında biter bitmez Van çevre yolunun ihale sürecini başlatacağız çünkü Vanlılar için çok önemli. Viyadük önerileriniz, şuydu, buydu; onların hepsine bakacağız ama bilinmeli ki orada bir...
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - Kamulaştırma yoluyla mı yapılacak? Çünkü yanlış anlamadıysam bir kanun çıkartılacak.
BAŞKAN - Hayır, hayır, 18'inci madde uygulaması mahkeme kararı dikkate alınarak Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğü tarafından yürütülüyor çünkü onların, böyle bir, onları dikkate alarak imar planı yapma yetkileri ve ona göre 18'inci maddeyi uygulama yetkileri var, onun gereğini yapıyorlar. Tabii, daha sonra da bir üst mahkemeye de gitmiş. Üst mahkeme de bu sefer idare lehine yürütmeyi durdurma kararı vermiş durumda ama onlar önemli değil. Biz artık bir önceki mahkeme kararını dikkate alarak zaten o işlemi yürütüyoruz. Tabii, orada avukatlar vardı, davacılar vardı. Bu yürütmeyi durdurma kararından sonra onlar da bunlar dikkate alınarak imar planı yapıldığını görünce de davalarından vazgeçtiler, onu özellikle vurgulamış olayım.
İBRAHİM AYHAN (Şanlıurfa) - Şanlıurfa'yla ilgili...
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Şanlıurfa'yla ilgili Değerli Ayhan'ın söylediği...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Bakanım, Rize, Rize önce, bak şikâyet ederim seni. Beni saraya göndermeyin, Külliye'ye göndermeyin beni.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Sayın Bekaroğlu, bakın, o zaman... Çünkü siz biraz da sert eleştirdiniz, hakkınızı helal edin ama.
Şimdi, Rize, Artvin ve Trabzon... Cumhurbaşkanımızın oranın hemşehrisi olması elbette ki onların da gururudur, bizim de gururumuzdur, o ayrı bir şey, o işin manevi tarafı ama biz diğer illerimizde yaptığımız gibi bu üç ilimize de hizmeti yapıyoruz, bu konuda hiç şüpheniz olmasın, hizmet aksaması yok. Nitekim, havalimanları onu gösteriyor.
Şuna geleyim sadece: Ovit Tüneli... Ovit Tüneli'ni yaptığımızda o kadar eleştiri aldık ki. "Ya, burada ne trafik var ki 14.100 metrelik yani 14 kilometrenin üzerinde tünel yapıyorsunuz?" Biz de dedik ki: "Hayır, bu tünel şu anki trafik..." Ha, şeye geleyim tam. Az önce bir örnek verdim ya, batıda talep var, arz yaratıyoruz; doğuda arz yaratıyoruz ki talep oluştursun. Tam buna bir örnek, çok güzel denk geldi. "Ege'de bir yerde günlük 50 bin trafik var, ona tünel, viyadük, köprü yapmak zorundasınız ama Ovit Dağı'nda günlük 2 bin trafik var diye 14 kilometrelik tünel yapılmaz." Mantık bu. Bizim bakış açımız bu değil, nitekim onun gereğini yapıyoruz. Biz diyoruz ki: "14 kilometrelik tüneli yap, günde 15 binlik, 20 binlik trafik oluşsun." Niye? Çünkü sadece Ovit'i yapmıyoruz, o güzergâh üzerinde Erzurum'a 36 kilometre toplam tüneli yapıyoruz, çift tüp olduğunu düşünürseniz 72 kilometre tünel yapıyoruz. Amaç ne? İran'dan, Nahçıvan'dan, Azerbaycan'dan gelecek yüklerin Ovit üzerinden Karadeniz'e inmesi, oradaki lojistik merkez işte o zaman işe yarayacak, onu da kullanması ve oradaki limanların daha da gelişerek hizmet verebilmesi. Sebeplerden biri bu, özellikle bunu söyleyeyim. Gönül ister ki Samsun'dan Batum'a demir yolu yapalım ama öncelikleri koyduğunuz zaman, önce ana artere bağlantı yapmamız lazım. Bunun için de Samsun'u, Trabzon'u önce bağlamamız lazım, onun etütleri, projeleri devam ediyor; sonra da inşallah Batum'a kadar uzatırız ama bir gerçek de var ki...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Erzurum'dan Rize'ye bağlayın, lojistik o zaman işe yarar.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) -...bütçelerimiz -sonuçta Allah razı olsun, iyi bir bütçe veriyorsunuz ama- ihtiyaçlarla kıyaslarsanız çok sınırlı.
