| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı b) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu c) Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü ç) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu d) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 20 .11.2017 |
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkanım, Değerli Bakanım, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın ve kamu kurum ve kuruluşlarının değerli mensupları, çok kıymetli Komisyon üyesi arkadaşlarım; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Bakanlığımızın 2018 yılı bütçesinin hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan temenni ederek sözlerime başlamak istiyorum.
Bilindiği gibi, ülkemizde son on beş yıldır önemli ekonomik atılımlar sağlanmıştır. Bu dönemde ülke ekonomimiz ortalama yüzde 5,6 oranında büyümüş ve bu büyümede enerji ve madencilik sektörü de önemli bir rol üstlenmiştir. Bundan dolayı başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Başbakanımız ve Sayın Bakanımız, sizin şahsınızda tüm Enerji Bakanlığı çalışanlarına minnet ve şükranlarımızı arz ediyoruz.
Sayın Bakanım, Bakanlığımızın enerji alanındaki adımlarını, yerli ve yenilenebilir kaynakları önceleyerek bu şekilde adım atılmasını oldukça önemsiyoruz. Bu alandaki çalışmalarınızı takdir ediyor, size ve ekibinize teşekkür ediyoruz çünkü bizim cari açığımızın çok önemli bir kısmı, bildiğiniz gibi, 55 milyar civarında bir cari açığımız var, bunun 45 milyar civarında olan kısmı enerji ithalatından, 10 küsur milyar dolar civarındaki rakamı da maden ithalatından oluşuyor. Burada enerji ve tabii kaynaklar alanında yapacağımız her yenilik, her dönüşüm, her üretim, her teknoloji bizim cari açığımızın daha da azalmasına ve dışarıya olan bağımlılığımızın sona ermesine vesile olacaktır diyorum.
Bu millî enerji ve maden politikasını önemsiyoruz. Buradaki stratejilerin kapsayıcı, bütüncül ve milletimizin sosyal refahını yükseltme odaklı yaklaşımı esas almak suretiyle üç ana başlıkta irdelenmesini de önemsiyoruz: Enerji arz güvenliği, yerlileştirme ve öngörülebilir piyasa. Enerji arz güvenliği açısından ülkemizin dışarıya olan bağımlılığının azaltılması noktasında enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve sahip olduğumuz kaynakların akılcı bir şekilde yönetilmesi ekonomimiz açısından büyük bir önem sarf ediyor. Öte yandan, küresel dünyada ihtiyaç duyulan elektriğin yüzde 66'sı fosil yakıtlardan, yüzde 24 civarındaki elektrik üretimi de yenilenebilir kaynaklardan elde ediliyor. Ülkemizde bu oran 33,2 ve ayrıca bu oran artma eğiliminde. Son on yıllık yatırımlara baktığımız zaman bunların büyük bir kısmının, yüzde 50'den fazlasının daha önce hiç kullanılmayan argümanlardan oluştuğu, güneş enerjisi, rüzgâr ve jeotermal enerjiden oluştuğu ortada.
Şimdi, tabii, bizim ilimiz Zonguldak, kömür madenciliğinin, taş kömürünün ana vatanı, madenciliğin başkenti, aynı zamanda sahip olduğu termik santraller dolayısıyla da elektrik üretiminin başkenti olması hasebiyle Zonguldak özelinde de bu konuda fikir beyan etmek istiyorum.
NURETTİN DEMİR (Muğla) - İthal kömürden de bahsetsene biraz.
