KOMİSYON KONUŞMASI

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle şunu ifade etmek isterim: Su, orman meselesi politik bir meseledir, siyasi bir meseledir. Dünyanın gelecekte en önemli üç tane temel argümanı var: Bir, enerji; iki, su; üç, gıda. Türkiye gıda konusunda şirketlere ve yabancı tekellere teslim olmuştur, gıda egemenliğini ve gıda güvenliğini tamamen yabancılara, yabancı şirketlere ve şirketlere teslim etmiştir. Enerji meselesini de sadece mevcut topraklar üzerinden, mevcut su üzerinden gidermeye çalışırsanız geriye kala kala elinizde tabii ki para kalacaktır. Parayı da elde edebilmenin yolu olarak da ne yazık ki madeni önceliyorsanız Sayın Başkan, merak etmeyin, ormanları koruyamazsınız. Niçin bunu söylüyorum? Kısaca birkaç örnekle pekiştirmek isterim bu süreci. Bakın, bu, Uşak-Kütahya bölgesinde yeni maden için verdiğiniz ruhsat; ÇED raporu bekleniyor, tam 6 bin dönüm -şimdilik- 6 bin dekar orman yok ediliyor; bu birincisi. İki: Mustafakemalpaşa ormanları Tümbüldek bölgesi tam 40 bin dönüm yer, tekrar söylüyorum, 40 bin dönüm yer; turizm, kültür alanı ve orman alanı, bir şirkete burayı veriyorsunuz. Enteresan bir şeyi paylaşmak isterim, bu 40 bin dönüm yeri verirken Turizm Bakanlığı diyor ki: "Burası benim kullanma alanım, burada maden çıkarılamaz, olmaz böyle bir şey." Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ısrar ediyor ve şöyle üç kişilik bir kurul kuruluyor Enerji Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı arasındaki çelişkiyi gidermek adına. Kurulda görevli olanları söylemek isterim, bilinsin ve duyulsun: Cevdet Yılmaz, Kalkınma Bakanı; Ömer Çelik, Kültür ve Turizm Bakanı; Tamer Yıldız, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı. Sayın Bakan, burası orman bölgesi, üç bakanlık buradaki bir sorunu gidermeye çalışıyor, madene açacaklar, siz Orman Bakanı olduğunuzu söylüyorsunuz, ne yazık ki belki de bu komisyondan bile haberiniz yok, içinde yoksunuz, 2007'den beri de Orman Bakanısınız Sayın Bakan. 40 bin dönüm yer... Şu anda çalışmalara başlandı, ÇED süreci devam ediyor, bununla ilgili bugün itirazımızı yaptık, dava sürecini başlattık.

Sayın Bakan, dediniz ki: "Bir: Yaşlanmış ormanları kesiyoruz. İki: Ormanları rahatlatmak için kesiyoruz." Bugün, yine taze bir haber, Bursa Mustafakemalpaşa Bahriye köyü ve Balıkesir Ören mevkisinden iki tane fotoğraf: Bakın, kayın ormanı burası, öncelikle, ağaçların altına yığılmış, önce orman yakılmış, sonra çizilmiş, bunlar kesiliyor, buyurun. Önce orman özel yakılmış, her ağacın altına özel malzeme yığılmış, orman işaretleniyor, yakıldıktan sonra bu orman yerinden kaldırılıyor. Bu yaşlanmış bir orman falan değil, söylediniz, "Ormanlar nizamlı kesiliyor." falan diye, hiç öyle nizama, intizama, hukuka, adalete vesaireye uygun bir şey yok. İşte, bu yanan ormanın da görüntülerini sizinle paylaşmak isterim. Hani, hazır Bursa'ya gitmişken bu dediğim yere bir bakarsanız çok sevinirim.

Yine, Sayın Başkan, küresel ısınma meselesi üzerinden konuştuk, küresel ısınmayla ilgili en son Fas'ta yapılan Marakeş toplantısında Türkiye'yle ilgili iki tane sonucu sizinle paylaşmak isterim. Dünyaya en çok karbondioksit salan ve küresel ısınmanın en büyük nedeni olan 58 ülkenin içerisinde Türkiye 51'inci sırada, en kötüler grubunda yerini aldı. Yine aynı toplantıda o raporda şu söyleniyor: "Paris Anlaşması'nı onaylamayan, iklim değişikliğiyle ilgili mevzuat ve politikalarda ilerleme kaydetmeyen Türkiye sıfır puan almıştır ve bu ülkeye küresel ısınma nedeniyle gelecek olan kaynaklar kesilmiştir, başka kurumlardan istediği finansal kaynaklar da gerçekleşmemektedir."

Ve son söyleyeceğim Sayın Başkan, süre çok hızlı ilerliyor... Evet, bu da Sayın Bakan, çok iyi bildiğiniz bir konu, Kemalpaşa Yalıntaş beldesindeki bir orman katliamıdır. 2007'den beri Orman Bakanısınız, 2004-2005 yıllarında devletin inşa ettiği çam fıstığı ormanı, 1.040 dekar, 1 milyon 40 bin metrekare; 100 bin ağaçlık çam fıstığı ormanını devlet, Orman Bakanlığı olarak bizzat 2004-2005 yıllarında kendisi ekiyor. Balıkesir'den bir köy, Karyağmaz köyü, orada Afet Kanunu'na göre...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Sarıbal, son cümle lütfen.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Çok teşekkür ediyorum...

...köy değiştirilmesi söz konusu. Sayın Başkan, 35 hanelik köye Orman Bakanlığının kendi üyeleri tarafından, devletin kurduğu orman "Burası orman vasfını yitirmiştir." diye orman vasfından çıkarılıyor ve buraya 404 adet villa yapılıyor Sayın Bakan. Lütfen, Bursa'ya gittiğinizde gidin, sizi uyardım, bunu size açıkça söyledim, dosyayı gönderdim. Sayın Bakan, bu bir orman katliamıdır, bu bir cinayettir. Siz hâlâ Orman Bakanı olarak burada bizimle bunu paylaşıyorsanız ya, lütfen, Bursa'ya gittiğinizde bu sorumluluğu yerine getirin ve müdahale edin ya da lütfen, bir demokratik kültür, bir vicdan hesabı yaparak ormanları katleden bir bakan olarak geçmeyin tarihe, görevinizden istifa edin.

Saygılar sunuyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.