Ve Sahara Tüneli'ni söyledi Selahattin Bey. Sahara Tüneli Kars'a lazım, Ardahan'a lazım, Artvin'e lazım ama en çok da Rize'ye lazım çünkü o Rize'nin 18'inci koridordan Van'a kadar, İran'a kadar inmesini sağlayacak bir projedir, onu da söylemiş olayım.
Şanlıurfa'yla ilgili arkadaşlar özellikle çıkarsınlar, cevap vereyim.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sivrikaya Muhtarına ne diyeyim?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Muhtarın notunu aldım, özellikle cevabını vereceğim.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Kanal İstanbul ve TELEKOM...
BAŞKAN - Arkadaşlar, vaktiniz varsa yani eğer şeyse dinleyelim. "Cevaplar alalım." diyorsanız devam edebiliriz.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Emin olun ki ben iki saat daha cevap veririm çünkü hepsinin cevapları not olarak var.
BAŞKAN - Sayın Bakanım, size o zaman yarım saat daha verelim. 20.30'da bitirelim ama.
Buyurun.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Değerli Başkanım, uygun görüşünüzle ben TELEKOM'la ilgili cevabı vereyim çünkü gerçekten çok soru var, hepsine de ayrıntılı, yazılı cevaplarımı vereyim. Sadece Sayın Ayhan'ın Şanlıurfa'yla ilgili başka... Bir uçuşlar vardı. Uçuşlarda, tabii, havalimanının uygun olması önemli. Diğerlerini tamamen havayolu şirketleri planlıyor, biz de onlardan rica ediyoruz "Bir etüt yapın -Tokat da vardı- ona göre işlem yapılsın." diye.
Bir de Şanlıurfa'da birçok yer söylediniz ama Birecik yolu da çok çok önemli.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Köprü çökmek üzere Birecik Köprüsü, aynı Çaycuma gibi.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Yo, yo, onlarla ilgili, bakın, etap etap, ya proje çalışmaları var ya ihale hazırlık aşamasındayız çünkü söylediğiniz Birecik çevre yolu da dâhil, projesi mevcut. İnşallah iki etapta ihalesini yapacağız ve yine Şanlıurfa-Birecik arası bu 70 kilometrelik yolda BSK olarak hizmet veriyor ama daha da iyileştirilmesi çalışmasına yönelik de çalışıyoruz. Ayrıntılara cevap verebilirim çünkü...
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Sayın Bakanım, "asrın projesi" dediniz tanıtımda, asrın projesiyle ilgili bir detay, biraz bilgi verir misiniz?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Asrın projesinden vazgeçmemiz diye bir şey söz konusu değil, onu söyleyeyim. Montrö'yü biz de biliyoruz.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Yazık olacak...
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Yazık olmaz, merak etmeyin.
