KOMİSYON KONUŞMASI

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, Sayın Bakanım, sayın milletvekili arkadaşlarım ve değerli bürokrat arkadaşlarım; hepinize en içten sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Sayın Bakanım, size de yeni göreviniz hayırlı olsun diyorum. İnşallah, güzel işler yaparsınız. Çalışma yaşamının birikmiş birçok sorunu var, o sorunların çözümlerini bulursunuz ve inşallah, önümüzdeki dönemde bir sonraki yılda -Musa Bey'in ifade ettiği gibi- bu konuları konuşmayız. Ama tabii, Musa Bey size bir kredi açtı, dedi ki: "Bir yıl sonra sizin icraatlarınızı değerlendirelim." Daha çok Hükûmete yönelik eleştirilerini ifade etti.

Ben iki icraatınızı burada ifade etmek istiyorum, eleştirmek istiyorum. Bunlardan birincisi: Sayın Bakan, biz sizlere soru soruyoruz, yazılı soru önergesi veriyoruz. Sizden önceki Bakanımıza bazı sorular sormuşuz ama cevaplarını siz vermişsiniz. Bakıyorum, cevaplar, cevaba benzemiyor. Yani soru sormuşuz, sorular teknik sorular; örnek veriyorum size buradan, demişiz ki: 2002 yılından bugüne kadar ne kadar idari para cezası kesilmiş meslek hastalarıyla ilgili? Cevap vermemişsiniz. Yani 16 soru sormuşum, 16 cümle cevap yok. Engellilerle ilgili soru sormuşuz, yine aynı, verileri sormuşuz; cevap yok. Yani bir şeyler yazılıyor ama soruların cevabı değil. Ya sorular anlaşılmıyor veya anlaşıldığı için kamuoyu bilmesin diye gizleniyor. Başka bir seçenek aklıma gelmiyor çünkü bu sorular teknik sorular. 4 tane sorunun cevabı da geçiştirilmiş.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Hangi sorusuna -merak ettim- cevap verilmeyecek ki?

BAŞKAN - Ben de merak ettim.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Efendim, ben bir tane örnek vereyim size, okuyorum buradan, bu sorunun cevabı yok; bakın, diyor ki: 2002 yılından bugüne kadar meslek hastalıkları nedeniyle iş gücünü kısmen yitiren ve malulen emekli olan toplamda kaç işçi vardır? Cevap yok. Sayı soruyorum, rakam soruyorum. Bakın, "Ne kadar idari para cezası kesilmiştir?" diyorum, cevap yok. "Ne kadar kişi meslek hastalığına yakalanmıştır?" diyorum, cevap yok. Engellilerle ilgili cevap yok, diğer şeylerle ilgili cevap yok. İsterseniz ben size bunları tekrar ileteyim, mümkün olursa, uygun görürseniz tekrar sorayım ama cevaplarını...

BAŞKAN - Yazılı yapın isterseniz, Didem Hanım'a geçelim.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - İleteyim o şekilde.

Eleştirmek istediğim ikinci konu, Genel Başkanımızla ilgili sarf etmiş olduğunuz sözler: Burada tabii, Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Müdürü de elbette Genel Müdürlük sıfatını taşıdığı için bir sorumluluk taşır, taşımaz diyemiyorum ama burada -siz Bakansızın- sizin asıl muhatabınız o dönemin siyasileridir yani hangi iktidar varsa odur. Şimdi, neticede, bürokratlar o şekilde sorunları çözmek için mücadele ederler ama neticede, siyasilerin verdiği kararlar doğrultusunda hareket ederler. Şimdi, yanınızda Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı duruyor yani şimdi sorumlu Başkan mı olacak? Bakın, rakamlara bakıyoruz, rakamlar da doğru değil. Yani Genel Başkanımızın görev yaptığı dönemde yaklaşık 4,5 milyarlık bir açık var, sizin döneminizde, AK PARTİ döneminde 292 milyar açık var 2002 ile 2016 arası, çok büyük bir rakam. Yani bir yıllık açığınız bile, 21 milyarlık açık bile Genel Başkanın görev yaptığı dönemin 4 katı. Dolayısıyla bu konuda biraz insaf diyorum size Sayın Bakanım, insaf diyorum yani gerçekten insaf diyorum. Yani neredeyse Bülent Ecevit'e dayandıracaksınız SGK açıklarını, neredeyse İnönü dönemine, Atatürk dönemine kadar ineceksiniz yani. Bunu kabul edemiyoruz.

Evet, genel olarak da tabii ki iş ve çalışma yaşamının çok büyük sorunları var, çok sorunlu bir alan ve yapısal ve zihinsel sorunları olan bir alan. Bugüne baktığımızda, kayıt dışı çalışma, taşeron işçilik, iş kazaları ve meslek hastalıklarında kırılan rekorlar, sendikalaşmanın önündeki engeller, kadın ve çocuk işçiliği, mevsimlik işçiler...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Demirtaş.