| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Dışişleri Bakanlığı b) Kültür ve Turizm Bakanlığı c) Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ç) Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü d) Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 16 .11.2017 |
ERKAN HABERAL (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, hayırlı olsun dileyerek başlıyorum efendim müsaadenizle.
Önce temelde birkaç şey söyleyeceğim. Bütçenizle 531 kazı ve araştırma faaliyeti için 34 milyon Türk lirası harcanmış, restorasyon için 55 milyon harcanmış; bu bize rakam olarak çok az geldi, tahmin ediyorum size ve Sayın hemşehrim Müsteşarınız için de çok az bir rakam.
Daha sonra ilgimi çeken bir şey Sayın Bakanım, Dünya Mirası Listesi'nde 17 tane varlığımız var. Çok az değil mi, Türkiye gibi tarih fışkıran topraklardan 17 tane varlığımızın Dünya Miras Listesi'nde olması?
Daha sonra gene bütçenizde dikkatimi çeken bir şey var: Sinema sektörüne olan desteğiniz tiyatroya olan desteğinizin katbekat üstü, fazlası. Tiyatroda, dünyadaki örneklerine baktığınız zaman, bir sinema kadar olmasa da çok ciddi oranlarda destekler var. Özellikle özel tiyatrolara olan desteğinizin çok az olduğu kanaatindeyim. Opera ve bale için özellikle yorum yapmıyorum. Sizin opera ve baleye daha önceki kültür bakanlarımızdan farklı baktığınızı şahsen bildiğim için teşekkür ediyorum bu konuda.
Ben açıkçası şunu söylemek istiyorum, diğer arkadaşlarımdan farklı bir mecraya girmek istiyorum: Tarih zor, bizim için çok zor. Hele bizim gibi, Orta Asya'dan ta Avrupa'ya kadar bir Türk coğrafyasında tarihimizi bilmek, bu kültürü öğrenmek, analiz etmek, bunu yaymak, ulaşmak hakikaten pek zor bizim için. Ne kadar biliyoruz, ne kadar bu tarihe hâkimiz? Buradaki kültürü ne kadar memleketimizdeki vatandaşlarımıza yansıtabiliyoruz? Biz buradan AK PARTİ'li, CHP'li arkadaşlarımızla beraber gittik, Ulan Batur'a gittik, Moğolistan'a gittik, dostluk grubu olarak, Orhun Abidelerine gittik. Açıkçası çok üzüldük. Neden üzüldük Sayın Bakanım? Karakurum, oranın başkentliğini yapmış yerde Almanlar kazı yapıyorlardı; yaptıkları yer Göktürklerin kalıntıları üstünde. Biz orada TİKA aracılığıyla bir şeyler yapmışız, bundan mutlu olduk, yolunu yapmışız, devletimiz yapmış ama gittik oraya, Karakurum'un içinde Japonlar dehşet bir müze yapmışlar. Biz açıkçası -Hamza burada- Hamza Dağ kardeşimle beraber böyle çok yorum yaptık bu konuda; içeriden beni dinliyor. Üzüldük, hakikaten üzüldük. Hele o Tonyukuk Anıtı; 2 tane anıt, taş dikilmiş, etrafında bir tane demir, gelen geçiyor, bir şey yok, ne olduğu belli değil. Buralara el atmamız gerektiğini düşünüyorum efendim. Ayrıca, tabii, Orta Asya'daki kültürümüz bizim, Anav kültürü, Afanasiyevo kültürü, baktığımız zaman Kelteminar kültürü, Tagar kültürü, bunlar milattan önce 5 bin... Hepsi milattan önce, dikkatinizi çekiyorum. Milattan önce bin yılına kadar dehşet kültürler ve Türkiye'de bunlardan hiçbir iz yok.