Montrö gereği haklarımız nedir, ne değildir, bunu uzmanlarıyla sürekli çalışıyoruz. Zaten biz "İstanbul Boğazı'nı kapatacağız." demiyoruz, o hizmet verecek ama özellikle tehlikeli günlere yönelik, İstanbul gibi gözbebeğimiz bir şehre zarar verecek tehlikelerle ilgili kısıtlamalar getireceğiz. İstiyorlarsa Kanal İstanbul'u kullansınlar çünkü biz alternatif bir su yolu oluşturmuş olacağız. Bununla ilgili de doğru işlem yapmış olmak adına bugüne kadar uzmanlarla yaptığımız birçok güzergâh vardı ama güzergâhlara bağlı olarak ilave sondajlar yapılması, tatlı sularla ilgili ilave tespitler yapılması, denizlerin birbirini etkilemesiyle ilgili de yine bir etüt proje ihalesine çıktık, onunla ilgili de süreçleri başlattık, orman da dâhil buna. Ve oradan çıkan malzemeyle üçüncü hava limanı dışındaki Kemerburgaz... Ben de odun, kömür yaktım, "ağaç kömürü" denilen. O kömürleri çıkaracağız diye oraların nasıl köstebek yuvası olduğunu biliyoruz. Oradan çıkan malzemeyle hem oraları doldurup ağaçlandıracağız hem oradan çıkan tarıma uygun toprağı da yine uygun yerlerde kullanacağız, bunun gibi pek çok proje yapacağız.
Finansal modeliyle ilgili tabii ki bizim de şu an üzerinde çalıştığımız bu, çok büyük bir projeden bahsediyoruz, çok komplike bir projeden bahsediyoruz.
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Maliyet açısından?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Dolayısıyla, farklı finansman modellerini bir araya getirecek bir projeden bahsediyoruz. Bütün bu çalışmalar bittikten sonra onlar netleşecek. Zaten o zaman kamuoyuyla paylaşıp ihale süreçlerini başlatmış olacağız.
Müsaadenizle, şu TELEKOM'la ilgili konulara geleyim. TELEKOM'la ilgili ben geçen gün bir açıklama yaptım -Sayın Aykut Erdoğdu da özellikle bahsettiler- dedim ki: TELEKOM'un kefil olduğu, rehin verdiği herhangi bir hissesi de yok, herhangi bir işlemi de yok. Ancak, OTAŞ... OTAŞ kim? OGER Telecom Anonim Şirketi. Oger Telecom diğer ortaklarıyla beraber TELEKOM'un yüzde 55 işletme hissesine sahip, 2026'ya kadar işletme hakkına sahip. Dolayısıyla, o işletme hakkına sahip olduğu hisseleri, hisse hakkını kendisi rehin vermiş durumda ve bizim için önemli olan şu: TELEKOM'un işleyişinde en ufak bir aksama yok ve gerçekten bu seneki rakamlar çok güzel gidiyor, çok da iyi açılımlar yaptılar. Rakamları siz de incelemişsinizdir çünkü KAP'a ve SPK'ya bildirmek zorundalar zaten. O rakamlar iyi gidiyor. Bugüne kadar Oger'in özelleştirmeden kaynaklı ödediği para 6,5 milyar dolar, yirmi bir yıl için ödediği para, bunun tamamını ödemiş durumda. Temettü olarak aldığı para da aşağı yukarı bu kadar. Yani henüz onların faizlerini, onların kârlarını düşünürseniz bundan sonraki işletme döneminde ancak onları alabilecek durumda. Ve yine, özelleştiği dönemde -bu sorulmadı ama hepsini sırayla gideyim, doğru bilgi vermiş olayım- kasasında 3 milyar Türk lirası var. Yüzde 10'unu işletmesini ayakta tutabilmek için kasasında para olması adına tutmuş; 2,8 milyar Türk lirası hazineye aktarılmış durumda. O dönemde sadece günlük işlemlerini yapmak için 200 milyon tutulmuş. Yine, 1 milyarın biraz üzerinde, 1 milyar 50 milyon kıdem tazminatını şirket üstlenmiş, onu ödemiş. Bugüne kadar 28,3 milyar Türk liralık yatırım yapılmış durumda, 4 milyar Türk liralık lisans bedeli ödenmiş durumda, hazineye de 10,4 milyar temettü ödenmiş durumda. Gerçi diyeceksiniz ki: "Böyle olmasaydı da yine hazineye ödeyecekti." Sadece bilgi olsun diye.
