KOMİSYON KONUŞMASI

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, sayın milletvekili arkadaşlarım, Enerji Bakanlığının değerli bürokratları; konuşmama başlamadan önce hepinize saygılarımı sunuyorum. Bakanlığın 2018 yılı bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Değerli hazırun, AK PARTİ hükûmetleri döneminde cari açığın en önemli sebeplerinden biri olan enerji sektörünü konuşuyoruz. Bütçe sunumundan anlaşıldığı kadarıyla bu açığı giderebilmek için bazı adımların atılması hedeflenmektedir, millî enerji ve maden politikaları uygulanacağı ifade edilmektedir. Ancak Türkiye ekonomisi iyiye gitmiyor. Türkiye'nin makro ekonomik göstergelerinde büyük bozulmalar var. Bugün dolar 3,92'yi geçti, euro 4.62'yi geçti. Önümüzdeki günlerde de bu verilerin çok daha fazla bozulacağı ortadadır. Ekonomik verilerin büyük oranda bozulmaya başladığı bu süreçte elbette enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmalıyız, elbette enerjide çeşitliliği, verimliliği ve millîliği sağlamalıyız. Bu konuda aslında hepimiz aynı şeyleri düşünüyoruz, aynı hedefleri öngörüyoruz.

Ancak Hükûmetinizin söylemi ile uygulaması maalesef birbiriyle uyumlu mu, işte orada büyük tereddütlerimiz var. Bakanlığınızın birçok politikası eleştirilebilir. Ancak ben kömür politikalarınızla ilgili görüşlerimi ifade edeceğim.

Sayın Bakan, kömür politikalarınızın maalesef millî politikalarla bir ilgisinin olmadığını görüyoruz.

Üzülerek ifade edeyim ki kömürle ilgili politikalarınızı özel sektörün görüşleri doğrultusunda kâr odaklı ve ithalata dayalı oluşturmaktasınız. Oysa kömür stratejik bir üründür. Kömür politikaları özel sektörün eline bırakılamayacak kadar önemlidir.

Neden bunu söylüyorum? AK PARTİ döneminde kömür ithalatında çok büyük bir artış var, üretimde düşüş var. Enerjide dışa bağımlı olduğumuz gibi, taş kömüründe de maalesef dışa bağımlıyız. Her yıl ortalama 30-35 milyon ton taş kömürü ithalatı gerçekleştirmişiz. Geçen yıl 35 milyon ton taş kömürü ithal etmişiz. Rusya'dan, Kolombiya'dan, Güney Afrika'dan, Avustralya'dan kömür ithal etmişiz. Taş kömürüne yılda ortalama 4 milyar dolar, son altı yılda ise 25 milyar dolar para ödemişiz. Kömürün başkenti Zonguldak'ta bile Erdemir, Karabük Demir Çelik ve Eren Enerji gibi sanayi kuruluşlarına Rusya'dan, Kolombiya'dan, Avusturalya'dan kömür ithal etmişiz. Bana göre şaka gibi. Neden? Çünkü Hükûmetiniz bilerek yerli taş kömürünü üretmiyor.

Oysa Türkiye'nin sadece koklaşabilme özelliğine sahip, yüksek kalorili taş kömürü ihtiyacı özellikle demir çelik sektöründe ve ağır sanayide şu anda yıllık 6 milyon tondur. Bu ihtiyacın sadece 1 milyon tonunu yerli taş kömürüyle karşılayabiliyoruz. Oysa, devletin elinde Türkiye Taş Kömürleri Kurumu var. TTK 8,5 milyon ton üretime ulaşmış bir kurum. Ama bugün işçi açıkları kasten giderilmediği ve yeterli yatırım yapılmadığı için üretim maalesef 1 milyon tonun altına düşmüştür. TTK, özelleştirmenin önünü açmak için kasten zarar ettirilmektedir.

2009 yılından beri TTK yönetimi her yıl işçi açığının giderilmesi için talepte bulunmasına rağmen kasten işçi almıyorsunuz. 14.500 norm kadroya rağmen bugün 7.500 üretim işçisi kaldı. İşçi açıkları iş güvenliğini tehdit ediyor. Buradan uyarıyorum değerli bürokratlarımız: Zonguldak'ta her an büyük bir maden kazası yaşanabilir.

Sayın Bakan, diyoruz ki "Kömür stratejik bir üründür." Stratejik bir üründe kâr-zarar hesabı yapılmaz. Hele "Millî bir enerji politikası hedefimiz var." diyorsanız kâr-zarar hesabı hiç yapılmaz.

Sayın Bakan, bu politikalarınızla maalesef TTK'yı bilerek ve kasten yok ediyorsunuz. Ama yok ettiğiniz sadece TTK değil, ekonomisi, sosyolojisi, psikolojisi, her şeyi taş kömürüne bağlı olan Zonguldak'ı da yok ediyorsunuz.

Sayın Bakan, 2004 yılından itibaren redevans usulü kömür üretiminde fiilen özelleştirmeyi uyguladınız. Ama bu özelleştirme politikalarınız maalesef fiyaskoyla sonuçlandı. Taş kömüründe az önce söylediğim rakamlarda belirttiğim gibi, dışa bağımlı hâle geldik. Üretim artmadığı gibi, işçi ölümleri rekorlar kırdı. 1.600'ün üzerinde maden işçisi madenlerdeki

iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.

Özel sektör kömür madenciliğinin yanlışlarından yeterince ders çıkarılmadığını üzülerek görüyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Demirtaş, son sözlerinizi alayım.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Torba yasadaki 51'inci madde ve mevzuattaki değişikliklerle tüm kömür madenciliğini özel sektöre devredeceğiniz,

havza madenciliğinden vazgeçeceğiniz anlaşılmaktadır. Oysa bu durum çok yanlıştır. Kömür üretiminin güvenli ve planlı şekilde yapılabilmesi için projelerin tek merkezden yönetilmesi, bölünmeden, parçalanmadan yürütülmesi gerekir, havza madenciliği yapılması gerekir.

Toparlıyorum Sayın Başkanım.

Bu sebeple Zonguldak, Soma, Elbistan gibi büyük kömür havzalarının tek elden yönetilerek güvenli bir şekilde üretimin gerçekleştirilmesi gerekir. Kömür üretiminde özelleştirme politikalarından derhâl vazgeçilmesi gerekir.

Saygılarımı sunarım.