KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ŞEKER (Gaziantep) - Evet, herhâlde en son ben konuşacağım, geçen alt komisyonda da öyle olmuştu. Biraz detaylı şöyle söylemek istiyorum: Biz, Sayın Başkan, Emlak GYO'yla mahkemelik olduk. Sayın Erdoğan Bayraktar da şahsına hakaret edildiğini gerekçe göstererek dava açtı. Bizim iddiamız neydi? Bizim iddiamız, Emlak Konut, bir müteahhide yerini veriyor, onlar da daire olarak satılıyor. Satılırken arsa bedeli yani 30 bin lira, 20 bin lira gösterilerek yapılıyor satışları ve biz o zaman Sayın Genel Müdürle de görüştüğümüzde "Biz maliyeden mukteza aldık, maliye böyle bir karar verdi." dedi. Biz de bunu basına açıkladık, dedik ki: "Kardeşim, niye mukteza alma gereği duyuyorsunuz? Adam kaç liraya sattıysa onun da vergisini versin, tapu harcını ödesin. Burada herhangi bir şey yok." Ama ilginç bir şey, bazı firmalar o zaman tapu harçlarını bu belirtilen 30 bin lira üzerinden öderken -ne örneği var- bir başka firma 250 bin liradan satmış ve onun üzerinden ödemiş. Yani orada da bir ayrımcılık var. Adam da şimdi mahkemeye gitse "Kardeşim, siz benden fazla para aldınız." dese hak iddia eder çünkü orada bir yanlış yapılmış.

Peki, biz bunu söyledik yani devletin burada ciddi bir kaybı var, Türkiye'nin her yerinde olan bir şey bu. Vatandaş yerini satarken 100 liralık yerini bin liraya satar ama tapuda 100 lira gösterir, onu anlıyorum, vatandaş bu vergiyi kaçırabilir ama devletin kurumu Emlak GYO gibi bir yapının müteahhidi kollamasını anlayamıyorum, gitsin ödesin ya da vatandaş o daireyi alıyorsa -ki bunlar lüks daireler, bunlar TOKİ'nin yaptığı konutlar değil- gitsin adam tapu harcını da ödesin, vergisini de ödesin, kaç liraya aldıysa bunu ödesin. Bununla ilgili mahkemelik olduk, dava açtılar, "Bize hakaret ettiniz." dediler. Çok şükür, mahkemeler lehimize karar verdi, bir sıkıntımız yok orada ama ben bir milletvekili olarak, KİT Komisyonu üyesi olarak Emlak Konut'la mahkemeleşmek istemezdim. Bu, doğru bir yöntem değil, doğru bir şey de değil. Ben burada babamın parasını savunmuyorum, kamunun hakkını savunuyorum. Bu Mecliste de öyle bir yetkim var zaten, onun için buradayım. O yapılan yanlıştı, yanlış döndü ama ben iddia ediyorum, orada çok ciddi bir kayıp var.

Onun dışında, siz, mesela bu Mavişehir Projesi, Bozoğlu İnşaat, adam kaçtı gitti, onun yerine de birini çağırdınız, başka bir firma çağırıp ikmal ettiniz. O firma kimin, Depar İnşaat? O da aynı grubun.

EMLAK KONUT GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI AŞ GENEL MÜDÜRÜ MURAT KURUM - Yok efendim.

MEHMET ŞEKER (Gaziantep) - Onlar da ortaklar, onların da ilişkileri var, onlar o işi yaptılar daha sonra.

EMLAK KONUT GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI AŞ GENEL MÜDÜRÜ MURAT KURUM - Orayı, Alemdağ'ı yaptı efendim. O, normal, açık ihaleden geldi, işi aldı.

MEHMET ŞEKER (Gaziantep) - Davetle gelmedi mi?

EMLAK KONUT GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI AŞ GENEL MÜDÜRÜ MURAT KURUM - Hayır efendim. Depar Alemdağ'ı yaptı, normal, açık ihalede yarıştı. Biz o işi verdiğimizde...

MEHMET ŞEKER (Gaziantep) - Peki, verdiniz. Onların ilişkileri, o firmayla ilişkisi...

EMLAK KONUT GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI AŞ GENEL MÜDÜRÜ MURAT KURUM - Yok efendim, yok. İnanın, konuşmuyorlar bile. Yani biz bunların hepsini...

MEHMET ŞEKER (Gaziantep) - Konuşması beni ilgilendirmiyor ki konuşmayabilir. Ekonomik ilişkisinden bahsediyorum.

EMLAK KONUT GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI AŞ GENEL MÜDÜRÜ MURAT KURUM - Yok, o da yokmuş.