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Öncelikle, değerli arkadaşlar, burada yerin altında 1,5 milyar ton kömürümüz var, bunun çıkartılması lazım. Tabii, TTK'nin, daha önce verimsiz gördüğü sahaları ya da kaçak kömür üretenlerle ilgili sıkıntıları giderebilmek için yapmış olduğu bir redevans uygulaması var fakat bu uygulama zaman içerisinde istenilen başarıyı göstermemiş, elde edememişiz, ayrıca kamunun üzerine üçüncü sözleşmelerden dolayı da birtakım yükler meydana gelmiş. Bugün içerisinde bulunduğumuz, daha doğrusu TTK'nın yüz yüze bulunduğu birçok dava var, bunların bir kısmı tazminatla sonuçlanmış, bir kısmı da mahkemelerde şu anda hâlen devam ediyor. Tüm bu noktalar dikkate alınarak burada verimli bir işletmecilik yapılması açısından redevans sahalarından vazgeçilip bu redevans sahalarına gerçek ruhsatları verme ihtiyacı hasıl olmuş. Tabii, burada TTK'nın ruhsatı da tek parça olduğu için bunun behemehâl bölünerek bu işlemin yapılması söz konusu. Tabii, burada kamuoyunda birtakım sıkıntılar meydana geldi. Aslında orada çalışan işçilerimizle alakalı herhangi bir sıkıntı olmamasına rağmen bu konuda da gerek Bakanlığımız gerekse milletvekili arkadaşlarımız bir adım atmak suretiyle burada bir önergeyle "TTK sahaları hariç" denilerek bu konu kamuoyu tarafından daha iyi anlaşılabilir bir noktaya gelmiştir.
Sadece şu anda redevans sahalarından olan İnağzı sahasında yıllık 2,5 milyon ton kömür üretmek mümkün ve burada da 5 bin kişiyi, yeni madenciyi istihdam etmek de mümkün. Ayrıca, şu anda yine kapalı bulunan Karadeniz Ereğli Armutçuk Alacaağzı bölgesinde de bin kişiyi bu suretle istihdam etmek ve üretimi artışı sağlamak mümkün. Ayrıca, Karadon Müessesesinde de şu anda atıl vaziyette duran, üretim yapmayan 2 tane müessese var, bunların da değerlendirilmesi noktasında 500 kişiye behemehâl iş verme imkânı mevcut. Yani sadece elimizde atılan bulunan şu maden bölgelerindeki ruhsatları biz eğer değerlendirirsek, çalıştırırsak hem kömür üretimimiz artacak hem de burada istihdam artışı meydana gelecek; bu da ülkemize, bölgemize son derece katkı sağlayacak bir oluşum.
Bizim burada temel sıkıntımız ne? Biz madenlerden katma değer elde edememekten şikâyetçiyiz. Ayrıca, Zonguldak'ta termik santrallerde yerli kömür kullanılmadığından yakınıyoruz ve dışarıdan ithal etmek yerine, dışarıdan 4 milyar dolar değerinde kömür ithal etmek yerine bunu ülkemizde üreteceğimiz linyit ve taş kömürüyle karşılayalım istiyoruz. İşte, sözün tam da burasında -şimdi var mı bilmiyorum burada, Bartın milletvekilimiz bir konudan bahsetti- Bakanımızın bir açıklaması var elektrik üretiminde ithal kömürün payını azaltmayla ilgili ve bunun ilk uygulaması da inşallah bölgemizde, Amasra'da sahada uygulanacak. Bununla ilgili olarak oradaki kömür çıkarma işini üstlenmiş olan Hattat Enerji ile şu anda Zonguldak'ta ülkemizin en büyük termik santrallerinden birine sahip olan ve enerji alanında önemli bir yer tutan Eren Enerji arasında yapılan bir protokol var. Burada Amasra-B Sahası'ndan 7 milyon ton üretimle şu anda ithal olan kömürün yerlisiyle ikame edilerek kullanılması imkânı sağlanıyor.
Değerli arkadaşlar, tabii, burada olayı dramatize etmemek lazım. Elbette ki oradaki işletme bir yılda 7 milyon ton kömürü hemen çıkaramaz ama bir yılda 1 ton çıkarır, ikinci yılda 3 milyon ton çıkarır, dördüncü yılda 5 milyon ve nihayet beşinci yılda da 7 milyon ton ve daha fazla kömürü çıkarma imkânına sahip olur. Değerli arkadaşlar, çünkü burada, bu B Sahası'nda 389 milyon 687 bin ton kömür rezervi daha bulunmuş bu firmanın yaptığı çalışmalar neticesinde ve bu sahadaki kömür rezervi 605 milyon 929 bin 485 tona çıkmış yani bu Eren Enerji şu anda kurulu gücünün yüz yıl süreyle değerli arkadaşlar, ne yapılması demek?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Sağlanması demek.
(Oturum Başkanlığına Sözcü Abdullah Nejat Koçer geçti)
BAŞKAN - Sayın Çaturoğlu, lütfen toparlar mısınız?
