KOMİSYON KONUŞMASI

FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Sayın Bakanım, Sayın Başkanım, değerli Komisyon üyesi arkadaşlarım, Bakanlığımızın çok kıymetli mensupları, kamu kurum ve kuruluşlarımızın değerli mensupları; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Ben Bakanlığımızın bütçesiyle başlamak istiyorum. Komisyon üyesi olarak ilk seçilip geldiğimde, Kültür ve Turizm Bakanlığının bütçesine baktım, çok düşük, binde 5'i bile bulmuyor, o zamanki rakam binde 46'ymış, bir önceki rakam, dedim ki: "Bir önerge verelim, bunu artıralım." Ben o zaman öyle zannediyordum, yani "Bu Komisyonun üyesi olmak her şeye kadirdir." zannediyordum ama öyle olmadığını zaman içerisinde anlamış olduk. Fakat, işin latifesi bir tarafa, 2015'te 0,49; 2016'da korumuşuz, 2017'de 0,55 olmuş, 2018'de 0,53'e düşmüş, hakikaten çok düşük bir bütçe ve bütün bu sayılan işlerin bu düşük bütçeyle yapılabilmesi mümkün değil. Bu Kültür ve Turizm bütçesinin mutlaka ve mutlaka ileriki projeksiyonlarda en az yüzde 5 seviyelerine çıkartılması lazım ki saydığımız bütün bu hizmetleri hakkıyla yapabilelim.

Diğer bir konu, Değerli Bakanım, bir müddet Londra'da bulundum geçen sene, oradaki bütün müzeler ve ören yerleri, biri hariç, o da özel bir müze, ücretsiz. Bizde bu olur mu, olmaz mı ama ileriki seviyelerde mutlaka bunların ücretsiz olmasının sağlanması gerekir diye düşünüyorum.

Bir de tabii, ülkemizde müzeler var ama yurt dışında her türlü müze var, ben de âcizane geçen sene önermiştim, bu sene de öneriyorum, bir darbeler tarihi müzesi olsun diyorum çünkü bizim ülkemizde çok darbeler oldu, çok darbe teşebbüsleri oldu. Bu, bizim açımızdan da iyi olur, gelecek kuşaklara da bunu aktarırız diye düşünüyorum.

Diğer bir konu, Zonguldak Çaycuma ilçemizin Filyos beldesinde Tios Antik Kenti var. Senelerden beri kazısı devam ediyor ama ödenek yetersizliğinden dolayı da bir türlü istenilen noktaya gelemedi. Bu define avcıları oraya da musallat oldu. Yapılan işleri de, gece karanlığında, yeniden, kendi teknikleriyle kazı yapmak suretiyle yapılan işleri de bozuyorlar. Bunların, bu tür kazıların çabuk tamamlanması gerektiğini düşünüyorum.

Diğer bir taraftan, Karadeniz yayla turizmi dendiği zaman sadece Doğu Karadeniz akla gelmesin Sayın Bakanım. Bizim Zonguldak'ımızın da yaylaları var, Batı Karadeniz olarak ve benim ilçemin bir yaylası var, Bacaklı Yayla. Orası, Türkiye'nin en yaşlı, dünyanın da en yaşlı ağaçlarından 3 tanesini barındırıyor. Bir tanesi 4.112 yaşında, bir tanesi 2.175 yaşında, bir tanesi de 1.100 yaşında adi porsuk ağacı. Nuh Peygamberi bile görmüş bu ağaçların bir kısmı. Ben, bütün Komisyonu Sayın Bakanımızla birlikte davet ediyorum, eğer müsait bir zaman da olursa, o yaylamızdaki o ağaçları, hep beraber, o çevreyi görelim, davet ediyorum Sayın Bakanım.

Bir de kültür merkezleriyle ilgili kafama takılan bir şey var Sayın Bakanım. Yani bir ile, ilçeye kültür merkezi yapmanın bir kriteri var mı? Eğer, varsa, ben baktım, şimdi 9 tane kültür merkezi yapılacak, bunlardan sadece bir tanesi... Bizim Ereğli ilçemiz var, Zonguldak'ın 180 bin nüfuslu bir ilçesi ve Türkiye'de de birçok ilden daha büyük bir ilçe. Mesela, biz bununla ilgili bir talepte bulunduk ama buraya bakıyorum, 5 bin nüfuslu yerler de var, 170 bin, 180 bin nüfuslu yerler de var. Yani, bir kriter koyarsak buna, daha iyi olur diye düşünüyorum. Belki sizin döneminizde planlanmamıştır, onu da bilmiyorum yani bu konuda ama önümüzdeki dönemlerde bizimkilerin de dikkate alınmasını sizlerden talep ediyoruz. Bir de Zonguldak merkezde bir kültür merkezi var. Çok eski tarihlerde yapılmış. Otopark imkânı yok, çok sıkıntılı bir durumda. O bina, mesela, çok değerli şu anda. Başka bir şekilde değerlendirilip bir başka lokasyonda, o meydana getirilen imkânla yeni bir kültür merkezi yapılabilir diye düşünüyorum.

