BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, şöyle, o hadiseyle ilgili, tabii -keşke daha öncesinde de- sıkça beraber olalım. Ama dediğim gibi, Hüsnü Bey, oraya döneceğim, Komisyon değişik zamanlarda bir araya geldi, siz katılmadığınız için belki bu kadar uzakta kaldık, onun altını özellikle çizmek istiyorum, bir.

İkincisi de, çok sevdiğim, değer verdiğim Sayın Çiçek kumpas davalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Onun mağduriyetini ve o zamanki kumpas davalarındaki mağduriyetleri tamamen bilen ve katılan, bu konuda neler yapıldığını bilen bir kardeşiniz olarak şunun da bilinmesinde, kayıtlara geçmesi açısından fayda görüyorum. Kumpas davalarından kurtulmanın yolu yapılan Anayasa değişikliğiyle bireysel başvuru hakkının sağlanmış olmasıdır. Bu bireysel başvuruların bir sonucu olmuştur.

Yine 2014 yılında Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunda bir değişiklik yapıldı, genel sekreter ve yardımcıları biliyorsunuz değiştirildi. Akabinde Yargıtay 1'inci Daire değişikliği oldu, sonra heyetler değişti, normale döndü. Ve bunların tabii, o zaman ki siyasi iradenin bu tür hukuki düzenlemelerdeki yapılan işlemlerin de bu konuda katkısı oldu, belirtmekte fayda var.

Bu darbe olayıyla ilgili olarak zaten farklı düşündüğümüz hadise yok. Bu hakikaten Türkiye Cumhuriyeti devletinin yaşamış olduğu en büyük, hain teşebbüs. Burada tabii, şuna katılmak da mümkün değil: Buna benzer, bu kadar ağır bir darbeyle karşı karşıya kalan millet, devlet belli düzeltmeleri yapacaktır, belli değerlendirmeleri yapacaktır ve yapmıştır da. Burada darbeyi önleyen, hakikaten, bu yüce Türk milleti olmuştur, bunun altını özellikle çizmekte fayda var. Ama o zamanki Cumhurbaşkanımızın siyasi iradesinin, Başbakanımızın siyasi iradesinin, milleti bu konuda mücadeleye çağırmasının da -çok geçmediği için bunu özellikle söylüyorum- bu konudaki belirleyici unsur olarak katkısı asla inkâr edilemez. Ama bir vakıa var, bu ülkeyle, bu milletle, bu devletle uğraşan dış güçlerin varlığı malum. Gerçekten, içimizde de hainler, maalesef, her dönemde olmuştur, olmaya da devam edecektir; Allah bizi bu hainlerden korusun. Biz bunları basiretle, akılla düzeltmek zorundayız. Dışarıya karşı da bu mücadelemizi el birliğiyle, hep beraber götürmemizde fayda var.

Sonra, subay okulları falan kapatılmış değil, üniversite kuruldu ve subaylarımız yine orada yetişiyor. Sadece, liselerle ilgili düzenlemeler, Türkiye'nin her tarafındaki liselerden gelsin diye bir düzenlemedir. Tabii, bu da tartışılabilir, fikirler söylenebilir, değişik şekilde değerlendirilebilir.

Değerli arkadaşlar, Ankara'dan başlayacak savunma sanayisi tesislerini ziyaret programımız var. Bizim yaptığımız programda, belirleyeceğimiz bir tarihte önce ASELSAN, sonra HAVELSAN, ROKETSAN, Kırıkkale, ondan sonra -sizden de gelen teklifle- özel sektör noktasındaki yerleri de buna ilave edelim. Sonrasında da İstanbul noktasında veya değişik şehirlerdekileri ön plana alacak şekilde değerlendirelim. Ziyaretler hafta içi hangi gün olsun veya haftanın ne zamanı olsun diye bir...

MURAT BAYBATUR (Manisa) - Hafta içi; salı, çarşamba, perşembe.

BAŞKAN - Bizim düşüncemiz şöyleydi: Çarşamba ve perşembe günleri çünkü salı günü gruplar var, grupların birbirine uymaz saatleri. Biz çarşamba ve perşembe günleri 10.00 ile 14.00 arasında olsun diye değerlendiriyoruz.

NİHAT ÖZTÜRK (Muğla) - 14.00 olmamalı çünkü Meclis açılış saati.

BAŞKAN - 14.00 dediğimiz, Meclis açılışına gelecek şekilde, 13.59'da Mecliste olmak kaydıyla diyelim, doğru söylüyorsunuz.

Evet, bizim arkadaşlar bunu planlasınlar, Millî Savunma Bakanlığı ve ilgili kuruluşlarla bunları düzenlesinler. Burada bir arabayla yani bir iki tane veya tek bir otobüsle beraberce Meclisten gitmeyi ben uygun görüyorum. Biliyorsunuz, 15 Temmuzdan sonraki ziyaretlerimizde de öyle yaptık. Böyle olunca hem derli toplu oluyor hem de aynı saatte, aynı zamanda gitme aralığı olmuş oluyor. Bu konuda, biz bunları planlayalım. Tabii, burada önemli olan hadise, zamanı müsait olan arkadaşların değil de Komisyonumuzun tam olarak -çünkü öncesinde de o sayı şey yapılıyor- gelmesinde, katılmasında yarar vardır diye düşünüyorum.

Ben çok teşekkür ediyorum arkadaşlar, sağ olasınız.