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Ne kadarlık gayrimenkul satmış peki Sayın Bakanım?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Müsaadenizle, sırayla...
54 milyarlık kurumlar vergisi ve benzeri vergiler ödenmiştir. Ödenecekti bu, şirket büyüklüğüyle... Şirket bugüne kadar 423 milyon Türk liralık gayrimenkul satmış. Tekrar ifade edeyim: 423 milyon Türk liralık gayrimenkul. Bunların da sebebi şu: Geçmişte santraller çok büyük, dijital değil, analog, belli bir alana yayılmış durumda. Ancak, artık dijital santrallere geçince, çok daha küçük alanlara ihtiyaç duyulunca atıl kalan alanları satmışlar, 423 milyonluk gayrimenkul satılmış. Buna karşılık 1,5 milyar değerinde gayrimenkul alınmış veya inşaat yapılmış. Yani, bu hassasiyete özellikle çok dikkat ettiğimizi...
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bir şey söyleyeyim yani bölmeyim ama onu bir daha araştırın çünkü daha önce Cemil Çiçek, bundan üç sene daha yüksek bir rakam verdi. Şimdi, bu rakamlar kayıtlara giren rakamlar olduğu için yazılı cevap kısmında bir daha bakılmasını rica ediyorum.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Memnuniyetle, benim de konuşma kaydım olarak girsin. Şirketin bugüne kadar 423 milyon liralık gayrimenkul sattığını; 1,5 milyarlık gayrimenkul aldığını veya inşaat yaptığını ifade ediyoruz.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sattıkları ile aldıklarının listesini gönderirseniz zaten çıkar o iş.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Tamam, bunu özellikle arkadaşlarla daha önceki kayıtlarda farklı rakamlar olabildiği yönünde tekrar inceleyeceğiz memnuniyetle ve inşallah da paylaşırız.
34 bin çalışanı var. Ben kâr rakamlarını daha önce açıklamıştım. İlk yarıda 956 milyonluk kâr rakamı var ve Oger'in de özellikle 4,6 milyar dolarlık kendi bankalara borcu var ancak o bankaları da aldığında kendi hissesini, buradaki yapısını...
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Hazine onay verdi mi Sayın Bakanım bu işe yani sizden onay alarak mı yaptı bu işi, altın hisse sahibi olarak mı?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Hayır, hayır, onay var ancak orada şöyle bir şey var: BTK'nın veya Hazine adına hareket eden Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının onayı olmadan hiçbir kimseye devretme şansı yok, hiç kimseye verme şansı yok.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Hayır, rehin sözleşmesinde onayı olmadan...
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - İşte, var ama bu şarta bağlanmış yani "BTK'nın ve Ulaştırma Bakanlığının onayı olmadan hiç kimseye devredemez." diye. Dolayısıyla, bizim için önemli olan, şirketin işleyişinin sağlıklı bir şekilde yürümesi. Şirket ortaklarından birinin düştüğü sıkıntıdan kaynaklı bir şekilde eğer devredilecekse kim devralırsa alsın şirket ortaklarından. Her şirkette olabilir; kendi payınızı devredersiniz, birileri gelir ama önemli olan, şirketin yapısının sağlıklı bir şekilde devam etmesi.
