KOMİSYON KONUŞMASI

METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Piyasaya, filin züccaciye dükkânına girer gibi girdikleri yerlerdeki esnafa hiç gidip baktınız mı? Siz çağdaş, modern oldunuz, sizin dışınızdakiler ilkel ve gerici oldu, öyle mi, öyle mi oluyor bu iş? Bu mu yaklaşımınız sizin ?

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Sizin bu anlatımızla ilgili Sayın Palandöken'e bir şeyler sormak lazım.

METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Bu anlattıklarınıza bakarsak tüm sizin dışınızda kalanların hepsi ilkel, gerici. Siz peki, şunu söyleyebiliyor musunuz: Sizden o stantı alabilmek için iliklerini emiyorsunuz adamların, iliklerini. Bir köşe alabilmek için iliklerini emiyorsunuz. Onu da söylesenize, onu da söyleyin. Corner alabilmek için, o sizin "organize" dediğiniz yerde mekân alabilmek için o adamlara kaç ayda çek ödettiriyorsunuz, kaç aylık çek veriyorsunuz? O çekleri verdikten sonra "discount"ları nasıl yapıyorsunuz? Reklamasyonu nasıl uyguluyorsunuz? Onları da söylesenize, onları da söyleyin.

BAŞKAN - Sayın Vekilim...

METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Çökerttiğiniz üreticileri de söyleyin. Peşinizde sizin alacağını tahsil etmek için inim inim kedi gibi yalvaranları da söylesenize. İki taraflı, tek taraflı yok. Evet, bir gerçeksiniz ama bu gerçekliği de, filin züccaciye dükkânına girer gibi yaptıklarını da söyleyeceksiniz ve de tanımlamalarınıza lütfen dikkat edin. Modern, organize, çağdaş...

Arkadaşlar, biz bakkallarla büyüdük, çarşamba pazarında büyüdük biz. Alışverişimizin her şeyini de çarşamba pazarında yapıyorduk. Çok şükür Allah'a, bak, çok sıhhatliyim, hiçbir problem de yok.