MEHMET ŞEKER (Gaziantep) - Bakın, değerli arkadaşlar, ben bir şey soruyorum ve ben bunu resmî olarak da sizlere sordum, sizin de yanıtlarınız var. Ben diyorum ki: Sizin Yönetim Kurulu üyeniz, bir arkadaşımız, aynı soy isimle bir başka arkadaşımız gelip ihale alıyor. Bu doğru mudur diye soruyorum. Siz yanıt veriyorsunuz. Tabii, ben direkt soruyu Başbakanlığa sordum ama yanıtı mutlaka sizden geliyor. Evet, olay doğru fakat bu adam Yönetim Kurulu üyesi, akrabalığı da var, yok, şöyle cevap, çok ilginç bir cevap olduğu için...

BAŞKAN - Soyadı benzerliği mi?

MEHMET ŞEKER (Gaziantep) - Hayır, soyadı benzerliği değil.

Cevap şöyle: "Recep Ali Özülke ile Özülke İnşaat, Mühendislik, Mimarlık, Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi hissedarları arasında akrabalık bağına ilişkin belge bulunmamaktadır." Sizde niye böyle bir belge olsun ki? Yani siz nüfus müdürlüğü değilsiniz, mahkeme de değilsiniz. Soracaksınız ilgili yerlere. Ben bunu ispat edersem ne yapacaksınız, akrabalıklarını? Bu da suç. Sonra bana diyorsunuz ki: "İhaleye katılamama gerekçeleri..." Orada da diyor: "İhaleyi yapan idarenin ihale yetkilisi kişileriyle bu yetkiye sahip kurullarda görevli kişiler varsa o ihale olmaz." Bu da kanun maddesi. Ama verilen cevap... Yani komik şeyler bunlar, olmaması gereken şeyler.

Yine, onu da sordum bununla ilgili, hatta ben bununla ilgili suç duyurusu da yaptım. Sıkıntı şurada: Siz bir inşaatı veriyorsunuz, inşaatı Mehmet Bey'in firmasına veriyorsunuz. Burada bir de denetim yapılması gerekiyor. Denetim konusunda da diyorsunuz ki: "Biz kamu kuruluşuyuz, biz yapacağız." diyorsunuz. Baş üstüne, Emlak Gayrimenkul Yönetim Ortaklığı yapsın, seve seve, razıyız. Kanuna aykırı da olsa sonuçta para burada kalsın, orada sıkıntımız yok. Fakat denetimi yapan firmanın... Bakın, sizin Ataşehir Belediyesine gönderdiğiniz yazıda -sizin yazınız bu- diyorsunuz ki: "Bu adamlar, adı geçen şu, şu, şu şahıslar bu denetimi yapacaklar." Kimin adına? Altında sizin imzanız var. Adamlar hangi firmada çalışıyor? İhaleyi verdiğiniz firmada çalışıyor. Böyle bir şey olur mu arkadaşlar? Kurum olarak siz... Sayın Başkan, ciddi bir iş bu. Diyoruz ki: Emlak GYO yazı yazıyor Ataşehir Belediyesine, diyor ki: "Kardeşim, benim yaptığım inşaatları denetleyecek elemanlar aşağıdaki elemanlardır." Yani "Ben denetleyeceğim." diyor o parayı ödememek için. Güzel ama orada belediyeye bildirilen isimler inşaatı yapan firmada çalışıyor. Yani bu denetim ilkesine de aykırı, denetim yöntemine de aykırı. Burada resmen suç işleniyor. Bunları sordum, bunlara da bir yanıt alamadım. Yani bunlar sabit, ben belediyeden bu isimleri aldım, elimde var. Sizin de yazı yazarak belediyeye gönderdiğiniz bu isimler var. Önemli olan... Bizim amacımız şu: Şeffaf bir şey yapılsın, kimse korunmasın. Eğer o firma denetim firmasına yüzde 3, binde 3, neyse, ödeyecekse ödesin, o şartlarla ihaleye girsin. O zaman ben de gireyim o ihaleye. Doğru olduğuna inanayım, gireyim; alamadan bende kalmasın, o adamda kalsın ama eşit koşullarda olalım. Denetim parasını o şirket ödemeyecekse 1 milyar dolarlık işte 30 milyon lira yapıyor. Yazık değil mi? Hem denetim şirketi denetlememiş oluyor hem siz zan altında kalıyorsunuz. Ben resmen sizin imzanızın olduğu böyle bir yazıyla belediyeye gönderilmesine üzüldüm yani. "Bu kişiler bizde çalışıyor, denetimi bunlar yapacak." demişsiniz ama onlar sizin elemanınız değil. Bunların doğru olmadığını, yanlış olduğunu, ciddi bir saygınlığı olan bir kurum olduğunu Emlak GYO'nun, sermaye piyasasının denetiminde olduğunu, insanların gelip "Bu firma düzgün firmadır, ben buradan hisse senedi alayım, buna yatırım yapayım, param burada değerlenir." dediğini bildiğim için ve Türkiye Büyük Millet Meclisi adına sizleri denetlediğimiz için de bu yanlışların olmamasını istiyoruz. Çünkü yapılan yanlışlar yarın bir gün karşımıza başka yerde gelir, başka şekilde çıkar. Bunlar doğru şeyler değil.