Bu gerçekten çok önemsediğimiz bir konudur ve boş bulunmamak adına, yasal haklarımızla ilgili herhangi bir halel gelmemesi adına da gerekli süreçleri yürütüyoruz zaten, gerekli yazışmalar yürütülüyor, onu özellikle vurgulamak isterim. Yoksa, TELEKOM'un direkt altına imza attığı herhangi bir borç, herhangi bir senet veya herhangi bir rehin yok, onu özellikle vurgulamak...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Akıbeti ne olacak Sayın Bakanım?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Akıbeti şöyle olacak, açık söyleyeyim: Birçok talipli var, taliplilere devredebilir. Taliplileri biz de uygun bulursak... Çünkü bizim için esas olan, şirketin işleyişinin doğru olması, bunu yapacağız. O olmazsa o zaman bankalara geçmiş olacak. Şirketin şu anki değeri ve işletme değeri zaten buraları karşılıyor.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bir risk var mı bunun dışında, hani, bilelim diye söylüyorum, devlet olarak?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Hayır Aykut Bey yani özellikle bir risk oluşmaması adına bir yıldır zaten bu süreçleri tamamen takip ediyoruz bankalarla birlikte.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Kamuya geçme olasılığı var mı?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Hayır, kamuya tekrar geçmez. Kamuya niye tekrar geçsin ki?
GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır, siz almayı düşünür müsünüz?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Hayır, şöyle: Onu bankalar alsın veya biz alalım. Zaten yüzde 15'i halka açık. Yine halka açık bir şekilde devam edersiniz ve halka açık...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Kamuda kalsın Sayın Bakanım.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Şöyle: "Kamuda kalsaydı, bu kadar büyüyen bir şirketi, bu kadar rakiplerinin olduğu, sadece Türkiye'de değil, dünyada rakiplerinin olduğu bir şirketi biz bu noktaya getirebilir miydik?"i kendimize sormamız lazım.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Siz yaparsınız Sayın Bakanım.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Yok, özel sektör dinamikleriyle...
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Vallahi, tartışmayalım diye ağzımı açmıyorum ama emin olun Sayın Bakan, var ya şurada bekliyor.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Aykut Bey, tamam, şöyle: Biz gereğini yapıyoruz bu konuda, merak etmeyin.
BAŞKAN - O zaman biz kapatalım.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Yok yani vallahi, eski üyesiniz, hemşehriyiz, şurada bekliyor yani.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Sayıştayla ilgili de birçok haklı eleştiriler, öneriler geldi, onlara da cevap vereceğiz.
Tokat'la ilgili bir soruya cevap verirsek...
BAŞKAN - Siz Karslı mısınız?
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Karslıyız, ne olmuş?
BAŞKAN - Böyle mi sorar Karslılar: "Ne olmuş?"
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Yok, bizim Aykut Bey'le hemşehri olarak iyi bir diyaloğumuz var, orada bir sıkıntı yok. Elbette ki...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Bakan, taşeronlara gelin ya, bir işçilere gelin.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Şöyle: Taşeronlarla ilgili zaten söyledik, taşeron işçilerine verdiğimiz söz var. Bu sene sonuna kadar işlemleri bitirip onlarla ilgili gerekli düzenlemeyi yapacağız.
İki: Karayollarıyla ilgili -rakamı çıkarır, yazılı olarak da cevap veririz- mahkemenin verdiği karar vardı. O kapsama girenleri de girmeyenleri de, hepsini biz zaten Karayollarında kadroya...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Bu yıl sonuna kadar mı?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Hayır, aldık zaten.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Almadıklarınız da var ama diğer...
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Hayır, almadıklarımızın statüsü taşeronlardaki statüye benzer, o genel işlem içerisinde...
BAŞKAN - Sayın Bakanım, Bihlun Hanım'ın sorularına da cevap verebilir miyiz, Sayın Tamaylıgil'in.
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Aldım ben.
BAŞKAN - Aldınız mı? Bitti mi her şey?
Teşekkür ediyoruz efendim o zaman.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Teşekkür ediyoruz. Ortak sorular vardı. Ortak sorulara cevap verirken...
BAŞKAN - Bir de şu Tokat'ı bir halledelim efendim, uçaklarını.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Çamlıca Kulesi'ne de bir şey demediniz Sayın Bakanım.