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Şimdi, tabii, kendisi burada yok ama Bartın Milletvekilimiz Sayın Yalçınkaya'nın -kendisiyle Belediye Başkanı olarak görev de yaptık- şöyle dediğini de çok iyi hatırlıyorum: "Ya, Amasra'ya termik santral kurulacak olursa cehenneme dönecek, falan filan..." Evet, biz de diyoruz ki: Dönmesin işte, elimizde fırsat var, orada çıkarılan kömür bu anlaşmayla gitsin Çatalağzı'nda yansın, gitsin Muslu'da yansın, gitsin oradaki ithal kömürle çalışan santrallerde yansın; ülkemiz kazansın, insanımız kazansın. Burada yapılmak istenilen budur ve Bakanımızı bu konuda çok tebrik ediyorum. Önemli bir projedir, önemli bir dönüşümdür, "kazan kazan" formülüne göre yapılmıştır, hem temiz enerjiyle ülkemizin enerji kaynaklarını dışa bağımlılıktan kurtaracak hem de şu andaki yerli kömüre önem verecek bir anlaşmadır, bir çalışmadır. Ondan dolayı da Sayın Bakanımıza minnet ve şükranlarımı arz ediyorum.
Değerli arkadaşlar, fazla da zamanımız kalmadı, öyle anlaşılıyor ama diğer bir iki şeye de değinmek istiyorum. Şimdi, kömür kullanımıyla ilgili ülkemizin üzerine gelmeye çalışıyorlar. En son, Şehircilik Bakanımız bir toplantıyı terk etti, gitti, resti çektik. Niye? 1992'de bir anlaşma yapılmış, o anlaşma gereğince "Şunu yapamazsınız.", "Bunu yapamazsınız."; efendim, "Şunu uygulayın.", "Bunu uygulayın." Ee, dünyanın en büyük gelişmiş ülkeleri Amerika'sı, Çin'i, bilmem nesi bu anlaşmalara uymuyor, biz de zamanında elimizi kolumuzu bağlayacak şekilde böyle bir anlaşmaya imza atmışız ama tabii, Türkiye eski Türkiye değil, biz artık birilerinin "yap" dediği için bir şeyleri yapmıyoruz, kendi çıkarımıza uygunsa, kendi geleceğimiz için uygunsa o tür adımlar atıyoruz ve Bakanımızı da tebrik ediyoruz, gitti orada resti çekti, geldi ama ne demişler arkasından: "Sizin sıkıntılarınızı önceleyecek şekilde yeniden bir toplantı yapalım." İşte, budur. Her şeyde "Uy." diyenin uyruğu olmaktansa ortaya tepkiyi koyup oradan kendi menfaatimize olan şeyleri sağlamaktır.
BAŞKAN - Sayın Çaturoğlu, lütfen tamamlar mısınız.
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Tamamlıyorum Sayın Başkanım.
Bir de nükleer enerjiyle ilgili bir satır söylemek istiyorum. Nükleer enerjiye oldukça karşı çıkan çevreler var. Ben, onların belki çevreci hassasiyetleri vardır, anlıyorum ama bir Fransa'nın bütün enerjisinin yüzde 77'sini nükleer santrallerden karşıladığını düşünürsek burada çok da fazla sıkıntıya düşmememiz gerekir diye düşünüyorum.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Hepsi kapatıyor onların, kapatıyorlar.
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Çünkü değerli arkadaşlar, biz elektriği ucuz üretmek mecburiyetindeyiz, eğer ucuz üretemezsek alüminyum gibi bazı cevherlerimizi işleyip hem içeride hem dışarıda kullanmamızın imkân ve ihtimali yok; şu andaki elektrik maliyetlerimizi düşürmemizin imkânı yok.
BAŞKAN - Çok teşekkür ediyoruz Sayın Çaturoğlu.
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Ucuz enerjiyi hem madencimizin hem sanayicimizin hizmetine sunmak mecburiyetindeyiz diyorum.
Bu duygu ve düşünceler içerisinde Sayın Bakanımız sizin şahsınızda tüm çalışanlarınıza da tekrar sevgi ve saygılarımı iletiyorum. 2018 yılı bütçesinin milletimiz ve Bakanlığımız için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak'tan temenni ediyorum.
Teşekkür ediyorum.