| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Dışişleri Bakanlığı b) Kültür ve Turizm Bakanlığı c) Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ç) Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü d) Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 16 .11.2017 |
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Antalya) - Zekeriya Bey'e bir açıklama yapmak istiyorum müsaade ederseniz.
BAŞKAN - Sayın Bakan, bir dakikanızı rica edeyim.
Sayın Paylan, siz de söyleyeceğinizi söyleyin.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Sayın Bakan, pek çok arkadaşımız Türkiye'nin demokrasi sorunlarının içeride, dışarıda yarattığı sorunlardan bahsetti ve bunlarla ilgili pek çok öneri veya görüş ortaya koydu; tek bir cümle etmediniz bununla ilgili.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Antalya) - Tamam, müsaade ederseniz onunla ilgili de edeyim.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Bu girdaptan çıkışla ilgili, Türkiye'nin demokrasi sorunlarının dışarıda yarattığı sorunlarla ilgili önerilerinizi ve görüşlerinizi merak ediyoruz.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
Sayın Bakanım, size beş dakika süre veriyorum toplamda, son ama.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Antalya) - Çok teşekkür ederim.
Sayın Temizel, ben yapılan istikşafi görüşmelerle ilgili başlatılan süreci eleştirmedim, doğrudur çünkü var olan bir sorun, Yunanistan'la başka sorunlarımız da var. Dediğim gibi, ya savaşarak çözeceksiniz ya diyalogla sorunu çözeceğiz ya da mahkemeye havale edeceksiniz; başka seçenek yok. O zaman diplomasi yolu seçilmiş, biz de destekledik o zaman genç siyasetçi olarak, İsmail Cem Bey'i de -Allah rahmet eylesin- severiz sayarız ve o zaman Yunanistan'la ilişkileri düzeltmek için de çok gayretleri oldu, güven artırıcı adımlar da attılar, pozitif ortam yarattılar; bunun üzerine devam ediyoruz. Yani istikşafi görüşmeleri doğru bulmasaydık biz devam ettirmezdik. En son, Kocias geldiği zaman -yine bundan birkaç hafta önce Ankara'daydı, benim de telefonda en çok görüştüğüm arkadaşlardan birisi- istikşafi görüşmeleri daha etkin bir şekilde devam ettirme kararı aldık. Biz bunu eleştirmiyoruz.
Benim söylemek istediğim sadece şu: Arkadaşların ısrarla AK PARTİ Hükûmetini zor durumda bırakmak amacıyla sorduğu sorunun esasen bizden önce başladığını ve bu sorunu ikili düzeyde ele almak için bu mekanizmanın kurulduğunu vurgulamak istedim. Yoksa devlette devamlılık var, biz de bunu zaten devam ettiriyoruz, o gün atılan adımlar doğrudur ve bugün de bu diplomasiyi sürdürüyoruz.
Yunanistan'la ilişkilerimizi de stratejik düzeye çıkardık ve Sayın Cumhurbaşkanımız da aralık ayında inşallah Yunanistan'a bir devlet ziyaretinde bulunacak. Sayın Cumhurbaşkanımızı Fransa da davet etti 11 ya da 13 Aralık için. Yani hani "Hiç davet gelmiyor, dışlanıyor." falan diyorsunuz ya, biraz gerçekçi olalım arkadaşlar.
BAŞKAN - Sayın Bakan...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Resmî davet Sayın Bakan, resmî.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Antalya) - Resmî davet.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yarı resmî değil, çalışma ziyareti değil; sadece AB ve ABD...
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Antalya) - Çalışma ziyareti veya resmî ziyaret fark etmez.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Fark eder.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Antalya) - Ben Ermenistan'a gidecektim AKPM Başkanı olarak, Ermenistan dedi ki: "Resmî ziyarette gelenek oradaki anıta gidilmesi lazım." Ben "Ne münasebet, böyle bir şey olur mu?" dedim. O zaman dedi ki: "Her şey aynı olsun ama ziyaretin adını 'çalışma ziyareti' yapabilir miyiz?" O, protokoldür yani o sizin söylediğiniz şeyler protokol gereğidir. Ben "Adının ne olduğu önemli değil, önemli olan ziyaretin gerçekleşmesi ve yapacağımız görüşmeler." dedim.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ama değiştirdiler, "resmî"yi "gayriresmî" yaptılar ya da "çalışma ziyareti" yaptılar.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Antalya) - Şimdi, Garo Bey, Türkiye, on beş-on altı sene içinde, sizin söylediğiniz o on yıllık süreci de saydınız, gerçekten çok önemli reformlara adım attı, reformları gerçekleştirdi; sessiz devrimler. O gündür, bu gündür -Mecliste oldunuz, olmadınız daha önceki dönemlerde, olan arkadaşlar da var- tüm bu yasalara, özellikle reformlarla ilgili yasalara baktığınız zaman Avrupa Birliğinin ve Avrupa Konseyinin tavsiyeleri kriter olmuştur. O yasalar hâlen geçerlidir. Bu yasalarla ilgili hiçbir geri adım atılmamıştır, geri adım yok. Uygulama, hâkimler, yorumlar, kararlar olabilir; bazen İnsan Hakları Mahkemesinin kararına rağmen çelişkili kararlar da oluyor, biz bunları anlatıyoruz zaten.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra biz çok ciddi bir mücadele yapıyoruz. Esasen bu mücadele... Türkiye'nin imajının bozulduğu günlere bakın, FETÖ'nün işte, ordu içinde yaptığı, daha sonra gazetecilerle ilgili yaptığı operasyonlar, sonra Gezi olayları, 17-25 Aralık darbe girişimi yani sadece 15 Temmuzla ilgili değil, Türkiye'nin imajının bozulmasıyla ilgili konulara bakın, hepsinin merkezinde FETÖ var ve 15 Temmuzdan sonra biz tabii ki FETÖ'yle sonuna kadar mücadele etmek zorundayız. Benim imajım önemli, Türkiye'nin imajı önemli; ben Dışişleri Bakanı olarak bunu göğüslüyorum ama benim için ülkenin bekası, güvenliği şu anda her şeyden önemlidir.