BAŞKAN - Yahu Sayın Paylan, dur sen.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Çamlıca Kulesi'yle ilgili şöyle: Değerli arkadaşlar, Büyük Çamlıca'da cami var, Küçük Çamlıca'da kule var. Ancak, şu anki kulelerin kirliliğini düşünürseniz tek kuleye indirgemiş olacağız ve şu an sadece bir beton kitlesi görüyorsunuz, 220 metrelik bir beton görüyorsunuz, onun içinde yaklaşık 145 metrelik de üstünde bir çelik konstrüksiyon olacak.
Ona da cevap vermiş olayım müsaadenizle Başkanım, buçuk dediniz ya ama oylamalar var bir de, pardon, özür dilerim. Müsamahanızı istismar etmiş olmayayım.
BAŞKAN - Estağfurullah.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - O 145 metrelik çelik konstrüksiyonda şöyle bir şey yapıyoruz: Betonu bitirdik. İçeride 13 metre çelik konstrüksiyon yapıyoruz, havaya kaldırıyoruz, altına bir 13 daha ekliyoruz. Böyle böyle içeride 145 metreyi bitirdik. Tabii, içeride 145 metrelik çelik konstrüksiyonu bitirdik ama dışarıdan hiçbir şey gözükmeyince iki aydır bir şey yapmadık gibi gözüküyor ancak onu şimdi yukarı çekiyoruz ve 145 metre direkt üstüne gelecek. Ayrıca bir giydirme yapacağız. Emin olun ki İstanbul silüetine değer katacak bir çalışma olacak, renklendirmesiyle uluslararası kuruluşlara, İstanbul'a değer katacak bir çalışma. Çamlıca Camisi ve İstanbul'un ruhaniyetine de uygun olabilecek bir ışıklandırma dâhil gerçekten değer katacak, görsellik anlamında da değer katacak bir çalışmadır ve yine biz yılda 4,5 milyon ziyaretçinin gelip burayı gezmesini bekliyoruz. İstanbul'a gelen her turist burayı gelip gezecek çünkü tepeye çıktığınız zaman İstanbul'un her yeri ayağınızın altında, onu söyleyeyim.
Tokat Havalimanı'yla ilgili olan, Tokat'la ilgili Sayın Durmaz bir demir yolunu söylediler. 42 kilometre uzunluğunda, çift hatlı, elektrikli, sinyalli yeni demir yolu hattının yapılmasıyla ilgili çalışmalar yapılıyor. Ön yeterlilik ihalesi yapılmış durumda. Ön yeterlilik değerlendirmeleri bitmek üzere ve inşallah bu ayın sonu aralık ayı başında mali ve teknik teklifleri alacağız, önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde de tamamen bitirip yapıma geçmiş olacağız. Bunu söylemiştiniz, bunu ifade etmiş olayım.
ByLock'la ilgili sizin bir ifadeniz vardı. Doğrusu, byLock'la ilgili, şöyle ki iletişimin tespiti kavramı içerisinde yer alan internet veri trafiğine ilişkin adli ve idareci mercilerden gelen talepler işletmeler tarafından elektronik ortamda gönderilen kayıtlar esas alınarak kurum tarafından karşılanmakta ve ilgili mercilere iletilmekte ki merciler dediğimiz savcılıklarımız, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının bu anlamda talepleri bu yöntemlerle karşılanıp iletilmiştir, dolayısıyla bizim ayrıntı görme durumumuz söz konusu değil, onlar görüyor.
