| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) İçişleri Bakanlığı b) Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı c) Emniyet Genel Müdürlüğü ç) Jandarma Genel Komutanlığı d) Sahil Güvenlik Komutanlığı, e) Göç İdaresi Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 15 .11.2017 |
EMİNE NUR GÜNAY (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Bakanım, öncelikle sizin şahsınızda tüm Emniyet güçlerini ve İçişleri Bakanlığı çalışanlarımıza teşekkür ediyorum. Minnettarız, eğer şu anda şu toplantıları yapabiliyorsak gerçekten sahada verilen mücadelenin, fedakârlığın farkındayız.
Türkiye şu anda eş zamanlı ve çok boyutlu bir terör mücadelesi veriyor. Bu bir gerçek ve bunu her ulusal ve uluslararası platformda dile getiriyoruz. FETÖ-PDY, PKK, PYD ve türemiş tüm versiyonları, El Kaide, DEAŞ, yine türemiş tüm versiyonları yani terörün her türüyle her grubuyla, oluşumuyla Türkiye eş zamanlı bir mücadele veriyor. Bunu yapabilen başka bir ülke de yok gerçekten. Dünyada tek Türkiye'nin yaptığına canıgönülden inanıyorum, bütün gelişmeler de bunu gösteriyor. Çünkü Türkiye şunu hep söyledi: Terörün dini, dili, cinsiyeti, mezhebi, ırkı olmaz; terör terördür, küresel bir tehdittir ve bunu küresel iş birliğiyle mücadeleyle ancak yenebiliriz. Ama ne yazık ki bu kadar etkin mücadeleyi veren Türkiye'nin yanında da hiçbir müttefik ülkeyi ya da komşularımızı göremiyoruz, destek alamıyoruz. Batı'nın bu ikircikli tavrını burada da kınamak istiyorum ve bu kınamayı bizler uluslararası platformlarda da sürekli dile getiriyoruz, örnekler veriyoruz. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinde yapılan toplantılarda terörün yansımaları, etkileri konuşuluyor ama kökeni hiçbir zaman konuşulmuyor. Orada da tabii biz bir sorunun kökenine inmediğimiz zaman hiçbir şekilde çözemeyeceğimizi dile getiriyoruz. Artık terör yerel, bölgesel değil, küresel bir boyut aldı ve bunun bütün dünyaya bir tehdit olduğunu hep savunduk ve bunun da yansımalarını ne yazık ki görüyoruz. Diğer ülkelerde, terörü besleyen, destekleyen ülkelerde de terör eylemlerinin etkilerini görüyoruz. Terörün tanımı değişti, siyasi, insani, sosyal, ekonomik boyutları da kapsıyor ve Türkiye sadece çeşitli terör örgütleriyle değil, bir de bu boyutlarıyla mücadele veriyor.
Burada Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisindeki bir rapordan çok kısaca bir şeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Avrupa Konseyi, göç ve mülteci sorununa yönelik bir raporunda Türkiye'yle ilgili şu kısmı çok net paylaştı, bu da bizim için, ülkemiz için bir gurur kaynağıdır: Göç alanında Türkiye-Avrupa Birliği mutabakatının kabulünden sonra somut sonuçlar alındığı, Yunanistan'daki durumun da iyileştiği ancak koşulların hâlâ arzulanandan uzak olduğu, AKPM'nin Türkiye'nin ilk iltica ülkesi veya güvenli üçüncü ülke olarak kabul edilmesiyle bağlantılı endişelerin yersiz çıktığı, Türkiye-AB mutabakatından sonra Batı Balkanlar ve Macaristan'a yeni gelen sığınmacıların sayısında yüzde 83'lük bir düşüş yaşandığı belirtildi. Yani gerçekten Türkiye'nin etkin politikasını burada artık Avrupa Birliği de kabul etmiş oluyor. İtalya'ya sığınmacıların varmasının Libya makamlarının sınırlarını kontrol etmekteki başarısızlığından kaynaklandığı yani kısacası Ege'de olan başarının Akdeniz'de olmadığı vurgulanıyor. Bu nedenle, tekrar, sahada gece gündüz bu mücadeleyi veren herkese minnettarız.
Teşekkür ediyorum. 2018 bütçesi de hayırlı olsun Sayın Bakanım.