FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Sayın Bakanım, Değerli Başkanım...

BAŞKAN - Ben iki dakika dedim de, ısrarla beş dakika ver diyor arkadaşlar, hadi ben beş dakika vereyim o zaman.

FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - ...Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın çok kıymetli mensupları, kamu kurum ve kuruluşlarının değerli mensupları, kıymetli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Konuşmamın başında, öncelikle Bakanlığın Sayın Bakanımıza hayırlı olmasını ve hayırlı hizmetlere inşallah vesile olmasını temenni ediyorum.

Sayın Bakanımızın şahsında tüm Bakanlık çalışanlarına bir teşekkürü borç biliyorum konuşmamın başında. O da şudur: Sosyal güvenlik politikası Türkiye'nin sürdürülemez bir politikasıydı, onu sürdürülebilir hâle getirdikleri için başta Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız olmak üzere, bakanlarımız ve tüm mensuplarına buradan teşekkürü bir borç biliyorum.

Kıymetli Bakanım, öncelikle-tabii, arkadaşlar da değindi, biz değinmesek olmaz- asgari ücretin hayat standardını artıracak bir düzeye getirilmesi gerekiyor. Öbür taraftan emekliler arasında değişik farklar var, onların intibak yasasıyla düzenlenmesi noktası önemli.

Kamuda çalışan taşeron işçilerimizle ilgili çalışmalar son hadde geldi, inşallah onları da iyi bir şekilde neticelendirerek o insanların yüreklerine su serperiz diye düşünüyorum. Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili çok şey konuşuldu ama o konu da gerçekten sahada bizim karşılaştığımız önemli sorunlardan bir tanesi. Yine, bu özellikle orman işletmesinde beş ay yirmi dokuz gün çalışan işçilerin durumu ve geçici işçilerle ilgili... Sonra din görevlileri var yine bu statülerde çalışan, Kur'an kursu öğreticileri var. Bütün bunların bu kanun çerçevesi içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Tabii, bunlar bizim genel sorunlarımız. Ayrıca Zonguldak'ımıza ilişkin özel bir sorunumuz var, buda maden şehitleriyle ilgili olan bir sorun. Tabii, madencilik kolay bir meslek değil, dünyadaki en zor, en meşakkatli mesleklerden bir tanesi. Özellikle yer altı taş kömürü işletmeciliği bunların en zoru. Şimdi, biz Manisa ve Soma'da meydana gelen maden kazaları neticesinde şehit olan madencilerimizin geride bıraktığı aileleri ve yakınlarının yaşadığı sıkıntıları göz önünde tutarak 4/4/2015 tarihli İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmündeki Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 53'üncü maddesinde bu iki kazaya atıf yaparak maden kazasında şehit olan vatandaşlarımıza ve onların yakınlarına birtakım haklar tanımışız. Bu haklar, ölen sigortalının eş ve çocuklarından birisi, eşi veya çocuğu, yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişinin istihdam edilmesi gibi haklardır. Tabii, bu düzenlemede "13 Mayıs 2014 ile 28/10/2014 tarihleri arası" dendiği için başta Zonguldak ili olmak üzere ülkemizin diğer illerindeki maden ocaklarında şehit olan madencilerimizin aileleri ve çocukları bu haklardan maalesef yararlanamamışlardır. Her kazanın ardından geride acılı eşler, yetim çocuklar, gözü yaşlı anneler ve babalar kalmakta, yaşanan kazalar sebebiyle hayatını kaybeden madencilerimizin geride bıraktığı ailelerinin ve yakınlarının yaşadığı sorunları dikkate almamız... Bugüne kadar yapılan çalışmalar ve edinilen veriler sonucunda ilimizde ve diğer illerde maden ocaklarında şehit olup da bu haklardan yararlanamayan sadece 700-800 civarında vatandaşımızın olduğu tespit edilmiştir. Kanun kapsamının genişletilerek tüm maden şehitlerinin yakınlarının istifade etmesi için bir düzenleme yapılmasını Sayın Bakanım takdirlerinize sunuyorum.

Bu duygu ve düşünceler içerisinde 2018 yılı Bakanlığımızın bütçesinin Bakanlığımıza ve ülkemize hayırlı olmasını Cenab-ı Allah'tan temenni ediyor, sizlere sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.