Gelelim "O vekilde byLock var, bu vekilde byLock yok..." Kusura bakmasınlar ama sürekli tezviratlar üretiyorlar. Herkes kendinden emin, kimsenin böyle bir şeyi yok ama Tokat Havalimanı'yla ilgili özellikle "Neden şu an uçaklar uçmuyor, daha önce uçuyor?" dediniz, onu söyleyeyim. Malumunuz, küçük gövdeli uçaklar uçabiliyordu oraya, şu anki kısıtları nedeniyle, o da Borajet'in elinde vardı, Borajet uçuyordu ya da Borajet'in Anadolu Jete kiraladığı uçaklar vardı, Anadolu Jet uçuyordu ancak Borajet el değiştirdi, "leasing"den kaynaklı uluslararası piyasada borçları vardı. Dolayısıyla tamamen bu sektörden çıktı, uçakların bir kısmını geri verdi. Diğer uçaklarının da birbirini yedeklemesi anlamında, bakım onarımını yapıyorlardı, baktılar artık sürdürülebilir değil, Borajetin şu anki sahipleri şirketi yeniden ayaklandıracak, yeniden küçük gövdeli uçakları temin edecek bir çalışma içerisindeler. Onu yaptıklarında sadece Tokat değil, benzeri Siirt de dâhil birkaç yere küçük gövdeli uçaklarla uçma imkânı var. Öyle olabilecek. Uçakların kalkma sebebi bu. Bunu açıklamış olayım.
Döndünüz dediniz ki "Cihazlar kurulabilir." Cihazlarla ilgili tabii hassas yaklaşma usulüne uygun cihazlar söz konusu ancak onlar şu anki mânia kriterleri nedeniyle Tokat'a kurulsa da işlem göremiyor fakat yeni havalimanının tespiti yapılırken bu cihazların kurulabileceği şekilde mâniaların tespiti de ona göre yapılmış durumda, zaten yapılıyor.
Yine, "Acele kamulaştırma kararı alsaydınız." diye bir ifadeniz oldu. Biz kamu yararı kararı alarak işlemlere başladık ve kamu yararı kararı çerçevesinde de şu ana kadar 45 milyonluk kamulaştırma parası ödemiş durumdayız, kamulaştırma devam ediyor, ancak inşaatın gecikme sebebi ya da inşaat ihalesine çıkmama sebebimiz kamulaştırma değil. ÇED süreci devam ediyor ve bu ay içerisinde ÇED süreci bitecek. ÇED süreci biter bitmez ihale edeceğiz. Yoksa zaten ihale yaptık, projeler belirlendi, yüklenici geldi, başladı deyinceye kadar kamulaştırma tamamen bitmiş olacak. Acele kamulaştırma kararı alabilirdik ama bu, yöntem değiştirmek olurdu, çok daha fazla zaman kaybederdik. Özellikle bunu vurgulamış olayım. Herhâlde böylece cevabı vermiş oldum.
KADİM DURMAZ (Tokat) - Borajet yokken uçak inebiliyordu Sayın Bakanım o havaalanına, hiç yokken.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Hayır, Borajetin, bakın, kiraladıkları küçük uçaklar iniyordu. Anadolu Jette de kiralanan küçük uçaklar vardı, onlar iniyordu, şu an ona uygun gövdede uçak yok ellerinde. Hem Tokat'ta hem Siirt'te bu anlamda sıkıntı var. Zaten uçak olsa, Değerli Durmaz, şimdi eğri oturalım, doğru konuşalım, küçük uçak olsa, uçurabilecek olsa, benim de onların yakasına yapışabilme şansım olsa ben niye sadece 45 milyon kamulaştırmaya -işte "yetimin hakkı" diyoruz- ödenek vermiş olayım? Niye 100 milyonun üzerinde, döneyim, altyapı yapayım, yeniden terminal yapayım?
KADİM DURMAZ (Tokat) - Sayın Bakanım, Tokat'ta 612 bin kişi yaşıyor, dışarıda 1 milyon Tokatlı yaşıyor. O havaalanı kaçınılmaz.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Efendim, bununla ilgili bir tereddüdümüz olsaydı böyle bir sürece başlamazdık, "Ya mevcut havalimanı var, ne yapalım, gidin küçük uçak bulun, uçun." derdik. Öyle şey olur mu? Tokat'ın önemli olduğunu biliyoruz, Tokat'ta yeteri kadar nüfus olduğunu biliyoruz, Tokat-İstanbul uçuşlarının önemli olduğunu ve Karadeniz sahilindeki illerimizin içerideki ilçelerine de hizmet edildiğini biliyoruz zaten. Onun için yapıyoruz havalimanını. Emin olun ki biz de bu konuda çok acele ediyoruz.
