KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Şimdi arkadaşlar, siz sözünüze devam edin. Sayın Birleşmiş Markalar Derneğinden gelen değerli arkadaşımıza... Ama bakın örnek vereyim, anlarsınız o zaman daha iyi.

Şimdi, Mustafa Bey aslında çok önemli bir gerçeği anlattı, anlamakta arkadaşlarımız zorlanıyorlar. Bir süpermarkette kimler olabilir? 2 kasiyer, 1 manav reyonu, 1 kasap reyonu, 1 şarküterici, 1 rafçı, orta elemanı diyelim. 7 kişiniz var çalışıyorsunuz mağazada. Kaçta açıyorsunuz? Dokuzda açtınız en geç. Dokuzda açtın, kaçta kapatacaksın? En az onda kapatacaksın değil mi? Kaç saat ağabey? On üç, on dört saat. E, sekiz saat çalışma süresi. "Ben buraya adam alacağım." derseniz, 7 kişi çalıştırdığınız yerde çıkarsınız... Çünkü bazı işler var ki kasabın yerine kasap koyamazsınız, 2'nci bir kasap almalısınız. Yani, kasadakine "Kasabın saati doldu, geç yerine." diyemezsin. Ne yapacaksın? Yeni kasap alacaksın. Onun için, on iki saatten aşağı çalışmazlar. Onu aldığın zaman, o mağaza da rantabl değildir, verimli olmaz. Onun için bu çalışma saatleri böyle arkadaşlar. "Bir gün çalışılmasın." derken, bir yanıyla çalışma saatlerini arkadaşlar söylerken, hayatın gerçeği bu. Bu böyle. Yani sen şimdi bu çalışma saatini böldüğün zaman... Bazı işler vardır ki kasiyerlerin ikisinden birine dersin ki sen on birde gel beşte git, olmaz çünkü beşten sonra da yoğunluk başlar. İki kasayı da çalıştırman lazım. Anlatabiliyor muyum?

Bütün bunlardan dolayı bu sektörün çalışanlarının ciddi bir sorunu vardır, hiç kimse inkâr etmesin. Ama esnaflığın sorunu dediği gibi... Mustafa Bey'in söylediğini bir yanıyla doğru anlayın; bir. Evet, bu arkadaşlar hafta içi bir gün tatilleri var ama arkadaş, az önce AVM'nin temsilcisi arkadaş söyledi: "Biz 75 milyar cironun 30 milyarını pazar günü yapıyoruz." O pazar eksik, bayram da dâhil, tatil günleri dâhil yapıyorlar. Ee, bu adamların hepsi aşağı yukarı pazar günü çalışıyor demektir. Bunlar hiçbir pazar günü çocuklarının yanında olmamışlardır. Ne yaparsın? İşin düşük olduğu günlerde herkese izin kullandırırsın.

Onun için, değerli arkadaşlar, bu kapatmaları söylerken işin pratiği içerisinde yaşamış insanlar olarak söylüyoruz. Bir gün tatil olması insani bir koşuldur. Patron için de insani bir koşuldur. Belki sizin bütün genel müdürleriniz vardır, götürebiliyorsunuzdur ama ya yerel zincir götüren Mustafa'nın bir tane tatili yok belki yüz tane mağazası var. Ali Pehlivanoğlu'nun İzmir'de bir tanesi yok. Makrodaki arkadaşın yok veya başkasının yok. Hangisi yapıyor? İşinin başında olacaksın.

İki, markacılık adına bir şey söylediniz. Evet, Türkiye'nin güzel markaları çıkıyor, AVM'lerde de yeri var, çarşılarda da, caddelerde de var yerleri. Ama bir şey söyleyeyim AVM sistemini siz markalaşma adını alan bir dernek olarak şunu söylemelisin: Bugün Türkiye'nin marka sorunu var, Türk markasının yaşamasının önüne geçiliyor bu sistematikle. Nasıl geçiliyor? Fason mal ürettiriyorsunuz. Herkes fasoncu.

Beraber gitmedik mi sizinle Sayın Başkan, Antep'te fabrikalar gezdik, dolum tesisleri, meyve suyu, kola, bilmem ne dolduranlara? Kime çalışıyordu? Bir tane kendi markam var dedi. Sordum ben orada. 100 tane marka var hepsi fason, firmalara çalışıyor. "Bize dediler ki: 'Gel kardeşim, tut bir bina, al mallarını ben sana siparişini verdim.' " diyor. Bir AVM'ye çalışıyor. Yıllardır meşrubat sektöründe olan bir adam değil bu. Bir AVM demiş ki, tut bir yer, al şişelemeyi, bandı şeyi bana bunu üret. Bu kadar basit. Nerede sanayici? Nerede olacak bu iş? Çünkü sipariş geldi mi...

Marka yaratamıyorsunuz. Ondan dolayı markalaşma adını almış bir dernek, markalaşmanın geleceği açısından bu alışveriş merkezlerinin çok ciddi sıkıntı yarattığını görmesi lazım.

Bakınız, siz dediniz ki: "Modern ve geleneksel ilişkiyi karıştırıyorsunuz." Yani birbirinin karşıtı değil. Arkadaşımız şöyle bir tanımla yaptı, biz modern derken, hijyen var, kadın var, modernliği öyle anlattı. Ben size söyleyeyim mi? Almanya'da geçen gün bir tane fast food zinciri kapatıldı 76 tane mağazası olan. Biliyorsunuz değil mi?

Sizin o AVM'lerde var onlar. Her AVM'de var. Nasıl hijyen? Almanya'da uluslararası bir fast food zinciri kapatıldı sağlıksız diye. Şimdi sen gelir bana burada AVM'ler hijyendir, bilmem nedir dersen. Tam tersine AVM'lerde fast food kültürü vardır. Hepsi dondurulmuş, hepsi sağlıksız, hepsi orijinallikten uzak fast food kültürü AVM'lerin yerindedir. Buna gel modern de, benim esnaf lokantama hijyen değil, modern değil de. Böyle olur mu? Onun için tanımlamalar, uluslararası böyle bir tanım yok.

BAŞKAN - Sayın Susam, bunu maddelerde de görüşeceğiz inşallah.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Ama şunun için söyledim: Birleşmiş Markalar Derneğimiz iyi bir ad almış, Türkiye'nin markalaşmaya ihtiyacı var ama markalaşmayı kendine üye olan 110 tane insanla değil, Türkiye'nin markalaşması konusunda objektif konuşarak yapması lazım.