| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Orman ve Su İşleri Bakanlığı b) Orman Genel Müdürlüğü c) Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ç) Meteoroloji Genel Müdürlüğü d) Türkiye Su Enstitüsü |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 21 .11.2017 |
VELİ AĞBABA (Malatya) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkan.
Tabii, Malatya'yı sevdiğinizi biliyoruz, Malatya'nın da sorunları büyük, eminim biraz tolare edeceksiniz.
BAŞKAN - Artık sevmiyorum.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Peki.
Sayın Bakan, değerli arkadaşlar, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizin bildiği gibi Malatya Türkiye'nin en güzel kentlerinden birisi. Malatya sadece Türkiye'nin değil, belki o bölgenin, dünyanın kayısı başkenti. Ürettiği diğer tarım ürünleriyle tam anlamıyla bir tarım kenti durumunda. Hekimhan'ın ceviziyle, Yeşilyurt'un kirazıyla, Doğanşehir'in elmasıyla, Arapgir'in üzümüyle, Doğanyol'un narıyla, Akçadağ'ın armuduyla hem Türkiye'de hem de dünyada çok önemli bir tarım kentidir ve bu ürünlerimiz dünyaca meşhurdur.
Şimdi, değerli arkadaşlar, Malatya'nın 2011'den beri, benim milletvekili olduğum günden beri en önemli problemlerinden birisi sulama problemi, su problemi. Susuzluktan ve kayısının para etmemesinden dolayı -geçtiğimiz günlerde basına da yansıdı- kimi rakamlara göre 2 milyonun üzerinde ağacın kesildiği iddia edilmekte. Malatya için su -benim milletvekilliği dönemimde özellikle- çok önemli bir sorun hâlinde. Şimdi, bazı yatırımların yapıldığını söylüyor Sayın Bakan ancak bu yatırımların Malatya'nın sulama sorununu çözmediğini görüyoruz. Göletler baraj diye adlandırılıyor, bunun da doğru olmadığını belirtmek istiyoruz.
Ayrıca, değerli arkadaşlar, belki biliniyor, belki bilinmiyor, bu çığlığı yüzlerce kez Malatya'da duyurmaya çalıştı Malatyalılar; bakın, Malatya Battalgazi bölgesi özellikle, kayısı ağaçlarını kanalizasyon suyuyla suluyorlar. Nasıl suluyorlar? Sayın Bakan, kanalizasyon borularını kırarak o borulardan aldıkları suyu bahçelerine aktarıyorlar ve o kanalizasyon suyu -kayısı ağaçları belki bir iki yılda kurumuyor, sadece ömrünü uzatıyor ama- sekiz on yıl sonra ağaçlarımızın kurumasına yol açıyor. Malatya'nın birçok bölgesinde -bunu da siz biliyorsunuz- eylemler yapıldı, maalesef, Battalgazi bölgesinde kanalizasyon suyuyla sulanıyor ve bir şey daha söylüyorum: Sulama birlikleri kanalizasyon borularını kırarak sulama kanallarına suyu veriyorlar, oradan ağaçların sulanmasını sağlıyorlar. Bu hem iktidar için hem siyasetteki herkes için -ben kendi payıma da alıyorum- utanılacak bir durum. Maalesef, Malatya'nın çiftçisi kanalizasyon suyuna mahkûm edilmiş durumda. Bu ne zaman oluyor? 2011'de, 2012'de, 2013'te, 2014'te, 2015'te, 2016'da, 2017'de, muhtemelen 2018'de de Malatya'nın çiftçisi kayısılarını maalesef kanalizasyon suyuyla sulamaya mahkûm edilmiş durumda. Sadece Battalgazi bölgesi mi, hayır. Bakın, bizim o çok kayısının üretildiği Örnekköy, Karapınar, Gözene, Cafana, Çerkezyazısı dediğimiz o bölgelerde de maalesef şu anda sudan dolayı insanlar ağaçlarına su veremiyorlar. Sayın Bakan, aslında çözümü çok zor değil, bunların çözümlerini de birazdan söyleyeceğim.
Bir problem de Dilek, Topsöğüt, Şahnahan dediğimiz bir bölge var, Malatya'ya girdiğinizde, havaalanından gelirken hemen yolun sol tarafı, muhteşem bir bölge, böyle, tarım bölgesi, müthiş verimli topraklar. Oradaki insanlar, Malatya'daki, Dilek'teki, Topsögüt'teki, Şahnahan'daki insanlar üzülerek söylemek isterim ki şu anda bostan ekemiyorlar, artık domateslerini, salatalıklarını manavdan alıyorlar. Niye? Organize sanayi bölgesinin kirletmiş olduğu su o topraklardaki tarımı yok etti ve maalesef ne ceza kesiliyor ne tedbir alınıyor, hâlâ o organize sanayi bölgesinin sularıyla sulamaya devam ediliyor. Tedbir olarak ne yapılıyor biliyor musunuz Sayın Bakan? Ben konuşunca organize sanayisinin sularını kesiyorlar "Veli Ağbaba suyu kesti, kirli suyu kesti." diyorlar, beni şikâyet ediyorlar, bunu da belirtmek istiyorum. Yine, bu bölgede maalesef artık insanlar susuzluğu bir kader olarak görmeye başlamışlar.