KADİM DURMAZ (Tokat) - Bir beş yıl daha demek ki uçak inemeyecek.
BAŞKAN - Evet Sayın Bakanım, çok teşekkür ediyorum. Anlaşılmıştır.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Sonunda mı teşekkür edeyim? Şimdi mi teşekkür edeyim? Oylandıktan sonra teşekkür edeyim.
Teşekkür ederim Değerli Başkanım.
BAŞKAN - Sayın Bakanımıza teşekkür ediyoruz.
Değerli hazırun, kurum bütçeleri üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Şimdi sırasıyla bütçe ve kesin hesapları okutuyorum:
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı bütçesinin fonksiyonlarını okutuyorum:
(Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı 2018 yılı bütçesi ve 2016 yılı kesin hesabı okundu, oylandı, kabul edildi)
BAŞKAN - Karayolları Genel Müdürlüğünün bütçesinin fonksiyonlarını okutuyorum:
(Karayolları Genel Müdürlüğünün 2018 yılı bütçesi ve 2016 yılı kesin hesabı okundu, oylandı, kabul edildi)
BAŞKAN - Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu bütçesinin fonksiyonlarını okutuyorum:
(Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun 2018 yılı bütçesi ve 2016 yılı kesin hesabı okundu, oylandı, kabul edildi)
BAŞKAN - Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü bütçesinin fonksiyonlarını okutuyorum:
(Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü 2018 yılı bütçesi ve 2016 yılı kesin hesabı okundu, oylandı, kabul edildi)
BAŞKAN - Böylelikle gündemimizde bulunan kamu kurum ve kuruluşlarının bütçe ve kesin hesapları kabul edilmiştir. Hayırlı uğurlu olsun.
Sayın Bakana söz vereceğim.
Buyurun Sayın Bakan.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Değerli Başkanım, değerli Komisyon üyeleri, değerli misafir milletvekillerimiz; çok çok teşekkür ediyoruz bütçemizi kabul ettiğiniz için.
Özellikle başında da vurgulamıştım. Gerçekten burası bizim için çok çok önemli, öneriler nedeniyle çok önemli, eleştiriler nedeniyle çok çok önemli; atladığımız bir şey varsa farklı bir gözle, farklı yaklaşımla bilmemiz adına önemli. Ve doğrusu, bu Komisyona gelirken biz de kendimizi gözden geçiriyoruz, günlerce çalışıyoruz -tabiri caizse- dersimizi çalışıyoruz.
BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Biz de çalışıyoruz.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞMA BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Çünkü bu Komisyon çok önemli bir komisyon, çok ağırlıklı bir komisyon ve uzmanlardan oluşan bir komisyon. Bunu bilerek geliyoruz. Gerçekten Plan ve Bütçe Komisyonunda bütçe görüşmeleri bizim âdeta kendimizi sorgulamamız, kendimizi hazırlamamız, yenileyerek huzurunuza gelmemiz adına önemli.
Buradaki katkılarınız için çok çok teşekkür ediyoruz. Eleştiri de olsa öneri de olsa yerme de olsa her birini tek tek dikkate alacağımızı, özellikle faydalanacağımızı bilmenizi isterim.
Tekrar, sabrınız için -sabahtan beri gerçekten bize sabrettiniz, uzun sunum, uzun soru ve cevaplar kısmında da sabrettiniz- çok çok teşekkür ediyorum. Arkadaşlara da elbette ki, sadece kendi arkadaşlarıma değil, kamu kurum ve kuruluşlarının değerli temsilcilerine de katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum.
Değerli Başkanım, saygılar arz ediyorum sizlere ve Komisyona.
BAŞKAN - Çok teşekkür ederim.