Sayın Bakanım, sinema eserlerine olan desteği artırmamız lazım. Yani, burada biz küçük küçük destekler veriyoruz. Ama, bizim, mesela, merhum yapımcı Mustafa Akkad'ın yapmış olduğu 2 tane eser var; biri, Ömer Muhtar; öbürü de Çağrı. Her seferinde zevkle bunları seyrediyoruz. Bizim aslında böyle dünya çapında, Hollywood filmleri ayarında, filmler çekip bunları dünyaya pazarlamamız lazım. Bizim çok kahramanımız var. Yani, ta Alp Arslan'dan tutun, Yavuz Sultan Selim'den, Osman Gazi'den, Fatih Sultan Mehmet'ten İkinci Abdülhamit'e, Mustafa Kemal Atatürk'ten o Kurtuluş Savaşı sırasındaki Zenci Musa'dan, efendime söyleyeyim, Halil Paşa'ya kadar, Kutülamare destanının komutanlarından, bu tür büyük isimleri ve olayları filmleştirebiliriz ve bunların da ciddi seyircisi ve alıcısı olur diye düşünüyorum.

Özel tiyatrolara, projelerine yapılan yardımlar var, inşallah düzelmiştir. Ben bir tarihte, yine AK PARTİ iktidarı döneminde, Beyoğlu'nda bir tiyatroya gittim. Neredeyse sahneye çıkıp adamı dövecektim yani o şekilde bizim millî ve manevi değerlerimize hakaret ediyordu. Dışarı çıktım, baktım, şunun afişine bir bakayım dedim, diyor ki: "TC Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle." Yani, acaba gene oluyor mu, olmuyor mu? Bunun çok iyi bir şekilde değerlendirilmesi lazım.

ERKAN HABERAL (Ankara) - Sanat görüşü o değil yani Sayın Bakanım.

FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Yani desteklenecek eserlerin çok titiz bir şekilde bizim millî, manevi değerlerimize... Hani, bu sansür değil arkadaşlar, bunu sansür olarak kimse algılamasın.

ERKAN HABERAL (Ankara) - Ne algılayalım?

FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Hangisini?

ERKAN HABERAL (Ankara) - Söylediğinizi nasıl algılayalım?

FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Nasıl algılayacaksın?

ERKAN HABERAL (Ankara) - Ben algılayamadım da.

FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Hayır, bir tiyatro eseri var, o tiyatro eserinde de bizim milliyetimize, maneviyatımıza tepeden aşağı şey yapılıyor. Bunun gözden geçirilip böyle eserleri zaten bırak Kültür Bakanlığı tarafından desteklenmesini, oynatılmaması bile lazım yani demek istediğim o. Bunu siz ne anlarsanız anlayın, ben bir şey anlamadım yani bundan.

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Rahmetli Erbakan Hoca "Opera, baleyi özelleştirelim." diyordu.

FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Sayın Bakanım, diğer bir konu, bu somut olmayan kültürel miras çalışmaları da oldukça güzel çalışmalar, tebrik ediyoruz, teşekkür ediyoruz ve daha da iyi çalışmalar yapılması lazım. Bizim çocukluğumuzda oynadığımız oyunlar acaba buna girer mi? Onların da derlenip toparlanması, bir arşiv oluşturulması...

Yunus Emre Enstitüsünü çok önemsiyorum Sayın Bakanım. Londra'da ziyaret ettim, gerçekten güzel işler yapıyorlar hem Türkçeyi öğretmenin yanı sıra, aynı zamanda, bizim geleneksel sanatlarımızı da orada İngilizlere ve yabancılara veriyorlar. Gerçi, geç kalmışız biz bu faaliyetlerde, yani bir Goethe Enstitüsü gibi, bir Cervantes gibi, efendim, bir British Council gibi değilse bile, çok kısa zamanda büyük mesafeler alınmış, bunu önemsiyoruz ve bunların ödeneklerinin de mutlaka artırılması lazım diye düşünüyoruz.

Bir de tabii, ülkemizden yurt dışına kaçırılan tarihî ve kültürel eserlerin geri getirilmesi çok önemli. Bununla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir Komisyon kuruldu, ben de o Komisyona üye olmak istediğimi belirttim ama dediler ki: "Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi bu komisyonlara üye olamaz." Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi olmamız hasebiyle de bu istediğimiz Komisyona da giremedik.

Yine Ereğli'mizde bir Halil Paşa Konağı var, çok tarihî, ahşap, onun restorasyonu konusunda sizlerden yardım istiyoruz.

Son olarak, Sayın Bakanım, önemli bulduğum bir konuyu daha arz etmek istiyorum; bu da yöresel doku ve mimarinin korunması. Bu, tabii ki sadece Kültür Bakanlığımızın yapacağı bir şey değil. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızla birlikte mevcutları korumak ve yok olan eserleri de ortaya çıkarmak bakımından projeler ve çalışmalar yapılabilir diye düşünüyorum.

Bu duygu ve düşünceler içerisinde 2018 yılı bütçesinin hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan temenni ediyor, Sayın Bakanım, başta siz olmak üzere bütün çalışma arkadaşlarınıza da başarılar diliyorum.