Bir başka problem, Arguvan Yoncalı Barajı'nın yaklaşık yirmi bir yıldan beri devam ediyor yapımı. Sayın Bakan 31 Aralık 2017 tarih, 16.30'da barajın bitirileceği müjdesini verdi. Yüklenici bitirmediği takdirde okul yapma sözü vermişti. Vekiller "Arguvan artık düğün bayram yapsın." dediler ama görünen o ki ne baraj tamamlanacak ne de yüklenici firma sözünde duracak. Lütfen, Malatya halkına tutmayacağınız sözü vermeyin. Siz de zaman zaman Malatya'ya geliyorsunuz "Müjdeler..." diye açılışlar yapıyorsunuz ama o açılışların maalesef birçoğu hayata geçmiyor.
Karadeniz fıkrası gibi bir şey anlatacağım Sayın Bakan.
BAŞKAN - Ama süreniz bitiyor, fıkrayla harcamayın isterseniz.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Tamam.
Bizim 2 tane bitirilmiş barajımız var: Recai Kutan Barajı ve Turgut Özal Barajı. Barajlar yapılmış, sulama kanalları sonradan ihale edilmiş, hâlâ sulama kanalları bitirilmiş değil. Yazıhanlı baraja bakıyor, baraj Yazıhanlıya bakıyor; Kapıkayalı baraja bakıyor, baraj Kapıkayalı'ya bakıyor. Sulama amacıyla yapılan barajlarda...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Ağbaba, toparlayın lütfen.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Toparlıyorum.
BAŞKAN - Son cümlenizi alayım.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Çok teşekkür ediyorum, hemen toparlıyorum.
Bunu da söylemek istiyorum.
Şimdi, bir de HES denen bir problem var, HES. Bu HES katil bir yatırım yani Malatya'yı resmen katlediyor. Bizim o güzelim Tohma yok olmak üzere. Tohma'nın üzerine HES'ler yapılıyor ama maalesef o hem tarım arazisini yok ediyor hem ekolojik dengeyi bozuyor. Bu HES'lere de bir an önce son verilmeli.
Bir şey daha söyleyeyim: Sayın Bakan, bu Sivas Sarıca köyünden çıkan Tohma'ya, yol boyunca bütün köyler kanalizasyonlarını akıtıyorlar. Sarıca-Sofular-Bicir-Alvar-Çörmü güzergâhında maalesef köylülere yer gösterilmediği için kanalizasyon akıtılıyor, o güzelim Tohma, suyunu içtiğimiz Tohma şu anda kanalizasyon pisliğinden geçilmiyor ve Tohma şu anda bitmek üzere.
Şimdi, birkaç tane de çözüm önerimi çok kısa...
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Bir dakika alacağım Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Bir dakikanız bitti.
Teşekkür ediyorum Sayın Ağbaba.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Bir dakikada çözüm önerimi söyleyeceğim.
BAŞKAN - Sayın Ağbaba, ek süreyi de doldurdunuz.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Tamam, sadece bir dakika, ondan sonra kesebilirsiniz. Hemen söylüyorum.
BAŞKAN - Hayır, size süre verecek kimse de kalmadı, konuşmacı.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Ben çözüm önerilerimi hemen çok kısaca söyleyeyim.
Şimdi, bu vahşi sulama sisteminden vazgeçilerek mutlaka kapalı sisteme geçilmeli. Ayrıca, su kaynaklarını birçok bölgede yok eden bu taş ocaklarına son verilmeli. Bu taş ocakları ve maden ocaklarıyla Malatya'da dağ taş resmen talan edilmiş durumda. Bu uygulama -lütfen, sizden rica ediyorum bir Malatyalı olarak, bir yurttaş olarak rica ediyorum- hakikaten doğamızı katlediyor, bu konuda gerekli duyarlılıkların gösterilmesini bekliyorum.
Çat Barajı'yla ilgili mutlaka gereken düzenleme yapılmalı. Eğer Çat Barajı'ndaki o problem çözülürse, o alttan verilecek su, Şerefhan Deresi'nden gelecek su Çat Barajı'na verilirse Çerkezyazısı'ndaki, Dilek'teki, Örnekköy'deki o sulama problemi de çözülür.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Ben tekrar Malatya'nın sulama problemini dikkatlerinize sunuyorum