Özellikle bir daha belirtmek isterim: Mesela tarihte bildiğimiz ilk Türk devleti İskitler milattan önce bin tarihinden bu zamana gelmiş; atı evcilleştirmişler, üzengiyi bulmuşlar ilk, atı savaş aracı olarak kullanmışlar. İşte Alp Er Tunga, Alp Er Tunga, herkes çocuklarına Alp Er Tunga ismini veriyor ama Alp Er Tunga'nın ilk Türk devletinin hükümdarı olduğunu, işte onun kızının Tomris Hatun'un ilk kadın hükümdar olduğunu -milattan önce bin tarihinde- bilen yok. E bu insanlar o dönemde o kadar demir ve bronzu kullanmışlar ki şu anda yabancı tarihçiler tarafından "bozkırın kuyumcuları" unvanını almışlar. Türkiye'de biliyor muyuz? Bilmiyoruz. Eserleri? Yabancı müzelerde.
Özellikle bir Kavimler Göçü yapmışız, altını çizmeden geçemeyeceğim bu konunun açıkçası. Tabii tarih anlatmak değil niyetim, geleceğim bir husus var burada. Bir Kavimler Göçü yapmışız milattan önce 375 yılında, Balamir tarafından, dünya tarihini değiştirmişiz. Avrupa bizim sayemizde milletleşmiş, feodal yapıdan milletleşmeye dönmüş. Hristiyanlık bizim sayemizde din olmuş, Türkler sayesinde. Ben şimdi bunu söyleyince çok iddialı bir şey gibi belki gelir, değil. Türkler sayesinde Hristiyanlık din olmuş. Attila "Tanrı'nın Kırbacı" unvanını almış, "Kavimlerin Efendisi" unvanını almış çünkü o dönem orada yaşayan insanlar Hristiyanlığı reddetmişler. Hristiyanlık milattan sonra 313 yılında Milano Fermanı'yla serbest bırakılmış. Şu anda Almanların en büyük destanlarının bir tanesinde, Nibelungen destanında Etzel olarak Attila'yı yazar, kavimlerin efendisi olarak. Ki niye söylüyorum? Orta Asya'yı demin anlattım, ta Avrupa'ya, Macaristan'a gittim, bir Türk coğrafyası. Elimizde ne var? Hiçbir şey. Peki, bunları neden söylüyorum?
Bir şey daha var. Dünya dinler tarihinde Şamanizm, Manizm, Budizm, Gök Tanrı, Musevilik, Hristiyanlık, üstüne İslamiyet; bu kadar dinî kabul eden tek millet Türkler. Dünya insanlık tarihinde başka bir millet yok bütün bu saydığım dinleri kabul eden, bir Türkler. Biliyor muyuz? Bilmiyoruz. Geleceğim yer... Ankara'da, bir Etnografya Müzemiz var, bir Anadolu Medeniyetleri Müzemiz var ama bir Türk medeniyetleri müzemiz yok, bir din tarihi müzemiz yok. İstanbul'da, demin baktım -İstanbul'u da çok iyi bilmemekle beraber- bir Türk ve İslam Eserleri Müzesi mevcutmuş ama Ankara'da Türk medeniyetleri müzesi... Demin arkadaşlarım ifade etti, siz de ifade ettiniz bir yerde yanlış hatırlamıyorsam "Müzeler dolu." diye. Yapalım efendim, kocaman bir müze yapalım, dünyada örneği olmayan bir müze yapalım; Paris'teki gibi yapalım, Viyana'daki gibi yapalım, Petersburg'daki gibi yapalım. Yeri de söyleyeyim, yapacağımızı yeri de söyleyeyim: Beştepe'de yapalım; kocaman bir kütüphane yapılıyor oraya, kocaman da bir müze yapalım. Dünyada ne varsa biz çıkartalım, biz getirelim, bizim tarihimizi biz Türkiye'ye öğretelim. Gelip orayı takip edecek insanlar da hazır. Bir ironi yapayım: Sadece saray gelen muhtarlara bile gezdirsek bütün Türkiye'ye yayılır Türk tarihi neymiş diye.
Süremi iki dakika geçtim efendim. Çok teşekkür ediyorum.
Bütçeniz hayırlı uğurlu olsun diyorum.
Bu teklifimin özellikle tarafınızca değerlendirilmesini istirham ediyorum.
Saygılar sunuyorum.